Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/559 E. 2022/785 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/559 Esas
KARAR NO : 2022/785
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil Çin vatandaşı olduğunu, Balıkesir’de ikamet ettiğini, dava dışı … … San Tic Ltd Şti’nin hissedarı olduğunu, şirketin Antalya Ticaret ve Sanayi Odasında … Oda Sicil Numarası ile kayıtlı olduğunu, davalının da Çin vatandaşı olduğunu, Balıkesir’de ikamet ettiğini, davalı dışı aynı şirkette %60 hissedar olduğunu, şirket idaresinin ortakların birlikte temsili ile yürütüldüğünü, davalı tarafın Antalya 21 Noterliği’nin … yevmiye ve 16.10.2018 tarihli düzenleme şeklinde bir vekaletname ile … (…) isimli kişiye ortak yetki verdiklerini, bu yetki çerçevesinde şirket alacaklandıran ve borçlandıran bir çok işlemler yapıldığını, … … AŞ isimli şirket ile 22.10.2018 tarihinde mermer çıkarma işi sözleşmesi imzalandığını, … Ltd Şti’nin yüklenici olarak mermeri çıkarmaya başladığını ve taahhüt ettiği üzere çıkardığı bu mermeri satın alarak yurt dışına ihraç etmeye başladığını, Singapur’daki davalıya ait şirkete yapılan ihracatta normal şartlar altında 400 USD/ton tutarındaki dolomit türü mermer 165 USD / ton gibi düşük fiyatlarda satıldığını ve ihraç edildiğini, böylece müvekkilin ortağı ve hissedarı olduğu … … Sanayi Ticaret Ltd.Şti aleyhine, Singapur’da bulunan … Ltd şirketi lehine ticaret yapıldığını ve bu ticarette … … Sanayi Ticaret Ltd.Şti’nin zarara uğratıldığını, daha fazla gelir ve kar elde edebilecek iken bu gelir ve kardan mahrum bırakıldığını, 17.10.2019 tarihinde davalı tarafın isteği doğrultusunda … Sanayi Ticaret Ltd.Şti’ nin bir olağan genel kurul toplantısı yapıdığını, alınan kararlarda usul hatası ve yazım yanlışlıkları nedeni ile bu toplantının geçersiz kaldığını ve ticaret sicile tescil ve ilanı da gerçekleşmeden, uygulama alanı bulamadığını, geçersiz olan bu toplantıda bir araya gelen şirket hissedarları arasında uyuşmazlığın gün yüzüne çıktığını, davalı …’un müdürlük ve temsil yetkisini tek başına kendi üzerine almaya çalıştığını, müvekkilin itiraz ve kayıtlarına rağmen davalının kendi hisse ve oy çokluğuna güvenerek şirket yönetim ve temsilinden müvekkilin azline, daha sonra de tek başına kendisinin yetkili müdür olarak atanmasına karar aldırdığını, şirket üzerinde yaklaşık …- USD değerinde mermer ve taş çıkarma işlemlerinde kullanılan iş makinaları, araç, gereç ve techizatları bulunduğunu, davalının muhtemel amacının, yabancı olması nedeni ile şirketin tek başına yönetimini ve yetkilerini ele alıp, iş makinalarını, araç, gereç ve techizatlarını satıp tasfiye ederek yurt dışına çıkış yaparak şirketi ve müvekkili mağdur bir vaziyette yüz üstü bırakarak gitmek olduğunu ve sair nedenlerle davanın kabulü ile; … ile müvekkili … yerine TMK M. 427 f. 1 b. 4 gereği tedbiren yönetici kayyım atanmasına, TTK 630 /2 fıkrası gereği davalı …’ nun şirket yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına, bu suretle müdürlükten azledilmesine, davalı …’ nun müdürlükten azlinin mümkün olmaması halinde, şirket envanterinde kayıtlı iş makineleri, araç, gereç ve techizatlarının satılması, şirketi mal varlığını azaltan işlemler ile borçlandırıcı işlemlerini yapma yetkisinin ve bu konudaki temsil hakkının sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin dava dışı … … SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİNE ortak olduğunu, sermayenin tamamı ortağı olduğu şirket vasıtası ile ödendiğini, davacının da Çin vatandaşı olup uzun zamandır Türkiye’de bulunduğunu, hiç sermaye koymamasına rağmen kendisini %40 ortak yaptıdığını, tek girişimleri olan … … AŞ ile yapılan bir yıllık Mermer Çıkarma İşi Sözleşmesi nin de daha 6 ay dolmadan feshedildiğini, çıkarılan mermerin … firmasına çok ucuza satıldığı gibi soyut ve mesnetsiz olup ticari olarak da mantık dışı olduğunu, zira şirketin, bütün ticari faaliyetlerini … firmasından aldığı avansla başlattığını ve sürdürdüğünü, sonraki süreçte davacı yanın yönetimdeki müşterek yetkisini kötüye kullanarak, şirketin hangi işi olursa olsun imzadan imtina ettiğini, şirketin hareket kabiliyetini kasıtlı olarak kısıtlamış hatta sona erdirmeye çalıştığını, davacı yanın anılan bu hareketlerinin ve huzurda ki davayı açmasının sebebi şirketi kilitlemek suretiyle şirkete büyük miktarda ve tek başına yatırım yapan müvekkiliri baskı altına almak olduğunu, nitekim bu kötü niyetli davranışları sonucunda şirketin tüm iş ve işlemlerini durdurduğunu, şirketin zarar etmesine sebep olduğunu, devam eden olumsuz sürecin sona erdirilebilmesi için 17.10.2019 tarihli 2018 yılı olağan genel kurulunda Türk Ticaret Kanunun ilgili düzenlemeleri ışığında müdürlük yetkileri yeniden ele alınmış ve müvekkilin tek yetkili müdür olarak seçildiğini, sonrasında ise davacı müdürlükten azlini haklı sebep olarak göstermeye çalışarak bu davayı ikame ettiğini, davacı yanın dava dilekçesinde, soyut ve dayanaksız iddialardan öteye geçemediğini neticeten davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu … ….Ltd.Şti.nin ticari kayıtları Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden temin edilerek dosya içerisine alınmış, tetkikinden; şirketin 16.10.2018 tarihinde davacı ve davalı ortak tarafından kurulduğu, iştigal konusunun gerekli yerlerden izin alınmak şartı ile yer altı ve yer üstü … ve tabii kaynakların çıkartılması, işletilmesi, satın alınması ve kiraya verilmesi olduğu, 17.10.2019 tarihli genel kurul kararı ile davalının şirket müdürü olarak atandığı, aynı genel kurulda davacının şirket müdürlüğünden azledildiği, kararın oy çokluğu ile verildiği belirlenmiştir.
Dava TTK630/2-3.maddesi uyarınca şirket haklı sebeple yöneticinin temsil hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması talebine ilişkin olup,
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben davacının eski eşiyim aynı zamanda yeminli Çince tercümanım, … A.Ş’nin kiraladığı … … Beldesi’nde bulunan dolamit mermeri ocağını davacı buldu ve bu … ocağına yaklaşık 4 yıl emek verdi, … firması ile anlaşabilmek için çok çaba sarfetti, o güne kadar ocaktan hiç … çıkmamıştı, teknik çalışmalarını yaptı ve davalı ile ocağı işletebilmek için … firmasını kurdular, firma teknik ekibi ayarladı ve daha sonra … ocağı işletilmeye başlandı, normalde … ocaklarında taşı çıkarabilmeniz için bazen aylarca beklemeniz gerekir bu … ocağında taşa hemen ulaşıldı ve çok güzel de taş çıktı, eski eşimin Türkçesi çok yeterli olmadığı için ben evliliğimiz süresince ben bu işlerin içindeydim, hatta boşandıktan sonra da destek oldum, davacı ocağın üretimi ile sorumluydu, bir süre ocağın başında bizzat bulundu, sorunsuz taş çıkarıldı, … ile de bir sıkıntı olmadı, kısa bir süre sonra tam hatırlayamıyorum, davalının çalışanı olan yurt dışından gene Çin uyruklu … isimli bir bey geldi, bu bey geldikten sonra davacıya birtakım isnatlarda bulundular ve manevi baskı yapmaya başladılar, etkisiz hale getirmeye başladılar, örneğin çıkarılan madene müşteri buluyordu, iki katı fazla para teklif etmesine rağmen satışına izin vermiyorlardı ve adeta davacı hırsızmış gibi muamele yapıyorlardı, örneğin mazot çaldığını iddia ediyorlardı, hatta hiç para etmeyen ufak tefek malzemeleri bile saymaya başladılar, mermercilerin kullandığı sosyal platform olan Wechat isimli grupta davalı bizzat davacıya hakaret etmeye başladı, hatta yazışmalarda davacıya “köpek” şeklinde ifadelerde bulunup hakaret etmeye başladı, “haddini bildireceğim”, “bu köpeğe haddini bildirmek lazım” gibi ifadeler yazıyordu, bu grup dediğim gibi madenciler tarafından oluşturulmuş bir sosyal platformun gördüğü yazışmalar yapılmaktadır, bu suçlamalar ve hakaretler yüzünden davacının itibarı zedelendi, hatta şu an Çin’de maddi durumu kötü olduğu için Türkiye’ye gelemiyor, şirket ayakta ancak 1,5 yıl kadar önce ocak kapandı, eşimin başka bir şirkette ortaklığı ya da … ocağı yoktur, şu an hiçbir gelir kaynağı yok, davacı %40 davalı ise %60 hisse sahibi idi, davacı ile davalı davalının Türkiye’den taş alımı sırasında tanışmışlar, davalının daha önce Türkiye’de bulunmuşluğu yok imiş, sadece kısa süreli geliş gidişleri varmış, davacı ise yaklaşık 20 yıl Türkiye’de yaşıyordu, şirkette davalının hissesi fazla olduğu için yönetimi eline aldı, hatta davadan sonra şirket adresini taşıdı, davadan önce ise … firması ile ilgili problemler yaşandı, sözleşmede belirlenen yükümlülükler yerine getirilmedi ve bunların hepsi davalının kusurlu yönetiminden kaynaklı olarak gerçekleşti, … Kanunu’na göre yasal olan birçok şey yapılmış, … de bunu gerekçe göstererek rödevans sözleşmesini iptal etti, davacı çok iyi fiyat veren firmalar bulup davalının satmadığını fark edince durumdan şüphelendi, hatta bir seferinde 300 dolar civarında para veren müşteriye taş satılmadı, kendi müşterisine 160 dolara satıyormuş, şirketi bu şekilde zarara uğrattı, yine bir seferinde davacı yakındaki ocağa gelen bir müşteriyi getirdi, adam normalde satılmayan molozların tamamını satın almak istedi ve bunun yanında 5 tane de blok almak istedi ve bloklar için ne kadar isterseniz veririm dedi 700-800 dolar civarında bir para konuşuldu, ancak davalı bu blokları satmamak için molozları da satmadı, ocaktan çıkan taş için araştırma yaptığımızda değişik ülkelerden fiyatlar aldık hatta İtalya’da 2.000 dolar fiyat veren olmuş, şöyle oldu: … firmasının sahibi … bey benden taşların fotoğrafını istedi, gönderdiğimde o da İtalya’daki bir firmaya göndermiş, ton başına 2.000 dolar verebileceklerini söylemişler, aynı taşı davalı 160 dolara satıyordu, daha sonra davalının Singapur’da aynı konuda iştigal eden bir firması olduğunu belirledik, taşları da bu firmaya satıyormuş, davayı açmadan kısa bir süre önce bu bilgiye ulaştık, hemen de kanıtını bulduk”
Davacı vekilinin talebi ile sorulduğunda: Geçen Şubat ayında madende bulunan makineler Marmara adasından Isparta’ya gönderildi, yükleme yapılırken tanıdıklar vasıtasıyla fotoğraflar ve videoları çekildi, Isparta ‘da … … isimli firmanın arabaları ile taşındığını tespit ettik, ben şu anda başka bir mermer firmasında danışmanlık ve tercümanlık yapıyorum, yeminli tercüman olduğum için bu sektörde tanınan biriyim, benim aldığım bilgiye göre Isparta Sütçüler’de … … yaylası … firmasında bu makineler kullanılıyor, bu firmaya davalı ortak olmuş, 1 yıldır makineler orada kullanılıyor ve iki tane makinenin her biri yaklaşık 160.000 Euro değerindedir, makineleri kiraya verseniz bile her birinin aylık kirası 15.000-20.000 Euro civarındadır, makineler orada kullanıldığı sürece değerinden kaybetmektedir, yıpranmaktadır.” demiştir.
DAVACI TANIĞI … … BEYANINDA: “Ben … firmasında muhasebeci olarak çalıştım, bir sene önce ayrıldım, … ocağını ve … firmasını bulan davacıdır, şirket kuruldu ve … firması ile anlaşıldı, davacı ekibi kurdu, kış aylarıydı, ocak ilk açıldığı için yol, su , elektrik yoktu, ben ve tüm işçiler çok zor şartlarda çalışmaya başladık, davacı bize bahar aylarında satışların başlayacağını ve maaşlarımıza zam yapılacağını söyledi, çünkü hem zor şartlarda hem düşük ücretlerle çalışıyorduk, davacı sürekli … ocağındaydı ve işinin başındaydı, … ilk defa açıldığı için çok güçlükler çekildi, davalı büyük ortak ise arada sırada gelip gidiyordu, kısa bir süre sonra ocaktan taş çıktı, Mart sonu Nisan başı gibi satışlar başladı, ancak büyük ortak taşları yurt dışındaki firmalara ucuza satmaya başladı, şirketin müdürü bendim, hatta … firması yetkililerinden biri beni aradı “niye bu kadar düşük fiyata ihraç ediyorsunuz” dedi, davalıya sordum “taş yeni tanıtım amaçlı olarak ucuza satıyoruz” dedi, bu arada tüm satışlar Singapur’da bir firmaya yapılıyormuş gibi fatura kesiliyordu, ancak hiçbir zaman Singapur’a mal göndermedik, tüm mallar Çin’e gönderildi, daha yüksek fiyat veren müşteriler geliyordu, ancak kendisi satmak istemediğini kendi müşterilerinin Çin’de olduğunu söylüyordu, Singapur’daki firmanın davalıya ait olduğunu biliyorduk, ben ve davacı da biliyordu, ancak değişik ülkelerden çok iyi fiyatlar verilmeye başlandı, davacı üretim işine bakıyordu, davalı da satış işine bakıyordu, müşteri bulma işini davalıya bırakmıştı ancak daha sonra davacı da gelen giden müşteriler ile tanıştı, kendisi de müşteriler buldu, taşların niteliğine göre blok blok farklı fiyatlar veriliyordu, çünkü her blok kalite olarak birbirinden farklı çıkıyordu, ama davalı hepsini aynı fiyata satıyordu, hatırladığım kadarıyla 160 USD civarında bir paraya satıyordu, halbuki her taşın niteliğine göre 1.000 USD’ye kadar o bölgeden güzel taş çıkıyordu, bölge olarak nitelikli – değerli bir bölgedir, diğer komşu ocaklardan da kaliteli taşlar çıkıyordu, ocaklar sınır sınırdı, o bölgede çok fazla sayıda … ocağı işletilmektedir, ortaklar arasında bu sebeple uyuşmazlık çıkmaya başladı, hatta bir seferinde Türkiye’ye geldiğinde davacıyı göndereceğini ocağı kendisi işleteceğini söyledi, davacının aldığı malzemeleri pahalıya aldığını ve bu şekilde şirketin parasını çaldığını iddia ediyordu, ancak muhasebeci olarak bunun mümkün olmadığını kendisine izah ettim, çünkü bütün hesabı ben tutuyorum ve bunların hepsi kayıtlıdır ve ödemeler banka üzerinden yapılan ödemelerdir, ocaktaki ödemeler için de ayrıca bir muhasebecimiz vardır, ocakta durmaktadır, ana para muhasebesi bendedir, ben diğer muhasebeciye para gönderirim, bütün şirket faturaları bana gelir ve bankalar aracılığı ile ödeme yapılırdı, ama buna rağmen davalı tam sezonun açıldığı vakit davacının kurduğu ekibi dağıttı, kendisi bulduğu ekip ile ve daha fazla ücret vererek ocağı çalıştırmaya başladı, bana mantıksız gelen işler yaptı, bu sebeple davacı yönetimden biraz geri çekildi, ben çalışmaya devam ettim, yaklaşık bir sene ben çalıştım, davalı ocağı işletmeye başladı, ekibin başında kaldı, bu sefer de … firması ile sürekli problem oldu, ilişkiyi sürdüremedi, davalı yanında … isimli birini getirmişti, bu da Çin vatandaşıdır, ocaktaki muhasebe işini … yapmaya başladı, kaldı ki bu … davacı ocaktaki ekibin başındayken de geldi, dolayısıyla davacının şirketten herhangi bir şey çalması mümkün değildir, davacı ile davalı hiç bir arada olmak istemediler benim aracılığım ile birbirlerine haber gönderdiler, en son … firması ile olan uyuşmazlık iyice büyüdü ve firma bizim ocaktan çıkmamızı istedi, sözleşmeyi feshetti, özellikle iş güvenliği ile ilgili … firması çok titizdi, sözleşme buna göre çok ayrıntılı hazırlanmıştı, sürekli gelip kontrol ediyordu, çünkü sonuç olarak meydana gelen herhangi bir iş kazasında … firması da sorumlu olacaktı, ayrıca davalı davacı ile olan problemlerini de … firmasına yansıtınca firma bu durumdan da şüphelendi ve sözleşmeye devam etmek istemedi, sözleşme feshedilince üretim durdu, ben de bu sebeple işten ayrıldım dedi. Ben limited şirketin müdürüydüm her iki ortağın da bende vekaleti vardı, davalı işe başladıktan sonra üretim de azalmaya başlamıştı zira eski ekibi dağıtıp yeni ekip kurmaya çalışıldı, bir de …’in arada sırada müdahaleleri oldu, bir hafta 10 gün üretimi durdurttuğu oldu, davalının … ocağı işletmesi konusunda bir tecrübesi yoktu” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben Davacı … … şirketini bilirim ancak bu şirket bünyesinde çalışmadım Ancak bana sormuş oldugunuz … şahsı ‘…’ olarak biliyorum. Şirketin ortağı mı değil mi bilmiyorum. Ben daha önce balıkesir’de … AŞ’de tesis müdürü idim. Benim çalışmış oldugum şirket … uhdesinde bulunan … ruhsatını … Madenciliğe rödevansa vermiştir Akabinde … … de … … LTD Şirketine oradaki işlerine taşeron şirketi olarak atamıştır. Ben … şirketinin iki ortak oldugunu biliyorum ortağın birini de az önce bahsetmiş oldugum … (… olarak) oldugunu biliyorum ancak benim bu bilgim görgüye dayalı bir bilgidir. Sadece benim tek taraflı olarak bildiğim … ‘dan duydugum birtakım şeyler var ancak şirkete kayyum atanmasını bilecek kadar davalı tarafın davranışları var mı bunu bilmiyorum. Şirketin diğer ortağı da bildigim kadarıyla Çin vatandaşıdır. Benim başkaca bilgim görgüm yoktur.” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “… Madencilikte çalıştım. Bildiğim kadarıyla bu şirket şuanda kapandı. … isimli şirket kuruldu, bu şirketin Türkiye’deki temsilcisi Türkiye’deki isimleriyle … ve …’dur. Bizim etraftan duyduğumuz kadarıyla … denen kişi kasıtlı olarak şirketi zarara uğratmıştı. Ancak şirkette sanki bunu … bey yapmış gibi bir hava oluştu. … bey şirkette hisselerinin miktarı nedeniyle yönetici konumundaydı ancak yönetim kurulundan onun hakkında azil kararı çıkınca yetkileri sona erdi, ben bu şirket kapanmadan 6-7 ay önce bıraktığım için bu kişinin azledilmesini gerektirir bir husus var mıdır bilmiyorum, tanıklık ücreti istemiyorum.” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben davacı ve davalının birlikte işletmiş olduğu … Madencilikte … mühendisi olarak çok kısa bir süre çalıştım. Ben tarafların arasında bir anlaşmazlık olduğunu biliyorum ancak ne hususunda olduğunu bilmiyorum. Çevirmen olmadığı için ne hususta anlaşmazlık yaşadıklarını bilmiyorum. Bir müddet sonra taraflar birbirleriyle konuşmamaya başladılar. Ocak bünyesinde görev yapan operatörler değişmesi sebebiyle operatörler görevlerini tam olarak yerine getiremiyorlardı. İki ortaktan birisi şuan kim kimdir isimleri çok karışık olduğundan hatırlayamıyorum diğer ortağın ekibini ben de dahil olmak üzere benimsemiyordu. Asıl meselede buydu. Yönetim konusunda sıkıntı bu diyebilirim.” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben mermer işçisiyim. Ben geçen sene … şirketinde çalıştım. Biz kendilerine … ve … diye hitap ettiğimiz 2 kişi tarafından ocak işletiliyordu. Bu iki kişi arasında bir sıkıntı olduğu hususuna vakıfım. … bey … beye karşı farklı durumlar isnat etmek suretiyle hırsızlık ithamında bulunuyordu. … beyi ocak çevresine sokmamaya çalışıyordu. Bizim onunla iletişim kurmamızı istemiyordu. Ocaktaki makinelerin … beye ait olduğunu yönetim görevinin ise … beye ait olduğu duydum. Başka bir diyeceğim yoktur” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben … … A.Ş.’de şube müdürü olarak çalışıyordum. … … bizim taşeronumuz olarak çalışıyordu. … sahası bize aitti. Bize ait olan sahada … çıkartıyorlardı. Yaklaşık 1,5 yıl beraber çalıştık. Davacı ile davalıyı tanırım. … … şirketini ilk olarak davacı yönetiyordu. Yönetim sırasında üretim ve diğer konularda bir sıkıntı yaşamamıştık. Akabinde diğer ortak yönetimi devraldı ve davacı geri plana çekildi. Davacı bize sözlü olarak artık üretimi davalının yürüteceğini, davalı ile aralarında problemler olduğunu söyledi. Ardından davalı kendi adamını genel müdür olarak şirketin başına yerleştirdi. Biz … sahasının sahibi olarak sadece olanları gözlemledik. O genel müdür de Çinliydi. Üretim azaldı, iş güvenliğine eskisi gibi dikkat edilmemeye başlandı. … … ile … … arasında mermer çıkarma sözleşmesi yapılmıştı. Sözleşmenin süresi bittikten sonra kötü yönetimden dolayı sözleşmeyi yenilemedik. Bizim bildiğimiz kadarıyla … madencilikte yönetici olarak davacının olduğunu biliyorduk. Davalının yönetici olduğunu bilmiyorduk. Bunun haricinde bir ortağın daha olduğundan haberdardık. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ile ilgili bilgim ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücret talebim yoktur” demiştir.
Nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
1-Davacının 17.10.2019 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında müdürlükten azline karar verildiği, davacının bu karara itiraz ettiği ve itiraz şerhi koyduğu, kararın oyçokluğu ile alındığı,
2-Davacının dava dışı … … SANAYİ TİCARET LTD.ŞTİ. ‘nin %40 ortağı olduğu, azınlık pay sahibi şirket ortağının TTK m. 630/2 maddesi uyarınca mahkemeden yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına veya sınırlandırılmasına ilişkin talepte bulunabileceği, davacının ortaklıktan doğan talep hakkını TTK m. 630/2 uyarınca kullandığı, Kanun ve Yargıtay İçtihatları gereği davacının TTK m. 630/2 mahkemeden talepte bulunurken haklı sebepleri tek tek belirtmesi ve ispatlaması gerektiği,
3-Davalının çoğunluk pay sahibi (%60) olmasından dolayı; davacıyı katılmak istemediği şirket aleyhine ve zararına olan bazı işlemlerin yapılmasına zorladığı, sürekli ekip değişiklikleri yaparak üretimin aksamasına ve durmasına sebep olduğu, şirketin elde edebileceği kardan yoksun bıraktığı hususundaki iddiaları ile şirketin feshine ve kötü yönetimine ilişkin e posta yazışmaların ve bu konuda şahit beyanlarının Takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
4- Dava Dışı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinin yasal açılış ve kapanış onaylarının yapılı olduğu, ve kayıtlarının birbirini doğruladığı,
5- Davacının haklı neden olarak ileri sürdüğü; Dava dışı şirketin mermer satışını başkaca talepler olmasına karşın davalının ortağı olduğu … LTD şirketine düşük fiyatla sattığı, ihracatta 400 USD/ton tutarındaki dolomit türü mermerin 165 USD / ton gibi düşük fiyatlara satıldığı ve şirketi zarara uğrattığı yönündeki iddiası yönünden takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Dava Dışı şirketin yurt dışında 3 Şirketten sipariş avansı aldığı, ancak …’e 2019 yılında mermer ihracı yapılmadığı, diğer firma … şirketine ise sadece 1 kez ihracat yapıldığı, blok mermer ton birim fiyatının 170 USD olduğu, diğer kalan ihracat satışlarının … … … Ltd’ye yapıldığı, ve toplam ihracatın %88,42’sini oluşturduğu, blok mermer ton birim fiyatları 180 USD ve 200 USD ile ihracat yapıldığı,
6-Dava dışı şirketin 2019 yılında … TL dönem net karı elde ettiği” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi … … mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle:
1-Dava dışı şirketin davacı ve davalı t irafından 16.10.2018 tarihinde kurulduğu ve her iki ortağın müştereken temsile yetkili old kları,
2-17.10.2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurulunda davacının müdürlükten azil edildiği ve davalının tek başına müdür olarak atandığı genel kurul tutanağına davacının itirazlarının geçirildiği, bu genel kurulun 23.10.2019 tari inde ticaret siciline tescil ettirildiği ve davalı şirketi aksi karar alınana kadar şirket müdürü …’nun münferiden temsil ve ilzam edeceğinin ticaret sicil kayıtlarında göründüğü, müdürü olarak davacı …’din atandığı ve münferiden şubeyi temsile yetkili kılındığı, 19.12.2019 tarihinde alınan karar ile … şubesinin müdürlüğünden azil edildiği,
3-Dava dışı şirketin 20/12/2018 tarihinde aldığı kararla açmış olduğu … şubesi için şube müdürü olarak davacı …’din atandığı ve münferiden şubeyi temsile yetkili kılındığı, 19.12.2019 tarihinde alınan karar ile … şubesinin müdürlüğünden azil edildiği,
4-Dava dışı şirketin ticari defterleri üzerincie yapılan incelemelerde dava dışı şirketin 16.10.2018 tarihinde kurulduğu 16.10.2018-31.İ2.2018 tarihleri arası dönem için … zarar ettiği, 2019 yılında ise 491.342,25TL kar elde ettiği,
5-Davacının bahsettiği davalının şirketi olan … … Ltd firmasına dava dışı firmanın 2018 yılında almış olduğu avanslardan ötürü … borcu olduğu, 2019 yılında bu avans miktarının … yükseldiği, bu durumun da davalının bu firmasının almış olduğu mermer bloklarından daha fazla tutarda dava dışı firmaya ödeme yapmış olduğu anlamına gelmekte olduğu,
6- Mermer çıkarma sözleşmesi yapılan … … firmasına 2018 yılı sonunda … avans ödemesi yapılmış olduğu, 2019 yılı sonu bakiyenin ise … olduğu bu durumunda … … firmasına çıkardığı … tutarından fazla ödeme yapıldığı anlamına geldiği,
7-Davalı …’nun 2018 yılı sonu i’ğibari ile şirketten … 2019 yılı sonu itibari ile … alacaklı olduğu bu duîrumunda davalı …’nun şirketi bu tutarlar kadar finanse ettiği anlamına gelmekte olduğu,
8-Dava dışı şirketin 2018 ve 2019 yılı dönen varlıklarının kısa vadeli borçlarını ödemeye yetecek düzeyde olduğu, yani ekonomik durumun iyi olduğu anlamına geldiği,
9- Yukarıda detaylıca açıklandığı üzere üretilen ve ihraç edilen Mermer bloklarının 240 USD/TON ila 299 USD /’TON olarak fiyatlandırılması gerektiği,
10- Dava dışı şirket tarafından davalının ortağı olduğu … … Ltd firmasına yapılan satışlarda ton başına fiyatın 200USD olduğu, davalının ortağı olan … … Ltd firmasından dava dışı şirkete avans niteliğinde satıştan daha fazla para ödendiği bu durumunda şirketin finansmanı için bu firmanın mal alımından daha çok ödeme yaparak şirketin finansman yükürlü ortadan kaldırdığı fiyatın düşük olmasının sebebinin taktirinin Mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava TTK 630/2-3.maddesi uyarınca haklı nedenle limited şirket müdürünün görevinden azline ilişkin olup,
6102 sayılı TTK’nın 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilir. Maddenin sonraki fıkrasında ise yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesinin veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemece, her somut olayın özelliğine göre açıklanan biçimde azil için haklı nedenlerin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda davacı; şirketin Balıkesir İli … … Köyü’nde bulunan taş ocağının işletilmesi için dava dışı … A.Ş firması (rödevans hakkına sahip) ile mermer çıkarma işi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre yüklenici olarak mermer çıkarma işlerini yapıldığını, sözleşme uyarınca çıkarılan ve … firmasından satın alınan madenin yurt dışına satışına başlandığını, ancak yurt içinde ve dışında bir çok talep olmasına rağmen mermerin sadece davalının yurt dışında bulunan … … LTD firmasına düşük fiyatla satıldığını, şirketin bu şekilde daha fazla gelir ve kar eldi edilebilecekken gelir ve kardan mahrum bırakıldığını, zarara uğratıldığını, davalının şirketteki pay ve oy çokluğunu kötüye kullanarak davacı üzerinde maddi ve manevi baskı kurduğunu, sürekli ekip değişikliği yaparak üretimin aksamasına ve durmasına neden olduğunu, davacıyı hırsızlık ve dolandırıcılık ile suçlayarak sosyal medya gruplarında küçük düşürdüğünü, şirketin kötü yönetimi neticesinde … A.Ş firmasının sözleşmeyi süresinden önce feshettiğini iddia etmektedir.
Dinlenen tanık beyanları, bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya mündericatının tetkikinden; şirketin 16.10.2018 tarihinde kurulduğu, davalının şirkette % 60 hisse sahibi olmakla çoğunluk payını elinde bulundurduğu, 06.12.2018 tarihinde … A.Ş firması ile bu firmanın rödevans sahibi olduğu … sahası için” Mermer Çıkarma İşi Sözleşmesi” yapıldığı, davaya konu firmanın sözleşmede yüklenici konumunda olduğu, çıkartılan madenin … müşterisine satışı için işveren firmanın yüklenici firmaya yapacağı ödeme ve yüklenicinin çıkartılan madeni satın alması hali için işveren … firmasına yapacağı ödeme dahil tarafların karşılıklı yükümlülüklerine ilişkin hususların sözleşmede ayrıntılı olarak düzenlendiği, sözleşmeden sonra davacının … ocağının açılışı ve işletmeye başlatılması için gerekli ekibi kurup alt yapı çalışmalarını başlattığı, … ocağının açılmasından kısa bir süre sonra ocaktan taş çıktığı ve müşteri bulunmaya başlandığı, davacının üretim işine davalının ise satış işleri ile ilgilendiği, ancak davalının ocaktan çıkan mermerleri daha yüksek fiyat veren firmalara olmasına rağmen düşük ücretle satmaya başladığı, bu sebeple ortaklar arasında uyuşmazlık çıktığı, bir süre sonra davalının davacıyı malzemeleri pahalıya almak suretiyle şirketin parasını çalmakla suçladığı, bu suçlamayı şirket çalışanlarına da sözlü olarak ilettiği, 17.10.2019 tarihli genel kurul kararı ile davacının şirket müdürlüğünden azledildiği, davalının davacı tarafından kurulan ekibi dağıtarak kendi ekibini kurduğu, tanık beyanlarına göre yurt dışından ve yurt içinden bir çok sipariş talebinde bulunulmasına rağmen bunların değerlendirilmediği satışın çoğunluğunun davalının yurt dışındaki firmasına yapıldığı, tanık beyanlarına teyit eden ticari kayıtlara göre satışın % 88,42 sinin davalının yurt dışında bulunan … … LTD firmasına yapıldığı, 400 USD/ton tutarındaki dolomit türü mermerin bu firmaya 165 USD/ton gibi düşük bir fiyata satıldığı, nitekim bilirkişi raporuna göre yurt dışı siparişleri içerisinde sadece bir firmaya satış yapıldığı, sipariş veren diğer firmaya hiç satış yapılmadığı, davacının azlinden ve … ocağından uzaklaştırılmasından sonra … firması yetkilileri tarafından ocakta yapılan kontrollerde iş güvenliğine eskisi gibi dikkat edilmediğinin tespit edildiği, üretimin azaldığı, durumun düzeltilmemesi üzerine kötü yönetim nedeniyle bu firma tarafından sözleşmenin yenilenmediği, özellikle bu firma yetkilisi tanığın beyanı ile şirketin davacı tarafından yönetildiği dönemde üretim ve diğer konularda bir sıkıntı yaşanmadığı halde davalının yönetime geçmesinden sonra sıkıntıların yaşanmaya başlandığının sübuta erdiği ve sübutu kabul edilen bu eylemlerin şirket yöneticisi davalının özen ve bağlılık yükümünü ağır şekilde ihlali niteliğinde kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … numarasında kayıtlı … … SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne 17/10/2019 tarihli genel kurul kararı ile müdür olarak atanan … ‘nun görevinden TTK 630.maddesi uyarınca AZLİNE,
Ortaklar kurulu ile yeni müdür seçimi yapılana kadar kararın kesinleşmesinden itibaren şirket yönetimine kayyım olarak mali müşavir …’in atanmasına,
Göreve başlama tarihinden itibaren kayyıma aylık 1.000,00 TL ücret taktirine, kayyım ücretinin davalı şirket bünyesinden karşılanmasına,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 4.200,00 TL bilirkişi ücreti ile 323,10 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 4.523,10 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 171,80 TL yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 11/10/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı