Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/945 E. 2021/816 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/945 Esas
KARAR NO : 2021/816
DAVA : İtirazın İptali (Limited Şirket Yetkilisinin Tazmin Sorumluluğundan Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirkette davacı …, … ve davalının üç ortak olduğunu, şirketin 2511.2015 tarihinde kurulduğunu, davalının adresinde faaliyet gösterdiğini, davacı şirketin defterleri incelendiğinde borç olarak hiç bir kaydı bulunmamasına karşın davalı ile …’nin adına paralar çekildiğini öğrenmesi üzerine ticari defterlerin muhasebeden alınarak 01.08.2017 tarihinde güvenilir bir yere konulduğunu, davacı şirketin bu tarih itibariyle gayri faal hale geldiğini, Antalya Cumhuriyet Savcılığı’nın … hazırlık dosyası ile şikayette bulunulduğunu, Savcılığın şikayet konusunun hukuki olduğundan bahisle takipsizlik kararı verdiğini, karara itiraz edildiğini, davalının hakkı olmaksızın çektiği paraların dava dilekçesinde listelendiğini ve Hesap dökümü ile dekontların Savcılık dosyasında bulunduğunu, … … Şubesi hesabından davalı adına 21.0.2016 – 14.12.2016 tarihleri arası toplam 958.615,34-T1. ödeme olduğunu, 15.04.2016 – 05.03.2017 davalı tarafından tahsil edilen veya ciro edilen müşteri çeklerinin toplam tutarının toplam 1.053.686,32-TL olduğunu, banka hesabı ve müşteri çekleriyle toplam 2.012.301,66-TL davalının tahsilat yaptığının tespit edildiğini, parayı şirket hesabına vermediğini, davalının davacı şirkete ödemesi gereken parayı uhdesinde tutmakla şirketi zarara uğrattığını, bu nedenle Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalının 1991 tarihinden bu yana yaklaşık 7.000 m2 alan üzerine kurulu Taş ve Mermer Kesim Fabrikası ve işlenmesine yönelik … isimli işletmenin sahibi olduğunu, davalının fabrikasında mermer kesim vc mermer işlenmesi yapıldığından gerek kendisinin kiralamış olduğu taş ocaklarından getirilen mermerlerin işlenmesini, gerekse başkalarının taş ocaklarından çıkan taş ve mermerlerin işlenmesi işlerini ücreti karşılığında yaptığını, blok halindeki mermer ya da taşın ocaktan alınarak işletmeye getirildiğini ve müşterilerinin istediği boy ve ölçülerde kesildiğini, müşterilerinin belirttiği yere teslim edilinceye dek tüm aşamaların işletme bünyesindeki mevcut ekipmanlarla (nakliye için kamyonlar da dahil olmak üzere) yerine getirildiğini, davalının çifte borçlandırılmaya çalışıldığını, bazı çeklerin davacı şirket tarafından kırdırıldığını, söz konusu çek tutarlarının şirket hesabına geçtiğini, tutarların şirket hesabından davalıya virman yapıldığını, ortada sadece bir meblağ olduğunu, davacıların sanki davalının hem çekleri tahsil ettiği ve parasını aldığı, hem de şirket hesabından davalı hesabına virman yapıldığı gibi gösterildiğini, 31.10.2016 tarihli 25.000 bedelli … … Nolu Yöntaş Resto. Çekinin davacı şirket tarafından kırdırıldığını, çek bedeli olan 25.000 TL “nin şirket hesabına geçtiğini, aynı gün şirket hesabından davalı hesabına 14.000 TL’lik virman gözüktüğünü, bu işlem için davalının 25.000414.000 olmak üzere toplam 39.000 TL borçlu olarak gösterilmeye çalışılmış olsa da davalının hesabına yalnızca 14.000 TL geçtiğini, davacı şirketin kira sözleşmeleri gereği davalının adresinde bulunan 7.000 m2’lik alanda faaliyet gösteren tesiste şirket açılışı yapıldığını, kira sözleşmelerine göre işletme içerisinde bulunan tek katlı meskenin şirket merkez adresi olarak gösterildiğini, sözleşmenin vergi dairesine sunulduğunu, kullanım bedelinin yıllık 3.000 TL olduğunu, davacı şirket ile davalı arasında 01.01.2016 tarihli ikinci bir sözleşme daha akdedilerek davalıya ait (mermerin stok yapılabilmesi için) arazi, arazi üzerindeki fabrika ve fabrikada bulunan alet ve ekipmanların kullanımına ait 2 yıllık bir sözleşme yapıldığını, yıllık kira bedelinin 300.000 TL olduğunu, sözleşmede belirtilen alet ve ekipmanların kullanım bedelinin de işbu kira sözleşmesine dahil olduğunu, bu iki sözleşme nedeniyle davalının davacı şirketten 603.000 TL alacaklı olduğunu, davalının bu alacak için (kendisi de şirket ortağı olduğundan) paranın tümünü tek bir seferde almak yerine parça parça kısımlar halinde şirketten gerek nakit ve virman gerekse kendi adına kırdırmış olduğu şirket çeklerinden tahsil ettiğini, davacı şirketin cami yapım ihaleleri gibi mermer kullanımının yaygın olduğu işlere girdiğini, işlerde kullanılmak üzere ham mermer çıkartılması için başkaca şirketler adına ruhsatlı maden ocakları kiralandığını, davalı tarafından çekilen paraların davacı şirket işleri için kullanıldığını, davalıya ödenen 55.000 TL “nin dekontta yer aldığı üzere Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı maden işleri genel müdürlüğü hesabına çevre uyum bedeli 7.918,50 TL ve işletme ruhsatı bedeli olmak üzere 18.476,50 TL olarak yatırıldığını, … LTD. ŞTİ. Adına aynı tutarların bir kez daha yatırıldığını, davalıya 10.03.2016 tarihli 80.000 TL tutarlı nakit ödeme ile davalının rödovans sözleşmesine istinaden … Ltd. Şti.’ye ait maden ocağının kirası için aynı tarihte şirket adına ödendiğini, işyeri açma ve çalışma ruhsat izin bedeli olmak üzere 6.000 TL … Madencilik’e ödendiğini, davacı şirketin bir kısım borçlarının davalının şirketten aldığı nakit, virman ve kendi adına kırdırmış olduğu çekler ile ödendiğini, davacı şirketin yeni bir şirket olması nedeni ile kredi limiti olmadığı için davalının KMH ve kredi limitlerinin ve çektiği krediler ve KMH hesaplarının davacı şirket için kullanıldığından bahisle davanın reddi ile davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davacı şirketin ticari kayıtlarının tetkikinden; ortaklarının …, … ve … olduğu, her üç ortağın aynı zamanda şirkte yetkilisi oldukları anlaşılmıştır.
Antalya ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının tetkikinden: Alacaklı …, ….Ltd Şti aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu …’ın … tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünün … tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava TTK 644/1-a maddesi yollamasıyla TTK 553.maddesi uyarınca yönetim kurulu üyesinin kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusuruyla ihlal ettiği iddiası ile şirket zararının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine İK 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
TTK 555.maddesi uyarınca şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her sir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilir. Somut olayda icra takibi alacaklı sıfatıylı hem şirket hem pay sahibi tarafından birlikte yapılmış olup, takip talebinde tahsil edilen paranın sadece şirkete ödenmesi yönünde bir açıklama bulunmadığından, davacı …’ın açtığı itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı şirkete TTK 618/c maddesi uyarınca şirket yönetim kurulu üyesi hakkında sorumluluk davası açılması için gerekli genel kurul kararını dosyaya sunması istenmiş, bu yönde alınan … tarihli genel kurul kararı dosyaya sunulmuştur.
Antalya C.Başsavcılığı’nın … nolu soruşturma dosyası UYAP sistemi üzerinden temin edilmiş, verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Antalya …Sulh Ceza Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı … tarihli kararı ile kesinleştiği tespit edilmiştir.
Davacı şirketin açmış olduğu davanın yapılan yargılamasında; Davalı şirket yetkilisinin davacı şirket hesaplarından kendi adına para çekip çekmediği, çektiği paraları davacı şirket için kullanıp kullanmadığı, davacı şirkete ait paraların davalının uhdesinde bulunup bulunmadığı, tahsil edilen çeklerin bedelinin davacı şirkete iade edilip edilemidği taraflar arasında ihtilaflı olduğu anlaşılmış,
Davacı şirket ve davalı tarafından delil listesinde sunulan delillerin toplanması için ilgili bankalara müzekkere yazılmış, gelene müzekkere cevapları dosyaya alınmıştır. Davacı yanca delil olarak bildirilen … nolu … Bankası çeki ile ilgili yeterli bilgi verilemediğin bu çek ilgili bankadan temin edilememiştir. Yine … nolu … Bankası çeki ile ilgili müzekkereye … İzolasyon Ltd.Şti’ye ait çek hesabına rastlanmadğından bila ikmal cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bir mali müşavir bilirkişi ve bir nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden oluşacak heyete tevdii ile; bilirkişilere davacı şirketin … … Şubesi’ndeki hesaplarında da inceleme yetkisi verilmek ve yine davacı şirketin ticari kayıtlarında inceleme yetkisi verilmek suretiyle davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı , ( Antalya .. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına konu) varsa miktarının belirlenmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi … ile nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi Av. … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle:
“1-Antalya …İcra Müdürlüğü …/…. Sayılı ilamsız icra takip dosyasının alacaklısının davacılar, borçlusunun davalı ve … Ltd.Şti. olduğu, takip çıkışının 2.364 .025,82.-TL. Olduğu, … tarihli icra müdürlüğü itiraz kararı uyarında borçluların takibe itirazları sonucu takibin durdurulmasına karar verildiği,
2-Antalya … Sulh Ceza Hakimliğinin …/…. D.İş numaralı … Tarihli Kararında müşteki …’ın … Tarihli Kavuşturmaya Yer Olmadığına dair karara yaptığı itirazın kesin olarak reddine karar verildiği,
3-Davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defter kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
4- Davacı şirketin 2016 yılı ticari defter kayıtlarında yapılan incelemede davalı ile ilgili olduğu tespit edilen kayıtlar detaylı bir şekilde tetkik edilmiş olup davalının 131 Ortaklar hesabında detay verilmeden tutulan kayıtlar olmasına karşın açıklamalara göre 1.076.980,47TL ortakların borç bakiyesinin içerisinde davalının 136 Diğer Çeşitli alacaklar hesabından virmanı yapılan 398.846,66TL ve 10.03.2016 tarihinde davalı tarafından … bankasından — çekilen — 80.000,00TL olmak — üzere toplam — borç tutarının (80.000,00TL4-398.846,66TL) 478.846,66TT. olduğu,
5- Davalının savunmasında belirtilen şirkete yapılan havaleler şirkete verilen ve şirketten aldığı çeklerin 136 Diğer Çeşitli alacaklar hesabında kayıtlı olduğu ve aldığı ve geri ödediği tutarlar sonrası 31.12.2019 itibari ile geri ödemediği tutar olarak 398.846,66TL’nin kaldığı yine davalı yan savunmasında 10.03.2016 tarihli 80.000 TL tutarlı nakit ödeme ile davalının rödovans sözleşmesine istinaden … Ltd. Şti.’ye ait maden ocağının kirası için aynı tarihte şirket adına ödendiğini iddia etmiş olup bu iddia ile ilgili inceleme yapıldığında 78.410,49TL’nin 331 Hesapta … yapılan ortak ödemesi olarak göründüğü tespit edilmiş olup çekilen 80.000,00TL’nin bir gün sonra 78.410,49TL’sinin ortak tarafından … Madenciliğe ödendiği iddiasının şirket kayıtlarına göre da doğru olduğu ancak 331 hesaptaki ortak alacak bakiyesinin 131 hesaptaki ortak borç bakiyesi ile mahsup edilmiş olmasından ötürü bu tutarın davalının tespit edilebilen borcundan mahsup edilmemesi gerektiği,
6-Davalının 320 Satıcılar hesabında ise davacı şirketten *92.743,78TL alacaklı olduğu görüldüğünden tespit edilebilen borcu 478.846,66TL’den bu alacak bakiyesi mahsup edildiğinde davalının halen şirkete 286.102,88TL borçlu olduğu ancak 131 Ortaklardan alacak bakiyesi içerisinde davalının tespit edilen borç bakiyesi” dışında kalan (1.076.980,47TL-478.,846,66TL) 598.133,811L’lTik borç içerisinde davâlının da borcu olabileceği bu nedenle 598.133,81TLlik ödemelerin hangi ortak sadına yapıldığının açıklanması gerektiği, ‘
7-İtirazın İptali Davasının TTK m. 553 vd. gereği Sorumluluk Davası niteliğinde olduğunun kabulü halinde TTK m.555/1 gereği, şirket ortağının tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebileceğinin emredici olarak düzenlendiği, işbu düzenleme karşısında davacı ve takip alacaklısı …’ın şirket ortağı ve şirket müdürü olduğu, bu nedenle şirket zararının şirkete ödenmesini talep edebileceği,
8-İtirazın İptali Davasının TIK m. 553 vd. gereği Sorumluluk Davası niteliğinde olduğunun kabulü halinde TTK. m 618/1-c gereği, Şirketin sorumluluk davası açabilmesi için genel kurul kararı alınması gerektiği, genel kurul kararının, giderilebilir dava şartı olduğu,
9-Davacı şirketin, 04.12.2015 Tarih ve 8961 Sayılı Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde yayımlanan şirket sözleşmesi gereği, şirketi ilk 15 yıl için şirket müdürleri …, … ve …’nin ahzu kabz-a münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı, TTK m. 557 gereği, müdürlerin sorumluluğu bakımından farklılaşmış teselsül ilkesinin kabul edildiği, özetle; birden çok kişinin aynı zararı tazminle yükümlü olmaları halinde bunlardan her biri kusuruna ve durumun gereklerine göre, zarar şahsen kendisine yükletilebildiği ölçüde diğeriyle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, yapılan değerlendirme sonucu davacı şirket ile davalı arasındaki para alışverişi olduğu, bu nedenle takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı şirket zararında diğer müdürlerin sorumlu olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
06.04.2021 tarihli ara kararı ile; Kuveyttürk, … Bankası ve Türkiye Finans Katılım Bankası tarafından dosyaya gönderilen müzekkere cevapları ve taraf vekillerinin itirazları dikkate alınarak ek rapor tanzimi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş,
Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda özetle:
“Şu aşamada dosya tekrar incelendiğinde sadece davalı borcunda yer alan … vd. 50.000,00TL’lik çekin ödenmediği bilgisine ulaşılmış olup bu durumda “davalının 320 Satıcılar hesabında ise davacı şirketten 192.743,78TL alacaklı olduğu görüldüğünden kayıtlardan tespit edilebilen borcu olan 478.846,66TL’den davalının 320 satıcılar hesabındaki yer alan 192.743,78TL bakiyesi mahsup edildiğinde davalının halen şirkete 286.102,88TL borçlu olduğu” tespitimizden 50.000,00TL düşülmesi gerektiği bu durumda davalının tespit edilebilen borcunun 286.102,88TL-50.000,00TL=236.102,88TL olacağı ancak halen davalının mı yoksa diğer ortakların mı borcu olduğu tespit edilemeyen 598.133,81TL’lik şirketin ortaklardan alacağı olduğu hususuna da değinmek gerektiği,
Davalının bahsettiği çeklerin bankaları vadeleri ve çek numaralarını detaylı bir şekilde belirtilip bu çeklerin ödenip ödenmediğinin ilgili bankalara sorulması gerektiği gelecek cevaplara göre bir tespit yapılması gerektiği” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların delil listesinde yer alan çeklerden detaylı bilgi verilmeyenler temin edilememiş olup, Mahkememizce toplanan deliller doğrultusunda tanzim edilen bilirkişi raporlara itibar etmek gerekmiştir. Sonuç olarak şirket yönetici davalının davacı şirketin 236.102,88 TL tutarındaki mal varlığını şahsi işlerinde kullandığı ve bu miktar kadar tazmi zorunluluğunun bulunduğu anlaşılmış ise de (şirket adına davalıya verilen 50.000,00 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması nedeniyle bu miktara ulaşılması gerekirken) kısa kararda sehven 286.102,88 TL yazılmış, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılamayacağından aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … tarafından açılan davanın USULDEN REDDİNE,
2-a)Davacı … Ltd Şti tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyasında 286.102,88 TL asıl alacağa yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE,
Alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
b)Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 19.543,68 TL harçtan, peşin alınan 1.715,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.827,92 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazine’ye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından yatırılan 1.715,76 TL peşin harç ile 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 bilirkişi ücreti, 271,80 tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.471,80 TL yargılama giderlerinden, davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 531,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 28.477,20 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacı … Madencilik..Ltd Şti verilmesine,
7-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 42.375,52 TL vekalet ücretinin, davacı … Ltd Şti’den alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.30/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı