Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/79 E. 2018/526 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/79 Esas
KARAR NO : 2018/526
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2018

Mahkememizden verilen … tarihli, …/… Esas, …/… sayılı kararı, Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarihli, …/… Esas, …/… karar sayılı ilamı ile bozulmakla, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu …’in … tarihinde davalı tarafından sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada kaza geçirerek vefat ettiğini, müvekkilinin oğlunun yolcu olması münasebetiyle kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin Manavgat-Gündoğlmuş ve Eğirdir-Barla kavşağı karayolunun yol yapım inşaatını taşeron olarak yapmakta olduğunu, şantiyenin başına oğlu … getirdiğini ve onun desteği ile … tarihinde çalışmalara başladığını, kaza nedeniyle bir taraftan evladını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadığını, bir taraftan da oğlunun desteğinden yoksun kalması nedeniyle inşaata devam edemediğini, ana inşaat firması … İnşaat tarafından … tarihinde sözleşmenin feshedildiğini ve yaklaşık 5.513.000,00 TL hakedişin Manavgat-Gündoğmuş karayolu için 5.586,192,87 TL hakedişin Eğirdir-Barla kavşağı için olmak üzere yaklaşık 11.099.192,00 TL hakedişten mahrum kaldığını, sözleşmeye göre hakedişin % 88’inin taşerona ait olduğunu, merhum … müvekkilinin evlilik dışı ilişkisinden doğmuş olması nedeniyle soyisimlerinin farklı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilmek için mirasçı olma koşulunun bulunmadığını, müvekkilinin … tarihinde davalı şirkete başvurduğunu, ancak tazminat ödemesinin yapılmadığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu… plakalı aracın müvekkili şirkete 07.05.2012-2013 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere kişi başına 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını, davacı tarafından müvekkiline başvuruda bulunulduğunu, hasar dosyası açıldığını, müvekkili tarafından talep edilen eksik evrakın davacı tarafından tamamlanmaması nedeniyle aktüer raporunun hazırlanamadığını ve ödeme yapılamadığını, gerçek zararın belirlenebilmesi için öncelikle kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi, daha sonra da aktüerya bilirkişisinden rapor alınması gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebin haksız olduğunu beyanla, öncelikle kusur tespitiinn yapılmasına ve aktüerya bilirkişisi aracılığıyla destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına, hatır taşıması indirimi yapılmasına, sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğun azami limit ile sınırlı olmasına, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren faize karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince delil olarak bildirilen … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… Hz. sayılı dosyasının onaylı sureti, taşeron sözleşmesi ve nüfus kayıtları fotokopisi dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile ölen …’in … İnş. Hafr. Taah. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.’nin % 99 hisse ile ortağı olduğunu beyan etmiş, buna ilişkin belgeleri dilekçesi ekinde dosyaya sunmuştur.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… Hz. sayılı dosyası celbedilmiş, tetkikinden; maktülün …, şüphelisinin ölü …, suçun taksirle ölüme neden olma, suç tarihinin … olduğu, kamu hukuku adına soruşturma açıldığı, şüphelisinin ölmesi nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibariyle talep edilen tazminat miktarının hesaplanması hususunda aktüerya uzmanı bilirkişi …’dan rapor alınmış, bilirkişi … tarihli raporunda özetle; dosyanın incelenmesinde davacı baba … oğlunun ölümü ile hak ettiği destekten yoksun kalma tazminatının 52.576,58 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00 TL dava değerini 51.576,58 TL arttırarak 52.576,58 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiş, ıslah miktarı üzerinden hesaplanan harcı ikmal etmiştir.
Dosya kapsamının incelenmesinde; davacının oğlunun davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araçta yolcu olarak bulunduğu sırada aracın yoldan çıkarak uçuruma yuvarlanması şeklinde meydana gelen tek taraflı kaza neticesinde öldüğü , alınan aktüerya raporuna göre davacının oğlunun ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kaldığı ,yoksun kaldığı destek tutarının hesaplandığı , davalının sigorta sözleşmesi uyarınca davacının zararın karşılamak zorunda olduğu , davacı tarafından davalı şirkete bavuruda bulunduğuna dair belge dosyaya sunulmadığından , davalının dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmış , gerekçesi ile mahkememizden verilen … tarihli, …/… Esas, …/… sayılı kararı davalı vekilince temyiz edilmiş ve Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarihli, …/… Esas, …/… karar ilamı ile “Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalan(lar)a müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir.
Davacının desteği olan …, kaza tarihinde 22 yaşında ve bekar olarak vefat etmiştir. Hükme esas alınan aktüer raporunda, davacı baba için, ölen (destek) çocuğundan dolayı desteğin 27 yaşında evleneceğinin kabulü ile,evli ve henüz çocuksuz olduğu dönem için 1/5 pay, evlenip bir çocuk sahibi olduğu dönem için 1/7 oranında destek payı alacağı varsayılarak hesaplama yapılmıştır.
Hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir.
Bu nedenle; mahkemece, Yargıtay uygulamaları da gözetilmek suretiyle, bilirkişiden işaret edilen hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyularak,
Dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdii ile Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda rapor alınmıştır. Aktüerya bilirkişi …, … tarihli raporunda sonuç olarak; bozma ilamında belirtilen hususlar esas alınarak davalı tarafın usuli kazanılmış hakları gözetilmesi yönünden, bozma öncesi gerekçesi karara esas alınan … tarihli hesap raporundaki veriler üzerinden yapılan hesaplama sonucu davacı baba …’ ın destekten yoksun kalma zararının 48.380,42 TL olarak belirlendiği bildirilmiştir. Mahkememizce usulüne uygun tebliğe rağmen taraflarca itiraz edilmeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 48.380,42 TL’nin dava tarihinden (20/03/2014) işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 3.304,86 TL harçtan peşin alınan + ıslah harcı 201,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.103,46 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL peşin harç, 25,20 TL başvurma harcı, 176,20 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 226,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen kısım yönünden; A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.671,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davada rededdilen miktar dikkate alınarak; A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davada kabul edilen miktar dikkate alınarak; Davacı tarafından yapılan 70,00 TL tebligat masrafı, 650,00 TL bilirkişi masrafı, 45,60 TL tehir icra karar harcı olmak üzere toplam 765,60 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 704,49 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Rededilen kısım yönünden; Davalı tarafından yapılan 136,00 TL temyiz yoluna başvuru harcı, 27,70 TL Temyiz karar harcı, 870,30 TL temyiz karar harcı, 45,60 TL tehir icra karar harcı olmak üzere toplam 1.079,60 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 86,16 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, anlatıldı.17/07/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza