Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/533 E. 2021/671 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/533 Esas
KARAR NO : 2021/671
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ: 28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankaca müvekkilinin hesabından Genel İşlem Kurallarına ve yasal oranı %0,02 olan Dosya Masrafının, emsal banka uygulamalarının da üzerinde bir oran uygulanmak suretiyle 315,-TL tutarında fazla Dosya Masrafı alındığını, TCMB’nın 2020/4 Sayılı Tebliğinde Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Tebliği’nde de bir çok ücrete sınırlamalar getirilmiş olduğunu, haksız yapılan bu kesintinin iadesi için T.C. Antalya Genel İcra Müdürlüğü nezdinde başlattıkları takibe davalı bankanın itiraz etmesi nedeniyle dava açmak durumunda kaldıklarını ve bahse konu miktarın Ticari Avans Faizi ile birlikte iadesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle : yapılan kesintilerin müvekkil banka ile davacı arasında yapılan sözleşmeye, yasaya ve mevzuata uygun olduğunu, bu sebeple de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; adı geçen davacıya …tarihinde 9.500,-TL tutarında; …tarihinde de 1.000,-TL olmak üzere toplam 10.500,-TL’nın baz alındığı ve bunun %2’si hesaplanarak toplamda kullandırıla kredilerden n 210,-TL komisyon alınması gerekirken, sadece 9.500,-TL’lık kredi için bankaca alınan 525,-TL’lık komisyonun esas alındığı ve böylece, arada 315,-TL fark olduğu sonucuna varıldığı, bu nedenle de takip ve taleple bağlı kalarak incelemelerimiz bu miktar üzerinden yürütüldüğü, bu bağlamda yapılan incelemeler sonucunda; davalı bankaca davacıya; imzası karşılığında Sözleşme Öncesi Bilgi Formu verildiği, 2 sayfadan oluşan bu formda, Türk Borçlar Kanunu’nun Genel İşlem Koşullarına ilişkin hükümleri çerçevesinde dikkatli bir şekilde incelemesinin belirtildiği, davacının özel hükümler içeren sözleşmeyi incelemek üzere teslim aldığına dair bölümün altında isim ve imzasının bulunduğu, bilahare da Genel Kredi Sözleşmesinin tüm hükümlerini okuduğunu sözleşmede geçen tüm hükümleri kabul ettiğine dair ibarenin de altının davacı tarafından imzalandığı, böyle bir durumda; davalı bankanın Genel İşlem Koşullarına aykırı davrandığından söz etmenin mümkün olamayacağı, davacının imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi’nin “Madde 8- Faiz, Komisyon, Vergi, Fon ve Masraflar” başlığı altındaki hükümlere göre, davalı bankanın dava konusu “Dosya Masrafını” alma hakkının bulunduğu, davalı bankaca yukarıda belirtilen krediler için alınan Dosya Masraflarının, bankanın tarife sınırları içinde kaldığı, T.C. Merkez Bankası’nın 2020/4 Sayılı Tebliği öncesi dönem olan 2014 yılında yapılmış kesintilerin, bu tebliğdeki sınırlamalara göre değil; 2006/1 Sayılı Tebliğdeki serbestiyet ve TTK’nun 20. Maddesinde yer alan ücret isteme hakkı çerçevesinde alınmış olduğu, bir kısım bankanın Mahkemenin müzekkerelerine verdiği cevabi yazıda da görüleceği üzere, dava konusu ücretin alındığı dönemde davalı banka tarifesinin de üzerinde dosya masrafı (Bugünkü adıyla Kredi Tahsis ve Kredi Kullandırım Ücretleri) alındığı, bir önceki maddede sözünü ettiğimiz serbestiyetler çerçevesinde bankaların homojen bir ücretlendirme mecburiyetlerinin bulunmadığı, esasen; bankaların hem kendi kaynak maliyeti ve rekabet koşullarına, hem de müşterilerin verimliliklerine göre ücretlendirme yapabildikleri, bu nedenle de emsal banka uygulamalarının, özellikle dava konusu dönem uygulamaları için baz alınamayacağı, bu nedenlerden dolayı davalı …Bank’ın davacıya iade etmesi gereken bir dosya masrafı bedeli olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu, mevzuat ve yerleşik yargı içtihatları ışığında her iki tarafı tacir olan sözleşme uyarınca bankaca dava konusu kesintilerin yapılmasının sözleşmede bu hususta bilgilendirilmesi halinde mümkün olduğu bunun için emsal banka ücretlerinin de dikkate alınması gerektiği sabittir. Her ne kadar bilirkişi bu konuda belirleme yapmamış ise de gelen cevabi yazılara göre davalının aldığı ücretin iş bankasınca alınan ücretlerin (en az 550 TL alındığı belirtilmiştir) altında olduğu, gelen diğer banka cevabi yazılarında bir kısmının yine altında kaldığı böylelikle sözleşmede yer alan bu ücretlerin tahsilinde hukuka aykırılık olmadığı vicdani kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin olarak alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile 4,9 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 315,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 28/10/2021

Katip…
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır