Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/512 E. 2022/275 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/512 Esas
KARAR NO : 2022/275
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 27.07.2016 tarihli davalı şirket tarafından kesilen 608.880,00 TL’lik fatura ile kömür alışının gerçekleştiğini, kömürün istenilen evsafta çıkmayınca davalı şirkete iade faturası kesildiğini ve kömürün iade edilen kısmını teslim almadığını, fatura tarihinin 12.08.2016 olduğunu, müvekkilinin davalıdan 608.880,00 TL’lik kömür almak istediğini ancak 455.000,92 TL’lik kısmının kömür yeterli özellikte çıkmayanıca almadığını ve iade faturası ile iade ettiğini, davalı şirket yetkililerinin iade edilen kömürlerin yerine daha iyi bir kömür göndereceklerini söyleyerek davalı şirkete nakit ve çek olmak üzere 298.520,00 TL davalı şirkete ödeme yaptığını, 298.520,00 TL + 455.000,92 TL = 753.520,92 TL toplam alacağın mevcut olduğunu, toplam alacaktan 608.880,00 TL’lik alınan kömür düşülünce müvekkilinin davalı şirketten 144.640,92 TL alacağının olduğunu ve borcunun olmadığını, bu sebeple Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, arabuluculuk görüşmesinde de bir anlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilinin davalıda bulunan bedelsiz senet nedeni ile haciz tehdidi altında olduğunu belirterek davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptalini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kısmi dava açılamayacağını ve eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, müvekkili şirketin yabancı sermayeli bir şirket olduğunu, Türkiye’de yatırım yapmak Türkiye’de yeraltı madenlerini çıkartıp işlemek ve bunların ihracat ve ithalatını yapmak için kurulduğunu, müvekkili şirketin sahibini bazı kişilerin yanlış yönlendirerek şirketin büyük zarara uğramasına sebep olunduğunu, Antalya Noterliklerinden … ile ilgili tüm belge asılları istenildiğinde imza, el yazısı ve yeminli tercüman olup olmadığının tespit edilmesi halinde müvekkilinin organize şekilde dolandırıldığının ortaya çıkacağını, işlem tarihleri ile pasaport giriş çıkışları karşılaştırıldığında birçok usulsüzlüğün ortaya çıkacağını, Zonguldak Gümrük Müdürlüğünün … ve … tarihli gümrük belgelerinin celbi halinde bu gerçeklerin ortaya çıkacağını, şüphelilerin ithalat edilecek olan 1500 ton kömüre göz koydukları için sürecin kontrolünü ellerinde tuttuklarını, Kömür Türkiye’ye geldikten sonra müvekkilinden kaçırılarak elden çıkarıldığını, satım bedelini kimin aldığının belli olmadığını, şirket hesabına ödeme geçmediği gibi usulsüz fatura ve muhasebe hileleri ile cari hesapta müvekkili ile alıcılardan … Isı ve Enerji Sis. San. Ve Tic. Ltd Şti arasında hesabın sıfırlandığını, faturaların bir mal ve hizmet karşılığı kesildiğini, … şirketi kömür teslim almadı ise niye … firmasına fatura kesmediğini, masak raporu da alındığı takdirde failler ve işbirlikçilerinin tespit edilebileceğini, 2015 ve 2016 yıllarına ait defterler ve karar defterinin hala ortada olmadığını, mali müşavirce teslim edilmediğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Zonguldak İl Müdürlüğünden alınan evraklar içerisinde bulunan 12.07.2016 tarihli evraka göre kömür hakkında … Çimento Sanayi A.Ş. Tarafından beyan yapıldığını ve “ithal katı yakıt numune alma tutanağı” düzenlendiğinin görüldüğünü, … Çimento Sanayi AŞ’nin adına sahte ithal katı yakıt numune alma tutanağı düzenlettiklerinin anlaşıldığını, … firması ile müvekkili firma arasında sözleşmeyi müvekkili şirket sahibi …’nın yaptığını, kendisinin bundan bihaber olduğunu, davacı şirkete 1500 ton kömür faturası kesilmişse ve davacı şirket buna mukabil dava dilekçesinde saydığı evrakları teslim etmiş ise ve de faturayı defterlerine işlemiş ise davacı firmanın bu kömürleri teslim aldığı anlamının çıktığını, davacı firma ile yapılan kömür alış verişinde geç teslimat nedeni ile cezai şartı işlediğini, böylelikle müvekkili davacı firmanın usulsüz cezai şart faturası nedeni ile 455.000,00 TL zarara uğratılmış olduğunu, davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, cari hesap ekstresine göre davacı tarafın kömür alış faturasını defterine işlemiş cezai şart olarak kesilen faturayı da satış faturası olarak kaydettiğini, bu evrakların teslimat makbuzlarını da icra memuruna teslim ettiğini, borçlu tarafın iade faturası olarak tanımlanan 12.08.2016 tarihli 455.000,92 TL’lik faturasının iade faturası olmadığını, üzerinde açıkça yazılı olduğu şekilde cezai şart faturası olduğunu, böylece bu işlemin müvekkili zarara sokmak ve hesabı sıfırlamak için hazırlandığını, ödendiği ileri sürülen miktarlar da gelecek olan kömüre değil teslime alınan kömüre karşılık olduğunu, davacı taraftan 27.07.2016 tarihli taş kömürü faturasını müvekkili şirket adına kimin kestiğini ve kimin iş bu faturayı kendilerine teslim ettiğini açıklamasını ve fatura aslının mahkemeye ibrazını istediklerini, borçlu tarafından iade faturası kesilmediğini ve hiçbir kömüründe iade edilmediğini belirterek, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya (Kapatılan) … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının … Madencilik San. ve Tic. Ltd.Şti., borçlunun … Isı ve Enerji Sist. San ve Tic. Ltd.Şti. olduğu, 251.729,91 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür.
Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …Talimat dosyası ile alınan bilirkişi raporunda özetle; muhasebe kaydı olarak resmi kayıtlarda mal girişi ve mal iadesi mevcut lakin çeklerin ve nakit paranın muhasebeleştirilmesi eksiktir. Her ne kadar muhasebede çek ve nakit para verildiği görülmese de, … Firmasına bu çekler ve nakit parayı ödediklerine dair (Firma kaşesi ve imzası olan) … un antetli kağıdı ile karşılıklı imzallar ile resmileştirilmiştir. Bu yüzden Antresit firması ve … firması tüm ödemeler ve mal alım iade işlemi sonucu olarak= Antresit firmasının 144.644,92 TL … Firmasına borcu bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında fatura ile ‘kömür’ alımı /satımı üzerine ticari ilişki kurulduğu, toplam 608.880,00 tl tutarında 1.500 ton kömür satıldığı / alındığı, ‘iade faturası’ bulunmadığı / düzenlenmediği, 1 adet sözleşme gereği ‘cezai müeyyide’ faturası düzenlendiği, tarafların 2016 yılı ticari defterlerinin yasal açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, defterlerinin birbirini doğruladığı, ancak yevmiye defteri yasal kapanış onaylarının yapılı olmadığı, tespit edildiği, davacı ticari defterlerine göre, 153.879,08 tl borcun kayıtlı yer aldığı, davalı ticari defterlerine göre, 450.855,00 tl alacağın kayıtlı yer aldığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava menfit tespit davasıdır. Davacı yan 27.07.2016 tarihli 608.880,00 TL fatura ile kömür alış verişi gerçekleştirdiklerini, kömürün ayıplı olması sebebiyle 455.000,92 TL lik malı iade faturası ile iade ettiğini, faturaya konu kömür için 6 adet çek verip ödeme yaptığını, böylelikle 298.520,00 TL ödeme karşılığında 153.879,18 TL lik mal aldığını, böylelikle davalıdan 144.640,82 TL alacağı olup, borcu bulunmadığı iddia etmiş, beyan dilekçesinde senedin kömür borcu için teminat olarak verildiğini, kömür borcu ödendiği halde iade edilmediğini beyan etmiştir. Sonraki tarihli beyanında dilekçesinde sehven iade faturası olarak belirtmiş ise de; esasen cezai şart olarak 455.000,92 TL alacağı olduğunu beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde 608.880,00 TL, 1.500 ton kömüre bölündüğünde ton başı bedelin 405,92 TL olduğu, sözleşmenin yapıldığı 28.07.2016 tarihinde dolar kurunun 3,0221 TL olduğu, böylelikle 1 ton kömürün 134,32 TL olması gerektiği değerlendirilmiş, dolayısıyla davacının 1. Sözleşmeye göre alım yapmış olduğu kabul edilmiştir. Ancak davacının iddiası 2. Sözleşmenin geçerli olduğu ve bu sözleşmeye göre borçlu olmadığına ilişkindir. Davacı beyanı ile bağlı olup, 2. Sözleşmenin teslim tarihinin sözleşmeye göre taraflar arasında daha sonra kararlaştırılacağı belirtilmiş, ancak davacı yan kararlaştırılan tarihin hangi tarih olduğunu ispatlayamamıştır. Cezai şart alacağın hangi tarihten başlattığı, neye göre hesapladığı da davacı yanca ortaya konulamamıştır.
Davacı yanın çelişkili beyanları, usulüne uygun tutulmadığı bilirkişi raporuna göre sabit olan ticari defter kayıtlarının lehine delil teşkil etmeyişi dosyada iddiasını destekleyecek somut başkaca bir delil bulunmadığı nazara alınarak cezai şart alacağının koşullarının oluştuğu, davacı yanca ispatlanamadığından yine bu hususta davalının defterinde davacı lehine kayıt da bulunmadığından, 608.880,00 TL lik faturayı teslim alan davacının iade ve ayıp hususunu ispat edemediği, salt beyanına itibar edilecek olsa dahi toplam 298.000,00 TL ödeme yaptığı, 608.880,00 TL lik mal nedeni ile bakiye 310.880,00 TL nin davalıya ödenmediği, senedin teminat senedi olarak verildiği hususunun doğrulanmadığı, davacının sunmuş olduğu tahsilat makbuzların davalı Antresit Madencilik yetkilisi tarafından imzalandığı hususunun kabulü ihtimalinde dahi teminat senedi olarak belirtilen senedin ayırıcı özellikleri bulunmadığı, takibe konu senedin bahsi geçen senet olduğu hususunun ispatlanamadığı, davalının da bu hususu kabul etmeyip dava konusu senedin ödeme amacıyla verildiğini savunduğu anlaşılmakla, ispat olunamayan davanın reddi gerekmiş, davacı lehine tedbir kararı verilmediğinden İİK 72 uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin olarak alınan 4.298,91 TL harçtan mahsubu ile artan 4.218,21 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 26.071,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 17/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır