Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/9 E. 2019/8 K. 07.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/9 Esas
KARAR NO : 2019/8
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2019
KARAR TARİHİ : 07/01/2019

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili aleyhine 31/10/2011 tarihli kooperatif kredi sözleşmesi, müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefalet şerhi gerekçesiyle 24/12/2012 tarihinde kötü niyetli bir şekilde Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra dosyasıyla icra takibine geçildiğini, müvekkilinin bahse konu olan icra takibinde ödeme emrine itiraz süresini geçirdiğini ve takibe itiraz edemeden takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalı kuruma karşı anılan kredi dahil herhangi bir sebepten kaynaklanan borcunun bulunmadığını, takibe konulan kredinin usulsüz olduğunu, hiç bir zaman müvekkilinin uhdesinde geçmediğini, müvekkilinin …’un iş yerinde işçi olarak çalıştığı dönemde …’un müvekkilini … ile tanıştırdığını ve kredi çekilmesi için Bakkallar Odasına kayıt ettirdiğini, müvekkilinin anılan kredileri hiç bir zaman kullanmadığını ve krediler kooperatif yönetimindeki bazı kişiler tarafından kullandığını, bu durumun Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasının incelemesinde de görüleceğini, usülsuz kredi çekilmesi ve diğer farklı eylemlerden dolayı sanıklar … zimmet, görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından … zimmet, görevi ihmal ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından … nitelikli dolandırıcılık suçundan, … da görevi ihmal suçundan suçlu bulunarak cezalandırıldığını, müvekkilinin hiç bir zaman davalı kurumdan çekilen krediyi kullanmamış ve davalı kuruma borçlanmadığını, çekilen kredinin hiç bir zaman müvekkilinin uhdesine geçmediğini, bu nedenlerle öncelikle dava konusu Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının takibinin sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, müvekkilleri aleyhine yapılan icra takibinin iptalini talep ve dava ettiği görüldü.
Davacı vekilinin … tarihli dilekçesinde özetle; TTK’nın 5/A md. “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
” hükmüne haizdir hüküm gereği konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunu, kanun maddesinde belirtilen davalar edim davaları olup menfi tespit davası bir tespit davasıdır ve muhteviyatlarının farklı olduğunu, menfi tespit davalarının bu kapsama sokulması genişletici ve zorlayıcı bir yorum olacağını, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A Maddesinin 2. Fıkrasının “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
” hükmü gereği daha fazla mağduriyet yaratılmaması için dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğe çıkarılmadan ve dolayısıyla karşı vekalet ücretine hükmedilmeden karar verilmesini beyan etmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile menfi tespit davası açmış isede; 7155 sayılı yasa ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak getirilmiş olup, söz konusu yasal değişiklik 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiğinden davacının davasının dava şartı eksikliğinden usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin olarak alınan 268,40 TL harcın mahsubu ile 224,00 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasını,
4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu anlatıldı. 07/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır