Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/807 E. 2019/104 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/807 Esas
KARAR NO : 2019/104
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/11/2013
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda Mahkememizce verilen … tarihli, …/… Esas, …/… Karar sayılı karar, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamı ile bozularak gönderilmekle, yukarıdaki esas numarasına kaydedilerek yapılan yargılamasında ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;… tarihinde davacının şoförünün kullandığı…plakalı resmi araç ile davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacının ağır yaralandığını ve uzun süre tedavi görmesi nedeniyle şiddetli acı ve ıstırap duyduğunu, davalı … Ltd şti nin araç maliki olduğunu, kazada davalı …’in asli kusurlu olduğunu, davacının 4 ayı aşkın süre tedavi gördüğünü, bu sebeplerle 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde; Kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun olmadığını, ayrıca kazada ölüm olmaması nedeniyle istenilen manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, manevi tazminatın müvekkillerine ait aracın kasko poliçesi kapsamında olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının tedavisine ilişkin hasta müşahade ve tıbbi evrakları, tedavi gördüğü Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine yazı yazılarak getirtilmiş, dosya içerisine konulmuştur. Davacının kaza nedeniyle yaralandığı ,… tarihinde tekrar işinin başına döndüğü anlaşılmıştır.
Kusur oranı yönünden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmıştır. Davalı sürücü …’in % 75 oranında, davacı sürüsü Hasan Yıldız’ın % 25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce “Dava trafik kazasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Dava dosyası Asliye hukuk mahkemesince mahkememizde aynı olayla ilgili devam eden dava dosyası ile birleştirilmiş , kusur incelemesi yapıldığından usul ekonomisi açısından dosya tefrik edilerek karara bağlanmıştır. Mahkememizce birleştirilen dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı taraf %75 oranında kusurludur. Davacı kaza nedeniyle yaralanmış , uzun süre tedavi görmüş, yaklaşık 4 ay sonra işinin başına dönebilmiştir. Davacının dava tarafın %75 kusurlu olarak yol açtığı kaza neticesinde yaralanarak acı çektiği ,bu nedenle manevi tazminat talebinin haklı olduğu sonucuna varılmıştır. Olayın oluş şekli ,kusur oranı ,davacının raporları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak uygun bir manevi tazminat miktarı belirlenmiş ve dava kısmen kabul edilmiştir.” Gerekçesi ile davacının manevi tazminat davasının 25.000,00 TL lik kısmının kabulüne dair verilen … tarihli, …/… Esas, …/… Karar sayılı kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamı ile ” 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.”
Gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamına göre Mahkemece toplanması gereken başkaca delil ve araştırılması gereken husus bulunmadığından, bozma ilamında belirlenen ilkeler doğrultusunda davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 16.000,00 TL manevi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 16.000,00 TL manevi tazminatın 11.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2- Alınması gerekli 1.092,96 TL harçtan, peşin alınan 170,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 922,16 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 31.07.2015 tarihli 1.536,95 TL nin tahsili için yazılan, harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmemiş ise işlemsiz olarak iadesi, tahsil edilmiş ise 443,99 TL harcın yatırana iadesi için yazı yazılmasına,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,80 TL peşin harç ile, 24,30 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 121,90 TL tebligat ve posta masrafları ile bozma sonrası yapılan 9,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 130,90 TL yargılama giderinden, davada kabul ve ret oranlar nazara alınarak hesaplandığında, 41,90 TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davanın reddedilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde TEMYİZ YASA yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 19/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır