Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/120 E. 2019/179 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/120 Esas
KARAR NO : 2019/179
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2019
KARAR TARİHİ : 28/03/2019

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asilin dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin refakatinde …’a gittiğini, damağının incelendiğini ve kendilerine ne olur doktor hanım sağlıklı olucaksa implant takılsın ricasında bulunduğunu, daha önce yapılan implantlarının tek tek düştüğünü, Dr. Hanımında kendilerinin çok iyi firma ile çalıştığını, tedavisinin başlamasından sonra gerekli araştırma yapılmadan implantların 03/08/2017-15/11/2017 tarihlerinde takıldığını, tedavi gördüğü hastanede davalı şirketin rebrezantı …’tan da bilgi aldığını, sözleşme yapılmasının istenilmesi üzerine rebrezantın bu durumun reddettiğini, İsviçre markası implantların ömür boyu garantisinin olduğunu, hangi ülkede olursa olsun implantların herhangi bir nedenle değiştirilmesinde sadece ameliyat ücreti ödeneceği garantisinin olduğunu, pasaport üzerine yapıştırılan numaralarında implant kimlik numarası olduğunu, alt çeneye takılan 4 adet implant için pasaport verilmediğini, defalarca yapılan görüşmede verilceğinin söylendiğini, alt çeneye işlem yapılırken iki açılı abutmenin 5-6 cm boyunda metal renginde bir objeyle takıldığını gördüğünü, implant üzerine takılan bir abutmen olmadığını, üst çeneye de böyle bir işlem yapılmadığını, Dr. Hanım’ın üst çene ölçüsü alırken vidalarla sıkarak aldığını, implantların zarar gördüğünü söylemesi üzerine implantların ara mesafelerinin birbirlerine çok yakın olduğunu söylediğini, üst çenenin ameliyatı sırasında kemiğin kırıldığını, beynine ağrıların vurduğunu, alt çenede sağ tarafta şiddetli bir ağrı gelmesi üzerine hastaneye gittiğini, aynı objeyle abutmen alındığını, bir kaç gün sonra kahvaltı yaparken sol taraftaki abutmenin iki parça halinde birisi altın renginde toplu iğne kalınlığında eğilimi olan diğer parçanın ise krem renginde olan iyileşme başlığı olarak ağzına geldiğini, ağzından çıkan parçaları Dr. Hanım’a verdiğini, açılı implantları aldıklarını, neden alıyorsun diye sorulduğunda onlar pahalı şeyler diye bahsettiklerini, seviye düşüklüğü olduğundan bahisle yeniden vidalı ölçü aldıklarını, bu sefer üst çene implantlarının daha çok kanamaya başladığını, alt çene protezlerini yaptıkları sırada ise vidaları çok sert sıktıklarını ve kendisinin baygınlık geçirdiğini, ağızda oluşan kanamalardan dolayı 10-15 gün içerisinde alınması gereken iyileşme başlıklarının 55 gün ağzında kaldığını, enfeksiyon ve bakteri üremesine neden olduğunu, ağzının iğrenç kokmaya başladığını, kendilerinin de ağız kokumdan rahatsız olduğunu, servis peçetesi üzerine koyulan implantları Dr. …in sterilize ettiğini, kanamaları durdurmak için küçük kutu içerisine koyduklarını, Dr. … Hanım’ın çivileri metal renkte bir çelik yapıştırıcı ile yapıştırıldığını ve protetik tedavi uygulayacaklarını, eski usul çivi olmayacağını, alt çeneye abutmen değil de all on four taktıklarını beyan etmeleri üzerine 2.750,00 TL ücret talep ettiklerini, sonrasında 560,00 TL’sinin iade alındığını, alınması gereken 2.170,00 TL’nin de ödenmediğini, 06/04/2018 tarihinde davalı şirket hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, bu durumu hastanenin dekanlığına da bildirdiğini fakat herhangi bir sonuç alamadığını, implantlar için toplamda 16.450,00 TL, hastaneye ise 10.270,00 TL ödeme yaptığını, başka doktorların verdikleri ağrı kesicileri ve antibiyotikleri kullandığını, diş fırçalarken sızlamalar, kanamaların durmadığını, doktorların implantların sökülmesinin gerektiğini söylediklerini, alt çeneye yanlış uygulanan implantların ve protezlerin üst çeneye yaptığı baskıdan dolayı kaplamaların kırıldığını, sıkışıp gevşeyen üst damaktaki enfeksiyonlu implantlarında çene kemiğine zarar verdiğini, konuşma tarzının da bozulduğunu, kendisinin mağdur olmasına rağmen davalı şirketin kendisinden 1.773,00 TL istediğini, kendisinin açıklama istemesine rağmen herhangi bir açıklama yapılmadığını, alt çeneye takılan açılı abutmen ucunun sağ tarafının ters yöne dönük takıldığını, ağrı yaptığını, alt çene sol taraftaki açılı abutmenin yönünün doğru olduğunu, gevşek takıldığından dolayı düştüğü kanaatine vardığını, davalı şirketin sorumluluğunun yerine getirmediğini, yanlış tedavinin protezlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını, vidalı ölçü alınırken kanamaların sonucunda iyileşme başlıklarının 55 gün çenede kalmasından dolayı enfeksiyon, bakteri, koku ve vs.çeke kemiğinin implantlarının, sağlığının zarar görüp görmediğinin ve tüm yargılama giderlerinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, TBK’nın 470 (BK. m. 355) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k maddesinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı maddesinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacı iş-eser sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, davalının ise yüklenici olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, yapılan implant ve protezlerin usulüne uygun olarak yapılmadığını, bu nedenle ciddi boyuta ulaşan sağlık sorunları yaşadığını yine davalı şirket bünyesinde görevli olup tedavisini üstlenen doktorun kendisine bir takım yanlış tedaviler uyguladığını, bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını, bu şekilde davalı yüklenicinin ayıplı hizmet ifa ettiğini iddia etmektedir. Davacı-eser sahibinin tüketici olması sebebiyle dava konusu eser sözleşmesinin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu (Aynı yöndeki içtihat için bknz Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 11.09.2017 tarih 2016/2140 E., 2017/11669 K. Sayılı kararı) anlaşılmakla mahkememizin görevsiz olması sebebiyle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Antalya Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın görevli Antalya Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 28/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır