Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/638 E. 2021/545 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/638 Esas
KARAR NO : 2021/545
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı şahıs tarafından … tarihli cari hesap ektreleri sebep gösterilerek, Antalya …İcra Dairesi …/… Esas numarasına kayıtlı icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin vekil edenin çok önce tarihte değiştirdiği eski adresine gönderildiğini ve iade olduğunu, müvekkilinin Ticaret Odası adresi olan eski adresine ödeme emri Tebligat Kanunu m.35 uyarınca takibin tebliğ edildiğini, takipten müvekkili firmanın haberi olmaması nedeniyle itiraz edemediğini, takibin kesinleştiğini ve müvekkilinin menkul ve gayrimenkul mallarına haciz konulduğunu, yapılan takibin usule aykırı olduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığını, aksine müvekkil şirketin davalı şahıstan alacağı bulunduğunu, bununla alakalı davalı aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …/… E. ve …/… E. sayılı dosyaları ile icra takipleri başlattıklarını beyanla; davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulüne; vekil edenin davalıya borcunun olmadığının tespitine, icra dosyasına ödenen paranın davalıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine, kötü niyetli davalının aleyhine alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin alüminyum doğrama ustası olduğunu, müvekkilinin davacı firma adına bir çok defa alüminyum doğrama işi yaptığını, ancak işlerden doğan alacağını alamadığını, davacı müvekkile olan borcunun ödemeyince de Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin davacıya Tebligat Kanunu’nun 35.maddesi gereğince tebliğ edildiğini ve süresi içerisinde borçlu tarafından itiraz edilmediği için takibin kesinleştiğini, söz konusu alacağın konusunun mal alım satımı olmadığını, müvekkilinin usta olduğunu, taraflar arasındaki anlaşma gereği davacının işlerini yaptığını, yapılan işlerin ve masrafların bedelini müvekkilinin alamadığını, davacının müvekkilden alacaklı olduğu iddiasının doğru olmadığını, davacının müvekkil aleyhine başlatmış olduğu takiplerin 2014 ve 2018 yıllarını içerdiğini, bu takiplerin davaya konu icra takibi kesinleştikten sonra başlatıldığını, ayrıca işbu huzurdaki menfi tespit davasının konusunu da teşkil etmediğini, takip dosyalarında da itirazlarının bulunduğunu ve takiplerin durduğunu, davanın konusunun Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas dosyasının takibine konu alacak olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR ve GEREKÇE:
Görev hususu kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
6102 sayılı yeni TTK 11.maddesine göre ticari işletme tanımı yapılmış olup, ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükümleri bulunduğundan, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar Tacir olarak kabul edilmiştir. Gelen vergi dairesi yazı cevabı uyarınca davalının … tarihi itibariyle resen terk mükellef kaydı olduğu anlaşılmakla faal olarak bu işle iştigal etmediği, mükellef olma durumunun ortadan kalktığı, uyuşmazlık miktarı ve yapılan işin kapsamı da birlikte değerlendirildiğinde davalının tacir olmadığı kabulüne göre TTK 4 uyarınca mahkememizin görev alanına giren işlerde uyuşmazlığın taraflarının her iki tarafının da tacir olması gerektiği gözetilerek, HMK’nın 2. maddesi gereğince davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 23/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır