Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/564 E. 2022/1031 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/564 Esas
KARAR NO : 2022/1031
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … … arasında 08/02/2018 tarihli ve 06/02/2018 tarihli iki adet Kredi Çerçeve Sözleşmesi imzalandığını ve borçlu … …’ın müvekkil bankadan bu suretle kredi kullandığını, davalı … ise 05/02/2018 tarihli kefalet sözleşmesi ile …,00 TL tutarında ve 06/07/2017 tarihli kefalet sözleşmesi ile …,00 TL tutarında asıl borçlu … …’ın müvekkili banka nezdinde doğmuş/doğacak borçlarına müşterek müteselsil kefil olduğunu, bu sözleşmeler ile tüm hususlarda anlaşmaya varıldığını, tüm taleplerine rağmen sözleşme şartlarına uyulmaması ve borcun zamanında ödenmemesi üzerine davalı borçlu kefile Beşiktaş … Noterliği’nin 12/02/2019 tarihli … Yevmiye no’lu ihtarnamenin gönderildiğini, bu ihtarname ile söz konusu kredi kullanımları nedeniyle 11/02/2019 tarihi itibariyle … TL nakit, 16.240,00 TL gayrinakit borcun bulunduğu belirtilerek hesap kat edildiğini, Antalya …Noterliği’nin … yevmiye no’lu 25/04/2019 tarihli ihtarnamesi ile asıl borçlu … …’a 24/04/2019 tarihi itibariyle bankaya … no’lu kredi kartı kullanımı nedeniyle 11.021,61 TL borçlu olduğunun da bildirildiğini, ihtarname ile ekli hesap özetlerinde detayının belirtildiği şekliyle davalı borçlunun borcunu ihtarname tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde ödemesi ve aynı süre içinde gayrinakit kredi borcuna ilişkin belgelerin davacı bankaya iadesini aksi halde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile yasal yollara başvuracaklarının ihtar edildiğini, hesap kat ihtarnamesi ve kredi kartı borcunun ödenmesi ihtarlarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden borçlu … … açısından ihtiyati haciz kararı alındığını, sonrasında asıl borçlu … … ve müşterek müteselsil borçlu davalı … aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, asıl borçlu … … tarafından takibe herhangi bir itiraz yapılmadığını, davalı borçlu … adına vasisi … tarafından takibe itiraz edildiğini ve haksız ve kötü niyetli bu itiraz ile takibin borçlu … açısından durduğunu, davalının müvekkili bankaya takip tarihi itibari ile, … TL asıl alacak, 48.795,89 TL işlemiş faiz, 2.439,79 TL faizin %5 gider vergisi, 973,00 TL masraf olmak üzere toplam … TL borcu olduğunu, davalı tarafça icra takibine yapılan itiraz dilekçesinde; ”sözleşmenin imzalandığı sırada davalının hukuki işlem ehliyeti bulunmadığını, kefalet sözleşmesindeki miktar-tarih-kefil olunduğuna ilişkin ibarelerin davalının el yazısı ürünü olmadığını, davalının eşinin muvafakatinin alınmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, alacağın tümüne ve faize ayrı ayrı itiraz ettiğini” belirttiğini, alacağın zamanaşımına uğraması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını, bunun dışında kefalet sözleşmelerinin tarihleri itibariyle davalı hakkında kısıtlılık kararı bulunmadığı gibi vesayet altına alınması adına mahkemeye bir talep dahi olmadığını, bu sebeple itiraz dilekçesi ekinde sunulan 08/04/2019 tarihli vesayet kararı müvekkil banka ile yapılan sözleşmenin geçerliliğini etkilemeyeceğini, kefalet sözleşmelerinde de görüleceği üzere her iki kefalet sözleşmesinde de davalının eşi …’ın imza ile muvafakatinin alındığını, davalının bu konuda itirazının da yerinde olmadığını, davalı tarafça borç inkar edilmekte ise de, asıl borçlunun zaten borca herhangi bir itirazı olmadığı gibi, müvekkil banka ile borçlu arasında akdedilen kefalet sözleşmeleri, Beşiktaş …Noterliği’nin 12/02/2019 tarihli … Yevmiye Numaralı hesap kat ihtarnamesi, banka kayıtları ve hesapları ile davalının müteselsil müşterek kefil sıfatıyla borçlu olduğunu, kefalet sözleşmelerinden ve kredi çerçeve sözleşmelerinden açıkça anlaşılacağı üzere tüm hususlarda anlaşılmış ve taraflarca mutabık kalınması sonucu imza altına alındığını, bu husus ihtarname ile de davalıya bildirilmesine rağmen kefil olarak ısrarla nakit borçlarının ödenmediğini, gayrinakdi kredilerine ilişkin belgeler iade edilmediğini veya bunların bedeli müvekkili bankaya faiz getirmeyen bir hesaba nakden bloke edilmediğini, kredi sözleşmeleri, kefalet sözleşmeleri, ihtarname ve banka kayıtlarıyla sabit olduğu olduğu üzere davalının takip tarihi itibariyle … TL nakit, 16.240,00 TL gayrinakit borcu bulunduğunu, davalının itirazlarının zaman kazanmak, haksız ve kötü niyetli olduğunu, uyuşmazlık ile ilgili arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşamama üzerine arabuluculuk faaliyetinin sona erdiğini, bu suretle dava şartı yerine getirildiğini, bu nedenlerle; davalarının kabulü ile davalının haksız itirazlarının iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle davalı aleyhinde %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ile diğer yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vasisi … cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, …’ın söz konusu kefalet sözleşmeleri, ipotek sözleşmeleri veya sair sözleşmelerin imzalandığı tarihlerde hukuki işlem ehliyeti bulunmadığını, …; 2010 yılı eylül ayında göz ameliyatı olduğunu, 2011 yılı eylül ayından itibaren nörolojik problemler yaşamaya başladığını, 2011 yılı ekim ayında beyin ameliyatı olduğunu ve bu tarihten bu yana alzheimer ve bunama hastası olan babası …’ın çocuklarını bile tanıyamadığını, kulaklarının duymadığını ve söylenenleri anlayamadığını, yargılama sırasında kızı …’ın yapmış olduğu başvuru üzerine Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden aldırılan 05/03/2019 tarihli raporda, …’da bellek kaybının, zaman oryantasyon bozukluğunun ve … hastalığının bulunduğu tespit edilerek kendisine vasi tayini gerektiği görüşü belirtilmiş ve bu rapor üzerine, Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararı ile …’ın kısıtlanmasına ve kendisine vasi olarak kızı …’ın tayin edilmesine karar verildiğini, dolayısıyla da 2011 yılı sonlarından bu yana alzheimer ve bunama hastası olan, kulakları tam duymayan, söyleneni anlamayan ve akıl sağlığı yerinde olmayan …’ın hukuki işlem ehliyeti bulunmadığını, söz konusu kefalet sözleşmeleri, ipotek sözleşmeleri ve sair tüm sözleşmelerin geçersiz olduğunu, bu nedenle söz konusu işlem tarihlerinde …’ın hukuki işlem ehliyeti bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasını talep ettiğini, kefalet sözleşmesi ve kefillik işlemleri de usul ve yasaya aykırı olup geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesinde, kefilin sorumlu olacağı azami miktar, kefalet tarihi ve kefil olunduğuna ilişkin ibare … tarafından el yazısı ile yazılmadığını, kefalet sözleşmesi yapılmasına …’ın eşi …’ın muvafakati bulunmadığı gibi, işbu hususta …’ın yazılı muvafakatinin de alınmadığını, her ne kadar davacı tarafın …’ın imza ile muvafakatinin alındığını iddia etmiş ise de, söz konusu imzanın …’a ait olmadığını, işbu nedenle söz konusu imzanın …’a ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiğini, davacı bankanın icra takibinde talep edilen tutarda alacağı da bulunmadığını, davacı banka tarafından …’dan teminat olarak alınan ipotekler paraya çevrilmeden … hakkında takip yapılabilmesi de mümkün olmadığını, davacı banka tarafından … adına kayıtlı olan … parselde kayıtlı ev ve bahçesi nitelikli taşınmazlar üzerine ipotek konulduğunu, söz konusu ipoteklere ilişkin olarak Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını ve işbu takibin derdest olduğunu, dolayısıyla da söz konusu ipoteklere ilişkin olarak başlatılan takip sonuçlanmadan … hakkında takip başlatılabilmesi ve itirazın iptali davası açılabilmesinin mümkün olmadığından davanın reddi gerektiğini, davalının usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğini ve işlemiş faiz talep edilebilmesinin de mümkün olmadığını, bu nedenlerle öncelikle dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine, kötü niyetli davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vasisi bulunduğu kısıtlı adına talep etmiştir.
Antalya Genel İcra Dairesi … esas sayılı icra dosyasının tetkikinden;
Alacaklı … A.Ş. vekili tarafından, borçlular … ile … … aleyhine toplam … TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun vekili aracılığıyla sözleşmenin imzalandığı sırada vasisi bulunduğu …’ın hukuki işlem ehliyeti bulunmadığını, söz konusu kefalet sözleşmesinde, kefilin sorumlu olacağı miktar, kefalet tarihi ve kefil olunduğuna ilişkin ibare … tarafından el yazısı ile yazılmadığını, söz konusu kefalet sözleşmesinin yapılması hususunda …’ın eşi …’ın yazılı muvafakatinin de alınmadığını, takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle vasisi bulunduğu …’ın alacaklı görünen hiçbir borcu bulunmamakta olduğunu, … adına borca, işlemiş faize, ihtar masrafına, BSMV’ye, faiz oranına, temerrüt faizi oranına ve sair tüm fer’ilere itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasını talep etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda özetle:
”Tıbbi belgeler ile adli tahkikat dosyasında belirlenen ve adli tıbbi yorumlamayı ilgilendiren hususların değerlendirilmesinden; görülmekte olan borça itiraz davası nedeniyle 06.07.2017 tarihi itibariyle fiil ehliyetine(hukuki işlem yapma ehliyetine) sahip olup olmadığı sorulan, … oğlu, 1938 doğumlu …’ın kurulumuzca 08.02.2021 ve 16.06.2021 tarihlerinde yapılan muayeneleri ve psikometrik tetkiki sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan “…” denilen bunama halinin saptandığı, tıbbi kayıtların incelenmesinden; kişiye … tanısının ilk kez sözleşme tarihinden yaklaşık 20 ay sonra Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin … tarihli sağlık kurulu raporunda, “yakın bellek kaybı mevcut zaman oryantasyonu bozukluğu mekan oryantasyonunu korumuş, hafif derecede …, vasi tayini gerektiği, mahkemece dinlenmesinde fayda olmadığının” kayıtlı olduğu, kişide saptanan … denilen bunama halinin klinik fızyopatolojik ve ilerleyici vasfı dikkate alındığında işlem tarihine teşmil ettirilemeyeceği, kişinin işlem tarihinde fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede akıl hastalığı, akıl zayıflığı, bunama hali veya organik defisiter araz içinde bulunduğunu gösteren tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı, kendisinde mevcut sistemik hastalıkların da tek başına fiil ehliyetini etkilemeyeceği, işlem tarihinde telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre; …’ın işlem tarihi olan 06.07.2017 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda özetle:
”Tıbbi belgeler ile adli tahkikat dosyasında belirlenen ve adli tıbbi yorumlamayı ilgilendiren hususların değerlendirilmesinden; görülmekte olan “borca itiraz” davası nedeniyle bu kez Mahkemenizin 20/12/2021 tarih ve … esas sayılı yazısı ile “05/02/2018 tarihinde fiil ehliyetinin olup olmadığı” hususunda ek mütalaa düzenlenmesi istenen … oğlu, 1938 doğumlu … hakkında düzenlenen tıbbi belgeler, davacı-davalı ifadeleri ile dava dosyası Kurulumuzun 15.06.2022 tarihli oturumunda tüm olarak yeniden değerlendirilmesinden; …’ın kurulumuzca 08.02.2021 ve 16.06.2021 tarihlerinde yapılan muayeneleri ve psikometrik tetkiki sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan “…” denilen bunama halinin saptandığı, tıbbi kayıtların incelenmesinden; kişiye … tanısının ilk kez sözleşme tarihinden yaklaşık 13 ay sonra Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 05.03.2019 tarihli sağlık kurulu raporunda, “yakın bellek kaybı mevcut zaman oryantasyonu bozukluğu mekan oryantasyonunu korumuş, hafif derecede …, vasi tayini gerektiği, mahkemece dinlenmesinde fayda olmadığının” kayıtlı olduğu, kişide saptanan … denilen bunama halinin klinik fızyopatolojik ve ilerleyici vasfı dikkate alındığında işlem tarihine teşmil ettirilemeyeceği, kişinin işlem tarihinde fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede akıl hastalığı, akıl zayıflığı, bunama hali veya organik defisiter araz içinde bulunduğunu gösteren tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı, kendisinde mevcut sistemik hastalıkların da tek başına fiil ehliyetini etkilemeyeceği, işlem tarihinde telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre; …’ın işlem tarihi olan 05/02/2018 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Grafoloji Uzmanı Bilirkişi …, … tarihli raporunda özetle;
Kopya belgelerin (fotokopi, faks vb.) mikroskobik detay incelemesine imkan vermemesi nedeniyle, yazı-imza, tahrifat vb. Belge incelemelerinin belge asılları üzerinden yapılması esastır, tetkike konu; … şubesine ait; 06.07.2017 tarihlii “…” TL değerinde (1) adet ve … tarihli “…” TL değerinde (1) adet olmak üzere toplam (2) adet sözleşme fotokopisi üzerindeki yazı-imzalar ile … ve …’ın mukayese yazı ve imzaları arasında karşılaştırma yapılmış ise de, tetkike konu belgelerin fotokopi olması nedeniyle kati bir netice beyanında bulunulabilmesi mümkün olamamıştır. Bu itibarla, tetkike konu belgelerin asıllarının temin edilmesi suretiyle yeniden yapılacak olan incelemenin kati bir netice beyanına imkan verebileceği” bildirilmiştir.
Grafoloji Uzmanı Bilirkişi … tarihli ek raporunda özetle;
A) Tetkike konu; … şubesine ait; 06.07.2017 tarihli “…” TL ve … tarihli “…” TL değerindeki toplam (2) adet Kredi Çerçeve Sözleşmesinin … yönünden kefalet ile ilgili olarak 7. sayfalarında yer alan; “Yukarıda yer alan kefalet sözleşmesi kapsamında … … bankanız nezdinde asaleten keafaleten kullandığı kullanacağı tüm kıredilere … tl1 tutarına ) kadar müteselsil kefil olmayı kabul ediyorum … 06/07/2017” içerikli yazılar ve atılı bulunan imza, “Yukarıda yer alan kefalet sözleşmesi kapsamında … … asaleten kefaleten kullandığı k llanacağı tüm kıredilere … TL altıyüzbin Türk lırası tutarına! kadar müteselsil kefil olmayı kabul ediyorum … 05/02/2018 … ” iderikli yazılar ve atılı bulunan iki adet imza, ile …’ın mukayese yazı ve imzaları arasında yapılan karşılaştırma neticesinde;
-Ortak harf-rakamların tersim tarzı,
-Yuvarlak harf-rakamların bdaşlama ve bitim noktaları,
-İmzaların genel şekli ve tersim tarzı,
-İmzalar içerisindeki karaktleristik el hareketlerinin yapılışı,
-Seyir-sür’at vasıfları ve işleklik dereceleri,
-Kaligrafik-itiyadi özellikler yönünden benzerlik müşahede edilmiştir.
Yukarıda belirtilen bulgular doğrultusunda; tetkike konu; … Bankası …pılar şubesine ait; 06.07.2017 tarihli “…” TL ve … tarihli “…” TL değerindeki toplam (2) adet Kredi Çerçeve Sözleşmesinin … …/ … yönünden kefalet ile ilgili olarak 7. sayfalarında yer alan tüm azıların ve adına atılı bulunan imzaların … elinden çıktığı,
B) Dosyanız içerisinde yer alan …’ın mukayeseye esas imzalarının; genel olarak parmak basım izleri ve mühür-kaşe imzalarından oluştuğu, huzurdaki tutanaklar üzerindeki imzalarının ise kişisel kaligrafisi (kişisel yağzım özellik ve alışkanlıkları) yerleşik olmayan basit el hareketlerinde oluştuğu müşahede görülmüştür.
Tetkike konu; … şubesine ait; 06.07.2017 tarihli “…” TİL ve … tarihli “…” TL değerindeki toplam (2) adet Kredi Çerçeve Sözleşmesinin … yönünden kefalet ile ilgili olarak 9. sayfalarında “Müteselsil Kefil …’ın Eşi …” adına atılı bulunan imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırma neticesinde;
İmzaların genel şekli ve tersim tarzı,
-İmzalar içerisindeki el ha eketlerinin yapılışı,
-Seyir-sür’at vasıfları ve işleklik dereceleri, -İtiyadi özellikler yönündeh farklılık müşahede edilmiştir.
Yukarıda belirtilen bulgulak doğrultusunda; tetkike konu; … Bankası, … şubesine ait; 06.07.2017 tarihli “…” TL ve … tarihli “…” T değerindeki toplam (2) adet Kredi
Çerçeve Sözleşmesinin … yönünden kefalet ile ilgili olarak 9. sayfalarında “Müteselsil Kefil …’ın Eşi …” adına atılı bulüunan imzaların … elinden çıkmadığı” kanaatine varılmıştır.
Grafoloji Uzmanı Bilirkişi …, … tarihli raporunda özetle;
”1) Tetkike konu; … Bankası … şubesine ait; 06.07.2017 tarihli “…” TL ve 05.02.2018 tarihli “…” TL değerindeki toplam (2) adet Kredi Çerçeve Sözleşmesinin … yönünden kefalet ile ilgili olarak 9. sayfalarında “Müteselsil Kefil …’ın Eşi …” adına atılı bulunan imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırma neticesinde; imzaların tersim tarzı, imzalar içerisindeki el hareketlerinin yapılışı, seyir-sür’at vasıfları/işleklik dereceleri ve itiyadi özellikler yönünden farklılık müşahede edilmiştir.
Yukarıda belirtilen bulgular doğrultusunda; tetkike konu; … Bankası … şubesine ait; 06.07.2017 tarihli “…” TL ve 05.02.2018 tarihli “…” TL değerindeki toplam (2) adet Kredi Çerçeve Sözleşmesinin … yönünden kefalet ile ilgili olarak 9. sayfalarında “Müteselsil Kefil …’ın Eşi …” adına atılı bulunan imzaların … elinden çıkmadığı,
2) Tetkike konu; … Bankası … şubesine ait; 06.07.2017 tarihli “…“ TL ve 05.02.2018 tarihli “…” TL değerindeki toplam (2) adet Kredi Çerçeve Sözleşmesinin … yönünden kefalet ile ilgili olarak 9. sayfalarında “Müteselsil Kefil …’ın Eşi …” adına atılı bulunan imzalar ile … — … …’ın — mukayese yazı-imzaları arasında yapılan karşılaştırma neticesinde; söz konusu imzaların … elinden çıktığını gösterir nitelik ve yeterlikte kaligrafik uygunluk tespit edilemediği” bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:
Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu genel kredi sözleşmesine verdiği 05/02/2018 tarihli ve 06/07/2017 tarihli kefalet sözleşmesindeki yazıların davalı eli ürünü olup olmadığı, kefalet sözleşmesine imza atıldığı tarihte davalının hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığının, kefalet işlemi sırasında eşinin muvafakatının alınıp alınmadığı, varsa bile bu imzanın eşinin eli ürünü olup olmadığı, sonuç olarak davalının takibe konu kredi sözleşmesi nedeniyle davacı bankaya borçlu olup olmadığı, varsa miktarının taraflar arasında ihtilaflı olduğu anlaşılmıştır.
Davalının sözleşmelerin yapıldığı tarihte fiil ehliyetine (hukuki işlem ehliyetine) sahip olmadığı yönündeki itirazının değerlendirilmesi için, ilgili sağlık kuruluşlarından tedavi evrakları celp edilerek İstanbul ATK 4.İhtisas Dairesi tarafından yapılan muayenesi sonucu düzenlenen raporlar ile; her iki sözleşme tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğu belirlenmiştir.
Davalının kefalet sözleşmesi altındaki yazı ve imzaların inkarı yönündeki iddiasının değerlendirilmesi için HMK 211.maddesinde belirlenen usul ile yapılan inceleme sonrası kefalet sözleşmesinin TBK 583.maddesindeki şekil şartlarını taşıdığı, imza ve yazıların davalı eli ürünü olduğu belirlenmiştir.
Ancak kefalet sözleşmelerinde eşin rızasını düzenleyen TBK 584.maddesi;
” Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
(Ek fıkra: 28/03/2013-6455 S.K./77. md) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmüne haiz olup,
Somut olayda davalının genel kredi sözleşmesi için 3.kişinin borcuna kefil olduğu, maddenin 3.fıkrasında düzenlenen istisnai halin mevcut olmadığı, bu halde kefaletinin geçerliliği eş rızasına bağlı olmakla Mahkememizce HMK 211 ve 206. Maddeleri uyarınca yapılan araştırma ve incelemede; davalının eşi …’ın okuma yazma bilmemesi nedeniyle Antalya …Noterliği’nin … yevmiye nolu … tarihli evrakı ile Düzenleme Şeklinde Parmak İzi ve Mühür Beyannamesi düzenlendiği, davaya konu genel kredi sözleşmelerinin kefalet ile ilgili kısımlarında ise eş rızasına ilişkin bölümlerde … adına atılı imzalar bulunduğu, grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından yapılan incelemede bu imzaların … elinden çıkmadığının belirlendiği, yine bu imzaların davalı tarafından da atılmadığının belirlendiği görülmüştür.
Sonuç olarak İİK.67.maddesi uyarınca genel kredi sözleşmelerindeki kefalete dayalı olarak açılan iş bu itirazın iptali davasında; davalının banka ile akdettiği kefalet sözleşmelerinin eş rızasının alınmaması nedeni ile geçersiz olduğu, yine davacı bankanın kredi sözleşmesinin imzası aşamasında bu sözleşmeye imza atan kişilerin kimliklerini bilmek ve denetlemek yükümlülüğü bulunduğu halde sahte imzalı kredi sözleşmelerine dayalı olarak icra takibine başlaması, imza itirazına rağmen itirazın iptali davası açması karşısında, icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu kabul edilerek davanın reddi ile dava konusu alacak (… TL) üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Dava konusu alacak (… TL) üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 28.988,43 TL harçtan, peşin alınan 5.125,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.863,15‬ TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 62.411,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca iadesine
Dair, davacı vekili … ile davalı … vasisi … vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 27/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır