Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/620 E. 2021/685 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/620 Esas
KARAR NO : 2021/685
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı ve davalının eşi olan … 14/10/2015 tarihinde … Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi İsimli şirketi kurarak Ticaret Sicil gazetesinde ilan ettirmişlerdir. 06/11/2015 tarihinde şirket genel kurulunda bir karar alınarak davalı … şirketin kurucu temsilci müdürü olarak atandığını ve ”kurum açma kapatma , devir ve benzeri işlemleri yürütme ” konusunda da yetkilendirildiğini, davalı … şirketin sorumlu müdürü olarak atandıktan sonra diğer ortak olan eşi … ile birlikte fiili olarak şirketin, … adresinde, … Anaokulu’nu işletmeye başladığını, davalı … ve eşi … kendi aralarında aldıkları harici bir kararla, anılan okulda Milli Eğitim Bakanlığı’na karşı sorumlu müdür olarak, …’nu görevlendirdiklerini, … son iki yıldır ve hali hazırda anılan okulda müdürlük görevini yürüttüğünü, müvekkilinin defalarca kayıtları istemesine rağmen şirket müdürü tarafından hiçbir zaman tam anlamıyla karşılanmdığını, müvekkiline sadece bir kaç excel tablosundan oluşan hesaplar gönderildiğini, sadece bu tablolar incelendiğinde dahi tablodaki kayıtlarla banka kayıtları arasında ciddi uyumsuzluklar fark edildiğini, şirket karar defteri üzerinde yaptıkları inceleme neticesinde , 07/11/2017 tarihinde alınan bir kararla davalı şirket müdürü … ‘nun hisselerini annesi …’na devrettiğini ve 01/06/2017 tarihli bir kararla da bu hisseleri tekrar kendi üzerine aldığını tesbit etmekle , bu devirlerden müvekkilinin haberinin dahi olmamasına rağmen karar defterinde müvekkilinin imzasının atıldığını, davalı şirkete noter vasıtasıyla gönderdikleri 06/11/2020 tarihli ihtarla şirketin kuruluşundan itibaren genel kurul toplantısının yapılmaması, şirkete ait defterler ve yıllık bilançolar vs konularda müvekkilimizin bilgilendirilmemesi sebebiyle mutad gündem maddelerinin yanında sair hususlarda genel kurul yapılmasını talep etmelerine rağmen, noter vasıtasıyla gönderilen 20/11/2020 tarihli cevapta; şirket karar defterinin savcılıkta bulunması sebebiyle genel kurul yapılamayacağının bildirildiğini, müvekkilinin %50 ortağı olduğu şirketin düzenli gelirinin olmasına rağmen yüklü miktarda kamu ve özel borcunun olması, şirketin kurulduğu tarihten itibaren hiç genel kurul yapmaması, şirkete ait tutulması gereken defterlerin düzenli tutulmaması ve bu sebeple gelir gider konusunda müvekkilimizin bilgisinin olmaması, şirket müdürünün huzur hakkı ve diğer ortak … ödenecek maaş hakkında herhangi bir karar alınmamasına rağmen bu kişilere yüksek miktarlarda ödemelerin yapılması, şirketin zarar etmesi söz konusu ise TTK uyarınca iflas istenmesi gerekmesine rağmen bu yönde bir girişimin de olmaması, şirketin biriken borçlarına rağmen müdür … ile eşi olan diğer ortak … mal varlıklarında ciddi bir artışın olması ile müvekkilinin katılmadığı bir toplantıda müvekkilinin imzası atılarak pay devri yapılması ve bunun sonucunda müvekkilinin savcılığa şikayette bulunması sebepleri birlikte düşünüldüğünde , müvekkilimiz için devam ettirilmesi beklenemeyecek bu ortaklığı sona erdirmek üzere şirketin feshi ile iyiniyetle yönetilmeyen şirketin daha fazla zarar ettirilmesini engellemek amacıyla da ivedilikle bir yönetim kayyımı atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Huzurdaki davanın arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, davanın dava şatı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafça açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, … Ltd Şti’nin 2015 yılı Ekim ayında davacı …’a ait %49’u … ve %1 hissesi ise …’nun olacak şekilde kurulduğunu, davacının devir işlemleri sırasında aktif olarak yer aldığını , … devraldıklarını, bahse konu devir sözleşmesi imzalanırken de devir bedeli olarak … TL belirlendiğini, devir bedelinin bir kısmının 207.000,00 TL’sinin müvekkil … adına kayıtlı … parsel numaralı taşınmazın devri ile karşılandığını, kalan 9,000 TL’lik bir ödeme ile yine 15/09/2015 tarihli tutanak ile nakit olarak … tarafından elden ödendiğini, kalan 180.000,00 TL ‘nin ise devir sırasında kayıtlı olan öğrencilerden aldığı peşinat ile aidatlar düşülerek hesaplandığını, 154.000,00 TL’lik ödemenin ise davacı tarafça yapıldığını, son olarak 150.000,00 TL’lik kısmı üç farklı senet ile 50.000,00 TL’lik ödeme miktarı olmak üzere ödenmesinin kararlaştırıldığını, şirketin devri sırasında hisseler uyarınca ödemesi lazım gelen ve kendisinin ödemesi gereken kısım olması sebebi ile davacı tarafça imzalandığını, müvekkil … ve …’nun üzerlerin edüşen kısımları ödemiş olmaları sebebi ile bahse konu senede imza atmadıklarını, özetle devir işlemleri için gereken ve … Ltd Şti ‘nin işletme sermayesi için yatırıldığını, şirketin borçlarının ödenmediği ve müvekkillerinin bu süreçte mal varlıklarını artırmalarının da söz konusu olmadığını, işletilmekte olan iş yerinin 300.000,00 TL borç ile başlanıldığını ve peyder pey bu borçların ödendiğini, şirketin SGK borcu için yapılandırma yapıldığını, davacı taraf ise kendisinin Antalya’ya gelmemesi sebebi ile hisselerini devretmeyi düşündüğünü ve bu sebeple tüm borçlar ve alacakların hesaplanması için 2019 yılında yapılandırmanın bozulduğunu ve sair nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin … tarihinde davadan feragat ettiklerine dair dilekçeyi UYAP sistemi üzerinden gönderdiği görülmüştür.
Davalı vekilinin … tarihli dilekçe ile davadan karşı tarafça edildiğini, feragati kabul ettiklerini ve davacıdan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre, 6100 sayılı HMK. 307. maddesinin “Feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”. HMK. 310. maddesinin “Feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükümleri uyarınca, davacı vekilinin davadan feragat ettiği ve vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, TARAF VEKİLLERİNİN YOKLUĞUNDA kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.02/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı