Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/32 E. 2019/70 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/32 Esas
KARAR NO : 2019/70
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 23/01/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2019

Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilen işbu dava dosyasının, birleştirilen dosyanın (Mahkememizin …/… E sayılı dosyası) … tarihli duruşmasında tefrik edilerek, mahkememizin …/… Esas sayısına kaydı yapılan dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Tic. AŞ’nin % 20 ortağı,… Ltd. Şirketinin tek ortağı ve müdürü olduğunu, müvekkilinin ortağı ve müdürü olduğu şirketler yönünden konkordato başvurusunda bulunulduğunu, şirketler adına kullanılan kredi sözleşmelerindeki müteselsil borçlu sıfatıyla imzaları bulunduğunu, şirketler hakkında konkordato talebinde bulunulması nedeniyle şirketler hakkında takip yapılması, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedir kararlarının uygulanmasının tedbiren durdurulmuş olması sebebiyle bankalar tarafından icra takibi yapılamadığını, şirketlerin kullanmış olduğu kredi sözleşmelerinde müvekkillerinin de müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğunu, bankaların geçici mühlet sebebiyle şirketler aleyhine işlem yapmasının mümkün olmadığından müteselsil kefil sıfatıyla müvekkillerinin aleyhine icra takibi işlemlerinin başlaması ve icra baskısıyla ile karşı karşıya kalma durumunun ortaya çıktığını, şirketlerin borçlarının vadesi ile alacaklarının vadesi arasında uyumsuzluk mevcut olduğunu, geçici mühlet kararı ile birlikte bankalar tarafından müvekkiline ihtarnameler gönderilmeye başlandığını, müvekkillerinin de icra baskısı altında bulunduğunu, borçlarını vadelerinde ödeyebilecek halde olmadıklarını, şirketler hakkında konkordato başvurusunda bulunulması nedeniyle müvekkilllerinin müteselsil borçlu sıfatıyla imza attıklarından sözleşmelerden kaynaklı borçlarla karşı karşıya kaldıklarını, şirketlerinin konkordato sürecinin olumlu gitmesi durumunda müvekkilinin haciz baskısı altında kaldığı şirketlere ait olan kredilerin asıl borçlu olan şirketler tarafından kapatılması sağlanacağını ve müvekkilinin müteselsil kefil sıfatıyla mevcut olan borçları da ortadan kalkabileceğini, müvekkilinin mevcut taşınmazlarının mahkeme izni ile satışı sonucuda gelen nakit ile kredi ödemelerinin yapılacağını, konkordato taleplerinin kabul edilmemesi ve geçici mühlet kararı verilmemesi halinde alacaklıların alacaklarının tamamını tahsil etmelerinin mümkün olmayacağını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketlerin konkordato sürecini başarı ile tamamlamaları halinde müvekkilinin tüm mal varlıklarını kaybedeceğini beyan ederek davanın kabulü ile, 6102 sayılı TTK. Nun 377. Maddesi ve 2004 sayılı İİİK. Nun 285. Maddesi hükümleri çerçevesinde;
Müvekkili davacı lehine üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini, müvekkiline bir geçici konkordato komiseri atanmasını, müvekkilenini mallarının mahfazası için gerekli tedbirler zımmında, müvekkili davacının malvarlığının korunması amacı ile, konkordato mühletinin sonuna kadar 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere müvekkiline karşı İİK ve İflas yoluyla takip başlatılmasının engellenmesine ( ödeme emri gönderilmemesine), işlu konkordato taleplerinin önce müvekkiline karşı 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere başlatılmış bulunan tüm ivcra takiplerinin durdurulmasını, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde malların muhafaza altına alınması ve satış işlemlerinin durdurulmasını, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına, mühlet öncesi yapılmış mustakbel alacaklarının temliki sözleşmeleri kapsamında, mühlet içinde doğacak alacaklar için temlik işleminin hükümsüz sayılmasına ve mühlet içinde ödemelerin komiser denetiminde müvekkiline yapılmasına ( İİK.nun 294/6,) müvekkilinin keşide veya ciro ettiği çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının önlenmesini, alalacaklı bankalardaki müvekkili hesaplarında mevcut blokajların kaldırılmasını, mühlet ve tedbir öncesinde gönderilen, müstakbel ( doğacak ) alacakların da haczini içeren haciz müzekkereleri yada haciz ihbarnamelerinin mühlet içinde uygulanmamasına, mühlet kararından sonra hesaplara gelecek muhtemel paraların ve müvekkil lehine doğacak alacakların müvekkiline ödenmesine, geç ici mühlet kararı ile birlikte, mühmet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin engelenmesine, mühlet boyunca şirket tarafından üçüncü kişelere verilen teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin engelenmeseine, konkordato projesinin gerçekleştirilebilmesi için zorunluluk arzettiğindenr, müvekkilinin şahsi malları üzerindeki mevcut muhafaza işlemlerinin, hacizler baki kalmak kaydı ile kaldırılarak müvekkiline yed-i emin olarak teslimine ihtiyati tedbir yoluyla karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı … Yahsi yönünden dosyada mevcut tablodan tespit edilen 4 adet alacaklı sayısının üç katı tutarı 168,00 TL tebligat gideri, Ticaret Sicil Gazetesinde yapılacak asgari 7 adet ilan bedeli 1.000,00.-TL, Basın İlan Kurulunda yapılacak asgari 7 adet ilan gideri 7.000,00.-TL , ilgili kurum ve kuruluşlara yazılacak müzekkereler için asgari posta gideri 500,00.-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00.-TL, üç geçici komiser ücreti için aylık 2.000,00.-TL’ den geçici mühlet süresi için toplam 18.000,00.-TL, ve 15.000,00.-TL iflas avansı olmak üzere toplam 42.668,00.-TL konkordato gider avansının,
Tensip tutanağının tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde yukarıda belirtilen konkordato giderinin davacı tarafından yatırılmasına, aksi halde konkordato gider avansı dava şartlarından olduğundan HMK’ nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan, usulden reddine karar verileceğinin ve geçici mühlet kararının kaldırılacağının ihtarını içeren tebligatın davacı vekiline 17.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, verilen süre içerisinde konkordato giderlerinin yatırılmadığı anlaşıldığından, davanın HMK’ nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’ nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2- 06.11.2018 günlü tensip kararı ile verilen tedbirler uygulanmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3- Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı ve vekilinin yokluğunda, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 04/02/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır