Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/336 E. 2022/37 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/336 Esas
KARAR NO : 2022/37
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2019
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ticari ilişki gereğince müvekkili şirketin “ … Gıda ve Dış Tic. Ltd.Şti. “nden almış olduğu … şubesine ait … tarihli … seri nolu çekin … tarafından çalındığını ve muvazaalı olarak cirolanıp davalı … ‘a verildiğini, bunun üzerine … tarafından İstanbul Gaziosmanpaşa …icra müdürlüğü … esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, daha sonra yetkisizlik kararından sonra Antalya …icra müdürlüğü … esas sayılı çalınan ve kötü niyetli iktisap edilen çek yüzünden telafisi imkansız zararlar meydana geldiğini iddia ederek, Samsun Beypazarı … şubesine ait … tarihli … seri nolu çeke istinaden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve çekin istirdatını dava etmiştir.
YANIT :
Davalı cevap dilekçesinde; Davacı davasında haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava konusu edilen çekin müvekkiline borcu olan … tarafından ciro edilerek teslim edildiğini, çek üzerindeki ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığını, karşı taraf imzaya dahi itiraz edemediğini, çek sahibi … LİMİTED ŞİRKETİ tarafından davacı şirkete keşide edilmiş ve davacı tarafından ciro edilerek …’a ve en sonunda da … tarafından da müvekkilimize ciro edilmiş olduğunu, Müvekkilinin meşru hamil olduğunu, basiretli bir tacir kendisine ait bir çeki incelenmesi için ciro ederek hiç kimseye teslim etmeyeceğini, davacı çeki bizzat cirolayarak …’a o da cirolayarak müvekkiline teslim etmiş davacı ise daha sonra … ile ticaretinden veya başka ticaretinden kendi yarattığı bahanelerle çeki ödememek veya tahsilatın engellemek için çeşitli bahaneler üretme yolunu seçtiğini, müvekkilinin , davacı ile diğer borçlu … ve bir başka şahıslarla aralarındaki hukuki uyuşmazlıklarla hiçbir ilgisi ve alakası bulunmadığını, çekin 3. şahıslardan Kıymetli evrak bir defa doğduktan sonra, doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluk kıymetli evrakın geçerliliğine etkili olamayacağını, kıymetli evrakta mücerretlik ilkesi denilen bu ilke gereği, senette yer alan hak ile bu hakkın oluşumuna neden olan temel borç ilişkisi arasındaki bağ ortadan kalkmakta olduuğunu, senet temel borç ilişkisinden soyutlanmış, bağımsız bir varlık kazanmış olduğunu, kıymetli evrakın soyut ( mücerret ) oluşu Ticaret Hukuku’nun kendine özgü bir kavramı olduğunu, senet düzenleyenin düzenlediği senetle borçlanmasının doğal sonucu olan temel borç ilişkisindeki sakatlığı ileri sürememe hali yani soyutluk ilkesi, yalnızca kıymetli evrakta mevcut olduğunu, dava konusu kıymetli evrakın diğer sebeplerle geçersiz kılınamayacağını bilen karşı taraf bu sefer bir cürüm ile çekin ele geçirildiği yalanın ortaya atarak bir şekilde şansını denemektedir ancak kendisinin dahi cirolamış olduğu çek ile ilgili hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere uygun bir açıklama dahi ileri sürememekte olduğunu, müvekkili lehine ve borçlular aleyhine ilk önce Gaziosmanpaşa … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile çekin 10 günlük ibraz süresi içerisinde takip başlatılmış olduğunu, takibe Gaziosmanpaşa … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile hem davacı hem de çek keşidecisi adına aynı vekil aracılığı ile şikayet yolu ile dava açılmış , icra takibindeki yetki hususunda yetki itirazının kabulüne karar verildiğini, Gaziosmanpaşa adliyesinde başlattığımız icra takibi , mahkeme kararı gereğince borçluların her birinin ikametgahında ayrı ayrı açılmak suretiyle tefrik edildiğini, borçlulardan …’ın aleyhine olan icra takibi Gaziosmanpaşa … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında çek keşidecisi olan … LİMİTED ŞİRKETİ aleyhine başlattıkları icra takibi Samsun İcra Daires’nin … Esas sayılı dosyasında ve davacı aleyhine başlattıkları icra takibi ise Antalya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında devam etmekte olduğunu, çek keşidecisi aleyhine başlattıkları takip Samsun … İcra Hukuk Mahkemesince … Esas sayılı dosyasından geçici olarak durdurulmuş olduğunu, davacı aleyhine başlattıkları icra takibi ise Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından verilmiş olan “..Tedbir talebinin teminatla KABULÜ ile, davacı tarafından tebliğden itibaren İki haftalık kesin süre içinde dosyaya takip alacağının (85.000,00 TL)% 15 ‘ını karşılayacak nakit teminat veya kesin-süresiz banka teminat mektubu yatırıldığında takibin dava sonuna kadar davacı yönünden geçici durdurulmasına, teminat yatırıldığında gereği için icra müdürlüğüne yazı yazılmasına..” ara kararı neticesinde durdurulma tehlikesi altında olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil etmemesi için bütün yolları kullanmaya çalışmakta olduğunu, ödeme yasağı tedbirinin kaldırılmasına ve devamında, icra takibini uzatmaya çalışan ve müvekkili maddi ve manevi açıdan zor duruma sokma amacı güden kötü niyetli davacının davasının, iş bu davayı açmak için hiçbir hukuki yararının bulunmaması sebebiyle iş bu davanın usulden, davada çekin kendilerine ait olduğunu hiç bir şekilde ispat edemeyecek ve davalarında haksız olduklarından esastan reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Antalya CBS … sayılı dosyada dava dışı …’ın hırsızlık suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının …, borçluların … İnş.Taah…Tic.ve San.Ltd.Şti., … Gida ve Dış Tic.Ltd.Şti. Ve … olduğu, toplam 85.227,05 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın ticari defterlerine göre, davacı şirket ile davalı … ve ilgili … arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olamadığı, bu nedenle de davacı şirketin davalıya ve ilgili …’a bir borcunun olmadığı, davacı şirketin ticari defterlerinde, dava konusu edilen … şubesine ait 07.02.209 tarihli … seri nolu 85.000,00.-TL. bedelli çekin davacı şirket tarafından davalı …’a ve ilgili …’a teslim edildiği ile ilgili bir kaydın olmadığı, davacı şirketin ticari defterleri ve dava doyası kapsamına göre, davacı şirket ile davalı ve dava dışı dava konusu … şubesine ait 07.02.209 tarihli … seri nolu 85.000,00.-TL. bedelli çekin davalı …’a ve ilgili …’a teslim edilen bir çek olmadığı, bu nedenle de dava konusu çeke istinaden davacı şirketin davalı …’a ve ilgili …’a bir borcunun olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tanık beyanları alınmış, ancak davacı yetkilisi tanık olarak dinlenemeyeceğinden beyanları yetkili sıfatıyla alınmış buna göre değerlendirilmiştir. Yine dosya kapsamında tanıkların mahkemeye gelmeden vermiş olduğu yazılı beyanlar usulüne uygun yeminli ifade olarak verilmediğinden dikkate alınmamış delil vasfında olduğu kabul edilmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde menfi tespit ve çek istirdatı talebine ilişkindir. Davacının iddiası dava dışı …’ın çeki çalması ve muvazaalı olarak yakın akrabası olan ve çekin çalıntı olduğunu bilen davalıya ciro etmesine ilişkindir. Çekin çalıntı olduğuna ilişkin iddia yönünden Antalya CBS … sayılı dosyada dava dışı …’ın hırsızlık suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacı şirket yetkilisinin duruşmadaki anlatımlarında ”ben o gün çeki cebimden çıkartmıştım, masanın üzerinde duruyordu, daha sonra da çeki bulamadık, … aradık, çekin kendisinde olduğunu söyledi, şok olduk, 5-6 kişi otururken masanın üzerinden izinsiz alıp ortadan kaybolmuş, daha sonra bizi oyaladı, İstanbul’ dayım, verdim vereceğim diye söyledi” şeklinde beyanda bulunduğu halde savcılık aşamasında … çekleri kontrol etmek amacıyla bilgisi dahilinde alıp 3 çekten ikisini verdiği halde birini iade etmediği beyanının çelişkili olduğu, anlatımlarının tanık …’ın mahkeme huzurunda yeminli olarak verdiği beyanları ile uyumlu olmadığı, bu tanığın anlatımına göre çeklerin ortak et işi yapmak amacıyla …’a verildiği, …’ın çeklerden birini iade etmediğini beyan ettiği, bu hususun savcılık dosyasındaki anlatımla uyuştuğu anlaşılmış, bu bakımdan tanığın anlatımına itibar edilmiştir. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde çekin çalınmasına dair iddialar sübut bulmadığından, davacı yanca dava dilekçesine yalnız bu sebebe dayanılmış olmakla ispat olunmayan istirdat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının iddiası yalnızca hırsızlığa ilişkin olup bizzat davacı tanığı …’ın beyanlarında çekin taraflar arasında ortaklık ilişkisi ile ilgili verildiği anlaşılmakla, salt tanık anlatımına dayalı olarak davacının ortaklıktan kaynaklı olarak dava dışı …’a gerçekten borçlu olup olmadığı, senedin bedelsiz olup olmadığı da irdelenemeyecektir. Bu husus ancak taraflar arasında bu hukuki sebebe dayalı bir davada değerlendirilebilecek olduğundan eldeki dosya yönünden çekin çalıntı olduğu hususu ispatlanamadığından davalının kötüniyetli olduğu hususu da kabul edilmemiştir.
Menfi tespit talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise her ne kadar davacı yan yalnızca çalıntı iddiasına dayalı olarak menfi tespit isteminde bulunmuş ve Antalya … İcra mahkemesinde ileri sürdüğü çekin kambiyo vasfını yitirdiğine dair iddiasına eldeki davada dayanmamış ise de dava şartları kamu düzeninden olmakla davaya konu çek hukuki yarar bakımından değerlendirilmiştir.
Antalya … İcra mahkemesi … K. dosyası ve dosyamız kapsamında mevcut Antalya Bam … K. Sayılı ilamında dava konusu çekin bankaya ibraz tarihi bulunmadığı ve kambiyo vasfını yitirdiği kabul edilmiş, kambiyo takibine mahsus haciz yolu ile takip ise iptal edilmiştir. İcra mahkemesi kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden kesinleşmesi beklenmemiş, bununla birlikte birlikte emsal Yargıtay 12 HD. 2010/4137 E. 2010/16443 K. Sayılı ilamı doğrultusunda çekin ibraz tarihinin banka kayıtları ile ispatlanamayacağı vicdani kanaatine varılmış, çekin üzerinde ibraz tarihi yazılmamış olması ve 5941 sayılı çek yasası geçici 3/5 bendi birlikte değerlendirildiğinde çekin düzenleme tarihinden önce bankaya ibraz edilmiş olup olmadığı hususu bilinemeyeceğinden takip tarihine bakılarak çekin süresi içinde bankaya ibraz edildiği şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmadığı kabul edilmemiştir. Buna göre çek kambiyo senedi vasfını yitirmiştir.
Emsal Yargıtay HGK 2017/19-1630 E. 2018/1186 K. Sayılı ilamında ”süresinde ibraz edilmeyen çekin hamilinin kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkını yitireceği ve keşidecinin bu çekten ötürü sebepsiz zenginleşmediğini usulen kanıtlamak zorunda olduğunu” ifade etmiştir.
Çekin istirdatı davasının kabulü halinde çek davacıya geri dönecek ve davalının bu çekten meşru hakkı kabul edilmiş olacaktır. Bu talep içinde menfi tespiti de barındırmakla ayrıca menfi tespit isteminde hukuki yarar bulunmadığı gibi, davalı hamil davacı cirantaya karşı müracaat hakkını TTK 732/3 uyarınca yitirmiş olup taraflar arasında temel ilişki bulunmamasına göre bu bakımdan da menfi tespit isteminde hukuki yarar bulunmamaktadır.
Anlatılanlara göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-a) Çek istirdatı talebi yönünden; davanın REDDİNE,
B)Menfi tespit talebi yönünden; davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Dosya kapsamında tanık olarak dinlenilen … hakkında yalan tanıklık suçu nedeni ile Cumhuriyet Savcılığı’ na karar kesinleştiğinde suç duyurusunda bulunulmasına,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 1.451,59 TL harçtan mahsubu ile artan 1.370,89 TL’nin davacıya verilmesine
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 11.879,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 13/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır