Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/603 E. 2021/512 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/603 Esas
KARAR NO : 2021/512
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ: 13/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davaya konu inşaatta davalı ile dava dışı … isimli şirket arasında alçı, sıva, duvar gibi işler için taşeronluk sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin ise önce … isimli şirketin alt taşeronu olarak çalıştığını fakat bu şirketin ayrılmasıyla onun yapmadığı bütün işlerin müvekkili tarafından bitirildiğini, davalı şirket tarafından müvekkiline kısmi ödeme yapıldığını ayrıca davalıda müvekkilinin teminat senedinin bulunduğunu öne sürerek … TL bedelin kendilerine ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, müvekkilinin bahsi geçen inşaattaki tüm işlere ilişkin hakedişleri dava dışı … isimli şirkete ödediğini ve aralarındaki sözleşmenin karşılıklı sonlandırıldığını, dava dışı bu şirket ile davacı arasındaki sözleşmenin kendilerini bağlamayacağını, bahsi geçen kısmi ödemenin davaya konu iş nedeniyle yapıldığının davacı tarafından ispatlanamadığını öne sürmüş ve davanın reddini talep etmiştir.
Ara buluculuk dava şartının yerine getirildiği anlaşılmıştır.
Davacı ile dava dışı … isimli şirket arasındaki ibraname başlıklı belgenin incelenmesinde aralarında alacak borç kalmadığının ve ödemenin … isimli şirket tarafından yapılacağının kararlaştırıldığı ve davacı ile dava dışı şirket tarafından imzalandığı görülmüştür.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, davacı taraf ihtara rağmen defterlerini sunmamış bunun üzerine davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede taraflar arasında bir borç alacak ilişkisinin olmadığı, davacı tarafından düzenlenen herhangi bir faturanın davalı defterlerinde yer almadığı, … TL’lik senedin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, kısmi ödeme olarak bahsi geçen … TL’lik ödemenin davalı defterlerinde yer almadığının bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu yerde davacının yaptığını iddia ettiği iş bedellerinin tespiti için inşaat mühendisi ve mimar bilirkişi eşliğinde keşif yapılmış ve davacının beyanlarına göre yapılan hesaplama da iş tutarının … TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Akbank’tan alınan davalı kayıtlarında davacıya ait bir ödemenin olmadığı görülmüştür.
Davacı Tanığı … beyanında … isimli şirketin yetkilisi olduğunu, önce davalı ile anlaştıklarını davacının ilk başta kendilerinin taşeronu olduğunu, bir kısım iş yaptıktan sonra bu işi devam ettiremediklerini, davalıdan yaptıkları işin bedelini aldıklarını davacıdan öğrendikleri kadarıyla iki tarafın anlaştıklarını ve işin davacı tarafından bitirildiğinin söylendiğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında dava konusu yerde davacının taşeronu olarak çalıştığını 2 blokun bir kısım işlerini kendilerinin yaptığını, davacı ile anlaşmazlık yaşayıp oradan ayrıldıklarında 2 tır malzemelerinin kaldığını, davalının kendileri ile muhatap olduğunu ancak ödemeyi davalıdan almadıklarını beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında … şirketinin gayrı resmi ortağı olduğunu, davalıdan aldıkları bir kısım işi davacıya taşere ettiklerini, davacının yaptığı işe ilişkin ücreti baştan itibaren davalının karşıladığını bu konuda anlaşmış olduklarını, kendilerinin davacıya herhangi bir ödeme yapmadıklarını beyan etmiştir.
Davalı şirket yetkilisinin isticvaben alınan beyanında davacıdan bahsettikleri gibi herhangi bir senet almadıklarını, kendileri ile hukuki bir ilişkilerinin olmadığını, dava dışı … isimli şirket ile çalıştıklarını bu şirket işi yaparken davacı yetkilisinin kendisini arayıp inşaata çimento veya alçı indirdiğini söylediğini bunu araştırıp doğru olduğunu öğrendiğinde parasını ödediğini bunun dışında bir ilişkilerinin olmadığını belirtmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Eldeki dava eser sözleşmesine dayalı alacak davasıdır. Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında eser sözleşmesi ilişkisi olduğunu, yaptığı işe ilişkin bedeli alamadığını öne sürmüş davalı ise aralarında herhangi bir sözleşme ilişkisi olmadığını iddia etmiştir.
Eser sözleşmesi niteliği gereği yazılı şekil şartına tabi değildir. Sözlü olabileceği gibi zımni kabul ile kurulması dahi mümkündür. Sorun ise gerek sözleşmenin varlığı gerekse de ifasının ispatı noktasında çıkar. Zira sözleşme yazılı yapılmak zorunda olmasa da ispatı yazılı delil ile olmak durumundadır. Bunun için yazılı sözleşme dışında yapılan işin kabulü ve buna ilişkin ödeme yapılması, ticari defter kayıtları gibi belgeler de sözleşmenin varlığını ispata yarayabilir. Ancak ve ancak sözleşmenin varlığının ispatından sonra ifa ve sonrasına ilişkin hususlar değerlendirilebilir.
Bu kapsamda somut olay incelendiğinde davacı yazılı bir sözleşme sunmamış ancak sözleşme kapsamında kendilerine ödeme yapıldığını öne sürmüştür. Az yukarıda özetlendiği üzere tacir olan tarafların defter incelemesine hükmedildiğinde davacı defterlerini sunmamıştır. Bu halde iddianın davalı defterleri kapsamında değerlendirilmesi gerekecektir. Davalı defterlerinde ise davacı adına herhangi bir kayıt yoktur. Bunun yanında şirketin banka hesap dökümlerinde de bahsi geçen ödemeye rastlanılamamıştır. Bu durumda iddia edilen ödemenin taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin kurulduğu yönünde yorumlanmasına olanak yoktur. Diğer taraftan davacı tanıkları sözleşmenin varlığına ilişkin duyuma dayalı da olsa beyanda bulunsalar da hukuki ilişkinin niteliği gereği tanıkla ispatı mümkün olmadığı gibi tanık beyanları ile ticari defter kayıtları da örtüşmemektedir. Davacı her ne kadar dava dışı … şirketinin defterlerinin incelenmesini talep etmiş ise de bu şirket ile davacı arasındaki hukuki ilişki ve muhtemel sözleşme devri sadece taraflar arasında hüküm doğurur. Bu ilişki kapsamında sözleşmenin nispiliği gereği davalı leh veya aleyhinde hüküm çıkarmanın imkanı yoktur. Açıklanan gerekçelerle davacının sözleşme ilişkisini ispat edemediği anlaşılmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 170,78- TL harcın mahsubu ile bakiye 111,48- TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00- TL arabulucu ücretinin davacıdan tahsiline,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 13/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır