Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/401 E. 2022/322 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/401 Esas
KARAR NO : 2022/322
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işletmek üzere devir almak için cafe restaurant tarzı bir yer aradığını ve … isimli kişiyle tanıştığını, … ” Yalan Dünya” isimli meyhanesini devredeceğini ve 57..642,33 TL borcu olduğunu, borcun ödenmesi koşuluyla meyhaneyi 262.357,67 TL karşılığında davacı ile anlaştığını ve 2019 yılında devir işleminin gerçekleştiğini, müvekkilinin devir bedelinin 140.000,00 TL si için çek verdiğini, kalan kısımlarını da elden ödediğini, ancak devir alınan işletmenin söylenenden fazla borcu çıkması üzerine, müvekkilinin söylenenden fazlasına ilişkin borcu ödemeyeceğini ve bu miktarın …’ ın ödemesini istediğini, …’ ın müvekkilini tehdit etmeye başladığını, …’ ın müvekkiline işletmenin yarısına ortak olacağını beyan etmesi üzerine, müvekkilinin işletmenin tamamını …’ a devretmek istediğini, sonuç olarak …’ ın işletmenin yarısına ortak olması yönünde anlaşmaya vardıklarını, müvekkilinin devir bedelinin 140.000,00 TL si için çek verdiğini, …’ ın da müvekkile 2 adet 192.000,00 TL bedelli çek verdiğini, ancak işletmenin yarısının devri hususunda 300.000,00 TL ye anlaştıklarından …’ ın verdiği çeklerden fazla olan 84.000,00 TL nin nakit olarak iadesini istediğini, müvekkilinin nakit olmadığını beyan ederek davacı şirkete ait 85.000,00 TL bedelli dava konusu çeki keşide ederek …’ a verdiğini, …’ ın müvekkile verdiği çeklerin sahte olduğunu anlamaları üzerine Antalya CBS suç duyurusunda bulunduklarını, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına konu çekin davalı tarafından 25/02/2020 tarihinde bankaya ibraz edildiğini, karşılıksız ibaresi yazıldığını ancak hamil çekin karşılıksız çıkması üzerine çekin ibrazından vazgeçtiğini ve bankaya bunu iptal ettirdiğini, çekin meşru hamil olan davalı şirkette kalması gerekirken ciro yada devir işlemi yapılmadan …’ a verildiğini, bu nedenle davalı şirket tarafından söz konusu çekin takip konusu edilemeyeceğini, çekin icra takibi öncesinde davalı şirket tarafından bankaya ibraz edildiğini, bu ibraz yazısının iptal edildiğini, tekrar … tarafından ciro edilerek bankaya ibraz edildiğin ive çek teminat bedelinin … tarafından tahsil edildiğini, müvekkilinin söz konusu çeki şirket yetkilisi sıfatıyla imzaladığını, ancak icra takibinin borçlunun müvekkiliymiş gibi başlatıldığını, icra dosyasından müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyanla müvekkili … adına çek üzerine atılmış imza bulunmadığından ve aval için gerekli şartlar bulunmadığından ve davalıya 25/02/2020 günlü … Seri No lu (85.000 TL) çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine; … yönünden ise, davalıya 25/02/2020 günlü … Seri No lu (85.000 TL) çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine; davalı kötü niyetli olduğundan alacağın %20 sinde aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, dava konusu çekte ciranta olarak bulunduğunu, müracaat borçlularından olan müvekkil şirketin, yapmış olduğu ödeme karşılığında çeki iade aldığını, geriye ciro söz konusu olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, çekin ön sayfasında …’e ait üç adet imza olduğunu, bunlardan birisinin şirket yetkilisi olarak, diğerinin tarihe ilişkin olarak atıldığı iddia olunsa dahi üçüncü imzanın aval olduğunu, dolayısıyla aval veren …, keşideci gibi borçtan sorumlu olduğunu, davacıların borç ilişkisine ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, iddia edilenlerin müvekkil şirketle bir ilgisi olmadığını, bahsi geçen dosyalarda müvekkil şirketir taraf olmadığını, çekin illetten mücerret olduğunu, üçüncü kişilere ilişkin kişisel def’ilerin müvekkil şirkete karşı ileri sürülmesi de mümkün olmadığını beyanla ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine, davacı borçlular aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının … .San ve Tic. A.Ş, borçlunun … inş. Tic. Ve San.Ltd.Şti. Ve … Olduğu, 91.300,82 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava menfi tespit istemine ilişkindir. Davacılar … ve …’in borçtan sorumlu olmamalarına dair hukuki sebepleri farklı olup … yönünden açılan davada şekli olarak inceleme yapılacağı, diğer davacının iddialarının ise esasa ilişkin inceleme ile birlikte savcılık dosyasının beklenmesi gerekebileceği anlaşılmakla tefrik kararı verilerek eldeki dosyaya … yönünden devam edilmiştir.
Davalı dava konusu çekin ön sayfasında …’e ait üç adet imza bulunduğunu, bunlardan birisinin şirket yetkilisi olarak, diğerinin tarihe ilişkin olarak atıldığı iddia olunsa dahi üçüncü imzanın aval olduğunu, dolayısıyla aval veren …’ ün keşideci gibi borçtan sorumlu olduğunu savunmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 629. maddesi atfıyla limited şirketlere de uygulanması gereken “imza şekli” başlıklı 372/1. maddesi uyarınca şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar. İcra takibine konu çekte şirket unvanı altına şirket yetkilisi ismini yazmak ve imzalamak suretiyle düzenlenmiştir.. İsimde, imzada şirket unvanının altındadır. Tarih paraflarının aval hükmünde olduğunu savunmak kıymetli evrakın düzenlenmesi, devri, sıkı şekil şartlarına tabi olması nedeniyle yine mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle …’ün şirket ünvanı altına şirket adına yetkili sıfatıyla imza attığı parafların da tarih değişikliğine ilişkin olduğu sabittir. Öyle ise … senetten şahsen borçlu olmadığı kabulüne göre davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; Antalya Genel İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına dayanak olan davacı …’ ün 25/02/2020 gün … nolu çekten borçlu bulunmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 6.236,75 TL harçtan peşin alınan 1.451,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.785,16 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.451,59 peşin harç,54,40 TL başvurma harcı ve 105,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olan 1.610,99 TL olmak üzere toplam TL yargılama giderlerinin davalıldan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 12.623,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 31/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır