Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/199 E. 2021/629 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/199 Esas
KARAR NO : 2021/629

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticisinin Sorumluluğundan Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/06/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ün … tarihinde tescili yapılan … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd Şti. ünvanlı şirketi 100/100 hissesi kendisine ait olmak üzere kurduğunu, …’ün şirket kuruluşunda şirket müdürü olduğu, şirketin ana faaliyet konusunun inşaat taahhüt ve mühendislik işleri yapmak olduğunu, şirket ana sözleşmesinin … tarihinde TTSG de yayınlandığı, davacının … tarihinde şirket hissesinin % 50 sini …’ten satın alarak şirkete ortak olduğunu, satın almaya ilişkin genel kurul kararının … tarihli TTSG de yayımlandığını, … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ne ait Kumluca Yazır Köyü … ada … parseldeki … hisseli tek taşınmazının bulunduğu, …’an taşınmaz satışı için Kumluca … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu vekaletnameyi …’e verdiğini, …’in şirketi temsilen taşınmazı … tarihinde davalı şirket müdürü …’e çok düşük bir bedelle 93.000.-TL na sattığını, …’in bu bedeli şirkete ödemediğini, şirket hesaplarında böyle bir paranın bulunmadığını, …’ün bu gayrimenkulü … tarihinde cüz’i bir bedel karşılığında 95.000.-TL ye … isimli kişiye sattığını, bu gayrimenkulün satılması nedeniyle şirketin kuruluş amacının gerçekleşmesinin imkansız hale geldiğini, davalıların şirketi zarara uğrattığını iddia ederek, davanın kabulü ile 300.000.-TL alacağın taşınmazın satış tarihi olan … tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacının ortak olduğu, … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret İtd şti’ne verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın zaman aşımına uğradığını, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın … Ltd Şti adına kayıtlı olduğu, asıl menfeatin şirkete ait olduğu, davanın şirket adına açılması gerektiği, satışın gerçek bir satış olduğu, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … usulüne uygun tebliği rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı vekili vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile, dava değerin 377.024,00 TL ye çıkararak eksik harcı … tarihinde yatırmıştır.
Davacı ile davalı …’ün ortak olduğu … İnşaat .. Ltd. Şti’nin Kumluca Yazır Köyü … Ada … Parseldeki … hissesinin, davalı şirket müdürü …’ün kendi adına satışını yapıp daha sonra 3.kişiye satmasından kaynaklı olarak tazmini gerekli şirket zararının oluşup oluşmadığı varsa miktarı, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, diğer davalı …’in davalı … ile fikir ve eylem birliği içinde hareket edip etmediği, zararın bu davalıdan da tazmininin istenip istenemeyeceğinin taraflar arasında ihtilaflı olduğu belirlenmiştir.
Davaya konu Kumluca Yazır Köyü … Ada … Parseldeki … hissesinin refakate alınacak bir SPK uzmanı ve bir ziraat mühendisi bilirkişi aracılığıyla … ve … tarihlerinde satışa esas rayiç bedellerinin belirlenmesi için talimat yazılmasına karar verilmiş ve davacının talebi üzerine heyete harita mühendisi bilirkişi eklenmiş, mahallinde yapılan keşif sonrası;
Kumluca … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Tal sayılı dosyasından ziraat mühendisi …, gayrimenkul değerleme uzmanı …, inşaat mühendisi … ve harita mühendisi …tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle:
“Kumluca Yazır mahallesi çam ormanı içerisinde yer alan …ada … parsel turizm amaçlı tatil yeri olarak planlanmış olup çevresinde kendisi gibi turizm amaçlı butik otel ve pansiyonlar olan ulaşımı kara yolu olup olimpos sahiline 2.8km D400 Antalya Muğla yoluna
5.8km adrasan yerleşim merkezine 6 km mesafede yer alan tarlanın taşınmazın:
” olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda özetle:
Davaya konu Kumluca İlçesi Yazır (köyü) mahallesi … ada … parsel için yapılan değerlendirme ve hesaplamaların doğru olduğu herhangi bir hatanın söz konusu olmadığı kök raporu tekrar ettiklerini bildirmişlerdir.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
“Davacı vekili davalı …’ün … tarihinde tescili yapılan … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret İtd Şti ünvanlı şirketi 100/100 hissesi kendisine ait olarak kurduğunu, …’ün şirket kuruluşunda şirket müdürü olduğu, davacının … tarihinde şirket hissesinin e 50 sini satın alarak ortak olduğunu, … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ye ait Kumluca Yazır köyü … ada … parseldeki … hisseli tek taşınmazının bulunduğu, …’an taşınmaz satışı için Kumluca … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu vekaletnameyi …’e verdiğini, …’in şirketi temsilen taşınmazı … tarihinde davalı şirket müdürü …’e çok düşük bir bedelle 93.000.-TL Ye sattığını, …’in bu bedeli şirkete ödemediğini, …’ün bu gayrimenkulü … tarihinde cüz’i bir bedel karşılığında 95.000.-TL ye … isimli kişiye sattığını, bu gayrimenkulün satılması nedeniyle şirketin kuruluş amacının gerçekleşmesinin imkansız hale geldiğini, davalıların şirketi zarara uğrattığını, davalın kabulü ile 300.000.-TL alacağın taşınmazın satış tarihi olan … tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacının %50 ortak olduğu, … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret İtd Şti’ye verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili davanın zaman aşımına uğradığnı, sıfat yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın … Ltd Şti adına kayıtlı olduğu, asıl menfeatin şirkete ait olduğu, davanın şirket adına açılması gerektiği, satışın gerçek bir satış olduğu, davanın reddinin gerektiği beyan edilmiştir.
Davacının davada sözü edilen … Itd Şti’nin … tarihinden beri %50 hisse ile ortağı olduğu ve şirketin kuruluşundan bu yana …’ün şirket ortağı ve şirket müdürü olduğu yönünde bir çekişme yoktur.
… Ltd Şti’ nin dava konusu dönem olan … yılı ticari defterlerinin incelenmesinden ticari defterlerinin noter açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak ve yasal süresinde yaptırıldıkları, yevmiye defterinin sahibi lehine delil teşkil etmesi için gerekli olan noter kapanış onayının da yaptırıldığı, kayıtların mali mevzuata uygun olarak tutulduğu, defterlerin birbirini doğruladığı anlaşılmıştır. Dava konusu gayrimenkulün alım satım kayıtlarının defterlerde yer aldığı,
Davada sözü edilen Kumluca Yazır Mah. Toplamı … m2 olan … ada … parsel sayılı taşınmazın … miktardaki hissesi … tarihinde … adına kayıtlı iken hissesinin tamamının … tarihinde … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ne 93.000.- TL Bedel ile sattığı, bu işlemde … Ltd Şti ni …’in temsil ettiği, … Ltd Şti tapudaki hissesinin tamamı olan … hissesini … tarihinde …’e 93.000.- bedel ile sattığı, yine bu parselin … hissesini … tarihinde …’ün de …’a 95.000 TL bedel ile satıldığı anlaşılmıştır. Ticari defter kayıtlarına göre — … söz konusu gayrimenkulü 93.000.-TL Bedel ile … Ltd şti’nden veresiye olarak … tarihinde satın almış, … Ltd Şti’de … tarihinde …’e 93.000.-TL bedel ile veresiye olarak aynı gayrimenkulü satmış ve bu alım satım işleminden kaynaklı taraflar bir birlerine para ödemesi yapmamış ve bu alım satım işleminden kaynaklı tarafların bir birinden olan borç veya alacağının olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya içindeki … tarihli bilirkişi heyet raporunda davada sözü edilen parselin … hissesinin … tarihindeki rayiç değerinin 335.632,12 TL ve … tarihindeki değerinin 406.347,41 TL olduğu yönünde görüş beyan edilmiştir.
Davacı ile davalı …’ün ortak olduğu … İnşaat İtd Şti’nin Kumluca Yazır Köyü … ada … parseldeki … hissesinin davalı şirket müdürü …’ün kendi adına satışını yapıp daha sonra 3.kişiye satmasından kaynaklı olarak TTK 644.madde yollamasıyla yanı kanunun 533-555 madde kapsamında tazmini gerekli şirket zararının oluşup oluşmadığı varsa miktarı hususu; … ltd şti “nin davada sözü edilen gayrimenkulü alışı ile satışı arasındaki süre yaklaşık 3 aydır alım tutarı ile satım tutarı aynı tutardır. Bu paragrafta belirtilen şirket zararının oluşup oluşmadığı hususu hukuki bilgi gerektirdiğinden bu husus uzmanlık alanım olmadığı için bu yönde bir değerlendirme yapılamamıştır. Ancak satış tutarı ile satış tarihindeki rayiç değer ile alım tutarı arasındaki farkın mahkemenizce zarar olarak değerlendirilmesi durumunda oluşan satış zararının 335.632,12-93.000— 242.632,12 TL olarak hesaplandığı, … Ltd Şti’nin zararının söz konusu gayrimenkulün sahibi olduğu 3 aylık süredeki değer artışı kadar olabileceği” sonuç ve kanaatine varıldığını bildirilmiştir.
…. tarihli ara kararı ile; dosyaya ticari şirketler ve hesap uzamanı …’in atanarak dosyaya daha önce atanan mali müşavir … ile birlikte heyet halinde davalının itirazları doğrultusunda ek rapor tanzimi istenmesine, yine davacının TTK 644.maddesi yollaması ile aynı kanunun 553-555 maddeleri doğrultusunda davalı … tarafından tanzim edilmesi gereken zarar bulunup bulunmadığının belirlenmesinin istenmesine karar verimiş;
Mali müşavir … ile nitelikli hesap uzmanı… tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi ek raporunda özetle:
“1. Kumluca Yazır Mah. Toplamı … m2 olan … ada … parsel sayılı taşınmazın … payı davalı … adına kayıtlı iken hissesinin tamamının … tarihinde … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ne 93.000.- TL Bedel ile sattığı, bu işlemde … Ltd Şti ni davalı …’in temsil ettiği, … İnşaat Turizm
Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’nin adı geçen taşınmazda bulunan hissesinin tamamını… tarihinde davalı …’e 93.000.-TL. bedel ile sattığı, davalı … “ün dava konusu taşınmazı … tarihinde …’a 95.000 TL bedel ile sattığı
2. TTK m.553 gereği açılan sorumluluk davalarında müdürün sorumluluğundan söz edilebilmesi için ortada bir zararın olması gerektiği, davalı …’ün … tarihli taşınmaz satışı karşılığında dava dışı şirketten herhangi bir satış bedeli almadığı, aynı şekilde şirketin aynı taşınmazı davalı …’e … tarihinde tapudan satış yolu ile devrine karşılık davalı … “in de şirkete satış bedeli ödemediği, bu noktada dava dışı şirketin iki satış arasında geçen sürede taşınmazın değer artışı kadar bir zararının olabileceğinin değerlendirildiği, zira taşınmazın tapuda gösterilen satış bedelinin davalı …’e ödenmediği gibi davalı …’ün taşınmazı 3 ay sonra geri alması sırasında da şirkete bir ödeme yapılmadığından şirketin taşınmaz rayiç bedeli üzerinden zararı olduğundan söz edilemeyeceği, bunun yanı sıra alım-satım tarihleri arasındaki varsa değer atışının rayiç bedel üzerinden dikkat alınması gerektiği,
3. Davacının, adı geçen taşınmazın satışı sonucü şirketin işletme konusunun gerçekleştirmesinin imkansız hale geldiği yönündeki iddiası bakımından, … tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın inşaat yapımına uygun olup olmadığı yani imara açık olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme bulunmamakla birlikte taşınmazın tapu kaydına göre tarla vasfını haiz olduğu, bu yönden tarla vasfındaki taşınmazın inşaat yapımına uygun olamaması halinde davacının şirketin amacının gerçekleştirmeyeceği yönündeki iddiasının geçerli olmayacağı,
4. Davacının, şirketin tek malvarlığının satışına ilişkin iddiasına yönelik sorumluluk davası talebinden başkaca, satışın hükümsüz olduğunun tespiti adı altında herhangi bir talebi bulunmamakla birlikte TTK m.408/2-f bendi gereği anonim şirketlerde önemli miktarda şirket varlığının toptan satışının genel kurul kararına bağlanmış olmasına karşın esasen limited şirkette böyle bir düzenlemenin bulunmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, şirket ortağı davacının TTK 644.madde yollamasıyla aynı Kanununu 553-555 maddesi kapsamında şirket yöneticisi aleyhine açtığı sorumluluk davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 644/1-a maddesi uyarınca uygulanması gereken 553. ve 555. maddeleri limited şirket ortaklarının, “tazminatın şirkete verilmesi” kayıt ve koşuluyla sorumluluk davasını açabilmeleri mümkündür.
Dava şirket namına (eTTK 341) açılmış bir dava değildir.TTK nun 555/1 maddesinde yazılı yetkiye istinaden ortak tarafından açılmış bir davadır.Bu sebeble eTTK 341 (yeni TTK 479/3-c maddesi) gereği ortak tarafından açılan sorumluluk davasında ortaklar genel kurulunun iznine gerek bulunmamaktadır. İzin ancak şirket tüzel kişiliği tarafından dava açıldığında aranacaktır.
TTK 553/1.maddesine göre ; kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.
Davacının ve …’ün şirket ortağı olduğu, bu davalının aynı zamanda şirketi temsile ve ilzama yetkili ortak olduğu, şirket ortağı olmayan diğer davalının ise şirket müdürü sıfatının da bulunmadığı incelenen ticari kayıtlar ile sabittir. Bu nedenle davanın niteliği gereği davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 553. ve devamı maddeleri kapsamında şirketin yöneticilerine karşı açılan sorumluluk davalarından kaynaklı tazminat istemlerinin aynı Yasa’nın 560.maddesi gereğince davacının zararı ve sorumluluğu öğrendiği tarihten itibaren 2 ve her halde zararı doğuran fiilen meydana geldiği günden itibaren 5 yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Davalı cevap dilekçesinde zaman aşımı savunmasında bulunmuş ise de; davaya konu taşınmazın … tarihine satıldığına ilişkin olarak genel kurula bilgi verdiği ve bu hususta ibra edildiğini iddia ve ispat etmiş olmadığından, davanın davacı ortağın zararı doğuran fiili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı kabul edilerek, davalının zaman aşımı savunması reddedilmiştir.
Şirkete ait ticari kayıtlar, tedavüllü tapu kayıtları, alınan bilirkişi heyeti raporları ve tüm dosya mündericatının tetkikinden; davalının … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ni %100 hissesi kendisine ait olmak üzere kurduğu, şirketin … tarihinde tescil edildiği, davalının Kumluca Yazır Köyü … ada … parseldeki taşınmazda bulunan … oranındaki hissesini… tarihinde şirkete 93.000,00 TL bedelle sattıktan sonra … tarihinde şirket hissesinin %50 sini davacıya devrettiği, davacının şirket hissesini devralırken taşınmazın şirkete ait olduğu, aradan bir süre geçtikten sonra şirket yöneticisi davalının bu sefer taşınmazı aynı bedelle (93.000,00 TL) … tarihinde şirketten geri aldığı, şirket ticari kayıtlarında her iki alış satışın veresiye olarak yer aldığı, yani şirkete ait taşınmaz hissesi satıldıktan sonra şirket kasasına bir para girmediği, ancak tapu senedinde satış bedelinin alındığının yazılı olduğu, alınan bilirkişi heyeti raporunda taşınmazın … tarihli değerinin 335.632,12 TL olarak belirlendiği tespit edilmiştir.
Davalı kendisine ait taşınmaz hissesini şirkete satarken para almadığı için satın aldığında da ücret ödememesinin şirketi bir zarara uğratmadığını, alış satışların aynı bedelle yapılması karşısında şirketin herhangi bir zararının doğmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş ise de; davalı şirket ortağı gerçek kişi ile şirket tüzel kişiliğinin MK kişiler hukuku yönünden farklı kişiler olması, davalının şirketin ortağı ve yöneticisi sıfatıyla şirket mal varlığı üzerinde kendi mal varlığı gibi tasarruf yapma hak ve yetkisinin bulunmadığı, dolayısı ile şirkete ait taşınmaz hissesinin satışından kaynaklı alacağın şirket kasasına girmesi gerektiği, taşınmazın gerçek değerinin de tapu senedinde yazılı miktarın çok üzerinde olan 335.632,12 TL olduğunun alınan bilirkişi raporu ile sübuta ermesi karşısında, bu miktarın şirket zararı olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; 335.632,12 TL’nin davalıdan … tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte alınarak davacının hissedarı olduğu … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ne verilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 22.927,03 TL harçtan, peşin ve ıslah ile alınan 6.528,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.398,80 TL harcın davalı …’ten tahsiline, Hazine’ye gelir kaydına.
5-Davacı tarafından yatırılan 6.528,23 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 bilirkişi ücreti, 840,40 tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 4.314,00 TL yargılama giderlerinden, davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 3.840,40 TL’sinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 31.944,25 TL vekalet ücretinin, davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
8-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 6.180,94 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
10-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.175,08 TL’sinin davalı …’ten, 144, 92 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.19/10/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı