Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/576 E. 2021/865 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/576 Esas
KARAR NO : 2021/865
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 1: … tarihinde … sokağın kesiştiği kontrolsüz kavşakta meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, kusurlu davalı …’in, kendi sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracı ile olay günü …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve …’ın da içerisinde bulunduğu … plakalı, gri renkli … marka araca çaptığını, meydana gelen trafik kazasında, …’ın sağ kolunda ve kaburgasında kırıklar meydana geldiğini, müvekkilinin bu yaralanma neticesinde iki kez ameliyat olduğunu, ileride taleplerini artırmak kaydıyla müvekkilimiz … lehine 1.000,00TL tedavi ve iyileşme giderleri, 1.000,00TL iş göremezlik tazminatı, olmak üzere 2.000,00 TL Maddi tazminat talebimizin kabulü ile … olan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 75.000,00 TL manevi tazminat talebimizin kabulü ile … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş dışındaki diğer davalılardarı alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın, tam teşekküllü bir hastaneden rapor aldırıldığında, iş gücü kaybı bulunmadığının görüleceğini, ayrıca davacının ne iş yaptığını, ne kadar ücret aldığını, ne kadar süre ile çalışmadığını belirtmediğini, gelirinin bulunmadığını düşündüklerini, bu durumda iş gücü kaybı tazminatı istemesinin de kötü niyetli olduğunu, Yargıtay kararları uyarınca iş gücü kaybının hesaplanmasında, davacının çalışamadığı süre, meslekte kazanma gücündeki eksilme vb kıstasların esas alındığını, şu haliyle davacının iş gücü kaybının hesaplanmasının mümkün olmadığını ve zenginleşme amacı taşıdığını, davacı her ne kadar 1.5 sene kol kırığının iyileşmediği iddia etmişse de, takdir edilecektir ki 1,5 yıl içerisinde kol kırığının iyileşmemesinin mümkün olmadığını, öncelikle kusurun ağırlığının davacı tarafın eşinde olduğunu Ceza Mahkemesi dosyası sonuçlandığında diğer davalı …’in kusursuz bulunması ihtimali bulunduğunu, davacının 1. Dereceden yakınının ağırlıkla sebep olduğu trafik kazasında, eşine husumet yöneltmeyerek diğer şoför ve araç işletenine husumet yöneltmesinin kötü niyetli olduğunu, zenginleşme amacı taşıdığını, 75.000,00 TL manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ve kabulünün de mümkün olmadığını neticeten davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın Asliye Ticaret Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiğini, Asliye Ticaret Mahkemelerinin Türk Ticaret Kanunu m.5′ e göre tüm ticari “davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine” bakmakla görevli olduğunu, açılan bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için; her iki tarafın tacir olması, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili bulunması ya da uyuşmazlığın TTK’nda düzenlenen hususlardan kaynaklanması gerektiğini, bu nedenle, davacının açmış olduğu işbu davanın görev yönünden reddi gerektiğini, …’ın sevk ve idaresindeki “…” plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın kazanın meydana gelmesi ile yaralandığını ve hastane masrafları doğmuş ise de anılan kazaya sebebiyet verenin kendi bulunduğu araç sürücüsü … olmasına karşın müvekkil …’den şikayetçi olduğunu ve kusurlu olduğundan bahisle işbu tazminat davasını açtığını, kendi kusurlarından ve hatalarından dolayı söz konusu kazanın meydana geldiğini bilmesine rağmen işbu dava ile müvekkilinden haksız şekilde tazminat talep etmelerinin açıkça kötüniyetli olduklarını gösterdiğini, davacının içinde bulunduğu araç sürücüsü …’ın kusurlu davranışı sebebiyle söz konusu zararların müvekkile yüklenmek istendiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkilinden değil kazaya sebebiyet veren “…” plakalı araç sürücüsü …’dan talep etmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: dava şartı yokluğu sebebiyle, davanın usulden reddi gerektiğini, 6704 sayılı torba yasa kapsamında, trafik kazası sonucu zarar gören kişilerin, zararlarının tazmini için öncelikle sigorta şirketine başvurmaları mecburiyeti getirildiğini, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için, gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve kanunda öngörülen süre dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini, cevap dilekçesinde belirttikleri belgeler müvekkil sigorta şirketine eksik olarak ibraz edildiğinden davanın usülden reddini talep ettiklerini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığını ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, bu amaçla davacının adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’ne veya üniversite hastanelerinin adli tıp anabilim dalı bölümlerine sevkine karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu olayla ilgili sgk tarafından herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatının içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini ve sair nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Davacı ile ben yaklaşık 5 yıldır kapı komşuyum, karşılıklı dairelerde oturuyoruz, kendisi kaza geçirdiğinde ve ilk ameliyatında ben İstanbul’da olmam nedeniyle bilgim yok, ancak ben geldikten sonra kendisini yatakta buldum, sağ kolunu hiç kullanamıyordu ve yürüyemiyordu, yaklaşık 1 sene ayağının sıkıntısını çekti, toplu taşıma araçlarına hiç binemedi, sağ kolunun sıkıntısını hala çekiyor, temizlik yapamıyor, dışarıdan temizlikçi tutuyor, ütüsünü yapamıyor, ilk zamanlar yaklaşık 3 ay kahvaltısını dahi ben yaptırdım, ameliyatlarını kolundan oldu, bacağını da kullanamıyordu, bildiğim kadarıyla kolu için bacağından kemik ve ilik alınmıştı, dediğim gibi şu an dahi sağ kolunu kullanamıyor, oğlu ve eşi ile birlikte yaşar, oğlu da zaten bir trafik kazası geçirmişti, onun da sağ kolu tamamen felçlidir, oğlu 23 yaş civarındadır, onunla da davacı ilgileniyordu, davacının geçirdiği kazadan önce oğlu kaza geçirmişti, bu sebeple davacı manen ve madden büyük sıkıntılar yaşadı, psikolojisi bozuldu, toplu taşıma araçlarına binmekte hala güçlük çekiyor, çoğu zaman taksi kullanmak zorunda kalıyor, eşi de 70 yaşındadır” demiştir.
DAVACI TANIĞI … EYANINDA:”Davacı ile 6-7 yıllık komşuyuz, aynı apartmanda oturuyoruz, o benim üst katımda oturuyor, ben kazayı görmedim, kazadan sonra hastaneye vardığımızda ameliyata girdiğini öğrendik, ameliyattan 7-8 saat sonra çıktı, sağ kolundan ameliyat oldu, daha sonra ikinci bir ameliyat daha yapıldı, ikinci ameliyatından sonra bir süre yoğun bakımda kaldı, bacağından kemik ya da ilik bilemiyorum onu alıp koluna eklemişler, o yüzden bacağından da büyük sıkıntı yaşadı, neredeyse 2 ay yatakta bile büyük sıkıntı yaşadı, şu an hala sağ kolunu kullanamıyor, evinin temizliğini, ütüsünü yapamıyor, kazadan önce hayat dolu neşeli bir insan iken şu an adeta hayata küstü, tüm neşesini kaybetti, oğlu da 5 yıl kadar önce kaza geçirmişti, zaten ona da o bakıyordu, oğlunun sağ tarafı felçli, onun da sağ kolu hiç tutmuyor, oğlu da çalışmıyor, eşi de 70 yaşlarındadır, evine temizlikçi alıyor, ütüsünü dahi yapamıyor, halk otobüslerine de binemiyor, taksi tutmak zorunda kalıyor, hem kolundan hem bacağından özürlü olduğu için hem binmekte hem de bindiği zaman ayakta kalmakta güçlük çekiyor” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Davacı benim eşim olur, kaza anında … plakalı aracı da ben kullanıyordum, kazadan sonra eşim sağ kolundan iki kez ameliyat oldu, ikinci ameliyatında bacağından yani leğen kemiğinden koluna kemik nakli yapıldı, titanyum plak takıldı, ilk ve ikinci ameliyattan sonra tam şifa bulamadı, şu an sağ kolunu neredeyse hiç kullanamıyor, örneğin patates dahi soyamaz, eve temizlikçi alıyoruz, ütümüzü dahi eve gelen yardımcı yapıyor, yemekleri de ben pişiriyorum, bacağı zaman zaman ağrı yapıyor, yürüyüşü dahi değişti, uzun süre ayakta kaldığında da ağrı yapıyor, otobüslere binemiyor, zira kolunu sakınması lazım, sağ eli ile tutunma imkanı da yok, çünkü kavrama işlemini tam yapamıyor, bir de kolunu sakınması gerekiyor, biz kaza geçirmeden önce kendisinin ilk eşinden olan oğlu birkaç yıl önce yani şu andan geriye doğru yaklaşık 5-6 yıl önce trafik kazası geçirmiş, sağ kolu ve sağ akciğeri tamamen felç haldedir, onunla da eşim ilgileniyordu, çocuk şu anda üniversitede okuyor, kendisi devamlı ağrı çektiği için bütün neşesi kaçtı, bu aile düzenimizi ve huzurumuzu da etkiliyor” demiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 26/08/2019 tarihli raporunda özetle:
“A)-Sürücü …’ın, %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu,
B)-Davalı sürücü …’in, %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu” kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda özetle:
“… kızı, 1952 doğumlu …’ın;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Kurulun … tarihli raporunda özetle:
“… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
… kızı, 1952 doğumlu …’ın … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik değerlendirmesine göre;
Kas İskelet Sistemi
Üst Ekstremite: Şekil 2.8: %KF: %2, Şekil 2.10 %KF:%5, %KE:%1 olduğu, Şekil 2.11:%KABD:%4, Şekil 2.12: %KİR:%1, Tablo 2.3: %8 özürlülüğü olduğuna göre;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
“Trafik kazası nedeniyle oluşan maddi zararının ve isteyebilecekleri;
Geçici iş göremezlik tazminatının 1.270,75-TL,
Sürekli iş göremezlik tazminatının 9.771,51-TL ” olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişinin 17/05/2021 tarihli ek raporunda özetle:
“Geçici iş göremezlik tazminatının 1.270,75-TL
Sürekli iş gücü kaybı tazminatının 9.771,51-TL” olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle:
“… tarihinde trafik kazası sonucu %8 oranında özür durumu ve 4 ay geçici iş gücü kaybına uğrayan davacı …’ın;
Geçici iş göremezlik dönemi zararı 5.083,01 TL olup, davalı %25 kusuruna isabet eden kısım 1.270,75 TL,
Sürekli iş göremezlik dönemi zararı 38.917,26TL olup, davalı %25 kusuruna isabet eden kısım 9.729,31 TL olarak hesaplanmıştır.
Tedavi gider belgeler yönünden, kazaya bağlı tanı ve tedavi ile ilişkili tanı ve raporlama sürecindeki SGK (SUT) kapsamına girmeye giderler olduğu,
Ayrıca davacının belge sunmadığı refakat, yol vb. tedavi sürecindeki zorunlu giderleri de dahil edilerek toplam 8.787,83TL SGK kapsamında olmayan zararı olup, %25 davalı kusuruna isabet eden kısmı 2.196,96 TL olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili Mahkememize vermiş olduğu 13.12.2021 tarihli dilekçe ile davanın maddi tazminat kısmının davalı sigorta şirketi ile sulh olunması nedeniyle konusuz kaldığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasındın kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olmakla, davanın maddi tazminata ilişkin kısmı yargılama sırasında konusuz kalmıştır.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda dava dışı sürücü …’ın %75, davalı sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğu, davacının …’ın kullandığı araçta yolcu olarak bulunduğu, ATK İkinci Üst Kurul tarafından düzenlenen rapor ile … tarihli kazada davacının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmelik hükümlerince kaza nedeniyle %8 oranında engelli hale geldiği, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dört aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Dava dilekçesinin içeriğinden doğrudan davalı yanın kusur oranına dayanılmaması ve davacı vekilinin 16.11.2021 tarihli duruşmadaki beyanı dikkate alınarak davacının araçta yolcu olarak bulunan ve zarar gören 3.kişi olması nedeniyle manevi tazminatın belirlenmesinde kusur oranları değerlendirilmemiş, davacının talep edebileceği toplam zarar miktarı göz önünde bulundurulmuştur.
Sonuç olarak; davacının manevi tazminat talebi yönünden sigorta şirketleri dışında kalan davalılara açtığı davanın yapılan yargılamasında, davacının duyduğu elem, acı ve ızdırabı telafi etmek ve manevi çöküntüyü gidermek amacıyla, davacının yaralanmasının ağırlığı, tarafların karşılıklı ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, davacının yolcu olması, kazada kusurunun bulunmamasına göre MK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 56. maddesi ve 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı dikkate alınarak davacının açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açmış olduğu maddi tazminat davasının yargılama sırasında konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/01/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin ve ıslah ile alınan 322,30 TL harçtan mahsubu ile artan 288,15 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 1.707,75 TL harçtan peşin alınan 256,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.451,59 TL harcın davalılar … ve …’den tahsili ile Hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 256,16 TL peşin harç ile 35,90 TL başvurma harcının davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,,00 TL vekalet ücretinin (kabul edilen miktar için davacıya verilen ücreti geçemeyeceğinden) davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
8-Davacı tarafından manevi tazminat davası için yapılan tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 82,00 TL’nin davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 27,30 TL’sinin davalılar … ve …’den alınarak davcıya verilmesine, geri kalan kısmın kendileri üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …, … Sigorta A.Ş vekili Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.14/12/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı