Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/343 E. 2021/858 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/343 Esas
KARAR NO : 2021/858
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2020
KARAR TARİHİ: 13/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’un yaklaşık 3 yıl boyunca şirketlerinde operasyon müdürü olarak çalıştığını, şirkette çalışmaktayken diğer davalı şirketi %100 hissedarı olarak kurduğunu, müvekkillerinin ticari sır niteliğindeki belgelerini yanıdna götürdüğünü, müvekkillerinin daha önce çalıştığı müşterilere gidip onlara asılsız söylemlerde bulunarak iş ilişkilerinin sonlandırılmasına neden olduğunu belirtmiş bu sebeple uğradıkları maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarının aslının olmadığını, müvekkil ile davacılar arasında bir rekabet yasağı anlaşması da olmadığını, müvekkili …’un davacı şirketlerle iş akdinin olmadığını %20 ortak olduğunu ve daha sonra ortaklığını sonlandırdığını müvekkilinin rekabete aykırı herhangi bir davranışının olmadığını belirtmiş davanın reddini talep etmiştir.
Davacılar vekiline hangi davalı için hangi hukuki sebebe dayalı olarak dava açıldığını açıklamak üzere süre verilmiş, yapılan açıklamada da ayırıcı bilgilere yer verilmemiş ve fakat genel olarak müdürlerin rekabet yasağına ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur.
Antalya ticaret sicil müdürlüğüne yazılan yazı cevabında davalı şirketin … tarihinde davalı …’un kurucu ve müdürü olmak üzere kurulduğu anlaşılmıştır.
Tanık … beyanında davalı …’un 1 yıl kadar operasyon müdürlüğü yaptığını, 2019 yılında davacı şirketlerle aynı alanda bir şirket kurduğunu duyduğunu, daha sonra yönetim kurulu başkanı davalının babasıyla konuşurken bu şahsın ve daha sonra …’un başkana küfür ve tehdit ettiğini belirtmiş;
Tanık …beyanında davalı …’un hem grup şirketlerinde operasyon müdürü hem de hissedar olduğunu mayıs 2019 tarihinde şirket çalışanlarına yeni bir şirket kurduğunu söylemesi üzerine durumu öğrendiklerini bunun üzerine davalının hisselerini satın alarak ilişkilerini sonlandırdıklarını, bundan önce davalının şirket projelerini kendi kurduğu şirkete aktarmaya çalıştığını duyduklarını belirtmiş;
Tanık … davacı şirkette 1.5 yıldır çalıştığını davacı şirketlerin davalı …un yeni bir şirket açtığını öğrendiklerinde onun pozisyonu için ilan açtıklarını ve bu şekilde şirkette çalışmaya başladığını kısa süre de olsa davalı … ile beraber çalıştıklarını, onun aynı faaliyet kolunda yeni bir şirket kurduğunu duyduğunu ihale ayı olan Ağustos ayında eski müşterilerinin kendilerini arayarak … ve babasının kendilerine gelerek daya uygun fiyat teklif ettiklerini kendilerinin de müşterilerle görüşerek bunu tutanak altına aldıklarını1 müşterilerinin kendilerini bırakarak davalı ile çalışmaya başladığını 2 müşteriden ihtar aldıklarını ve müşterilerini de ellerinde tutabilmek adına eski fiyatlarla çalışmaya devam etmek zorunda kaldıklarını belirtmiş;
Tanık …Ankarada çalıştığı için Antalya’da olan olaylar ile ilgili bilgi sahibi olmadığını sadece …’un başka bir şirket kurduğunu duyduğu belirtmiştir.
Muhasebeci bilirkişiden alınan raporda davacı …İnsan Kay…. Ltd Şti isimli şirketin 2018 yılında 32.052,05 TL kar ettiğini, 2019 yılında 148.203,04 TL faaliyet zararının bulunduğu, 2020 yılında 100.265,85 TL kar ettiğini; diğer davacı …güvenlik…. Ltd şti’nin 2018 yılında 468.062,85 TL, 2019 yılında 816.001,20 TL 2020 yılında 648.389,03 TL faaliyet zararı ettiğini;
Davalı şirketin 2019 yılı ticari defter kayıtlarında ilişkide bulunduğu …Otelcilik şirketi olduğu ve bu şirketin davacılarla iş ilişkisinde olmadığı, davacılarla daha önce çalışmış olan …park ve … firmaları ile temmuz 2019 …Plaza firması ile Ağusyos 2019 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı bu firmalarla olan işlem hacminin 2019 toplam 126.463,01 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Eldeki dava müdürlerin haksız rekabetten sorumluluğu ve genel haksız rekabet hükümlerine göre maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacı talebinin dayanağı olarak şirketlerinde müdür ve ortak olan davalı …’un ortak ve müdür olduğu sırada aynı iş kolunda yeni bir şirket kurduğu ve müvekkillerinin müşterilerini kendi şirketine geçirmek suretiyle davacıları zarara uğrattığı iddiası oluşturmaktadır.
Gelen yazı cevabı ve tarafların anlatımları da dikkate alındığında davalı …’un ortaklığı ve müdürlüğü devam ederken diğer davalı şirketi kurduğu ve bu şirketin de davacı şirketlerle aynı iş kolunda çalıştığı ihtilafsızdır.
Somut olayın hukuki nitelendirmesi ve ihtilaflı hususlara gelince; davalı …’un sorumluluğu müdürlerin rekabet yasağına dayandırılmaktadır. TTK 396.maddesi anonim şirketler için 626.maddesi ise limited şirketler için müdürlerin ve yöneticilerin rekabet yasağını düzenlemektedir. TTK ‘nın limited şirketlere uygulanacak anonim şirket hükümlerine atıf yapan maddesi 644.maddede 396.maddeye atıf yoktur. Ancak öğretide genel kabul gören görüş herhangi bir yaptırım düzenlemeyen 626.maddenin bu haliyle var olmasının düşünülemeyeceği asıl hüküm olan 396.maddenin limited şirketler yönünden de uygulanması gerektiği yönündedir. Zira gerçekten 626.madde hükmü herhangi bir yaptırım içermemektedir. Bu açıklamalara göre davalı …’un sorumluluğu TTK 396 ve 626 madde hükümleri ile genel haksız rekabet hükmü olan TTK 54. Vd maddesine dayandırılmaktadır. Diğer taraftan davalı …adlı şirketin davacı şirketlerle bir çalışan, müdür yahut yönetici ilişkisi olmadığından TTK 396 ve 626.madde kapsamında sorumluluk altında olması düşünülemez. Bu şirket hakkında uygulanabilecek yegane hüküm genel haksız rekabet hükmü olan TTK54 vd madde hükmüdür. Uygulanacak hükümler belirlendikten sonra bu hükümler somut olay ile uyuşup uyuşmadığı, şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerekir.
Bir talebin esası incelenmeden önce usule ilişkin şartlarının incelenerek talep edilebilirlik imkanının olup olmadığı değerlendirilmelidir. TTK 396/3.maddesi yöneticilerin haksız rekabete ilişkin fiilleri nedeniyle ileri sürülecek taleplerin ilgili fiilin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve herhalde 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu öngörmüştür. Alınan tanık beyanlarına göre davalı …’un diğer şirketi kurduğu 2019 yılının mayıs ayında öğrenilmiş davacının dava dilekçesine göre 2019 yılının haziran ayında öğrenilmiştir. …için arabuluculuk süreci … tarihleri arasında sürmüş eldeki dava ise … yılında açılmıştır. Yani öğrenme tarihi haziran 2019 olarak kabul edilse dahi 3 aylık zaman aşımı süresi ara buluculuk süreci de dahil edildiğinde eylül 2019 tarihinde dolmuştur. Dava ise yaklaşık 1 yıl sonra açılmıştır. Bu halde davalı … yönünden zaman aşımı süresi dolmuş olduğundan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalı … isimli şirket yönünden ise mahkememizce talep edilen açıklamaya rağmen yeterli açıklıkta bir açıklama yapılmamış olmasına rağmen sorumluluğun doğup doğmadığı genel haksız rekabet hükümlerine göre değerlendirilecektir. Zira daha önce açıklandığı üzere yöneticilerin rekabet yasağını düzenleyen TTK 396.ve 626.maddelerinin bu davalı için tatbiki mümkün değildir. TTK’nın haksız rekabeti düzenleyen 54.maddesi rakipler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranış ve uygulamaları haksız rekabet fiili olarak ön görmüş; 55.madde ise buna örnek olmak üzere bir takım fiilleri sıralamıştır. 56.madde ise açılabilecek dava ve ileri sürülebilecek talepleri ortaya koymuştur. Haksız rekabet hükümleri genel olarak haksız fiil kapsamındadır ve zarar koşulunu gerektirir. Yukarıda bahsi geçen haksız rekabete ilişkin eylemlerin ispatından sonra bununla bağlantılı olarak zarar doğmuş olması gerekmektedir. Somut olayda davalı şirkete atfedilen eylem müşterilere karşı karalama yapılması, kendisiyle sözleşme yapmaya ikna etmeye çalışmasıdır. Bu eylemler TTK 55.maddesinde sayılanlardan 1.fıkradaki “başkalarını veya onların mallarını ürünlerini kötülemek” kavramına girebilir. Dosya kapsamında iddiaya dayanak olan sadece tanık anlatımları ve davacıların kendi görevlilerine tutturdukları ne zaman tutulduğu belli olmayan tek taraflı tutanaklardır. Tutanak içeriğinde de bahsi geçen eyleme ilişkin bilgi yer almadığı gibi tanıkların tamamının beyanı da duyuma dayalı olup, sadece tanık … eski müşteriyle görüşüldüğünü birini kaybettiklerini ikisinden ihtar aldıklarını diğerleriyle de eski fiyat üzerinden anlaşma yapmak zorunda kaldıklarını beyan etmiştir. Öncelikle sağlıklı rekabet ortamı işletmelerin müşteri lehine fiyat planlaması yapmasını teşvik etmek amacıyla vardır. Bu sebeple tanığın fiyatlama konusundaki beyanı haksız rekabet olarak nitelendirilemez. Diğer yandan müşterilerin davacılara gönderdiği ihtar eğer haklıysa davacıların kusurlu eylemlerinden kaynaklanmıştır ki davalıya kusur olarak yükletilemez; eğer haksızsa zaten ortada kusur sayılabilecek bir eylem yoktur. Davacıların müşteri kaybına gelince bu husus eğer haksız rekabet teşkil edecek kusurlu bir eylem sonucu gerçekleşmişse davalının sorumluluğunu doğurabilir. Dosyada sadece …evleri isimli sitenin fesih yazısı bulunmakla birlikte ticari defterlere göre davacılarla çalışmış 3 şirketin davalı şirketle çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Ancak bu değişimin haksız rekabete teşkil edecek eylemler nedeniyle meydana geldiğini ispata yarar herhangi bir delil yoktur. Bu halde haksız rekabet eyleminin ispatlanamadığı kabul edilmek gerekir. Diğer taraftan dosyaya alınan muhasebeci bilirkişi raporuna göre davacı şirketlerden birinin sürekli zarar ettiği ve işlem hacmi düşünüldüğünde davalı şirketin toplam işlem hacminden bile kat kat zararının bulunduğu, diğer şirketin ise sadece davalı şirketin ancak ikinci yarısında faaliyete başladığı 2019 yılında zarar ettiği diğer yıllarda karlılık içinde olduğu davalı eylemiyle bağlantılı bir zararın ispatlanamadığı anlaşılmakla davalı şirket yönünden açılan davanın da reddi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalı … yönünden zaman aşımı geçmesi nedeniyle reddine,
*Diğer davalı … Ltd. Şti yönünden esastan reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile artan 1.648,45 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Özel Güvenlik Ve Koruma Hizmetleri Limited Şirketi’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan tahsiline,
7-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 13/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır