Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/446 E. 2021/688 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/446 Esas
KARAR NO : 2021/688
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20.11.2018 tarihinde davalılar … ve …’ün kefil, … Turizm Tic. Ltd. Şti.nin (Yeni Ticaret Ünvanı: … Dış Ticaret İnş. Turz. Ltd. Şti.) ise alıcı olduğu Tekne Satış Sözleşmesini imzaladığını ve bu sözleşme gereği “…” isimli yatın 850.000,00 TL bedelle satımı konusunda davalılarla anlaştığını, satış sözleşmesinin 3 nolu bendinde ” Satıcı vekil edenin sözleşmeye bağlı olarak 2019 yılı içerisinde yat ile 15 günlük günü birlik tur yapma hakkı olduğu, kullanım neticesinde herhangi bir bedel ödemeyeceği, alıcının bu hakkı kullandırmak istememesi durumunda vekil eden satıcıya 15 turun bedeli olan 50.000,00 TL’yi ödeyeceği” nin kararlaştırıldığını, ancak alıcının müvekkiline yatı kullandırmadığını ve 15 tur bedeli olan 50.000,00 TL yi ödenmediğini, sözleşmenin 5. Bendinde ise … ve …’ün sözleşme dolayısıyla alıcı ile birlikte kefil sıfatıyla sorumlulukları olduğu düzenleme altında alındığını ve sözleşmenin taraflarca imzalandığını, alacağın tahsili amacıyla Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıltıklarını ancak davalıların takibe itirazı sonucunda icra takibinin durduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını, görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını beyanla; icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerine karşı başlatılan Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyası hukuka aykırı ve haksız olduğunu, takibe konu borcu kabul etmediklerini, davacının iddia ettiği, satış sözleşmesinin 3. Bendinde bulunan maddenin ” Satıcının sözleşmeye bağlı olarak 2019 yılı içerisinde yat ile 15 gün, günü birlik tur yapma hakkı bulunmaktadır. Satıcının talebi ile alıcı yatı hazır hale getirecektir…” şeklinde olduğunu ve bu madde gereğince satıcıya bu hakkın 2019 yılı içerisinde kullandırılacağını, sözleşmeye konu teknenin davacıya 2019 yılında 15 turdan fazla kullandırıldığını ve karşılığında ücret talep edilmediğini, davacı tarafın tur hakkını kullanmasına rağmen 50.000 TL değerinde icra takibi göndermiş olması kötü niyetli ve haksız olduğunu, dava konusu teknenin şirketin mal varlığı olduğundan ötürü şirketle beraber 17/02/2020 tarihinde …’ ün … Turizm ve Tic. Ltd. Şti. (Yeni ünvanı; … DIŞ TİCARET İNŞ. TURZ. LTD. ŞTİ.) ‘ i …’ e devir ettiğini, bu nedenle TTK’ nın Limited şirketlere ilişkin hükümleri gereğince şirket borçlarından dolayı ortakların değil şirketin sorumlu olacağını, 6098 sayılı Borçlar Kanunu çerçevesinde değerlendirildiğinde ” kefil, dava konusu para borcu dışındaki borç ilişkilerinde, verme, yapma veya yapmama borçlarında, borcun aynen ifasını sağlama yönünde bir sorumluluk altına girmez. ” maddesine göre davacının dosya konusu “15 tur yaptırma” şeklinde olan sözleşme maddesince sözleşmeyi kefil adı altında imzalayan müvekkillerinin sorumluluğunun doğmayacağını beyanla, müvekkilleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu satış sözleşmesi içerisine konumlanan ve teknenin mülkiyetinin devredilmesi sonucundan ayrık olarak taahhüt edilen kullanım ödüncü taraflar arasında ivazsız ve rızai olarak kurulan bir sözleşme sonucunu doğurduğunu, sözleşmenin kurulması için satış sözleşmesinin sonucundan farklı olarak teknenin, davacı satıcıya tesliminin şart olmadığını, sözleşmenin “Sözleşme Şartları” başlıklı bölümünde yer alan 3’üncü maddesi gereğince, ödünç verme taahüdünde bulunan müvekkil şirketin, ödünç verilecek olan tekneyi ödünce uygun, kullanıma elverişli bir durumda bulundurmasını borcu ile sınırlı ve bağlı olduğunu,
sözleşmede konumlanan 15 gün; bir gün ihtiva eden tur kullanımına karşılık gelen 15 tur kullanımına karşılık gelmediğini, davalı müvekkil şirketin 2019 yılı içerisinde kesintisiz 15 gün süreyle kullandırma borcu altına değil, farklı tarihleri kapsayan şekilde davacı satıcıya ticari amaçla 15 tur bedel almaksızın kullandırma taahhüdü altına girdiğini, şirket kayıtları incelendiğinde “…” isimli ticari gezi teknesinin 2019 yılı Mayıs ayı içerisinde 5 gün/tur; Haziran ayı içerisinde 11 gün/tur; Temmuz ayı içerisinde 13 gün/tur; Ağustos ayı içerisinde 19 gün/tur; Eylül ayı içerisinde 6 gün/tur; Ekim ayı içerisinde 3 gün/tur süreyle müvekkil şirket tarafından kullanıldığı ve tur düzenlendiğini, Antalya ilinde faaliyet gösteren ticari gezi teknelerinin 1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında sezonluk faaliyet dönemi dikkate alındığında, 6 aylık sezon döneminde müvekkil şirket tarafından 57 gün ticari faaliyette tekne kullanılmış, geri kalan 126 gün boyunca tekne sözleşmeden doğan ticari kullanım ödüncüne uygun ve kullanıma elverişli halde hazır bulundurduğunu, dava konusu sözleşmeden doğan kullanım ödüncünün koşulları ve 50.000,00-TL tazminat borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları özel olarak ve ayrıca düzenlendiğini,
davacı tarafça müvekkil davalı şirkete kullanım ödüncünün ifası amacıyla herhangi bir talep, bildirim ve ihtar gerçekleştirilmediğini, somut uyuşmazlıkta … isimli teknenin 2019 yılı içerisinde 15 tur kullandırılması borcunun temerrüdü koşulları oluşmadığını, davacı tarafça ödünç sözleşmesinden doğan tazminat isteme hakkının zamanaşımına uğraması sebebiyle talebi imkan dahilinde olmadığını, dava konusu talep edilen tazminat alacağı hakkında Borçlar Kanunu’nun 389. Maddesi hükmü gereğince zamanaşımı itirazında bulunduklarını beyanla davanın müvekkil şirket yönünden reddini talep etmiştir.
KANITLAR ve GEREKÇE:
Taraflar arasında imzalanan sözleşme dosya arasındadır.
Mahkememizce Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının …, borçluların …, … ve … Tur.Tic Ltd.Şti. Olduğu, 55.830,82 TL toplam alacak üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki sözleşme uyarınca satışa konu teknenin davacıya (satıcı) kullandırılmasına ilişkin hüküm uyarınca davacının davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile yapmış olduğu takibe itiraz nedeniyle açılmış itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında yapılan sözleşme ihtilafsız olup, ihtilaf teknenin davalıdan talep edilip edilmediği noktasındadır. Davacı yan bu hususta tanık deliline dayanmıştır. Davalı ise bu hususta tanık dinlenilmesine muvafakat etmemiş, davacının talep ettiğini (ihbar koşulunu) TTK 18/3 uyarınca ispatlaması gerektiğini savunmuştur.
Somut olayda ”talep” temerrüt koşulu olmadığından davalının savunması yerinde görülmemiştir. Zira sözleşmeye göre talep borcu muaccel hale getirecek veya alacaklıyı temerrüde düşürecek niteliği haiz olmayıp talep olsa dahi teknenin müsaitlik durumuna göre verilebileceği, verilmezse 30.09.2019 tarihi itibariyle 50.000,00 TL ödeneceği kararlaştırılmıştır. Öyle ise yapılan talep davalı tarafından kabul edilmeyebileceğinden bu husus borcun muacceliyetine ve davalının temerrüdüne yol açmayacaktır. Talep koşulu temerrüt anlamında olmayıp, TTK 18/3 temerrüt, fesih ve sözleşmeden dönmeye ilişkin olmakla davalının savunmasına itibar edilmemiş, maddi vakıa olarak görülen talebin ispatı için tanık dinlenilmesi mümkün görülmüştür. Dinlenen her iki tanık da teknenin kullanımı için davalıların bizzat önlerinde … Bey tarafından arandığına şahit olduğunu ifade etmiş olmakla, davacının talebine rağmen teknenin sözleşme uyarınca davacıya verilmediği sabit olmuştur.
Davalı şirketin davacıya tekne kullandırım borcu bulunduğu davalıların kendi aralarında yaptığı sözleşmede dahi kabul edilmiş, 2019 yılına ait tekne kullandırım borcunun 2020 yılında …’e geçtiği kararlaştırılmıştır. Esasen salt bu husus bile davalıların 2019 yılı kullandırım borcunu kabul ettiklerini göstermektedir.. Yine teknenin kullanımına ilişkin davalı şirket tarafından sunulan belgelerde davacının adı bulunmamaktadır. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin 50.000 TL borçtan sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Diğer davalılar yönünden yapılan değerlendirmede her ne kadar taraflar bu davalıların kefil sıfatıyla sorumluluğunu kararlaştırmış iseler de davalıların sorumluluğu garanti yönlü borca katılma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. TBK 603 uyarınca ve doktrinde kabul edildiği üzere bu sözleşmelerde de TBK 586 vd uyarınca kefalet sözleşmesinde uygulanan şekil şartları aranmalıdır. Azami kefalet tutarı niteliği itibariyle kefalet sözleşmesinde bulunmasa da tarihin el yazısı ile atılmamış olması karşısında kamu düzeninden olan şekil şartı yerine gelmediğinden davalıların bu geçersiz sözleşme dolayısıyla sorumlu tutulamayacağı düşüncesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının kötüniyeti bulunmaması karşısında kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirmede talebin davalıyı temerrüde düşürmediği yukarıda ayrıntısı ile izah edildiğinden ve yine sözleşmede 30.09.2019 tarihine kadar kullandırılmadığı takdirde 50.000,00 TL ödeneceği kararlaştırılmış ise de ödemenin hangi tarih itibariyle yapılacağı açıkça kararlaştırılmadığından, davacı yanca davalı temerrüde düşürülmediğinden bahisle ret kararı verilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede İİK 67/2 koşullarının oluştuğu alacağın likit olduğu anlaşılmakla davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
a) Davalı … … Şti. Yönünden davanın kısmen kabulü ile; davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü’ nün …/… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 50.000,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına, işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine,
Hükmolunan 50.000,00 TL alacağın %20 si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)Davalılar Yasin ve … yönünden;
Davanın REDDİNE,
Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 574,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.840,77 TL harcın davalı … … Şti’ den alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 574,73 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcının davalı … … Şti’ den alınarak alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 170,60 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 152,80 TL’sinin davalı … … Şti’ den alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalı … … Şti’ den alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 8.058,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … ‘ e verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şti’ye verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.182,10 TL’sinin davalı … … Şti’ den ,137,90 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
9-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 04/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır