Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/189 E. 2021/801 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/189 Esas
KARAR NO : 2021/801
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin içecek satışı ve dağıtım işinde iştigal ettiğini, davalı tarafa mal teslimi yapmakta olduğunu, davalı şirketin; … BELEK şubesine müvekkil şirket tarafından 23.10.2018 tarih …nolu 38.873,25 TL miktarlı, 31.10.2018 tarih … notu 17.400,93 TL miktarlı, 01.11.2018 tarih …nolu 6.159,86 TL miktarlı, irsaliyeler ile kaşe ve imza karşılığı mal teslimi yapıldığını, bu teslim edilen mallara ilişkin faturalar tanzim edildiğini ve davalı tarafa teslim edildiğini, …şubesine müvekkil şirket tarafından tarafından 22.10.2018 tarih … nolu 86.204,79 TL miktarlı, 05.10.2018 tarih … nolu 67.496,64 TL miktarlı, 22.10.201 E tarih …nolu 27.610,00 TL miktarlı irsaliyeler ile kaşe ve imza karşılığı mal teslimi yapıldığını, teslim edilen mallara ilişkin faturalar teslim edildiğini ve davalı tarafa teslim edildiğini, Davalının yetki itirazının iptalinin gerektiğini, arabuluculuk aşamasında davalı tarafın yapmış olduğu yetki itirazı Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyası ile reddedildiğini, taraflar arasında sözlü yapılmış bir sözleşme bulunduğunu, ekte sunulu e-faturalar ve sevk irsaliyeleri ile cari hesap ekstreleri dikkate alındığında davalı taraf ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki bulunmakla, yazılı olmayan bir sözleşme mevcut olduğunu, taraflar arasında sözlü yapılmış bir sözleşme bulunduğunu, sunulu e-faturalar ve sevk irsaliyeleri ile cari hesap ekstreleri dikkate alındığında davalı taraf ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki bulunmakla, yazılı olmayan bir sözleşme mevcut olduğunu,davalı tarafça da ticari ilişkiye hiçbir itirazda bulunulmadığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile; icra dosyasındaki yetki itirazlarının reddini, davalı tarafın Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında mevcut itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı şirketin %20 den aşağı olmamak üzere icra -inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının dayanağı takip ve takibe konu faturaya dayalı olup, mahkemenin (icra dairesinin) yetkisinin genel hükümlere göre belirleneceğini, müvekkili şirketin ikametgah adresi … olup, İİK ve HMKnın genel yetki hükümleri uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri olduğunu, buna göre, HMKnun 6. Maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkil şirketin ticaret merkezi İstanbulda olup, takibin ve davanın yetkisiz Antalya icra daireleri ve mahkemelerinde açılmış olması nedeniyle davanın öncelikle yetkisizliğine, takib talebinin faturaya dayalı olduğunu, davacı tarafın 24.10.2018 düzenleme tarihli 26.01.2019 faiz başlangıçlı …no’lu fatura 38.873,25 TL tutarında, 31.10.2018 düzenleme tarihli 26.01.2019 faiz başlangıçlı … no’lu fatura 17.400,93 TL tutarında , 24.10.2018 düzenleme tarihli 26.01.2019 faiz başlangıçlı …no’lu fatura 6.448,52 TL tutarında, 01.11.2018 düzenleme tarihli 26.01.2019 faiz başlangıçlı … no’lu fatura 6.159,86 TL tutarında, 21.11.2018 düzenleme tarihli 26.01.2019 faiz başlangıçlı … no’lu fatura 634,01 TL tutarında ki faturaları müvekkil şirket … Otel Yatırımları Tic. Ve San. A.Ş.’ye teslim ettiğini teslim edilmediğini, müvekkil şirketin davacıya böyle bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın; 22.10.2018 düzenleme tarihli 26.01.2019 faiz başlangıçlı … no’lu fatura 86.204,79 TL tutarında, 06.10.2018 düzenleme tarihli 26.01.2019 faiz başlangıçlı … no’lu fatura 67.496,64 TL tutarında , 22.10.2018 düzenleme tarihli 26.01.2019 faiz başlangıçlı … no’lu fatura 27.610,94 TL tutarında ki faturaları ise 22.10.2018 tarih … no’lu 86.204,79 TL miktarlı, 05.10.2018 tarih … no’lu 67.496,64 TL miktarlı, 22.10.2018 tarih … no’lu 27.610,00 TL miktarlı irsaliyelerle müvekkil şirkete teslim edildiğini iddia ettiğini, müvekkil şirket …Otel Yatırımları Tic. Ve San. A.Ş. ekde sunulan Ticaret Sicil Gazetesinin 13.08.2018 tarih ve … sayılı ilanı ile şirket merkezi teslim adresi olduğu iddia edilen sevk irsaliyelerindeki … adresinden …adresine nakil olduğunu, sevk irsaliye tarihleri olan 22.10.2018 ve 05.10.2018 tarihlerinde müvekkil şirketin söz konusu adreste faaliyet göstermediğini, 22.10.2018 tarih … no’lu 86.204,79 TL miktarlı, 05.10.2018 tarih … no’lu 67.496,64 TL miktarlı, 22.10.2018 tarih … no’lu 27.610,00 TL miktarlı irsaliyelerde görülen tarihlerde ve irsaliyelerdeki adres olan …adresin de terkin olduğu 27.12.2018 tarihine kadar …Otel Yatırımları Ticaret ve Sanayi A.Ş. Akbük Çamlıburun Şubesi faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkil şirketin malların teslim aldığı iddia edilen …adresinden 13.08.2018 tarihli …sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ilanından da anlaşılacağı üzere taşındığını, açılan davanın yetki yetki yönünden reddini, yetki itirazlarının reddi halinde haksız, yersiz ve maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, haksız ve kötüniyetli olarak takip yapan davalının % 20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya (Kapatılan) 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının …Gıda San. ve Tic. Ltd.Şti., borçlunun …Otel Yatırımları Tic.San.ve A.Ş. olduğu, 167.788,12 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür.
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacı tarafın ticari defterlerine göre; taraflar arasında davacı şirketin davalı şirket mal satılması şeklinde ticari bir ilişkinin olduğu ve bu ticari ilişki gereğince davalı şirket adına borç kaydedilen faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacının bakiye 167.153,23.-TL. tutarında davalı şirketten alacağının kayıtlı olduğu, davacı şirketin dava dosyasına sunduğu sevk irsaliyesi muhteviyatındaki teslim alan bölümlerinde davalı şirket kaşesi altında isim ve imzası olan …’in davalı şirket adına hareket eden davalı şirket personeli olduğunun kabul edilmesi durumunda, dava konusu alacağın dayanağı olan 250.194,93.-TL. Tutarındaki faturaların davalı şirkete teslim edildiği kabul edileceği ve bu fatura bedellerine istinaden şirketin bakiye 166.519,22.-TL. tutarında davalı şirketten alacağının olacağı, bu bakiye alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş avans faizinin 444,81.-TL. Olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde davalı adına borç kaydedilen toplam 634,01.-TL. tutarındaki 1 adet fatura muhteviyatındaki malların davalı şirkete teslim edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat nolu dosyasında düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı taraf incelemeye ticari defter ve kayıtları ibraz etmediğinden davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitin yapılamadığı, defterlerini Ibraz etmesi istenen taraf, defterlerini ibraz etmezse bu durum da HMK 222/son maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir. “..karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” Bu düzenlemeden anlaşıldığı üzere ispat külfeti kendisine düşen taraf doğrudan karşı tarafın defterlerini delil olarak göstermesi durumunda karşı tarafa defterlerini sunması için makul bir kesin süre verilir. Defterler bu süre içinde sunulmadığında defterleri ibrazdan kaçınmış sayılarak o defterlere dayanan taraf iddialarını ispat etmiş sayılır. Somut bir örnek ile açıklamak gerekir ise 5.000 TL bedelli bir fatura ile icra takibine geçen alacaklının ödeme emrine itiraz edilmesi ile birlikte açacağı itirazın iptali davasında faturayı adına düzenlediği borçlu tacirin doğrudan ticari defterlerine dayanabilir. Bu tercih hiç bir yoruma muhtaç olmadan açık olmalıdır. Karşı tarafın defterleri yanın da kendi defter ve kayıtlarını da delil olarak gösteriyorsa bu kapsamda değerlendirmek mümkün değildir. Belirttiğimiz gibi davacı salt karşı tarafın defterlerini delil olarak gösterdiğinde mahkeme davalı tarafa HMK 222/4 5 maddesi gereği açıklamalı ve ihtarlı bir davetiye göndererek ticari defterleri bilirkişi incelemesine hazır etmesi için kesin süre verir. İşte verilen bu süre içinde defterler sunulmaz ise davacı davasını ispat etmiş sayılır. Davalı vekili tarafından mahkemeye sunulan 12.07.2021 tarihli davalı şirket defter ve kayıtlarının yerinde incelenmesi talebi dilekçesinde bulunan “…” adresine 08.10.2021 tarih saat 10:30’da ticari defter ve belgelerin incelenmesi için gidilip söz konusu ticari defter ve belgeleri adreste olmadığı görüldüğü bildirilmiştir.
İrsaliyeli faturalardaki çalışanların davalı çalışanları olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede SGK cevabi yazısında Antalya şubesine ilişkin çalışan listesi gönderilmediği anlaşılmıştır. Bu noktada davalı bu kişilerin çalışanı olmadığını açıkça beyan etmemiş ve bu hususun sgk dan araştırılmasını istemiş olmakla HMK 169 ve devamı maddeleri uyarınca irsaliyedeki kişilerin davalı çalışanı olup olmadığı bu imzaların bu kişilere ait olup olmadığı konusunda isticvap ara kararı verilmiş davalıya şirket yetkilisinin isim ve adresini bildirmek üzere kesin süre verilmiş, bu sürede bildirilmez ise isticvaptan kaçınılmış sayılacağı belirtilmiş, yine aynı ara karar kapsamında isticvaptan kaçınmanın hüküm ve sonuçları hatırlatılmış olmasına rağmen davalı yanca isim ve adres bildirilmemiş, irsaliyeli faturada isim ve imzası bulunan çalışanların davalı çalışanı olduğu kabul edilmiştir.
Böylelikle taraflar arasında sözleşme ilişkisinin varlığı da ispatlanmış olmakla TBK 89 uyarınca mahkememizin yetkili olduğu hususu da açığa kavuşmuştur.
Yine davalının şirket merkezinin taşınmasına ilişkin iddiaları da teslimatın Antalya şubeye yapılması ve irsaliyedeki çalışanların davalı çalışanı olduğu kabulüne göre nazara alınmamıştır.
Mahkememizce davalı şirkete ticari defterlerinin ibrazı için talimat mahkemesi aracılığıyla TTK 83. ve HMK 220-222 ihtarlı davetiye çıkartılmış, tebliğ edilmiş, ancak davalı yanca ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği tespit edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Yine 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik HMK 222/3.maddesi (3. Fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere eklenen cümlele uyarınca) diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise; 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik HMK 222/3.maddesi uyarınca davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinin; davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi veya davacının defter kayıtlarının aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlayamamış/ispatlamamış olması halinde davacı lehine kesin delil niteliğini haiz olduğu kabul edilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davacının yasal süre defterlerini ibraz ettiği, davalının ise ibraz etmediği görülmüştür. Davacının mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelenen ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine kesin delil teşkil ettiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 166519,22 TL asıl alacak ve 444,81 TL işlemiş faiz yönünden alacaklı olduğu, icra takibinde başlatılan asıl alacak tutarı ile aynı olduğu sübuta ermekle, davanın kabulüne ve alacağın likit ve belinlenebilir olması nedeniyle davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE; davalının Antalya 11. İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın toplamda 166.519,22 TL asıl alacak, 444,81 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hükmolunan ( 166.964,03 TL) alacağın %20 si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen tutar yönünden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli11.405,31 TL harcın peşin alınan 2.026,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.378,84 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 2.026,47 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 967,90 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 4.967,90 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 4.943,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 98,00 TL tebligat ve posta giderinin davanın kabul ve red oranına göre 0,40 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 19.811,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 824,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti kapsamında Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davada kabul- red oranına göre 1.313,50 TL sinin davalıdan, 6,50 TL sinin davacıdan tahsiline,
9-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 25/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır