Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/382 E. 2022/479 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/382 Esas
KARAR NO : 2022/479
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
davalının Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile Antalya … Noterliğinin 23/10/2019 tarih ve … yevmiye numarası ile protestosunu yaptırdığı 21/10/2019 vadeli ve 14.954,00TL bedelli senedi icraya koyduğunu, oysa bu protestonun ellerine geçer geçmez davalının icra niyetinde olduğunu anladıkları için kendilerine ihtarname yolladıklarını, Antalya … Noterliği’ nin 29/11/2019 günlü ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile suların bozuk olduğunu, kimseye satamadıklarını ve iade almaları gerektiğini bildirerek, senet nedeniyle borçlu olmadıklarını ihtar ettiklerini, davalının ihtarı hiç dikkate almadığını, senedi icraya koyduğunu, Antalya İl Hıfzı Sıhha Müdürlüğüne suyun teslim edildiğini ve suyun pis olduğuna dair rapor alındığını, bu bilgilerin davalı ile paylaşıldığı halde önce Rize ili Pazar ilçesinden davacıyı icraya verdiklerini, buraya yaptıkları yetkisizlik itirazı kabul edildiğinde , Antalya Genel icradan icraya verdiklerini, davalının haksız olduğunu bildiği halde ısrarla icra yaptığını, bu nedenle haksız icra tazminatının en üst düzeyden tespitini talep ettiklerini, iddia ederek, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında borçlu olmadıkları nedenine dayalı olarak, takibin iptaline karar verilmesini dava boyunca davacıya yapılabilecek haciz işlemleri nedeniyle telafisi imkansız zararlar doğabileceğinden takibin tedbiren durdurulmasına veya icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, Davalı icra alacaklısının 20 den aşağı olmamak üzere haksız icra tazminatına mahkum edilmesini, dava masrafı ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının taleplerinde haksız olduğunu, davacının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … salıyı, kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla başlatılmış ve kesinleşmiş icra takibi bulunduğunu, kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla tahsile konulan alacakların, takip başladıktan sonra açılan menfi tespit davasıyla durdurulması için gerekli olan teminat miktarının en az … olduğunu, bu itibarla sayın mahkemenin aldığı ve takibin … teminatla durdurulabileceği yönündeki karara itiraz ettiklerini, davanın esasına gelince; öncelikle davacı tarafın davalı firmanın ikametgahında bir arabulucuya başvurmasını işbu davanın ön şartı olduğunu düşündüklerini, bu itibarla dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı …’ın, davalıyla olan ticari faaliyetinden dolayı borçlu olduğunu, cari hesaptaki borcun kendisi tarafından da kabul edildiğini ve karşılığında senet verildiğini, bu senedin kendine has güçlü geçerliliğinin haricinde, davacının borcunu kabul ettiğine dair iş bu davada güçlü bir delil olarak kabul edilmesi gerektiğini, zira senet verilme hadisesi öncesinde var olan ticari ilişkiye, cari borca dayanmakta olduğunu, davacının iddialarının dinlenemeyeceğini,zira ayıplı malın ne şekilde iade edileceği, ayıplı malı elinde bulunduranın ne şekilde davranacağının yasalarımızda ayrıntılı olarak yazmakta olduğunu ve burada tekrar edilmeyeceğini, bu itibarla davacının ayıplı mal iddiasını ispatlayacak yasal olanakları değerlendirmediğinin kabul edilmesi gerektiğini, iddiaların da esasen tamamen gerçek dışı olduğunu, davalı firmanın suyunun bozuk çıkmasının mümkün olmadığını,kaldı ki her üretim partisinin binlerce litre su içermekte olduğunu,başka herhangi bir yerden şikayet gelmediğini,bu itibarla davacının borcunu ödememek için davalı firmaya onun ticari itibarını zedeleyecek ölçüde iftira atmakta olduğunu ve bu konudaki yasal haklarını şimdilik saklı tuttuklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının … Yapı Taah. San. Ve Tic. Ltd.Şti., broçlunun … olduğu, toplam 15.178,26 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür.
Alınan tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacının ibraz edilen 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya 14.934,02TL tutarlı fatura düzenlediği davacının bunun karşılığında icra takibine konu 14.934,00TL’lik senet ödemesi yaptığı ve 31.12.2019 tarihinde 0,02TL hesap kapama ile hesabın kapatıldığı, 31.12.2019 itibari ile 321 borç senetlerinde senedin ödenmemiş olarak kayıtlı olduğu, davacı tarafça 30.07.2020 tarihinde ürünlerin imha edilmesinden ötürü ürün bedellerini stoktan düştüğü, bu kayıt ile 321 borç senetlerinde davalıya verilen senet ile ilgili iade kaydı girildiği senet borcunun sıfırlandığı, davalının bu kayıt ile 120 Alıcılar hesabında 6.205,20TL borçlu hale geldiği, yapılan bu kaydın doğru olmadığı yukarıdaki imha tutanaklarına bakıldığında imha edilen ürünlerin bedelinin 8.959,00TL olduğu imha ile ilgili yapılan harcamaların ise (4.956,00TL4*840,00TL) 5.796,00TL olduğu toplam imha gideri ve imha edilen ürünlerin bedelinin toplamının 5.796,00TL4-8.959,00TL-14.755,00TL olduğu, ürünlerin ayıplı olduğunun kabulü ve yapılan masraflarında davacı tarafından karşılanması nedeniyle bu bedellerin davacının verdiği senede mahsup edilmesi gerektiği kanaatine varılacak olunur ise davacının daval;ya 14.934,00TL senet bedelinden (14.934,00TL-14.755,00TL) 179TL borcu kalacağı, ancak ürünlerin ayıplı olmadığı kabul edilecek olursa davacının senet bedeli tutarı kadar davalıya borçlu olacağı, yukarıda detaylı şekilde anlatıldığı üzere dava konusu sularla ilgili herhangi bir resmi belge, resmi analiz raporu vb bulunmadığından bu mallarla ilgili ayıplı bir durumun olup olmadığının tespitinin mümkün olmayacağı kanaatine varılmış olup takdir ve hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava ticari satışta ödemeye konu senetten ayıp nedeniyle borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır. Ticari satımın varlığı, malın teslimi ve senedin teslim edilen mallar nedeniyle verildiği ihtilaf konusu değildir. İhtilaf davalı yanca teslim edilen suların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise davalının senetten alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Ayıp iddiası yönünden mahkememizce bilirkişiden davalının sunduğu analiz raporlarının davacıya satılan sularla ilgili olup olmadığı, bu hususun belirlenip belirlenemeyeceği hususlarında rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişice imha tutanaklarının davacı yanca tek taraflı hazırlandığı, davacı yanca dayanılan analiz raporunun 20.06.2020 tarihli olup analiz sonuçlarına konu su ile dava konusu suyun aynı su olup olmadığının belli olmadığı, aynı su olma ihtimalinin uzak olduğu, aynı su olsa bile aradan uzun zaman geçmesi ile gerçeği yansıtmayacağı, 10.12.2019 tarihli düzenleyici ve önleyici faaliyet raporunda numunelerin alındığı seri numarası parti numarası ambalaj özellikleri bulunmadığı, resmi tutanakların olmadığı, beyan tarihi ile analiz tarihinin arasında oldukça uzun bir süre bulunduğu nazara alınmakla, davacının dava konu malların ayıplı olup olmadığı tespitinin mümkün bulunmamasına göre davacının ayıp iddiasını ispatlayamadığı vicdani kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiş, verilen tedbir kararı teminat yatırılıp uygulanmamış olmakla İİK 72 koşulları oluşmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmemiş, anlatılanlara göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Yasal koşulları oluşmadığından davanın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 255,04 TL harcın mahsubu ile artan 174,34 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır