Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/314 E. 2022/411 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/314 Esas
KARAR NO : 2022/411
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Ambalaj Orman ve Gıda Ürünleri İrh.lhr Tic.San. A.Ş ‘nin, davacı şirketten çeşitli tarihlerde çeşitli hizmetler almış ancak ödemelerini düzenli olarak yapmamış olduğunu, ticari uyuşmazlıkta dava şartı olarak davacı şirket tarafından arabulucuya başvurulduğunu, uyuşmazlığın çı zümlenememiş olduğunu, davacı şirket tarafından verilen bu hizmete karşılık davalı şirketc, 07.08.3018 tarihli … numaralı ve 6 192,78-TL bedelli fatura (söz konusu faturaya ilişkin yapılan kısmı ödeme çek ile yapılmış olup, ilgili belge iş bu dilekçe ekinde sunulduğunu).10.09.2018 tarihli … numaralı ve 19.483,58 TL, 20.09 2018 tarihli … numaralı ve 17 194,26-11 bedelli Tatura, 20.11.2018 tarihli, … numaralı ve 352893 TL fatura gönderildiğini, davalı şirket tarafından … numaralı faturaya ilişkin kısmi ödeme yapılmış, fakat bu ve diğer taturalardan kaynaklı bakiye ödemelerin yapılmamış olduğunu, yazılı ve sözlü uyarılara rağmen fatlra bedellerinin ödenmemesi üzürine bakiye fatura bedellerinin tahsili için Antalya 3 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatılmış ancak davalının yaplığı itiraz üzerine takibin durmuş olduğunu beyanla, davalı borçlunun itirazının iptali ile davalı borçlünün itirazının haksız. ve kötü niyetli olması nedeniyle alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının … Matbaa Mürekkepleri San. Ve Tic. A.Ş., borçlunun … Ambalaj Orman ve Gıda Ürünleri İthalat İhr.Tic. San. A.Ş. olduğu, 49.314,37 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … talimat dosyası ile alınan 08/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari detlerlerinin 6102 sayılı İ ürk Ticaret Kanununa göre usulüne uygün tululduğu, delter berat gönderiminin ve açılış kapanış tasdiklerinin kanunda belirlenen süreler içcrisinde yapıldığı, davacı taral ile davalı şirket arasında ilişki dönemine ait yazılı mutabakatım mevcut olmadığı, taraflar arasında ihtilaflı olan davavya konu 20.11 2018 tarihli, … numaralı 3.528,93 TL bedelli fatura, — 20.09.2018 tarihli … numaralı 17.194,26-1TL. bedelli fatura, 07 08.2019 tarihli … numaralı 1.557,12 -TL bedelli fatura, 10.09.2019 tarihli … numaralı ve 19.483,58 TL bedelli faturalar olduğu, davacı şirket ile Davalı Şirket arasında 2018 döneminde ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı şirket tarafından satışı yapılan mal ve hizmet ile ilgili düzenlenen ihtilaf konusu 4 adet temel Felaturanın davacı şirkelin ticari detler ve kayıtları ile uyumlu olduğu, bu faturaların red edildiğine dair bir bilgi ve belgeyo rastlanmadığı, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarında ve davacı şirket Bs bildirim formunda yer aldığı,( … nolu fatura Bs bildirim limitinin altında kaldığı için bildirimlerde yer almamaktadır.) davacı tarafin. — 19.11.2019 takip tarihi itibariyle davalı tarattan 41.763,89 TL alacaklı olduğu, davacı taratır alacağına ilişkin *418.25 Avans Faiz oranı hesaplanabileceği, davacı tarafin ticari alacağı ve faiz alacağı toplamının 41.763,89 TL -6. 996,07 TL= 48 75996 TL olarak hesaplanabileceği kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2021/88 talimat dosyası ile alınan 23/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;davacı şirketin ticari defterlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre usulüne uygun tutulduğu, defter berat gönderiminin ve açılış kapanış tasdiklerinin kanunda belirlenen süreler içerisinde yapıldığı, davacı taraf — ile davalı şirket arasında ilişki dönemine ait yazılı mutabakatın mevcut olmadığı, T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı, Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 17.06.2021 tarih, … sayılı, bilgi verme konulu yazı cevabı ekinde yer alan 08/2018 FORM Ba, 09/2018 FORM Ba, 10/2018 FORM Ba, 11/2018 FORM Ba, 12/2018 FORM Ba evraklarının incelenmesinde; davalı taraf 2018/08 ve 2018/09 dönemlerine ilişkin Ba formları davacı taraf ticari kayıtları ile uyumlu olduğu, taraflar arasında ihtilaflı olan davaya konu 20.11.2018 tarihli, … – numaralı 3.528,93 TL bedelli fatura, — 20.09.2018 tarihli, … numaralı 17.19426-TL bedelli fatura, 07.08.2019 – tarihli, … numaralı — 1.557,12 -TL bedelli fatura, 10.09 2019 tarihli, … numaralı ve 19483 58 TL bedelli faturalar olduğu, davacı şirket ile Davalı Şirket Aarasında 2018 döneminde – ticari ilişkinin mevcut olduğu, DAVACI şirket tarafından satışı yapılan mal ve hizmet ile ilgili düzenlenen ihtilaf konusu 4 adet temel E-faturanın davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ile uyumlu olduğu, bu faturaların red edildiğine dair bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, davacı şirket ticari delter ve kayıtlarında ve davacı şirket Bs bildirim formunda yer aldığı,( … nolu fatura Bs bildirim limitinin altında kaldığı için bildirimlerde yer almamaktadır.), davacı tarafın, 19.11.2019 takip tarihi itibariyle davalı taraftan 41 763,89 TL alacaklı olduğu, davacı – tarafin alacağına ilişkin M18,25 Avans Faiz oranı hesaplanabileceği, davacı tarafın ticari alacağı ve faiz alacağı toplamının 41.763,89 TL +6.996,07 TL = 48.759,96 TL olarak hesaplanabileceği, davalı-borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olup olmadığının ve icra inkar tazminatı talep koşullarının huzurdaki davada davacı lehine oluşup oluşmadığı hususlarının Saym Mahkemenin takdirlerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığ bidirilmiştir.
Tacirler arasında alım satım sözleşmesinden kaynaklı cari alacağın tahsili amacıyla açılan iş bu itirazın iptali davasında; davacının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı lehine delil niteliğini haiz bulunduğu, davalı BS formlarının davacının BA formları ve ticari defterleri ile uyumlu olduğu, BA BS formalarında bulunmayan faturaların ise miktar yönünden bildirim sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirkete 2018-2019 yılı ticari defterlerinin ibrazı için TTK 83. ve HMK 220-222 ihtarlı davetiye çıkartılmış, tebliğ edilmiş, ancak davalı yanca ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği tespit edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Yine 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik HMK 222/3.maddesi (3. Fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere eklenen cümlele uyarınca) diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise; 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik HMK 222/3.maddesi uyarınca davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinin; davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi veya davacının defter kayıtlarının aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlayamamış/ispatlamamış olması halinde davacı lehine kesin delil niteliğini haiz olduğu kabul edilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davacının yasal süre defterlerini ibraz ettiği, davalının ise ibraz etmediği görülmüştür. Davacının mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelenen ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine kesin delil teşkil ettiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 41.763,89 TL asıl alacak, bilirkişice yapılan hesaplama uyarınca 6.996,07 TL işlemiş faiz yönünden alacaklı olduğu, icra takibinde başlatılan asıl alacak tutarı ile aynı olduğu sübuta ermekle, davanın kabulüne ve alacağın likit ve belinlenebilir olması nedeniyle davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE; davalının Antalya 3. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 41.763,89 TL asıl alacak, 6.996,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.759,96 TL yönünden iptali ile takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hükmolunan alacağın (48.759,96 TL ) %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.330,79 TL harçtan peşin alınan 842,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.488,62 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 842,17 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 1.021,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.521,00 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 1.503,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.138,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan554,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.305,20 TL’sinin davalıdan, 14,80 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
8-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır