Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/263 E. 2021/714 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/263 Esas
KARAR NO : 2021/714
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Kepez İlçesi, Varsak da bulunan taşınmazı Vakıflar Genel Müdürlüğünden 10 yıl süreyle kiraladığını, kira hakkının davalı şirkete 10 yıl süreyle devir edildiğini, sözleşme gereği ilk taksidin müvekkili şirkete ödendiğini, sonrasında davalı şirketin bölge sorumlusu …’ ün müvekkili şirket yetkilisi ile görüşmelerinde emlakçı olan diğer davalı … ile görüşmesi gerektiğini bildirdiğini, … ile yaptığı görüşmede sözleşmenin devam etmesini istiyorsa 100.000,00 TL nakit para vermesi gerektiğini söyleyerek müvekkillerine şantaj yaptığını, müvekkili şirket yetkilisinin …’ in emlak komisyon faturası kesmesi karşılığında talep edilen senetleri imzalayarak …’ e emanete vermeyi kabul ettiğini, diğer davalı …’ nin …’ in kız arkadaşı olduğunu ve ciroların usulsüz olduğunu, söz konusu senedin Antalya … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, takip nedeniyle borçlu olmadığını, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tüketim Malları Ticaret Sanayi A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Senedin teminat senedi olmadığını, …’ e ödenecek komisyon bedeli için söz konusu senedin düzenlenip verildiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Takibe dayanak senedin komisyon ücreti alacağına ilişkin olduğunu, kendisinin de ticari alım satım nedeniyle söz konusu senedi diğer davalıya ciro ettiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, senedin sebepden mücerret olduğunu, ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, takibe dayanak senedin davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalılar yönünden bedelsiz senedi kullanma, tehdit ve şantaj suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalının ticari defterlerinde davacıdan 24.320,32 TL alacaklı bulunduğu, takibe dayanak senedin ve senede dayanak faturanın davalı defterlerinde bulunmadığı, davalı şirketin diğer davalı … ile herhangi bir ticari alış veriş kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Şirket yetkilisinin talimat yoluyla beyanı alınmıştır.
DAVALI ŞİRKET YETKİLİSİ … TALİMAT YOLUYLA ALINAN BEYANINDA:” … aracı … vasıtasıyla bizimle tanıştırıldı, Antalya ilinde vakıflara ait bir arazi kendi mülkiyetlerindeydi, bu kira mukavalesinin … Emlaktan … devrine ilişkin bir anlaşma yapıldı, bunun bedeli 359.900-TL + KDV dahildi, bu anlaşma çerçevesinde … aracı …’e son kalan kısmı 32.000-TL aracılık ücreti ödeyecekti, kendi aralarında anlaşmazlık çıkınca bu aracılık ücreti bize verip aracı …’e aktarmamız konusunda anlaşıldı, bunun için kendilerine 32.000-TL bir fatura kestik, aracılık hizmeti için, karşılığında senedimizi aldık, fakat bu ödemeyi bize de gerçekleştirmediler, dolayısıyla senetleri tahsil etmesi için …’e ciro ettik, Biz … AŞ’den …’e herhangi bir ödeme yapmadık, sadece yukarıda izah ettiğim sebeplerden dolayı kendi alacağı olan 32.000-TL’yi tahsil etmesi için senetleri ciro ettik. Aramızda bir komisyon sözleşmesi yoktur ancak sözlü olarak 32.000-TL konusunda … ile mutabakat sağlanmıştır. … ile … arasında 100.000-TL’lik komisyon bedeli konusunda anlaşıldı, zaten 100.000-TL’den kalan kısmı bildiğim kadarıyla … tahsil etmiş, sadece 32.000-TL’lik kısım kalmıştır. Yazışmalardaki görüntüler benim yukarıda izah ettiğim konuları teyit eden yazışmalardır.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA;” Eşimin 2014 yılında bir restorantı vardı. Restorantı …’ ye devir etmişti. 2014 yılından beri eşim …’ den alacaklı. Bu nedenle hem …’ yi hem …’ i tanırım. … … nikahlı değiller ancak birlikte yaşamaktalar. Söz konusu senet biz bir yer kiralamıştık. Kirayı devir edecektik. Davalı şirket bize Vakıfların 100.000,00 TL istediğini söylediler. Bizde böyle bir şeyin olamayacağını söyledik. Daha sonra kendileri bizden bu senetleri istediler. Senet zorla davalı … şirketi müdürleri tarafından istenmiştir. Daha sonra senet …’ ye … tarafından ciro edilmiştir. … …’ ye … 3.kişi olduğu için ciro etmiş olabilir. İşbirliği içerisinde oldukları için ciro etmiş olabilir. … ve …, … iş birliği içerisindeler. … ile … arasında ticari ilişki varmıdır bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA; Ben söz konusu senedin neden …’e ciro edildiğini bilmiyorum. Ancak … ile … dost hayatı yaşıyorlar. Ben … ve …’ i 2014 yılından beri tanırım. Bu nedenle birlikte yaşadıklarını biliyorum.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA;” Ben söz konusu senedin … tarafından … ve … ne amaçlı verildiğini bilmiyorum. … ve … bu senedi nasıl iktisap etmişler onu da bilmiyorum. Söz konusu senedin teminat senedi olduğunu bana … Şirketinin sahibi söyledi. … ve … bu hususu biliyormuydu bilmiyorum. Biz bir gün kahvede …’ ın sahibi ile otururken … …’ i aradı. Bu senedi ödeyeceksin yoksa ben ödettirmesini bilirim dedi. Bu konuşma 2019 yılı Şubat- Mart ayı gibi oldu. O tarihte senet … miydi bilmiyorum. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA; … milli emlaktan bir yer kiralamıştı. Kiralanan yeri … devir etmişlerdi. Söz konusu yerin ödemesinin yapılması için … …’ a sen bize senet verirsen biz de sana kiralanan yere ilişkin ödemeyi yaparız diyerek baskı ile dava konusu senedi aldılar. Ben söz konusu senedin … ve …’ e nasıl geçtiğini bilmiyorum. … ve …’ in birlikte yaşadıklarını biliyorum. …’ in …’ a borcu vardı. … ve … arasında ticari ilişki varmı veya alcak verecek meselesi var mı bilmiyorum.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVALI … İSTİCVABEN BEYANINDA; Ben dava konusu yerin Vakıflar Genel Müdürlüğünden kiralanması için aracı olmuştum. Burayı davacı firma için ben bulmuştum. Davacı burayı kiraladı. Ancak iki yıl elinde kaldı. Bunun üzerine tekrar bana gelerek müşteri bulmamı istedi. Ben de buraya müşteri olarak … A.Ş’ yi buldum. Onlar sözleşmeyi imzaladı. Benim aracılık ücretim olarak da 100.000,00 TL ye anlaşmıştık. Ödenmeyen bir kısım için aramızda ihtilaf oldu. Davacı bunun için bir senet düzenleyip … yetkilisine verdi. Doğrudan bana vermedi çünkü aramızdaki anlaşmazlık nedeniyle o an kendileri ile iletişimimiz yoktu. … da bu senedi bana verdi. Ben bu senedi bir başkasına ciroladım. Ciroladığım kişi ticaret yaptığım bir kişidir borcuma karşılık ona verdim. Günü geldiğinde ödenmediği için o da icraya koymuş.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE;
Dava ; takibe dayanak senedin teminat senedi olduğu ve tehditle alındığı iddiasına dayalı açılan menfi tespit davasıdır.
Kural olarak bir senedin teminat senedi olduğunun ispat yükü yazılı delil ile ispatlanmalıdır. Davacı takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu iddia etmiş ise de bu hususta yazılı bir delil sunamadığından davacının takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ispatlayamadığı kabul edilmiştir.
Davacı senedin korkutma ile alındığını iddia etmekle kural olarak bu husus tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabilir. Bu nedenle davacının tüm delilleri dosya arasına celp edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunun 37. Maddesinde taraflardan birinin diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması ile bir sözleşme yaptıysa sözleşme ile bağlı bulunmadığı, yine aynı kanunun 38. Maddesinde ise korkutulan içinde bulunduğu durum bakımından kendisinin veya yakınlarının kişilik haklarına ya da mal varlığına yönelik ağır ve yakın bir zarar tehlikesinin doğduğuna inanmakta haklı ise korkutmanın gerçekleşmiş sayılacağı, bir hakkın kullanılacağı korkutması ile sözleşme yapıldığında bu hakkı kullanacağını açıklayanın diğer tarafın zor durumda kalmasına aşırı bir menfaat sağlaması hali gerçekleştiğinde korkutmanın varlığının kabul edileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosya kapsamından ve dinlenen tanıklardan davacı taraf senedin korkutma ile alındığını iddia etmiş ise de korkutma iddiasının dayanağının ” söz konusu senet imzalanmadığı takdirde kira sözleşmesinin devrine ilişkin sözleşmenin devam etmeyeceği” iddiasına dayalı olduğu, söz konusu hususun davacının zor durumda kalmasından karşı tarafın aşırı bir menfaat sağlayacağına yönelik bir vaka barındırmadığı, kaldı ki dinlenen tanık beyanlarından da korkutmanın gerçekleştiği ispatlanamadığından sadece davacı şirket yetkilisinin eşi olan tanığın beyanında senedin zorla alındığını beyan etmesi karşısında ve diğer tanıklar beyanı karşısında bu tanığın beyanına üstünlük tanınamayacağından bu tanığın beyanına da itibar edilmeyerek ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 546,48 TL harcın mahsubu ile artan 487,18 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Tarifesine göre hesap edilen 4.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … Şirketine verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, Davacı asil ile vekili Av. … ile Davalı … … vekili Av. …, davalı … A.Ş vekili Av. …’ ün yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.10/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır