Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/488 E. 2021/893 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/488 Esas
KARAR NO : 2021/893
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin taraflar arasındaki anlaşma neticesinde davalı’nın yüklenicisi olduğu inşaatların, alçı sıva, saten alçı, alçıpan, alçıpan asma tavan, iç-dış cephe boya, yağlı boya, kartonpiyer, boardex kaplama, kaplama ve cephe imalatı vb. İşlerin malzeme dahil olmak üzere yapma işlerini üstlendiğini, müvekkili şirketin gerçekleştirdiği iş karşılığında düzenliği faturalar ve hesap kayıt mutabakatları nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı şirketten 262.068,01 TL alacaklı hale geldiğini, fakat tüm çabalara rağmen davalının borcunu ödemediğini, müvekkilinin düzenlediği faturaları davalının da dahil olduğu sistem üzerinden elektronik yolla davalıya gönderdiğini, davalının söz konusu faturaları kabul ederek cari hesabına ve ticari defterlerine işlediğini, Mayıs/2020 dönemi BA Mutabakat formu incelendiğinde takip konusu faturaların alacağın varlığı ve miktarının davalı şirket tarafından kabul edildiğinin açıkça anlaşılacağını, hal böyle iken davalı şirketin kayıtlarına aldığı mutabakat yaptığı ve kabul ettiği faturalar için fatura tarihinden üç ay sonra iade faturaları düzenleyerek ikrar ettiği borcunu bu defa inkar ettiğini, davalı şirketin önceki işlemlerde yer alan eski çalışanları Hüseyin Tanyeri imzasının ve şirket kaşesinin kopyalandığını ve bu doğrultuda sunulu mutabakat formunun sahte olduğunu iddia etmekte ise de bu iddianın gerçek olmadığını, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… soruşturma nolu dosyasında savcılık tarafından aldırılan bilirkişi raporunda söz konusu mail adreslerinde herhangi bir otomatik ya da manuel yönlendirme bulunmadığının tespit edildiğini, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının davasının usul ve yasaya aykırı olduğunu davayı kabul etmediklerini, dava konusu faturalardaki malları davacının müvekkiline teslim etmediğini, icra takibinde cari hesaba dayanmadığını, dava ile takip talebi birbiri ile uyumlu olmadığını, davacı ile davalı arasında takip dayanağı olan faturalara dair akdi ilişkinin olmadığını, faturanın tek başına akdi ilişkiyi ispat eden bir belge olmadığını, davacının dayanak yaptığı faturadaki akdi ilişkiyi ve faturada yer alan malları davalıya teslim ettiğini ispatlamasının gerektiğini, faturadaki hiçbir mal müvekkile teslim edilmemiş olduğunu, E-fatura sistemi sebebi ile temel fatura olarak kaydedilen fatura GIB sistemi tarafından otomatik kabul edildiğini, bu nedenle temel fatura olarak gönderilen e-faturalar sisteme zorunlu olarak kaydedildiğinden faturanın iadesi iade faturası veya noter aracılığı ile faturanın işlemsiz gönderilmesi şeklinde olduğunu, 17 Ağustos 2020 tarihli Noter ihtarı ile faturaya konu malların teslim edilmemesi sebebiyle iade faturası kesildiğini, müvekkili tarafından imzalanmış bir mutabakat formunun olmadığını, sahte üretilen, fotokopiden ibaret bir şeyin belge olmadığını, fotokopi olan mutabakat formunda yer alan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığını, şirket çalışına Hüseyin Tanyeri’nin 09.04.2020 tarihinde sözde mutabakattan 1 ay önce işten çıktığını, müvekkilinin davacı ile hiçbir biçimde borç alacak mutabakatı yapmadığını, davacının davasına ve alacağına dayanak olan malları teslim etmediği için haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davacının davasının reddi ile %20’den aşağı olmayan kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin … tarihli davaya cevap dilekçesinin ve delil dilekçesinin ıslahını talep ettiği dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçesinde davacının dava konusu ettiği faturalardaki ürünleri davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerektiğinin belirtildiğini, ispat yükünün davacıda olduğunun söylendiğini, bu aşamada davalının Covid-19 pandemisi nedeniyle sehven kayıtlarına alıp Covid-19 pandemisi sonrası iade ve çıkarma işlemleri yapmasına rağmen BA/BS formuna sehven kaydın bile itibar göreceği değerlendirildiğinden cevap dilekçesinde sundukları delil listesini ve bu yönüyle cevap dilekçesini ıslah ettiklerini, ürünlerin davacı tarafından teslim edilmediğinin ispat yükünün davalıya yüklenecekse davalı müvekkilinin ürünlerin teslim edilmediğini deliller ile ispat edebileceğini, cevap dilekçesinde taraflar arasında akdi ilişki kurulmadığını ve davacının sattığı iddia ettiği ürünleri teslim ettiğini ispatlayamadığı, faturaların sehven kayda alındığını savunarak Mahkemenin ispat yükünü davalıya yüklemesi nedeniyle cevap dilekçesinde sundukları delil listesindeki gibi ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının tetkikinden: Alacaklı … Ltd Şti vekili tarafından borçlu … A.Ş aleyhine toplam 262.068,01 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
“1- Davacı tarafından fatura alacaklarına karşılık davalı aleyhine 06.08.2020 tarihinde Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …/… Sayılı dosyası ile aşağıdaki şekilde icra takibi başlatılmış olduğu,
TUTAR AÇIKLAMA
262.068,01 TL ASIL ALACAK
0,00 TL işlemiş faiz
262.068,01 TL TOPLAM

2-Daha önceki bilirkişi incelemesinde davacının ticari defterlerine göre davalıdan 262.068,01 TL alacaklı olduğu, icra takibinde başlatılan asıl alacak tutarı ile aynı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinde davacının davalıya 262.070,92 TL borçlu olduğu, tarafların bağlı Kurumlar Vergi Dairesine 2 adet faturayı Mayıs/2020 döneminde Form BA – BS beyanlarını yaptığı, ticari defterleri ile uyumlu bildirimde bulunduğu, ancak davalının Kasım ayında Form Ba düzeltme beyanı vererek 2 adet faturanın Mayıs ayı beyanını iptal ettiği, taraflarca imzalanan mutabakatname uyarınca tarafların KDV’siz olarak 222.091,00 TL (KDV’li olarak 262.068,01 TL) borç / alacak hususunda mutabık oldukları, davalının 2 adet faturadan 68bin TL’lik faturayı yasal süresinde iade ettiği, ancak 200 bin TL’lik faturanın iadesini Ağustos/2020 döneminde gerçekleştirdiğinin tespit edildiği,
3-Dosya içerisine davacı tarafından sunulan mali mütalaaya göre davacı tarafından dava ve takip konusu alacağın dayanağı olarak dava dosyasına sunulan faturalar muhteviyatındaki malların davalı şirkete teslim edildiği dava dosyası kapsamına göre ispatlanamaması nedeniyle davacı şirketin dava ve takip konusu alacağın dayanağı olarak belirttiği faturalara istinaden davalı şirketten alacak talep etmesinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı,
4-Dava dosyası incelendiğinde davacı tarafından düzenlenen ve takip konusu edilen faturalara ilişkin fatura içeriği malın davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir irsaliye, mal teslim fişi vb bir evrakın dosya içerisinde mevcut olmadığı, davalının fatura içeriği malları teslim almadığı iddiasının mevcut olduğu, tüm dosya kapsamı düzenlenen bilirkişi raporu ve mali mütalaa incelendiğinde her iki tarafında davacının düzenlediği ve icra/dava konusu ettiği faturaları BA-BS bildirimlerinde vergi dairesine bildirimlerini yaptığı, icra/ dava konusu olan 12.05.2020 tarihli 62.068,00TL’lik faturanın davalı tarafından 18.05.2020 tarihinde düzenlenen iade faturası ile iade edildiği, bu faturanın itirazının TTK 21/2 ye göre belirlenen 8 günlük itiraz süresi içerisinde yapıldığı, 31.05.2020 tarihli 200.000,01-TL’lik faturanın ise 13.08.2020 tarihinde iade faturası ile iade edildiği bu faturanın itirazının TTK 21/2’ye göre 8 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapıldığı davacı tarafça ise davalının düzenlediği bu iade faturalarının hiç kayda alınmadığı ve BA formlarında da bildirilmediği,
5-Sayın mahkemenizce incelenmesi istenen dosya kapağındaki Yargıtay kararları incelendiğinde ise davalının BA formu ile bildirdiği ve TTK 21/2 gereğince 8 günlük süresinden sonra yapılan malların teslim alınmadığı gerekçesiyle düzenlenen iade faturasının geçerli olmadığı faturaların BA formunda bildirilip 8 günlük süresinde itiraz edilmediği takdirde sonradan yapılan düzeltmelerin hükümsüz kaldığı ve malların teslim edildiğine karine oluşturacağına dair Yargıtayca bu görüşün benimsendiği,
6-Davalı tarafça 12.05.2020 tarihli 62.068,00TL’lik faturanın 18.05.2020 tarihinde düzenlenen iade faturası ile TTK 21/2 gereğince süresi içerisinde itiraz edilerek iade edildiği bu nedenle bu fatura içeriğinin davacı tarafından davalıya teslim edildiğine ilişkin sevk irsaliyesi, mal teslim fişi vb bir evrak ile ispatlanması gerektiği , 12.05.2020 tarihli 62.068,00TL’lik fatura yönünden davacının ancak malların teslim edildiğini kanıtlanması durumunda alacaklı olacağı, yukarıda özetlenen Yargıtay kararlarına göre BA formu ile alım olarak bildirilen ve TTK 21/2 gereğince 8 günlük sürede itiraz edilmeyen ve süresinden sonra iade faturası düzenlenerek iade edilen 31.05.2020 tarihli 200.000,01-TL’lik fatura açısından ise düzenlenen iade faturası ile Ba formlarında yapılan düzeltmelerin hükümsüz kalacağı ve malların teslim edildiğine karine oluşturacağı anlaşılmış 31.05.2020 tarihli 200.000,01-TL’lik fatura açısından davacının bu fatura içeriğine ait malların sevk irsaliyesi, mal teslim fişi vb bir evrak ile ispatlanmasının istenip istenmeyeceğinin takdiri ve hukuki değerlendirmesinin sayın mahkemenize ait olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Hasan Bülbül, bilişim uzmanı bilirkişi Aykut Şahin tarafından düzenlenen 24/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle:
“1-Taraflar arasında e-arşiv faturaya dayalı ticari ilişkinin olduğu, ‘İnşaat Malzemeleri’ alımı / satımı yapıldığı,
2-Tarafların ticari defterlerinin açılış/kapanış tasdiklerinin/beratlarının süresinde yapıldığı, kayıtlarının usulüne uygun olduğu, 6100 sayılı HMK 222/2. maddesine göre 2020 yılı defter kayıtlarının kendi lehlerine davalarda delil vasfı taşıdığı,
3-Davacının ticari defterlerine göre davalıdan 262.068,01 TL alacaklı olduğu, icra takibinde başlatılan asıl alacak tutarı ile aynı olduğu,
4-Davalı tarafın ticari defterlerinde davacının davalıya 262.070,92 TL borçlu olduğu,
5-Tarafların bağlı Kurumlar Vergi Dairesine 2 adet faturayı Mayıs/2020 döneminde Form BA – BS beyanlarını yaptığı, ticari defterleri ile uyumlu bildirimde bulunduğu, ancak davalının Kasım ayında Form Ba düzeltme beyanı vererek 2 adet faturanın Mayıs ayı beyanını iptal ettiği,
6-Taraflarca imzalanan mutabakatname uyarınca tarafların KDV’siz olarak 222.091,00 TL (KDV’li olarak 262.068,01 TL) borç / alacak hususunda mutabık oldukları,
7-Davalının 2 adet faturadan 68bin Tl’lik faturayı yasal süresinde iade ettiği, ancak 200 bin TL’lik faturanın iadesini Ağutos/2020 döneminde gerçekleştirdiği,
8-Davacının davalıyı temerrüde düşürmediği için takip tarihinden önce temerrüt faizi hesap edilemeyeceği,
9-Davalıdan davalıya ait domain sistemi içerisindeki e-posta adresinden (…) davacıya (…) 23.06.2020 tarihinde e-posta gönderildiğini, 24.06.2020 tarihinde davacının (…) cevaplandırılarak ekteki formun onaylı imzalı şekliyle davalıya (…) gönderildiği tespit edilmiştir. 24.06.2020 tarihli e-postanın davalıya ait e-posta hesabında da (…) tespit edilmiştir.
10-Bu e-postaların ekinde mutabakat BA/BS formları bulunduğunu bunlarında detaylı biçimde bilirkişi raporu ekindeki e-posta inceleme formunda detaylı olarak yazılıdğının tespit edildiği” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
DAVACI ŞİRKET YETLİSİ … YEMİN BEYANINDA:” Bana sormuş olduğunuz 200.000,01 TL bedelindeki faturada yer alan malları davalıya teslim ettim. Fatura bedeli içerisinde Betakrir 150 kova boya, Murosko astar 150 kova, 680 plaka beyaz alçıpan, 1000 metrekare dış cephe kaplama, 10×3 düz söve 3000 metretül malzeme vardı, ben uygulama taahhüt işleri yaparım, bu malları teslim ettik ve ayrıca işçiliğini yaptık, Uncalı’daki 24 dairelik bir inşaatta malzemeler kullanıldı. Malzemeyi de teslim ettik, işçiliğini de yaptık, namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum” şeklinde beyanda bulunmuş,
HMK 238.maddesi uyarınca yazılanlar uhdesi huzurunda okunarak ve beyanında ısrar edip etmediği sorulduğunda:” Beyanımda ve yeminimde ısrar ediyorum” demiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle İİK.67.maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, HMK 222.madde hükümlerine göre delil vasfının bulunduğu, davacı ticari defterlerine göre takip değeri olan 262.068,01 TL alacak kaydının bulunduğu, davalı ticari defterlerine göre ise davacının davalıya 262.070,92 TL borçlu oluğu, taraflar arasında e-posta yoluyla 23.06.2020 tarihinde düzenlenen mutabakatname uyarınca KDV dahil borç miktarının 262.068,01 olarak belirlendiği, ancak mutabakatname imzası bulunan davalı çalışanının temin edilen SGK kayıtlarına göre 9 Nisan 2020 tarihinde işten çıkarıldığı, dolayısı ile mutabakatnamenin geçerli sayılamayacağı,
Davaya ve takibi konu her iki faturanın da tarafların ticari defterlerine kaydedildiği ve davalı yanca BA formu ili Vergi Dairesi’ne bildirimde bulunulduktan sonra, Kasım ayında BA düzeltme beyanı vererek 2 adet faturanın Mayıs ayında verilen beyanların iptal edildiği, yine davalı tarafından 12.05.2020 tarihli 62.068,00 TL lik faturanın 8 günlük yasal süre içerisinde 18.05.2020 tarihli iade faturası ile iade edildiği, 31.05.2020 tarihli 200.000,00 TL bedelli faturanın ise 8 günlük itiraz süresi geçtiktin sonra 13.08.2020 tarihli iade faturası ile iade edildiği, iade faturalarının davacı ticari defterlerine işlenmediği tespit edilmiştir.
Yargıtay 19.HD nin 2016/9749 E-2017/5608 K ve yine 2017/5059 E-2019/2363 K, 2017/5093 E-2018/2596 K ve yine Ankara BAM 22.HD nin 2017/373 E-2017/987 K sayılı emsal kararları da göz önünde bulundurulduğunda TTK 21/2.maddesine göre 8 günlük iade süresi geçtikten sonra iade edilen ve yine BA formu düzenlenen 200.000,00 TL bedelli faturada yer alan malların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği ve sonradan verilen düzeltme formunun sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile yemin deliline dayandığı belirlenmekle, 200.000,00 TL bedelli fatura yönünden teslime ilişkin olarak davacı şirket yetkilisinin yeminli beyanı alınmış, davalı vekili bu yemin beyanının doğru olmadığına dair 22.10.2021 tarihli dilekçesi ve ekinde belgeler sunmuş ise de; belgelerin davacı şirket yetkilisinin yeminli beyanının aksini ispat edemediği görülmüştür.
Yapılan yargılamada sonuç olarak; davacının 200.000,00 TL bedelli fatura yönünden açtığı itirazın iptali davasının kabulüne ve hüküm altına alınan alacak miktarıın likit-belirlenebilir olması nedeniyle bu miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının Antalya Genel İcra Dairesinin … E sayılı takip dosyasında 200.000,00 TL asıl alacağa yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
Hüküm altına alınan alacak (200.000,00 TL) üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 13.662,00 TL harçtan, peşin alınan 3.165,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.496,87 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazine’ye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından yatırılan 3.165,13 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 2.095,50 TL yargılama giderlerinden, davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.599,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 22.450,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 8.868,84 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
9-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.007,37 TL’sinin davalıdan, 312,63 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 21/12/2021

Katip …

Hakim …

¸e-imzalı ¸e-imzalı