Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/632 Esas
KARAR NO : 2022/112
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 28.03.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılardan … tarafından kullanılan otomobilin Antalya istikametinde yola devam eden … plaka sayılı tıra arkadan çarptığı, sonrasında … kontrolündeki aracın davalılardan … kullanmakta olduğu araca çarptığı kazaya karışan bu üç aracın uyarı levhası koymadan ve gerekli önlemleri almadan yol kenarında park halinde beklemesi, havanın yağmurlu ve yolun kaygan olması sebebiyle davacının kullanmakta olduğu aracın … plaka sayılı tıra arkadan çarptığını, müvekkilinin, normal bir hızda ilerlerken kaza mahalline hiçbir uyarı levhası konulmaması sebebiyle çok geç yoldaki kazayı fark etmiş ve hemen aracını yavaşlatmaya çalışmış ancak olumsuz hava koşulları sebebiyle aracını durduramadığını ve davaya konu kazaya karıştığını, müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza nedeniyle maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü, kazada kusuru olmadığını, davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsiline, 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Sigorta Şirketi haricindeki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket açısından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, … plakalı aracın, müvekkil şirketin mülkiyetinde olup, 07.01.2019 tarihli “Uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi” ile …’a uzun süreli kiraya verildiğini, uzun süreli araç kiralama sözleşmelerinde sorumluluğun kiracıda olduğuna ilişkin birçok Yargıtay Kararı bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Kazanın oluşumunda müvekkilinin kusuru olmadığını, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı tırın sürücüsüsünün tali kusurlu olduğunu, davalı müvekkilim aracını emniyet şeridinin içerisinde kalacak şekilde dörtlüleri yanık olarak park ettiğini, … plakalı tırın sürücüsü ise aracını emniyet şeridini ortalayacak şekilde park ettiğini, kaza sonrası aracını hatalı park eden tır sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, yetkili yer Mahkemelerinin İstanbul Adliyesi Mahkemeleri olduğunu, davacının dava açabilmesi için 2918 s. KTK’ un 97. Maddesi gereğince dava açmadan önce başvuru yapması yasada belirtilen 15 günlük sürenin geçmiş olması gerektiğini, davacının usulü şartları yerine getirmediğinden davanın usul yönünden reddini talep ettiklerini, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davacının sürekli sakatlığı Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve tedavi masrafları bakımından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını ve sair nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın … tarihli raporunda; kişinin psikiyatrik şikayet ve bulguları göz önüne alındığında istenen husustaki raporun İstanbul Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kurulundan istenmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesi’nin … sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden temin edilerek yapılan incelemede; …’ün katılan sıfatıyla yer aldığı kamu davasında sanık …’ın 28.03.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle üzerine atılı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan yargılamasının yapıldığı ve “…olay tarihinde sanık …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Korkuteli istikametinden Antalya istikametine doğru seyir halinde iken aracını kaydırarak önce yolun sağında bulunan bariyerlere daha sonra kendisi ile aynı istikamete giden önünde ki sürücü …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon arkasında takılı bulunan römorka çaptığı bu kazanın akabinde aynı istikametten gelen …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybederek daha önce kaza yapan sanığa ait … plakalı araca arkadan çarparak ikinci kazanın meydana geldiği bu çarpmanın etkisiyle sanığa ait … plakalı aracın yolun soluna doğru savrularak ilk çarpmış olduğu kamyona ait römorkun arka kısmından uzaklaştığı bu kazanın ardından katılan …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile aynı istikamete doğru seyir halinde iken kaza noktasına geldiğinde aracını kaydırarak … plakalı kamyona arkadan çarptığı bunun sonucunda katılanın BTM ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı somut olayda her ne kadar sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçundan cezalandırılması talep edilmiş ise de yapılan keşif, alınan bilirkişi raporu, dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağı, hep birlikte değerlendirildiğinde katılan ait … plakalı aracın … plakalı yarı römorka arkadan çarparak yaralandığı olayda sanığın herhangi bir kusurunun bulunmadığı…” gerekçesi ile CMK 223/2-c maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, kararın istinaf aşamasından geçerek 20.05.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak; , araç sürücüsü …, işleten … Ltd.Şti ve aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49 vd.maddelerinde haksız fiilden kaynaklı borç ilişkileri düzenlenmiş olup:
Madde 49 “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Madde 50 “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükümlerini içermektedir.
Yine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacıların davalı sürücünün olayda kusurlu olduğu iddiası ile açtıkları bu davanın yapılan yargılamasında toplanan delillerden; Ceza Mahkemesi beraat kararı gerekçesinde maddi vakanın tespiti (olayın oluş biçimine ilişkin tespit) söz konusu olmakla, bu tespitteki maddi olgunun Hukuk Hakimini TBK 74.maddesi uyarınca bağlayacağı dikkate alınarak davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı sabit olmakla, bu takdirde davalıların yasal olarak trafik kazasından (haksız fiilden) kaynaklı oluşan zararı giderme sorumluluklarının bulunmadığı anlaşıldığından açılan maddi ve manevi tazminat davalarının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının ayrı ayrı REDDİNE,
2-Davalılar … Ltd. Şti.ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının ayrı ayrı REDDİNE,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 170,78 TL TL’den mahsubu ile artan 90,08 TL ‘nin talep halinde davacıya iadesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden; alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 1.707,75’den mahsubu ile artan 1.627,05 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden; A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden; A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak … Limited Şirketi ve …’a verilmesine,
8-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 08/02/2022
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı