Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/351 E. 2023/26 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/351 Esas
KARAR NO : 2023/26
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile müvekkili aleyhinde Antalya … Dairesi … sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, anılan takiplerin hiç bir yasal dayanağı olmadığı gibi müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun da bulunmadığını, müvekkilinin Antalya … Dairesi … sayılı dosya kapsamında, icra takibine süresinde itiraz ettiğini ancak hukuki bilgisizliğinden kaynaklı, duruşmalara katılması gerektiğini bilmediğinden, takipsizlik nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, iş bu sebeple müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali istemli iş bu davanın açıldığını, tüm bunlarla birlikte usulü işlemlerin tamamlanması adına ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulmuş ve ekte örneği sunulan arabuluculuk anlaşmazlık tutanağının tanzim edildiğini, müvekkilinin davalıyı hiç bir şekilde tanımadığı gibi, tespit istemine konu … TL bir alışverişinin de olmadığını, davalı tarafın sahte belge düzenleyerek bonoyu tanzim ettiğini ve müvekkili aleyhine icra takibine konu ettiğini, müvekkilinin araştırması üzerine öğrendiği kadarıyla, bononun tanzim tarihi ve vade tarihlerinde yani 2014 – 2015 yılları arasında davalı …, … Okulu’nda öğrenci olduğunu, bir öğrencinin daha 18-19 yaşlarında birisinin yaklaşık … TL’lik bir borç ilişkisinin tarafı olması beklenemeyeceğini, davalı tarafından nereden ve nasıl elde ettiği bilinmeyen yahut tamamıyla kendisi tanzim etmek suretiyle oluşturduğu bono üzerinden kötü niyetli olarak icra takibi başlatılmasının tamamıyla usul ve yasal hükümlere aykırılık oluşturduğunu, icra dosyası incelendiğinde ve özellikle bono metni incelendiğinde görüleceği üzere, borçlu olarak sadece … isminin olduğunu, ne bir adres ne kimlik numarası kayda değer hiç bir bilgi bulunmadığını, icra emrinde müvekkil adresi Antalya olarak gösterildiğini, ancak müvekkilinin Antalya ile hiç bir bağlantısı olmadığı gibi yıllardır doğumundan bu yaşına kadar … ilçesinden ayrılmadığını, devamlı olarak bu ilçede ikamet ettiğini, davalı taraf ödeme icra takibini devam ettirmek adına, telefon numarası üzerinden adres araştırması istemiş ve müvekkilinin kimlik bilgilerini bu şekilde elde ettiklerini, ancak böyle bir usul hiç bir şekilde kabul edilemeyeceğini, senet metninde borç miktarı, tarih, müvekkilin ismi, adres vade tarihi imza bütün geçerlilik unsurları davalı tarafından doldurulduğunu yapılacak olan araştırma ile müvekkili ile adı geçen bononun hiç bir ilgisinin bulunmadığı gün yüzüne çıkacağını, bir diğer husus ise müvekkili sadece imzası bulunan bir bonoyu … ikamet eden, … isimli kişiye vermiş 1000,00 TL olan borcunu anılan kişiye ödemesine karşın, … isimli şahsın senedi kaybettiğini, hiç bir şekilde bulamadığını dile getirmesi üzerine senet aslını anılan şahıstan alamadığını, bu şekilde kaybolan senedi davalı taraf bulmuş ise, bono metninde yer alan bilgiler sonradan doldurulması bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını ve müvekkilinin davalı tarafa borcu olmadığı da açıkça anlaşılacağını, bu sebeplerle; Antalya … Dairesi … sayılı icra takibine konu bono bedeli olan … borçlu olmadığının tespit edilmesine ve takibinin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takibe konu bono bedellerinin % 20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, olası mağduriyetlerin önüne geçilmesi adına tensip ara kararı ile birlikte talebimiz doğrultusunda ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile müvekkili aleyhinde Antalya … Dairesi … sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, anılan takiplerin hiç bir yasal dayanağı olmadığı gibi müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun da bulunmadığını, müvekkilinin Antalya … Dairesi … E sayılı dosya kapsamında, icra takibine süresinde itiraz ettiğini ancak hukuki bilgisizliğinden kaynaklı, duruşmalara katılması gerektiğini bilmediğinden, takipsizlik nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, iş bu sebeple müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali istemli iş bu davanın açıldığını, tüm bunlarla birlikte usulü işlemlerin tamamlanması adına ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulmuş ve ekte örneği sunulan arabuluculuk anlaşmazlık tutanağının tanzim edildiğini, müvekkilinin davalıyı hiç bir şekilde tanımadığı gibi, tespit istemine konu … TL bir alışverişinin de olmadığını, davalı tarafın sahte belge düzenleyerek bonoyu tanzim ettiğini ve müvekkili aleyhine icra takibine konu ettiğini, müvekkilinin araştırması üzerine öğrendiği kadarıyla, bononun tanzim tarihi ve vade tarihlerinde yani 2014 – 2015 yılları arasında davalı …, … Okulu’nda öğrenci olduğunu, bir öğrencinin daha 18-19 yaşlarında birisinin yaklaşık … TL’lik bir borç ilişkisinin tarafı olması beklenemeyeceğini, … tarafından nereden ve nasıl elde ettiği bilinmeyen yahut tamamıyla kendisi tanzim etmek suretiyle oluşturduğu bono üzerinden kötü niyetli olarak icra takibi başlatılmasının tamamıyla usul ve yasal hükümlere aykırılık oluşturduğunu, icra dosyası incelendiğinde ve özellikle bono metni incelendiğinde görüleceği üzere, borçlu olarak sadece … isminin olduğunu, ne bir adres ne kimlik numarası kayda değer hiç bir bilgi bulunmadığını, icra emrinde müvekkil adresi Antalya olarak gösterildiğini, ancak müvekkilinin Antalya ile hiç bir bağlantısı olmadığı gibi yıllardır doğumundan bu yaşına kadar … ilçesinden ayrılmadığını, devamlı olarak bu ilçede ikamet ettiğini, … taraf ödeme icra takibini devam ettirmek adına, telefon numarası üzerinden adres araştırması istemiş ve müvekkilinin kimlik bilgilerini bu şekilde elde ettiklerini, ancak böyle bir usul hiç bir şekilde kabul edilemeyeceğini, senet metninde borç miktarı, tarih, müvekkilin ismi, adres vade tarihi imza bütün geçerlilik unsurları … tarafından doldurulduğunu yapılacak olan araştırma ile müvekkili ile adı geçen bononun hiç bir ilgisinin bulunmadığı gün yüzüne çıkacağını, bir diğer husus ise müvekkili sadece imzası bulunan bir bonoyu … ikamet eden, … isimli kişiye vermiş 1.000,00 TL olan borcunu anılan kişiye ödemesine karşın, … isimli şahsın senedi kaybettiğini, hiç bir şekilde bulamadığını dile getirmesi üzerine senet aslını anılan şahıstan alamadığını, bu şekilde kaybolan senedi … taraf bulmuş ise, bono metninde yer alan bilgiler sonradan doldurulması bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını ve müvekkilinin … tarafa borcu olmadığı da açıkça anlaşılacağını, bu sebeplerle; Antalya …İcra Dairesi … E sayılı icra takibine konu bono bedeli olan … borçlu olmadığının tespit edilmesine ve takibinin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takibe konu bono bedellerinin % 20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, olası mağduriyetlerin önüne geçilmesi adına tensip ara kararı ile birlikte talebimiz doğrultusunda ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin … taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT :
… vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacakları için Antalya … Müdürlüğü … E. sayısı ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinde davacı borçlu tarafından Antalya … Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından borca yetkiye ve imzaya itiraz edildiğini, davacı borçlu tarafından açılan dava takip edilmediğini ve kararın kesinleştiğini, davacı borçlunun dava dilekçesinde belirttiği hususlar hilaf-ı hakikat olduğunu, icra takibi kambiyo takibine dayanmakta olduğundan davacı borçlunun iddialarını yazı belge ile ispatlaması gerektiğini, bunun dışındaki ispat etmeye yönelik davacı beyanlarına muvafakat etmediklerini, Ticaret Hukukuna göre öncelikle kambiyo vasfında olan bono, kesin delil niteliğinde olduğunu, senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin yazılı delille ispatı gerektiğini, davacının iddialarını, yazılı ve imzalı belge dışında başka bir delil ile kanıtlamasına, tanık göstermesine, iddialarını genişletmesine muvafakatlerinin olmadığını, temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu, senedin bono niteliğini etkilemeyeceğini, bono bağımsız borç ikrarını içeren bir senet olduğunu, bu nedenle bir sebebe bağlı olmasının gerekmediğini ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa ait olduğunu, açıklanan nedenler ile davanın reddine, davacının haksız davası nedeni ile takibe konu bono bedelinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; Alacaklının dosyamız davalısı, borçlunun dosyamız davacısı olduğu, kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla … TL asıl alacak ve işlemiş faiz ve komisyon olmak üzere toplam … TL üzerinden takibe geçildiği, görülmüştür.
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”Belirtilen bulgular doğrultusunda; tetkike konu; borçlusu …, alacaklısı … olarak düzenlenmiş … tanzim ve … vade tarihli “96.400” TL değerindeki senet üzerinde atılı bulunan borçlu imzalarının … elinden çıktığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava, imza inkarı veya senette tahrifat iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı … soruşturma dosyasına vermiş olduğu şikayet dilekçesinde dosyamız dava dilekçesindeki iddiaların aksine senedi imzalayıp boş vaziyette davalıya verdiğini ve senet bedelini ödemesine rağmen senedin kendisine iade edilmediğini beyan ettiği görülmüştür. Savcılık dosyasındaki beyanları ile eldeki dava dilekçesi çelişkili olup, davacı imzaladığını ve davalıya verdiğini bildiği halde mahkememizde imza inkarında bulunmuş ve davalıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığını savunmuştur. Bu dilekçedeki beyanları ile dava dosyasındaki anlatımları çelişkilidir.
Her ne kadar davacının mahkeme dışı savcılık aşamasında ki beyanlarında imzayı kabul etmiş olsa da, bir an için savcılık dosyasındaki beyanları olmasaydı dahi eldeki davada davacının imza örnekleri ilgili kurum ve kuruluşlardan temin edilmiş olup, grafoloji bilirkişisinin mukayeseli, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu kanaatine varılarak hükme esas alınan rapor uyarınca imzanın davacıya ait olduğu sabit olmuştur.
Yine davacının senette tahrifat iddiasına yukarıda anlatılan çelişkili beyanları ve senet metninden 1.000,00 TL’ nin … TL olarak değiştirildiğine dair şüpheye mahal verecek herhangi bir şey bulunmaması nazara alınarak itibar edilmemiştir.
Yine savcılık dosyasının kesinleşmesi beklenmiş, dosyada verilen takipsizlik kararının kesinleştiği görülmüştür. İspat külfeti davacıda olmasına rağmen davacı iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş ve koşulları oluştuğundan İİK 72/4 uyarınca … lehine %20 oranında tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
İİK.72/4 uyarınca … TL’ nin %20 si tutarındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 6.585,09 TL harçtan peşin alınan 1.646,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.938,81‬ TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.424,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, … vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 19/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır