Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/779 E. 2019/61 K. 28.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/779 Esas
KARAR NO : 2019/61
DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2019

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasından davalı … aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra dosyasından takip borçlusuna gönderirken ödeme emrinin bila iade edildiğini, takip borçlusu … vekili Av. …’ın Antalya … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyasından başlatılan takipten müvekkilinin 02/06/2017 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, takip borçlusunun borca, yetkiye, faize ve alacağın tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine iş bu itirazın iptali davasını açma zorunluluklarının doğduğunu, açıklanan nedenlerle davalı … tarafından Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, takip talebinde belirttikleri asıl alacak 20.000,00-€+3.500,00-$) ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, alacak mitarının likit olması ve davalı tarafın itirazının haksız olması nedeniyle takibe konu asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı tarafından alınarak davacı tarafa ödenmesini, iş bu davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle dava açılırken alınması lazım gelen nispi harçtan, daha önce icra takibi başlatılırken taraflarınca yatırılan 477,07-TL nispi harcın mahsup edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın adaleti yanıltmaya çalıştığını, müvekkiline borç vermediğini, müvekkilinin Ukrayna’da bulunan … Ltd. Şti’nin %50’sini 100.000,00 TL karşılığında ortak olduğunu, davaya konu edilen ödemelerin bu ortaklık payı için olduğunu, bunun kanıtının Ukrayna’da yapılmış 31/12/2014 tarihli resmi ortaklık sözleşmesi olduğunu, davaya konu edilen paraların müvekkiline borç olarak gönderilmediğini, yapılan ödemelerin … Ltd. Şti ortaklığı için olduğunu, davacı tarafın banka dekontlarını kendisini yazdırdığını, davacı tarafın kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamasında; 13.01.2011 tarihinde kabul edilen ancak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde ticari davaların genel tanımı yapılarak “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” davaların ticari dava olduğu belirtilirken, devam eden fıkrasında, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan davalar da ticari dava sayılmış ve Kanunun 5. maddesi ise ticari davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu hususu düzenleme altına alınmıştır.. Kanun yürürlüğe girmeden, 6335 sayılı Kanunla 5. maddede değişiklik yapılmış ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk (ve diğer hukuk mahkemeleri) arasındaki ilişki, “İşbölümü” ilişkisi olmaktan çıkarılıp, “Görev” ilişkisine dönüştürülmüştür. Bilindiği üzere mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Ancak, 6335 sayılı Kanunla 6102 sayılı TTK’ya eklenen Geçici-10. madde, görev düzenlemesinin derdest davaları etkilemeyeceğini hükme bağlamıştır. Somut olayda, her ne kadar davacı tarafça borç para verme açıklaması ile davalıya gönderilen paraların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talep edilmekte ise de; davalı tarafın cevap dilekçesine ekli sunduğu sözleşmeye dayanarak esasen sözkonusu paranın şirket ortaklık payı olarak gönderildiğini ileri sürdüğü, dosyaya sunulan 31/12/2014 tarihli sözleşmenin incelenmesinde, davalıya ait olan ve Ukrayna’da Ticaret Siciline kayıtlı olan Massimo Limited Şirketi’nin kuruluş sermayesinin %50’sine tekabül eden 100.000,00 grivnanın davacı tarafından davalıya ödenmesi ve davacının bunun karşılığında aynı oranda şirkette hisse sahibi olacağı hususunun düzenlendiği, davalının gönderilen paranın bu sözleşme ile ilgili olduğu iddiasının mahkememizce üzerinde durulması gereken bir husus olması ve taraf delillerinin toplanması gerektiği, oysa limited şirketlerin, ortaklık ve sermayeyle ilgili hususların Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olması nedeniyle, eldeki davaya bakma görevinin mahkememize ait olamayacağı, davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, görevsizlik kararı verilmiş ve mahkememizin yukarıda esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Davacı eldeki davada, davalıya borç olarak verdiği paranın tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.
6908 sayılı Borçlar Kanunun 555 ve 560’ıncı maddeleri arasında havaleye ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın havale hakkındaki 555 ile 560 maddelerindeki davaların ticari dava olduğu düzenlenmiş olup f bendinde ” …Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havaleden….doğan davalar bundan istisnadır” denilmiştir.
Somut olayda; Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesince, havaleden doğan davaların taraflarının tacir olup olmadığına bakılmaksızın cevap dilekçesinde belirtilen şirket hissesi karşılığı paranın alındığı savunması üzerine davanın ticari dava olması nedeniyle davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde davalıya borç para verildiği iddiasında bulunulduğu, davalı tarafça da şirket hissesi karşılığında bu paranın gönderildiği savunması üzerine bu husus davacı tarafça kabul edilmemiş olmasına rağmen … Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Cevap dilekçesinde şirket hissesi karşılığında paranın gönderildiği savunması uyuşmazlığı ve mahkemenin görevini değiştiremez. Aksi düşüncenin kabulü her cevap dilekçesindeki savunmaya göre mahkemenin görev hususunu değerlendirmesine yol açar ki bu da HMK nın temel mantığına aykırıdır.
Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlık konusu olan davacının davalıya yaptığı havaleler sonucu gönderdiği paraların borç olarak davalıya verilip verilmediği konusundaki uyuşmazlığı çözmek yerine savunmadaki iddiaya göre görevsizlik kararı verilmesi HMK ya uygun olmamıştır.
Yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca davacının karz akdine dayanarak davalıya karşı açtığı bu davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan (Aynı yöndeki içtihat için bknz Yargıtay … Hukuk Dairesinin …tarih …/… E., …/… K. Sayılı kararı) ve görev kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi res’en gözönünde bulundurulması zorunlu olması ile görev konusunda kazanılmış hak söz konusu olamayacağından davanın görev yönünden usulden reddine, görevli mahkemenin Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Kararın istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, Mahkememiz ile Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğundan, görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç, yargılama gideri ve vekelat ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.28/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır