Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2022/27 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/308 Esas
KARAR NO : 2022/27
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ: 11/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin 06/07/2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul (ortaklar kurulu) toplantısı ve bu genel kurul toplantısında (ortaklar kurulu) alınan tüm kararların Yasaya aykırı olduğunu, olağan genel kurul (ortaklar kurulu) toplantısında davacı müvekkil dışında vekaleten temsil edilen …tarafından verilen vekaletnameler, ticaret sicil tüzüğünün hem anonim şirketler hem de limited şirketler için genel kurul/ ortaklar kurulu toplantısında vekaleten temsil için kullanılan vekaletnamelerde aranan toplantı günü, saati, yeri, gibi esaslı unsurları taşımadığından geçerli vekaletnameler olmadığını, davalı şirketin asgari toplantı yeter nisabı 1.020 olup mevcut genel kurulda gerçekte toplantı nisabı sağlanamadığını, çünkü toplantıya geçersiz vekaletname ile katılan …’in vekillerinin temsil ettiği sermaye ve payları toplamının %50 olduğunu, geçersiz vekaletname nedeni ile şirket ortakları …’in vekilleri yetkili olmadığından toplantı yeter nisabı sağlanamadığını bu nedenle toplantının mutlak butlanla geçersiz olduğunu, geçersiz vekaletname ile temsil edilen …’in sahip olduğu paylar sırası ile …in 375.000-TL hisse tutarına karşılık 500 pay olup, …in 375.000-TL hisse tutarına karşılık 500 pay olduğunu, geçersiz vekaletname ile temsil edilen …’in payları toplamının 1.000 pay olduğunu, dilekçe ekinde sundukları …Madencilik Oto Kiralama Otomotiv İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti.’nin 06/07/2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul (ortaklar kurulu) toplantısında hazır bulunanlar listesinde yasaya aykırı olarak mevcut toplantı nisabı 2.000 olarak belirtildiğini, geçersiz vekaletname ile temsil edilenlerin payları çıkartıldığında asgari toplantı nisabı olan 1.020 nisabına (%51) ulaşılamadığını, bu nedenle toplantı ve karar yeter sayısının sağlanamadığını, aınan tüm kararların da bu nedenle geçersiz olduğunu, bu hususta genel kurul toplantı tutanağını davacı tarafça muhalefet şerhi konulduğunu, 06/07/2020 tarihli genel kurul (ortaklar kurulu) toplantı tutanağı incelendiğinde; davalı şirketin adresinin değiştirilmesine karar verildiğini, hali hazırda taraflarınca azlık hakkını bertaraf etmek amacı ile ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı ve sermayenin korunması ilkesine aykırı olarak 06/04/2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının ve bu olağan genel kurul toplantısında (ortaklar kurulu) alınan tüm kararların iptali talepli Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasında dava açılmış olup bu davanın sonucu beklemeden asgari toplantı yeter nisabı da sağlanmadan iş yeri adresi değişikliği kararı alınmasının davacı vekil edenin hak kaybına sebep olacağını, 06/07/2020 tarihli genel kurul (ortaklar kurulu) toplantısında pandemi covid-19 sebebi ile turizm sezonu açılamaması, kiracıların kira ödemelerini ödeyemeyeceklerini beyan etmeleri, 2020 sonrası kiraları ile ilgili olarak pandemi süreci geçinceye kadar icra takibi başlatılmaması yönünde karar alındığını, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gereği kira ve icra takiplerinin durdurulduğu dönemin sona erdiğini, ayrıca 7226 sayılı Kanun’un Geçici 2. Maddesi ile bu sefer 01.03.2020-30.06.2020 tarihleri arasında ödenemeyen kira bedellerinin kira sözleşmelerinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmayacağı hükme bağlandığını, anılan hüküm kira bedellerinin ödenmemesine ilişkin olmayıp sadece ödenmemesi durumunun (kiracının kira bedellerini ödemede temerrüdü halinde) fesih ya da tahliye sebebi olmayacağına ilişkin olduğunu, dolayısıyla kiracının belirlenen süre içinde kira bedelini ödeme borcunun devam edeceğini, davalı şirketin sahibi olduğu taşınmazın kiracıları taşınmazları kullanmaya devam ettiklerini, tahliye ve kira parasının ödenmemesi sebebiyle icra takiplerini yapmakta yasal bir engel olmadığını, davalı şirketin bir sermaye şirketi olup gelirlerini ve bu bu arada faiz, masraf alacaklarını erteleyemez, vazgeçemez bu nedenle kiracıların yapmış olduğu kira parasının ödenmemesi ve/ veya geç ödenmesi talebi ile asgari toplantı nisabı sağlanmadan alınan bu karar şirkete, şirketin sermayesine zarar verecek nitelikte olduğunu ve sair nedenlerle 06.07.2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının butlan-yokluk ile geçersiz olduğunun tespitine ve yürürlüğünün tedbiren durdurulmasına, azlık hakkının bertaraf etmek amacıyla ve dürüstlük kuralına ve sermayenin korunması ilkesine aykırı, geçersiz vekaletname ile toplantı ve karar sayısı sağlanmadan 06.07.2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının butlan-yokluk ile geçersiz olduğunun tespitine bu olağan genel kurul toplantısında (ortaklar kurulu) alınan bütün kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Vekil eden şirket ortaklan … tarafından verilen ve noter düzenlemesi şeklindeki vekaletler hukuka uygun ve limited şirketlerde vekille temsile elverişli vekaletnameler olduğunu, vekil eden şirket ortağı … tarafından Antalya 21. Noterliğinden … yevmiye numaralı ve …tarafından da Korkuteli 1. Noterliği tarafından …yevmiye numaralı vekaletname düzenlettirilerek kendi adlanna vekil tayin edildiğini, zira her iki sözleşmenin de noterlikçe düzenlenmiş olup gerekli tüm şartlan ihtiva etmeyen bir vekaletin noterlikler tarafından düzenlenmeyeceğinin aşikar olduğunu, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemekle beraber; 6102 sayılı Kanun’da limited şirketlerin genel kurul toplantısı için herhangi bir toplantı nisabı öngörülmediğini, her ne kadar davacı tarafça şirket merkezinin taşınmasının davacı asilin şirketle alakalı bilgi ve belgelere ulaşmasını imkansız hale getirdiği iddia edilmiş olsa da böyle bir durumun söz konusu olmadığını, nitekim davacı tarafça imkansız denmekle yetinildiğini, bu bilgi ve belgelere ulaşılmasının ne suretle imkansızlaşacağı yönünde herhangi bir açıklama, bilgi, delil veyahut emare belirtilmediğini, şirketin merkezi … adresinden …adresine taşınmış olup her iki nokta arasındaki mesafe araçla 5-10 dakikalık bir mesafe olup değişiklik sonucu kabul edilen adres, davacının dava dilekçesinde de belirtilen … adresine daha yakın olduğunu, kaldı ki bir an için şirket merkezinin davacının ikamet yahut iş adresine uzaklaştığı kabul edilse dahi arada 5-10 dakikalık mesafe bulunan adreslerin günümüz haberleşme ve bilgi alma araçları dikkate alındığında, hiçbir şeyi imkânsızlaştırmayacağının izahtan vareste olduğunu, davacı tarafça her ne kadar pandemi süreci nedeni ile kiracıların kira ödemelerini geciktirecekleri yönündeki beyanları nedeniyle vekil eden şirketin tahsilat konusunda kiracılara esneklik sağlamış olması bu bedellerden vekil eden şirketçe vazgeçilmiş olduğu gibi lanse edilmiş olsa da gerçekte böyle bir durumun olmadığını, çeşitli Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilmiş olan, pandemi sürecinde kirasını ödeyemeyen kiracıların, kira bedellerinin düşürülmesi taleplerinin kabulü yönünde çok sayıda karar mevcut olduğunu, şirketin kuruluşundan buyana taşınmaz alım satım yetkisinin şirket müdürlerine tahsis edildiğini, taşınmazlarla ilgili yetkili bir kimse olmadan, birine yetki verilmeden, söz konusu faaliyetlerin yerine getirilmesinin mümkün olmayacağını, zira şirketin esas sözleşmesinde yer alan geçici madde 3’te de müdürlerin gayrimenkuller alıp satmaya yetkili oldukları açıkça beyan edildiğini, bundan sonraki müdürler de tapuda alım satıma ve ahzu kabz temsil ve ilzama yetkili müdürler olarak seçildiklerini, zira bu 14 yıllık sürecin tamamına yakın bir bölümünde de davacı bizzat kendisi bu yetkilere sahip bir biçimde şirkette müdürlük yaptığını, şirketin sahip olduğu gayrimenkullerin tamamının hisseli olması ve satışa konu edilmemiş olması karşısında bu iddianın da sadece gerekçe yaratma amaçlı ileri sürülmüş olduğuna şüphe olmadığını, şirket kuruluş tarihi olan 2006 yılından beri vekil eden şirketin tüm gayrimenkul alım satım işlemlerini şirket müdürlerinin yaptığını, vekil eden şirket nezdinde bu yönde bir teamül oluşmuş ve hatta yalnızca vekil eden şirket nezdinde değil sektörel olarak bu yönde teamül oluştuğunun bilinen bir ticari gerçeklik olduğunu, davacı tarafın iddia etmiş olduğu bir diğer davacı asilin şirket bilgi ve belgelerini İncelenmesinin engellendiği yönündeki iddiasını kanıtlayan dosyaya ispata yarar herhangi bir delil sunulmadığını, davacının huzurdaki davayı açarken genel kurul kararının yürütülmesinin durdurulmasını talep ettiğini, dava sonucunda elde edilecek olan sonucu içerir olması nedeniyle tedbiren talep edilebilir nitelikte bir istem olmadığını ve sair nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben …beyin ortak olduğu diğer şirketlerde muhasebeci olarak çalışıyorum, bu şirketler … Otomotiv..A.Ş, … Turizm …Ltd ŞTi, …Sigorta…Ltd Şti, …Yatırım …AŞ’dir. Davacı … bey bu şirketlerde ya tek ortaktır ya da aile şirketidir, davalı şirketin ortaklarının bu şirketlerde bir ortaklığı yoktur, 06/07/2020 tarihli genel kurul toplantısı için davacıya tebligat yapıldığında … beyin avukatına davalı şirketin avukatını arattırdık, belirlenen genel kurul tarihinin Pandemi tedbirlerine aykırı olduğunu, başka bir gün belirlenmesini iletti, kaldı ki toplantı öncesinde şirket ile ilgili hiçbir mali veri elimizde yoktu, yazılı olarak talepte bulunup bulunmadığımızı bilmiyorum ancak sözlü olarak mali verilerin incelenmesi yönünde …beyin avukatı … tarafından talepte bulunuldu, buna ilişkin bir dönüş olmadı, davacı karşı tarafa acilen alınması gereken kararlar yok ise toplantının Pandemi nedeniyle ertelenmesi yönünde talepte bulundu, ancak toplantı yapıldı, toplantıya davacıyı temsilen Av. … katıldı” demiştir.
Davalı vekilinin delil olarak bildirdiği Antalya 2. Noterliği ve Korkuteli 1.Noterliği evrakları, Aksu Tapu Müdürlüğü’nden davalı şirket adına kayıtlı taşınmazların 10.04.2020 tarihinden geriye son 5 yıllık tasarruflarına ilişkin resmi senet örnekle celp edilmiş ve yine UYAP sistemi üzerinden Antalya 4.ATM … E ve Antalya 2.ATM … E sayılı dosyaları celp edilerek incelenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların, davalı şirketin 06/07/2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında; pay sahipleri … temsilcilerinin genel kurula katılma yetkisinin bulunup bulunmadığı, vekaletnamenin usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği buna bağlı olarak alınan kararların TTK 622.maddesi yollaması ile aynı kanunun 445.maddesi uyarınca iptalinin gerekip gerekmediği, aynı toplantıda alınan kararlarının TTK 622.maddesi yollaması ile TTK 447.Maddesinde belirtilen butlan sebeplerinden dolayı batıl olup olmadığı hususlarında ihtilaflı oldukları belirlenmiştir.
TTK 445.maddesindegenel kurul kararlarının iptali sebepleri düzenlenmiş olup ” 446′ ncı maddede belirtilen kişiler, kanun ve esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilir” hükmünü içermektedir.
Yine TTK 447.maddesi genel kurul kararlarının butlan durumunu düzenlemiş ve genel kurulun özellikle; pay sahiplerinin, genel kurula katılma, asgari oy,dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarının, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, Anonim Şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararların batıl olduğu kabul edilmiştir.
Davacı yan öncelikle; toplantıya vekaleten katılan … vekillerinin vekaletnamelerinin Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca vekaletnamelerde toplantı günü, yeri ve saati gibi esaslı unsurları taşımadığından geçersiz olduğunu ileri sürmekte ve geçersiz vekaletname ile katılanların toplantı nisabında hesaba katılmaması gerektiğini ileri sürmekte ise de, belirtilen yönetmelik anonim şirketlerin toplantılarına dair yayınlanmış olup limited şirketler yönünden uygulanma kabiliyeti bulunmadığından, davacının bu iddiasının yerinde olmadığı, dolayısı ile genel kurul kararlarının bu sebeple yok hükmünde sayılması ya da iptalini gerektirir yasal neden bulunmadığı görülmüştür.( Yargıtay 11. HD.nin 2019/3647 E-2020/1904 K sayılı emsal kararı)
06.07.2020 tarihli genel kurulda alınan;
2 nolu karar şirket adresinin değiştirilmesine, 3 nolu karar pandemi Covid-19 nedeniyle kiracıların kiralarını ödeyemeyeceklerini beyan etmeleri nedeniyle pandemi süreci geçinceye kadar haklarında icra takibi yapılmamasına, 4 nolu karar ise …ada … parselde yüklenici sıfatı ile yapıldığı anlaşılan inşaatta tapu iptal ve tescili davası neticesinde davalı şirketin kendisine düşen ve adına tescil edilmesinden sonra şirkete gelecek satın alma tekliflerinin değerlendirilmesi ve satılmasına karar verme yetkisinin müdürler kuruluna verilmesine ilişkin olarak alınmıştır. Kararların tamamında davacının muhalefet şerhi bulunmakta olup, kararlar oy çokluğu ile alınmıştır.
İptal davasının yasal süre içerisinde açıldığı belirlenmiştir.
Genel kurul kararlarının yoklukla malul veya batıl olduğunun tespiti için açılacak davalarda süre koşulu olmadığı gibi, davayı açabilecek kişiler yönünden de bir kısıtlama bulunmamaktadır.
Davaya konu kararların TTK 445.maddesi uyarınca iptaline yönelik davada; alınan kararların yasa gereği nitelikli çoğunluk gerektirmediği, oy çokluğu ile alındığı, kanun, ana sözleşme ve dürüstlük kuralına aykırı bir yönleri bulunmadığı görülmüştür.
Yine davaya konu kararların 447.maddede düzenlenen butlan sebeplerinden birini içermediği, şirketin faaliyet konusu inşaat taahhüt ve müteahhitlik işleri yapmak olmakla, şirketin mamülü olan taşınmazların satılmasında icracı organ olan müdürler kuruluna yetki verilmesinin genel kurulun kanundan kaynaklı vazgeçilemez hakkının sınırlandırılması veya ortadan kaldırılması niteliğinde sayılamayacağı, nitekim davalı yanın talebi ile getirtilen satış senedi örneklerinde daha önceki taşınmaz satışlarının da benzer şekilde yapıldığının görüldüğü, kaldı ki taşınmaz satışlarının değerin altında yapılması halinde TTK 553.vd maddeleri uyarınca yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulama olanağının bulunduğu, davacının şirket aleyhine Antalya 4.ATM de açtığı ( … E sayılı dosya) çıkma ve çıkma payı alacağına ilişkin dava nedeniyle satış iznine ilişkin kararın iptal edilmesi gerektiği yönündeki talebinin, bu dava sonuçlanıncaya kadar şirketin ticari faaliyetine ara verilmesi anlamı taşıdığı için kabulünün yasal olarak mümkün olmadığı gibi satışlar nedeniyle elde edilecek karın şirket kayıtlarında yer alacağı ve çıkma payı değerinin karar tarihine en yakın tarihe göre belirleneceği dikkate alındığında davacının bu iddiasının da yerinde olmadığı anlaşılmış ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.11/01/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı