Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/317 E. 2022/573 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/317 Esas
KARAR NO : 2022/573
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmaya faturada belirtilen hizmetin verildiğini, faturanın davalı babası … imzası ile teslim edildiğini, 3.800.00 TL alacağın ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla Antalya 3. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, arabuluculuk anlaşamama tutanağı imzalanması ile dava sürecine geçildiğini, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, karşı tarafın en az %20 olmak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; yapmış olduğu hizmeti baştan aşağıya kusurlu olarak tamamladığını, TTK 23.madde gereğince 2 günlük yasal süre içerisinde ayıp ihbarı yapılarak TBK223. Maddesi gereği ayıp oranında indirime giderek karşılıklı uzlaşı sağlandığını, arabuluculuk faaliyetinde uzlaşıldığı halde muvazaalı işlemler olduğunu şöyle ki; faturayı açık fatura düzenleyerek babasına teslim ettiğini, 8 günlük yasal süreyi kaçırdığını, faturada kısmi ödeme yapıldığı iddia edilmekte ancak esas suretinde böyle bir ibare bulunmadığını, davaı ile bugüne kadar 30 bin TL ‘lik işler yaptırdığını hepsini eksiksiz ödediğni, son olarak işyerinin alüminyum doğrama işini 9.000,00 TL’ye anlaşıldığını, davacıya peşin olarak 5.200,00 TL bir kısmı elden bir kısmı kredi kartı olarak ödendiğini, kusurlu işler için Antalya 6. Sulh hukuk mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını bu kusurların bu tespit ile sabit hale geldiğini, davacının çözüm olarak 3.750,00 TL indirim yaparak 9.000,00 TL anlaşılan işi 5.200,00 TL’ye düşürdüğünü, ayrıca bilirkişi raporunda yer alan boyatmak suretiyle uydurulup takılan ve değişim gerekmedikçe kabulü mümkün olmayan sürgülü pencereleri de zaman içerisinde düzelteceğinin sözünü verdiğini, bu teklifi de kabul ettiklerini, fakat alacağını tahsil amacıyla icra takibine giriştiğini, 30.04.2019 tarihin de PTT kanalıyla ihtarname göndererek bütün ilişkileri sonlandırdığımızı kendisine tanınan süre içerisinde bir çözüm sunulmadığını, kendisine karşı dava açma zorunluluğu hâsıl olduğunu, haksız davanın reddine, 5.200,00 TL faturanın yasal faizi ile birlikte tarafına iadesini, bilirkişi raporunda da sabit olan 2017 yılından itibaren 1.500,00 TL tutarında malzeme fiyat farkının ve işçilik olarak 1.500,00 TL işçilik toplamda 3.000,00 TL’nin güncel zamlı projenin tarafına iadesini, işyerini zarara uğrattığı için TBK madde 227 gereğince lehine 50 bin TL maddi tazminata hükmedilmesini, davacı taraf aleyhine %40 oranında kötü niyet tazminatına, Antalya 6. Sulh Hukuk mahkemesinde ödenen 914,00 TL bilirkişi ücreti ile yargılama giderleri ve vekaleti ücreti, doğacak tüm masrafları davacı … üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı – karşı davacı dava dilekçesinde özetle; davacı – karşı davalıya 30.000,00 TL civarında iş yaptırdığını, yapılan işler sonrasında hizmet bedellerinin eksiksiz olarak ödendiğini, yapılan alış veriş sonucunda oluşan dostluk bağına istinaden en son 2018 yılında 9.000,00 TL bedelli iş yapımı için anlaştıklarını, davacı- karşı davalıya 5.200,00 TL peşin ödeme yaptıklarını, ödemenin bir kısmının kredi kartı, bir kısmının da elden verilerek ödendiğini, ancak davacı-karşı davalının işleri aksattığını, projenin dışına çıktığını, eksik ve düzensiz bir şekilde projeyi tamamladığını, bu nedenle Antalya 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin … D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, yapılan bu başarısız malzeme ve işçiliğinin işyerinin vitrinini oluşturan ve de müşterilerini kabul ettiği resepsiyonun çirkin görünmesine sebep olduğunu, TTK 23. Maddesi gereğince yasal süresi içerisinde davacı – karşı davalıya süresi içerisinde 2 defa ayıplı mal ihbarında bulunduklarını, davacı- karşı davalıya ayıplı hizmetinin iadesine yönelik dava e ayrıca tazminat davası açacaklarını ilettiklerini, bunun üzerine davacı-karşı davalı …’ ın çözüm olarak geriye kalan 3.750,00 TL lik alacağından feragat ettiğini belirterek 9.000,00 TL olarak anlaşılan fiyatı 5.200,00 TL ye düşürdüğünü, yapılan kusurlu işlerin düzeltileceği sözünü verdiğini, sunulan teklifi kabul ettiğini, ancak davacı – karşı davalının bir takım muvazalı işlemler yürüterek, sebep olduğu kusurları düzeltmek yerine alacağını tahsil edemediği iddiasıyla, kendilerine teslim edilen faturanın üzerinde bir takım oynamalar yaparak icra takibi başlattığını beyanla karşı davanın kabulü ile haksız ve yersiz açılan asıl davanın reddine karar verilmesini, davacı-karşı davalı aleyhine %40 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, bahse konu faturaya ait alışverişin ve sözleşmenin iptal edilerek 5.200,00 TL lik fatura bedelinin yasal faizi ile birlikte tarafına iadesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 4.067,98 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür
Alınan 12/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında fatura alacağına istinaden ticari ilişkinin kurulduğu, ‘Pvc Doğram ve Cam Malzemesi, İşçilikleri’ alım/satımı ile hizmet sunumu/alımı yapıldığı, davacının 2018 yılı ticari defterlerinin, açılış/kapanış tasdikleri yasal süresinde yapılmadığı, bu nedenle; kayıtlarının usulüne uygun olarak ticari defterlerinde birbirini doğrular nitelikte olup/olmadığı tespitinin yapılamadığı, yevmiye kapanış tasdikinin de yasal süresinde yapılmadığı, HMK. 222/2.maddesine göre 2018 yılı ticari defter kayıtlarının davalarda lehine delil vasfı taşımadığı, Yevmiye defter kaydına göre 3.800,00 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalının İşletme defteri tuttuğu dava konusu faturayı işletme defterine kayıt ettiği, Form Ba bildirim yasal zorunluluğunun bulunmadığı, TTK’ya göre faturaya 8 günlük yasal sürede itiraz etmediği, tarafların yapılan 5.200,00 TL ödemeye ilişkin bir vesika, Slip vb. tevsik edici belgeyi dosya kapsamına sunmadığı, dava konusu irsaliyeli fatura’nın teslim alan bölümünde üst üste iki farklı imzanın atılı olduğu, davalının Antalya 6. Sulh Hukuk Mahkemesine … D. İş dosyası ile tespit yaptırdığı, bilirkişi raporunda kusurlu işler tespit edildiği, karelajlı cam ile yapılması halinde bedelinin 9.500,00TL olduğu, davacının ise rapora kusurlu işlerin davalı tarafından yapılabileceği yönünde itiraz ettiği, davanın sayın mahkemenizce 3.800,00 TL takip alacağına hüküm verilmesi halinde, davacının davalıyı ihtarname ile temerrütte düşürmediği, bu nedenle takip tarihinden önce faiz talep edemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Alınan 20/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya ve ekleri incelenerek yapılan tetkikler neticesinde, imalatta açık ayıplı imalat olarak sayılan işlerin indirim bedelinin toplam: 2.700,00.-TL olduğu sonuç ve kanaatinde olduğu bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası, karşı dava ise eser sözleşmenin ayıplı ifası nedeniyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve ayıplı ifa nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, davacının bu sözleşme uyarınca imalat yaptığı ihtilafsızdır. İhtilaf yapılan imalatın ayıplı olup olmadığı, davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, davalının sözleşmeden dönme hakkı bulunup bulunmadığı ve maddi tazminat taleplerinin haklı olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
Öncelikle taraflar arasında yazılı bir anlaşma olmadığından yapılan işin bedeli piyasa rayiçlerine göre bilirkişi marifetiyle tespit edilmiş, bilirkişi bedelin 7.000,00 TL olduğunu beyan etmiş ise de davalı cevap dilekçesinde davacının iddiasında belirttiği üzere 9.000,00 TL üzerinden anlaşma yapıldığını ikrar etmiş olmakla bu tutarın sözleşme bedeli olduğu kabul edilmiştir.
Davalı yan yapılan yargılamada aldırılan bilirkişi raporu, taraflar arasında geçen mesajlaşmalar nazara alındığında davacının 17.05.2018 tarihli yazışmada camların karalajlı olacağını taahhüt ettiği anlaşmaya aykırı şekilde imalat yaptığı kabul edilmiştir. Buna göre ve bilirkişi raporunda yapılan diğer ayıp tespitlerine göre davalının ayıp savunmasının ispatlandığı kabul edilmiş ise de, taraflar arasında yapılan yazışmalar ve tanık beyanları dikkate alındığında tarafların bu işin ayıplı şekilde ifasından sonra başka bir iş için yeniden anlaştığı, mesaj içeriğinde davacının benim 9000,00 TL lik işten kaç TL zararım oldu, önceki iş gibi sonra para kesilmesin şeklinde mesaj yazdığı, bu yazımların cevap dilekçesinde davalının savunmasında ayıplı işler için davacının 9000,00 TL olarak anlaştığımız işi 5200,00 TL ye düşürdü şeklindeki savunması ile örtüştüğü, davacının 14.04.2022 tarihli duruşmada beyanlarında bu mesajları esasen iş 11.000,00 TL iken 9000,00 TL ye razı olması ile ilgili gönderildiğini savunmasına karşın bilirkişi raporundaki işin rayiç değerinin 7.000 TL olarak belirlenmesi, davacının mesajlarında açıkça işin 9000,00 TL olduğunu belirtmesi, …’nın ifadesinde aralarındaki anlaşmazlıktan sonra davacının davalının kısmi ödemeye razı olduğuna ilişkin beyanları ve aralarında esasen dava konusu imalattan sonra yapılan imalat bedeli ile ilgili uyuşmazlık çıktığına ilişkin anlatımları nazara alındığında samimi görülmemiştir.
Bu nedenle tarafların ayıplı imalattan sonra seçimlik haklardan bedelde indirim hakkını kullandığı, davacının bu işten bakiye alacağı bulunmadığı kabulüne göre davanın reddine karar vermek gerekmiş karşı dava yönünden ayıp nedeniyle seçimlik hakkın bir kez kullanılmakla tükendiği, karşı davacının artık bir başka seçimlik hak olan sözleşmeden dönme ve ödediği bedel iadesini isteyemeyeceği kabul edilerek davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca karşı davacının maddi tazminat istemi yönünden kusur zarar ve illiyet bağını kanıtlamakla mükellef olduğu, 50.000,00 TL zararını ve bu zararın davacının ayıplı ifasından kaynakladığına dair somut delil sunmadığı nazara alınarak bu talebin de reddi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A) Asıl dava yönünden;
Davanın reddine,
Davalı -karşı davacının kötü niyet tazminatının reddine,
B) Birleşen dava yönünden;
Davalı-karşı davacının maddi tazminat taleplerinin reddine,
ASIL DAVADA;
*Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 64,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,80 TL harcın davacı – karşı davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
* Alınması gerekli 59,30TL harçtan peşin alınan 17,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 42,15 TL harcın davacı – karşı davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
* Davacı- karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
* A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 3.800,00 TL vekalet ücretinin davacı – karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine,
* 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı- karşı davalıdan alınarak alınarak Hazineye gelir kaydına
*Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacı – karşı davalıya iadesine,
KARŞI DAVADA;
*Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 1.010,00 TL harcın mahsubu ile artan 929,30 TL harcın davalı-karşı davacıya iadesine,
* Davalı – karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
* A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 8.756,00 TL vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
* Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı – karşı davalı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 23/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır