Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/506 E. 2023/286 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/506 Esas
KARAR NO : 2023/286
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kısıtlı …’ın … vade tarihli … TL badalle, … vade tarihli 60.000,00 TL bedelli olmak üzere iki adet bonoyu tam ehliyetsiz olarak … … lehine keşide ettiğini, …’ın ise bonoları davalı … lehine ciro ettiğini, davalı takip alacaklısı …’ın kısıtlı …’ın düzenleyicisi bulunduğu iki adet bono sebebiyle Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … numaralı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, davalı ciranta … …’ın yönlendirmesiyle kısıtlı …’ın davalı ciranta ile birlikte takip alacaklısına karşı Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi … E sayılı dosyasıyla birlikte borca itiraz ettiğini, dilekçesinden de görüleceği üzere davacılar kısmına kendi ismini yazıp imza attığını bu şekilde borca itiraz edilemeyeceğini öğrenince isim ve imza kısmını karaladığını, nitekim dilekçede borca itiraz ve ehliyet itirazları yönünden ikinci çoğul şahıs çekimiyle kurduğu cümleleri değiştirmediğini, kısa bir süre sonra ciranta … …’in tekrar yönlendirmesiyle yalnızca kısıtlı … tarafından Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi … E sayılı dosyası ile ayrıca borca itiraz edildiğini, … E sayılı dosyada …’a vasi atanması gerektiği yönünde re’sen bildirimde bulunulduğunu, …’a Antalya … SHM ‘nin … E sayılı dosyada … tarihli ara karar ile eşi …’ın vasi olarak atandığını, kısıtlı …’ın akli durumu ve mal varlığı değerini iyi bilen … …’ın temel gayesinin dolandırıcılık yapmak suretiyle sebepsiz zenginleşmek olduğunu ve sair nedenlerle öncelikle adli yardım talebi ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, kısıtlının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı vekili, davacının adli yardım talebinin gerçek dışı olup delil olarak sunulan belgelerin de hatalı ve eksik olduğunu, …’ın mal varlığı araştırıldığında davacının üzerinde toplam değeri üç milyon Türk lirasını aşan taşınmazlar olduğunun görüleceğini, diğer yandan davacının belediyede çalışmakta olup düzenli bir geliri bulunduğunu, yine iddiasının aksine maaşında taraflarınca kesinti yapılmadığını, iddia edildiği gibi davacının üzerindeki hacizlerin tasarrufuna engel olmayıp, davacının borçlu olduğu miktarın tüm mal varlığının üçte biri bile etmediğini, kaldı ki davacının üzerindeki taşınmazların iki tanesinde şimdiye kadar hiç haciz bulunmadığını, davacının bakmakla yükümlü olduğunu iddia ettiği beş kişilik ailenin kimler olduğunun da belirsiz olduğunu, …’ın bakmakla yükümlü olduğu kimseler olmadığını, davacının aleyhlerine sürekli dava açmakta olup bu davaların harç ve masraflarını ödemekte şimdiye kadar zorluk çekmediğini, aynı şekilde aleyhine başlatılan diğer icra takiplerini de ödediğini, davacı … aleyhine icra dosyası dolayısıyla açtıkları Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyada ortaklığın giderilmesi davasında bu dosyadaki tedbir kararını göstererek bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, bu sebeple de ortaklığın giderilmesi davasının çözümlenemediğini ve taşınmazın satılamadığını, davacınnın kötü niyetli olarak takibin ve yargılamanın sürüncemede kalmasını sağlayarak alacağa kavuşmalarına engel olmaya çalıştığını, korunması gereken menfaatin yalnızca borçlu olan davacının menfaati olmadığını, verilen tedbir kararının alacaklarını riske attığını, verilen adli yardım ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, aksi görüşle ihtiyati tedbir kararı verilecekse teminat istenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Diğer Davalı …’a verilen senetler ile … dışında bir alakasının bulunmadığını, bu senetler …’ın avans almadan sözleşme yapmayacağını söylemesi üzerine avans olarak alınan paralara ilişkin olduğunu, … ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmak istendiğini, dilekçelerinde bunun hangi sıfatla yapıldığı sorulmuşsa da bunun sebebi iki tarafı da tanıması olduğunu, tarafları bir araya getirdiğini ama sonra … sözleşme yapmak için öncelikle avans alması gerektiğini yoksa sözleşme yapmayacağını söylediğini, bu sebeple …’dan avans olarak para alındığını ve sözleşme yapılamayınca karşılığında senet verildiğini, bu durum …’ın eşi … tarafından bilindiğini, özellikle avans alınması konusunda ısrarcı olan … olduğunu, sözleşme yapılamadığı için … bizden verdiği paraları geri istediğini, paraları alan … ve … parayi geri ödemeyince sorun çıktığını, karşı tataf senedin lehdarının kendisinin olduğunu söylediklerini, bu parayı …’dan alıp …’a götürerek aracılık etmesi sebebi ile senet üzerinde imzasının bulunduğunu, senetler bu nedenle önce kendisi adına keşide edilmiş ve … cirolandığını ancak paraları rahimden alan kendisi olduğunu ve …’e vermek adına aldığını ve …’e teslim ettiğinden aslında para …’ın cebinâ girdiğini, bu işten bi çıkarı olmadığını aksine … yüzünden zarara uğradığını, eşi … ile birlikte parayı harcadıklarını ödemeye gelince ödemediklerini, bu nedenle borç sahibi … olduğunu, …’ın yaptıklarının tamamen kötü niyetli ve davası da haksız olduğunu, senetlerin tarihinin farklı olduğunu söylediklerini ama bu durumun söylediklerinin gerçek olmadığı anlamına gelmediğini …’dan alınan paralar peyderpey alındığını, bu sebeple farklı tarihlerde senet düzenlendiğini, bu nedenlerle kötü niyetli davalarının kendisi ile bir alakası olmadığını, davanın reddedilmesini talep etmiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … E, … ve … E sayılı, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı, Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyaları UYAP sistemi üzerinden temin edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Antalya Atatürk Devlet Hastanesine ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine ve Üniversite Hastanesine ayrı ayrı müzekkere yazılarak davacının … tarihinden öncesine ait tüm tedavi evraklarının (yatış evrakları, poliklinik kayıtları, müşaade kayıtları ilaç kullanım raporu, epikriz kayıtları vs.dahil) gönderilmesi istenmiştir.
Antalya Genel İcra … E sayılı dosyasının tetkikinden;
Alacaklı … vekili tarafından borçlu … aleyhine takip dayanağı bonoların lehdarın … …, borçlusu … olan, … düzenleme tarihli, … vade tarihli, … TL bedelli ve … düzenleme tarihli, … vade tarihli, 60.000,00 TL bedelli senetler nedeniyle toplam … TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz nedeniyle icra takibi başlatıldığı, her iki bononun keşidecisinin …, lehtarının … … olduğu, lehtar tarafından beyaz ciro ile takip alacaklısına devredildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Davacının dedesi ile bile komşuyduk, davacı elimize doğdu, anne babası ile komşuluk ilişkimiz devam etti, davacı da anne babasının evinde kalıyordu, son bir yıla kadar komşuyduk, doğduğundan beri biraz çocuk ruhlu gibidir, kolaylıkla kandırılabilir, doğuştan bu şekildeydi, çok usludur, parayı pulu bilir ancak çok fazla hesap yapamaz, ilkokulu da 5.sınıfa kadar okudu, daha sonra da okula gitmedi, belediyede çalışıyor, işe engelli kadrosundan girip girmediğini bilmiyorum dedi. Devamla, kendisi evlendi, anne babası ile yaşamaya devam etti, babası öldü, annesinin bahçesinde çalıştı, kendisini idare etti, ilk eşi de öldü, ilk eşinden iki çocuğu oldu, eşi öldükten 3 sene sonra falan da ikinci evliliğini yaptı, benim başkaca bilgim yoktur, akli melekelerinde birşey yoktur ancak para hesabı falan yapamaz kendisini tek başına idare edemez, ilk eşi öldüğünde yanında annesi ve kızı vardı, onlarla birlikte yaşamaya devam etti” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Davacı benim dayımın oğlu olur, kendisi doğuştan beri biraz saftır, her denene uyar, inanır, anne babası ölene kadar onlarla yaşadı, iki evlilik yaptı, ilk eşi öldü, ilk eşi öldüğünde annesi sağdı, ilk eşinden iki çocuğu vardı, annesi, kızı ve oğlu ile beraber yaşamaya devam etti, sonra annesi vefat etti, annesinin vefatından önce ikinci eşiyle evlendi, ilk eşi biraz uyanık biriydi, arkadaşları aracılığı ile davacıya belediyeye işe koydu, temizlik işlerinde çalışır, elinde para tutmayı bilmez, saf , temiz kalpli bir çocuktur, kim ne isterse verir, ilk eşi de kim para isterse verdiğini, cebinde para tutmadığı söylerdi, hatta ilk eşi bir seferinde arkadaşı isteyince davacının bir aylık maaşının tamamını çekip o arkadaşına verdiğini söyleyip hayıflanmıştı” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Davacı benim öz kardeşimdir, aramızda 4 yaş var, kardeşim doğduğundan, çocukluğundan bu yana saf ve kandırılabilir bir yapıya sahiptir, doktora götürmedik, aile içinde idare ettik, zaten ilkokulu da zar zor bitirdi, devamını okuyamadı, ilk eşi köyümüzdendi, evlenince o idare etti, evin geçimini eşi yapıyordu, anne babam ile oturuyorlardı, annem babam çiftçiydi, o da onlara yardım ederdi, daha sonra ilk eşi onu işe sokmayı başardı, bir müddet bir iş yerinde çalıştı, daha sonra belediyede yine ilk eşi iş buldu, süpürge işi yapar, çok çabuk kandırılabilen yapıya sahiptir, hatta bir kaç kez birlikte çalıştığı arkadaşları onu kandırmış, kredilerine kefil yapmışlar, yine bir arkadaşına kredi çekivermiş, ben bunların borcunu ödedim, çok basit şekilde herkes kandırabilir, bu olayda da motorsiklet alıvericez diye kandırmışlar, bizim bu olaydan da ancak icraya intikal edince haberimiz oldu, bize de bir şey söylememişti, motorsiklet falan da yok, kandırılıp elinden senet alınmış, ne kadar meblağa dahi imza attığından haberi yok, en son olayı anlatayım; kendi adına 3.000 TL kredi çekmiş, çavuşuna vermiş, sonra ben çavuşu ile konuşup krediyi ödettim, bir kısmını da ben elden ödedim, halledilince dava açmadık, diğer kredileri de ilgili kişilerle ben konuşarak ödetmeye çalıştım, ödenmeyen kısımları da ben ödeyiverdim, onlara da herhangi bir dava açmadık, kendimiz halletmeye çalıştık, meblağlar çok yüksek değildi, o yüzden dava ile uğraşmadık, cep telefonumdaki kayıtlara göre Kasım 2019 ve Ekim 2019 tarihlerinde krediler için bankaya ben ödeme yapmışım, … … diye bir alacaklının icra takibi alacağıydı, davacı taraf ortak taşınmazımıza haciz koydu ve aleyhimize İzale-i Şüyu davası açtı, ayrıca ben elbirliği ile mülkiyeti müşterek mülkiyete dönüştürmek için dava açtım, hissemi kendi üzerime almak için hakkımı korudum” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Annem davacı ile yaklaşık 5-6 yıl kadar önce evlendi, ben son iki yıldır annem ve üvey babamla yaşıyorum, bir üvey kardeşim ve bir öz kardeşim de aynı evdedir, biz 5-6 yaşımızdayken annem ve babam ayrılmışlar, ben anneannem ile yaşamaya başladım, Ankara …’daydık, … da anneannemlerin eski dostudur, annemi de yakinen tanırlar, dayılarım anneme şiddet uyguluyordu, … de annemi Antalya’ya getirdi, burada namusunla çalış çocuklarına bak dedi, annem kardeşim ile birlikte Antalya’ya geldi, belediyede işe girdi, ben bu süre içerisinde Antalya’ya annemin yanına gidip geliyordum, sonra annem iş yerinde … ile tanışmış ve evlendiler, … amca biraz saf bir insandır, bana göre akli dengesi yerinde değil, … de daha sonra Antalya’ya taşındı, kendisi … amca ile tanıştı, … dayım felç geçirince annem Ankara’ya gitmek zorunda kalmıştı, … amca beni gezmeye gidiyoruz diye aldı, zengin olma hayali kuruyormuş gibi konuşuyordu, sonra biz … amcanın çalıştığı belediyeye gittik, parkta onunla buluştuk, … amca kendisine 4 paket kaçak sigara verdi, ona motosiklet alacağını söyledi ve önüne bir senet koydu, … amcanın imzalamasını istedi, o da imzaladı, daha sonra oradan ayrıldık, sonra icralık olundu, daha doğrusu … senedi benim … isimli arkadaşıma vermiş, benim durumum iyi değil sen bunu halledersin demiş, o da bana söyledi, … dediğim aslında …’dır, bu şekilde senet icraya konmuş, ben o güne kadar senet nasıl bir şeydir bilmiyordum, davacı geceleri bazen kendi kendine konuşur, kafasına göre ışığı açıp kapatır, bir paket sigara alın verin tüm işinizi yapar, biraz önce yanlış anlaşıldı, benim arkadaşım … ve …, … onların arkadaşıdır, … yani …’in oğlu … isimli arkadaşıma tecavüz etmişti, … şikayetçi olmak için adliyeye kadar geldi, sonra vazgeçti, daha sonra … amca şikayetçi olmuş, ben de açılan davada tanık olarak dinlendim, bunlar davaya konu senet olayından sonra oldu” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben 59 yaşındayım … doğduğundan beri aynı mahalledeyiz, ben bu mahallede televizyon tamirciliği yaparım, kendisinin akli dengesi yerinde değildir, bu olayı daha sonra bana kendisi anlattı, buna motosiklet alıvericez tanışmazını müteahhite vereceğiz diye kandırıp elinden senet almışlar, ağabeyimin haberi yok dedi, zaten kendisi biraz saftır, sağa sola böyle imzalar atar, krediler çekiverir, daha önce de benzer şeyler olmuştu” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Davacı … benim halamın oğludur, kendisi elimde büyüdü, … küçüklüğünden beri saftır, herkese inanır, hayır yapmayı sever, çok iyi niyetli bir çocuktur, ilkokulu okudu, 5 yıl okudu, ortaokulu okutmadılar, dersleri de orta seviyedeydi, evlendi annesi babası ile beraber yaşadılar, çiftçilik yaptılar, evine bağlıydı, sonra ilk eşi öldü, belediyede çalışmaya başladı, ikinci eşi ile evlendi. Başkaca bir bilgim yoktur” demiştir.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben davacıyı tanımam, daha önce karşılaştık ancak herhangi bir hukukumuz yoktur, ben …’ın arkadaşı olurum, bundan bir yıl kadar önce, alacak-verecek meselesi için toplandılar, ben de vardım, davacının akrabaları vardı, … bey vardı, orada mutabakata varılamadı, bize davacının aklının yerinde olmadığı, saf olduğunu kandırıldığına dair beyanda bulundular, sonuç olarak anlaşmaya varılamadı, emin olmamakla birlikte sanırım … orada yoktu” demiştir.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben …’ın uzaktan akrabasıyım, 1-1,5 yıl kadar önce Lara’da; ben, … bey ve eşi olmak üzere 5 kişi kafe gibi bir yerde oturduk, alacak-verecek meselesi ile ilgili konuşuldu, … TL teklif ettiler, … bey de o zaman verdiği para ile bugünkü karşılığının bu olamayacağını doların bile ne kadar yükseldiğini söyledi, kabul etmedi, … bey kendisinin raporu olduğunu, davayı kazanamayacağını …’e söyledi, anlaşmaya varılamadı, oradan kalktık, bilgim bundan ibarettir” demiştir.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda özetle:
“Tıbbi belgeler ile adli tahkikat dosyasında belirlenen ve adli tıbbi yorumlamayı ilgilendiren hususların değerlendirilmesinden; görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davası nedeniyle “bonoların düzenleme tarihleri olan … ve … tarihleri itibariyle ayrı ayrı değerlendirilmek üzere, düzenleme tarihleri itibariyle fiil ehliyetine (ayırtım gücü, eylem ve işlem ehliyeti) sahip olup olmadığı sorulan İbrahim oğlu, 1974 doğumlu …’ın Kurulumuzca … tarihinde yapılan muayenesi sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; fiili ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı, zeka geriliği veya demans denilen bunama hali tespit edilmediği, dava dosyasının tetkikinde işlem tarihinde herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bir belge ve bulguya da rastlanmadığı, kişinin işlem tarihinde menfaatlerini müdrik ve telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre …’ın işlem tarihleri olan … ve … tarihlerinde fiili ehliyetine haiz olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İİK 72/3.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olmakla; Antalya … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takip dosyasına konu … düzenleme tarihli … TL bedelli ve … düzenleme tarihli 60.000,00 TL bedelli bonoların düzenleme tarihinde davacı …’ın fiil ehliyetine (ayırtım gücü:eylem ve işlem ehliyeti) sahip olup olmadığı taraflar arasında ihlitaflıdır.
Mahkememizce … tarihli ara kararı ile; dosyanın … ATK … İhtisas Dairesi’ne gönderilerek takibe konu bonoların düzenleme tarihleri olan … ve … tarihleri itibariyle ayrı ayrı değerlendirilmek üzere, düzenleme tarihleri itibariyle davacı …’ın fiil ehliyetine (ayırtım gücü:eylem ve işlem ehliyeti) sahip olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş; düzenlenen raporda …’ın işlem tarihleri olan … ve … tarihlerinde fiili ehliyetine haiz olduğu belirlenmiştir.
Davacının davaya konu bonoların düzenlendiği tarihler itibariyle fiil ehliyetinin bulunduğuna dair Antalya …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası için … Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli rapor ile … ATK …İhtisas Kurulu tarafındna düzenlenen rapor birbirini teyit etmiş olmakla, davacının … ATK tarafından düzenlenen rapora yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiş ve ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 72/4 maddesi uyarınca, Mahkememizin … tarihinde ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
3-İİK 72/4.maddesi uyarınca … TL üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan alınarak takip alacaklısı davalı …’a verilmesine,
4-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacıdan tahsiline, Hazine’ye irad kaydına.
5-54,40 TL başvuru harcının davacıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 2.328,00 TL Adli Tıp Fatura bedelinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 98.639,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı …’a verilmesine,
9-Dosyanın Adli Yardım Talepli olması nedeniyle suçüstü ödeneğinden karşılanan tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 378,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili, davacı vasisi ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 05/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır