Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/737 E. 2019/89 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/737 Esas
KARAR NO : 2019/89
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29.08.2013
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda verilen …/… E-…/… K sayılı karar, Yargıtay … HD..nin …/… E- …/… K sayılı kararı ile bozularak Mahkememize gönderilmekle yukarıdaki esas numarasına kaydedilerek yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’in maliki olduğu, diğer davalı …’in kullandığı… Plakalı aracın, … tarihinde müvekkili …’ın kullandığı … Plakalı motorsiklete çarparak, müvekkilinin sürekli sakat kalacak şekilde yaralanmasına neden olduğunu, bu olay nedeniyle Antalya …Sulh Ceza Mahkemesi’ne ceza davası açıldığını, …/ … esasında kayıtlı olan ceza dosyasının halen derdest olduğunu, müvekkili davacının kask takmış olmasına rağmen yaralanarak bilincini kaybettiğini ve büyük travma geçirdiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle normal yaşamına devam edemediğini, kalıcı sakatlık meydana geldiğini şu anda sol kolunu ancak yarı yarıya açabildiğini ve ayrıca güç kaybı oluştuğunu, Adli Tıp Kurumunca yapılacak incelemede müvekkilinin sakatlık oranının çok daha fazla olduğunun görüleceğini, müvekkilinin geçmiş olduğu kaza nedeniyle maddi olduğu kadar manevi acı ve üzüntüler çektiğini,hayat boyu sürecek sakatlığa mahkum kaldığını, psikolojik dengesinin bozulduğunu, müvekkilinin kendine ait hiçbir malvarlığı olmayan sadece maaşı ile geçinmeye çalışan birisi olduğunu, ne davalı araç maliki ne de sürücüsü kaza nedeniyle müvekkiline hiçbir maddi veya manevi yardımda bulunmadıklarını beyan ederek, 20.000,00 TL sürekli iş görmezlik zararı, sakatlık tazminatı ile, 100.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 120.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ( davalı sigorta yönünden teminatları ile sınırlı olmak ve manevi tazminat talebi hariç olmak üzere ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … plakalı ve … Plakalı araçlar üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … Plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Motorlu Araçlar Zounlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ( Trafik ) ile sigortalı olduğundan bahisle davacı … için maluliyet tazminatı talep ettiğini, davacı tarafın, sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının tespiti ve maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu …İhtisas Kurulundan tespiti gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete davadan önce başvuru yapılmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, kaza tarihinde geçerli poliçe teminatının 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminatın tek, hasar görenlerin birden aza olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu’nun 96. Maddesi gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar… vekilleri cevap dilekçesinde; müvekkillerine yüklenen kusuru kabul etmediklerini, olayın meydana geliş şekli, ceza dosyasındaki ifadeler incelendiğinde, kusurun sadece davalı müvekkilinde olmadığının açık olduğunu, bu nedenle açılan davada talep edilen maddi manevi tazminatları kabul etmediklerini, davacının kolunda meydana gelen çok parçalı kırığın tamamen kendi kusurundan kaynaklandığını,kaskı kafasına takması gerekirken kaskın kolunda olması ve dirsekteki kask çarpma nedeniyle kolda kırıklara sebebiyet verdiğini, davacının genç olması vs gibi nedenlerle iyileşeceğini ve işgöremezlik durumunun ortadan kalkacağını, maddi ve manevi tazminat oranlarının çok yüksek olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Antalya kapatılan … Sulh Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası getirtilmiş, dosya içerisine konulmuştur. İncelenmesinde; Katılan…, sanık olduğu, Taksirle birkişinin yaralanmasına neden olma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine dair verilen kararın ertelendiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının meydana gelen kaza sırasında kaskının takılı olup olmadığı veya kolunda taşıyıp taşımadığı hususunda taraf vekilleri tanıklarını bildirmiştir. Davacı tanığı …Balcı ve davalı tanığı Sami Gök mahkememizin … tarihli duruşmasında dinlenmişlerdir.
Tanık … : ” Davacının olay tarihinde kullandığı motorsiklet babama aittir.Motorsiklet o tarihte davacı işi olduğunu söylediği için kullanması için ona vermiştik, kazadan sonra davacının telefonuyla kaza yerindeki bir kişi beni aradı, ben bunun üzerine çalıştığım yerden kazanın olduğu yere gittim, ben gittiğimde motorsiklet kaldırılmıştı, davacı hastaneye götürülmüştü, yalnız diğer araç oradaydı, polisler de oradaydı tutanak düzenliyorlardı, beni arayan kişi de oradaydı, ben daha sonra motorsikleti kaldırıldığı yerde gördüm. Soruldu: Ben aracı gördüğümde sağ ön çamurluktan itibaren arkaya doğru devam eden bir çizik olduğunu gördüm ayrıca sağ yan kapının kaporta bölümünde bir göçük vardı, göçüğün tam üstünde de camda 10 cm kadar beyaz bir leke vardı, bu leke benim tahmini kaskın lekesidir zira kask da benim kaskımdır, dışı beyazdı, ayrıca ben kaskı motoru görmeye gittiğimde motorla beraber kaldırıldığını gördüm, kask kırılmıştı ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … ise :” Olay tarihinde davalı Murat’ın kullandığı araçla seyir halindeyken olay yerine geldiğimizde birden sağ taraftaki ara yoldan motosikletle davacı gelerek benim bulunduğum kapıya aniden çarptı, biz aşağıya indik, davacı yerdeydi, kendisi yerdeyken kask kafasında yoktu hatta kolundaydı arkadaşım kaskı davacının kolundan çıkarttı ve kendisini hastaneye götürdük, kazadan sonra o civarda bulunan esnaflar da davacını çok hızlı bir şeklilde geldiğini arabaya çarpmasa kendi dükkanlarna gireceğini söylediler. Soruldu: Ben davacıyı çarpmadan önce görmedim, çarpma sesiyle araca çarptığını gördüm ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Davalı … A.Ş. vekili mahkememize vermiş olduğu … havale tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulhen anlaşmaya vardıklarını, davacı vekili Av. … tarihinde asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 27.091,00 TLibraname mukabilinde ödendiğini, bu ödeme nedeniyle maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda sigorta lehine hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile maddi tazminat yönünden, asıl alacak, faiz masraf ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsil edildiğini, bu konuda davanın konusunun kalmadığını, manevi tazminat taleplerinin kabulü ile sigorta dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı asil … Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adl iTıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevk edilerek maluliyet raporu alınmıştır. Davacı hakkında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen … tarihli, … sayılı maluliyet raporunda sonuç olarak; Yaralanma neticesinde şahsın gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 3 ( üç) ay olduğunu, sürekli işgöremezlik oranının %12 olduğu sonucuna varılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur oranı yönünden rapor alınmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli, … sayılı raporunda sonuç olarak, davalı …’in %70 oranında kusurlu, davacı …’ın %30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce “Dava trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı yargılama sırasında maddi tazminat taleplerinin karşılandığını beyan etmiş, böylece maddi tazminat taleplerinin konusu kalmamıştır. Davacı maddi tazminat açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretlerini aldıklarını beyan etmiş, bu hususlarda karar tesis edilmemiştir.
Davacı sigorta şirketi dışındaki davalılardan manevi tazminat talep etmiştir. Kazanın meydana gelmesinde davalıların kusur oranı ,davacının kaza neticesinde malul kalması ve maluliyet oranı ,tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak ,manevi tazminat talebinin kısmen kabul edilmesi gerektiği” gerekçesi ile davacının manevi tazminat davasının 25.000,00 TL lik kısmının kabulü yönünde verilen karar, davalılar … ve … tarafından temyiz edilmekle,
Yargıtay ….Hukuk Diresinin … gün ve …/ … Esas, …/… Karar sayılı kararı ile , ” 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, oluşa, uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporunda belirtilen kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalılar … ve … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. ”
Gerekçesi ile bozulmuş, karar düzeltme talebi aynı dairenin … tarihli, …/… Esas, …/… karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamına göre Mahkemece toplanması gereken başkaca delil ve araştırılması gereken husus bulunmadığından, bozma ilamında belirlenen ilkeler doğrultusunda; davacının davalılar … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 18.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29.08.2013 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davalılar … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 18.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29.08.2013 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Manevi tazminat yönünden;
Alınması gerekli 1.229,58 TL harçtan, peşin alınan 341,55TL harcın mahsubu ile bakiye 888,03 TL harcın davalılar … müştereken ve müteselsilen tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 29.06.2015 tarihli 1.297,85 TL nin tahsili için yazılan harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmemiş ise 888,03 TL.sıyı yönünden tahsil işlemine devam edilmesi, tahsil edilmiş ise 409,82 TL. sının talep halinde davalılara iadesine, bu konuda Maliye’ye müzekkere yazılımasına,
Davacı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin harç ile, 24,30 TL başvurma harcının davalılar …den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 396,40 TL yargılama giderlerinden, davada kabul ve ret oranlar nazara alınarak hesaplandığında 71,40 TL yargılama giderlerinin davalılar … ve … den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalılar … ve … tarafından yapılan 81,75 TL yargılama giderinden, davada kabul ve ret oranlar nazara alınarak hesaplandığında, 67,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’e verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi tazminat yönünden davanın reddedilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’e verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 12/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır