Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/465 E. 2019/189 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/465
KARAR NO : 2019/189
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/02/2012
KARAR TARİHİ : 02/04/2019

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında … parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas ve …/… karar sayılı ilamı ile feshedildiğini, yüklenici müvekkilinin feshinden kaynaklı ,inşaata yapmış olduğu imalat bedelleri ve uğramış olduğu zarar nedeniyle … TL alacağının doğduğunu, bu alacaktan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı karşı davalının istemlerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas ve …/… Karar sayılı dosyası ile feshedildiğini , karşı davalının sözleşme edimlerini yerine getirmediği gibi eksik, sanat ve fen kuralları ile bayındırlık şartnamesine ve projeye aykırı yaptığını, davacının eksik bıraktığı işlerin tamamlanması ,ayıplı imalatların bedeli ile 20 aylık geç teslim nedeniyle uğranılan zarar ile müvekkilinin eksikleri tamamlamak için harcadığı 905.000,00TL den 50.000,00TL si olmak üzere şimdilik 450.600,00 TL zararın dava tarihinden itibaren tahsiline , davacının kendilerine yöneltitiği davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Konyaaltı tapu sicil müdürlüğünden istenen belgeler dosyamız içerisine alınmıştır.
Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas ve …/… Karar sayılı dosyası dosya içine alınmıştır.Dosyada dosyamız davalı -karşı davacısı …’ın davacı ,dosyamız davacı -karşı davalısı şirketin davalı olduğu ,davacının sözleşmenin feshi ve tazminat talep ettiği görülmüştür. …Asliye Ticaret mahkemesinde yapılan yargılama sonunda ,A blok inşaatının %87,25 oranında ,B blok inşaatının %86,75 oranında tamamlandığını belirlemiş ve davacının sözleşmenin feshi talebini kabul etmiş ve sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar vermiş ,eksik ve ayıplı işler nedeniyle açılan tazminat talebinden vazgeçildiğinden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Mahkeme kararında sözleşmeyi ileriye etkili feshetmiş ise de ;tarafların hak ettiği bağımsız bölümleri belirlememiştir. Antalya 3.Asliye Ticaret mahkemesi tarafından verilen karar taraflarca temyiz edilmemiş ve 08.02.2011 tarihinde kesinleşmiştir.
Bilirkişi raporları: Mahkememizce mahallinde keşif yapılmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişiler … mahkememize sunduğu raporlarında özetle; taraflar arasında düzenlenen Antalya …Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu düzenlenme şeklinde kat karşılığı inşaat yapımı ve gayrimenkul devir vaadi sözleşmesinin Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas … tarihli … sayılı kararı ile ileriye yönelik feshedildiğini, yapılan keşifte diğer bilirkişi raporlarında bahsedilen eksik imalatları ile ayıplı imalatların davalı karşı davacı tarafından yapıldığını ve dava konusu bağımsız bölümlerin kullanılmakta olduklarının tespit edildiğini, dava dosyası ekinde yapılan işlere ait faturalar bulunmakta olduğunu, ancak binalara ait genel iskan belgesinin alınabilmesi için yapılan harcamalara rastlanmadığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmesinin tapu verme şekline göre Antalya … .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda belirtilen çevre düzenlenmesi ve havuz bitirilmediğinden dolayı 2 adet tapu, genel iskan alınamadığından 2 adet tapu ve B bloğun dış cephe boyasının eksik olması nedeni ile 1 tapu olmak üzere yüklenicinin hak etmediği tapu sayısının 5 adet olduğunu, Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş dosyasına sunulan bilirkişi raporunda belirtilen ayıplı imalatların bedelinin 80.600,00 TL olduğunu, müteahhit yapmadığı bodrum katlardan dolayı davacı hissesine düşen bedelin dava tarihi itibari ile 202.918,15 TL olduğunu, davalı karşı davacı arsa sahibinin inşaatın zamanında bitirilmemesinden dolayı 24 ay 26 günlük kira tazminat bedelinin 288.350,29 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişilerden Antalya …Ticaret mahkemesi tarafından belirlenen inşaat seviyesi ve bilirkişi raporları nazara alınarak davacının hakettiği bağımsız bölüm miktarının belirlenmesi için ek rapor alınmıştır. Bilirkişilerin mahkememize sunduğu … tarihli ek raporunda özetle; taraflar arasında düzenlenen sözleşmesinin tapu verme şekline göre Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … d.iş dosyasına sunulan bilirkişi raporunda belirtilen çevre düzenlenmesi ve havuz bitirilmediğinden dolayı 2 adet tapu, genel iskan alınmadığından 2 adet tapu ve B bloğun dış cephe boyasının eksik olması nedeni ile 1 tapu olmak üzere yüklenicinin hak etmediği tapu sayısının 5 adet olduğunu, davacı karşı davalıya isabet eden toplam 19 adet bağımsız bölüm tapusundan 14 adetinin tapusunu almaya hak kazandığını, bunlardan toplam 11 tanesinin davacı karşı davalıya (A blokta bulunan 3,5,6,8,12,13,14 ve 19 nolu bağımsız bölümler ile B bloktaki 18 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin) devirlerinin yapıldığının anlaşıldığını, A bloktaki 20 nolu bağımsız bölüm, B bloktaki 1,2,7,9,15,16,17 nolu bağımsız bölümlerin tapularının verilmediğinin dosya içerisinden anlaşıldığını, bu durumda dava konusu … parsel üzerinde bulunduğu mevkii, arsa payı dahil vasıfları, mesken olması, değerine etki eden unsurlar ile mahalli alım satım rayiçleri dikkate alındığında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mimarlık ve Mühendislik Hizmet bedellerinin hesabında kullanılacak 2012 yılı yapı yaklaşık birim maliyetleri hakkında tebliğ uyarınca yapı yaklaşık maliyetinden dava tarihi itibariyle A blok 20, B blok 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin değerlerinin ayrı ayrı 130.000,00 TL oduğunu, B blok 7,9,15,16 ve 17 numaralı bağımsız bölümlerin ise ayrı ayrı 180.000,00 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Davalı karşı davacı vekili mahkememize sunduğu … tarihli ıslah dilekçesinde özetle; ıslah taleplerinin kabulü ile karşı dava dilekçelerinin 8. Maddesindeki 50.000,00 TL yoksun kalınan kira bedelinin 288.350,29 TL’ye çıkarılmasına, aradaki fark olan 238.350,29 TL yoksun kalınan kira bedeli ve önceki dilekçede talep ettikleri 50.000,00 TL ile birlikte toplam 288.350,29 TL’nin davacı karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, alacağa inşaatın sözleşmede bitim tarihi olan 29/11/2008 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini, ayrıca daha önce karşı dava dilekçesinde talep ettikleri, harcını yatırdıkları eksik imalatlar dışında, projesinde olduğu halde yapılmayan bodrum katlarından dolayı müvekkili hissesine düşen 202.918,15 TL’nin yine karşı dava dilekçelerinin 2,3,4,5,6,7. maddelerinde talep ettikleri … ayıplı imalatlardan dolayı toplam 283.518,15 TL ve kira bedeli alacakları olan 288.350,29 TL ile birlikte toplam 571.868,44 TL alacak tutarının davacı karşı davalıya verilmeyen 3 daire bedeli toplamından mahsup ve takasını, davacı karşı davalının haklarının karşılamadığı takdirde müvekkilinin kira ve ayıplı imalatlardan dolayı olan alacağına karşılık müvekkilinin adına kalmasını, alacaklarından bakiye kalan ; kabul anlamına gelmemek üzere davacı karşı davalıya almadığı 3 daire tapusu karşısında; bilirkişilerce belirlenen daire bedellerinden ( 130.000,00 TL + 130.000,00 TL + 180.000,00 TL) toplam 440.000,00 TL daire bedeli kabul edilirse 571.868,44 TL alacaklarının toplamından çıkarılması halinde 131.868,44 TL alacaklarının, 130.000,00 TL + 180.000,00 TL + 180.000,00 TL toplam 490.000,00 TL daire bedelleri toplamı kabul edilirse 571.868,44 TL alacaklarının toplamından çıkarılması halinde 81.868,44 TL alacak tutarının davacı karşı davalıdan alınmasını, alacağa avans faizi yürütülmesini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı karşı davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili mahkememize sunduğu 25/08/2014 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde 50.000,00 TL olarak belirtilen taleplerinin 850.000,00 TL ıslah taleplerinin kabulü ile 900.000,00 TL ye tamamlanmasına ve taleplerinin bu şekilde kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı -karşı davalı vekili 06.03.2015 tarihli karar duruşmasında da öncelikle tescil talep ettiklerini ,mümkün olmaması halinde bedel talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile “Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan karşılıklı açılan alacak ve tazminat davasıdır. Davacı yüklenici sözleşmenin feshi nedeniyle imalatlar için sarfettiği bedeli talep etmiş ,ıslah ile talebini terditli hale getirerek öncelikle tescil ,olmazsa imalat bedellerinin tazmini talep etmiştir.Davalı -karşı davacı ile sözleşmenin feshedildiğini ,davacının eksik ve ayıplı imalatlar yaptığını ,ayrıca inşaatın geç teslim edilmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek tazminat talep etmektedir. Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkemece ileriye etkili şekilde feshedildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dolasıyla kesinleşen mahkeme kararı uyarınca sözleşme ileriye etkili şekilde feshedilmiştir. İleriye etkili feshin ne anlama geldiği ,tarafların bu durumda birbirlerinden neler talep edebilecekleri , Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla belirlenmiştir. Buna göre sözleşmenin ileriye itkili feshinde arsa sahibi, yüklenicinin gerçekleştirdiği inşaat oranında arsa payını devretmekle yükümlü olmakla beraber yüklenicinin kusuru nedeniyle uğradığı zararların ödenmesini de ister. Her ne kadar yerleşik Yargıtay kararlarında akdin ileriye etkili feshedilebilmesi için inşaat seviyesi %90 ve üzeri orana ulaşmış olması aranmakta ise de ,verilen mahkeme kararının taraflarca temyiz edilmeden kesinleşmiş olması nedeniyle ileriye etkili feshin gerçekleştiği kabul edilmiştir. Tarafların ileriye etkili fesih kararını temyiz etmemiş olmaları nedeniyle ,sözleşmenin bu haliyle ayakta tutma iradelerinin olduğu sonucuna varılmıştır. Kaldı ki davacı ilk başta imalat bedeli talep etmesine rağmen yargılama sırasında sözleşmeye göre kendisine verilmesi gereken bağımsız bölümlerden 11 adetini aldığı anlaşılmıştır. Davacı tapusunu aldığı dairelerin 11 değil 9 olduğunu iddia etmiş ise de ,yargılamanın başından beri davalı-karşı davacının bu yöndeki dilekçe ve beyanlarına itiraz etmemiş ,yargılamanın son aşamasındaki beyanı inandırıcı bulunmamıştır. Ayrıca davalı-karşı davacı tarafından sunulan belgelerden de ,davacının almadığını söylediği 2 dairenin davacının gösterdiği kişilere teslim edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacının inşaatı gerçekleştirdiği seviyeye göre hakettiği bağımsız bölüm miktarı (14 adet) ile hangi bağımsız bölümleri hakettiği bilirkişilere tespit ettirilerek, bunlardan halen davalı-karşı davacı üzerinde olanların (3 adet) adına tesciline karar verilmiştir. Davalı -karşı davacının alacaklarına karşı davacının hakkettiği bağımsız bölümün kendilerine verilmesi talebi yerinde görülmemiştir. Davalı- karşı davacı arsa sahibinin ise; ileriye etkili fesih halinde müspet zarar kapsamındaki gecikme tazminatı istenebileceği, bilirkişiler tarafından tesbit edilen 24 ay 26 günlük gecikme nedeniyle … TL zararın davacı-karşı davalıdan tahsili gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalı-karşı davacı arsa sahibinin binalara bodrum kat yapılmaması nedeniyle oluşan zarar talebi de ,daha önce alınan tesbit raporlarında ve fesih yargılamasında inşaat seviyesinin belirlenmesine ilişkin raporlarda, bilirkişilerin sadece gerçekleşen bina imalatlarına göre değerlendirme yapmış olmaları, projeye göre inşaat seviyesinin belirlenmemiş olması nedeniyle yerinde görülmüştür. Zira bilirkişilerce projede var olan bodrum katların yapılmaması nazara alınmış olsaydı, inşaat seviyesi daha düşük çıkacak ve davacı yüklenici daha az bağımsız bölüm haketmiş olacaktı. Bu durum nazara alındığında arsa sahibinin yapılmayan ve inşaat seviyesinin belirlenmesinde nazara alınmayan bodrum katlar nedeniyle tazminat talep etmesinin hakkaniyete uygun düştüğü kanaatine varılmış ve 202.918,15 TL’ye de hükmedilmiştir. Davacı arsa sahibi yapılan imalatların ayıplı olması nedeniyle tazminat talep etmiş, sözleşmenin ileriye etkili feshi nedeniyle, arsa sahibi yüklenicinin ayıplı yaptığı işler nedeniyle tazminat talep edebileceğinden bilirkişi tarafından belirlenen … bedele de hükmedilmiştir. Davalı- karşı davacı dava tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de, hükmedilen tazminatın ilk dava dilekçesinde hükmedilen kısmına dava tarihinden, ıslah ile talep edilen kısmına ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.” gerekçesi ile verilen karar,
Davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile ” Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye yönelik feshi nedeniyle davacı yüklenicinin tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Karşı dava, sözleşmenin ileriye etkili feshi nedeniyle müspet zarar kapsamındaki eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. 818 sayılı BK’nın 81. (TBK’nın 97.) maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. Karşı davacı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını, teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işleri bedeli ile gecikme tazminatı ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı yüklenici tescile hak kazanamaz. Bu durumda mahkemece karşı davada bilirkişilerce belirlenen tüm eksik ve ayıplı imalatların arsa sahiplerine ödenmesi koşulu ile tescil hükmü kurulabileceği gibi bu bedellerin tamamı mahkeme veznesine depo edildikten sonra tescil hükmü kurulması yani birlikte ifa kuralının gözetilmesi gerekir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce … tarihinde yapılan yargılamasında asıl dava dosyasını takip edilmemesi üzerinde işlemden kaldırılmıştır.
Davacı-birleşen dosya davalı vekili tarafından … tarihindeki yenileme dilekçesi ile davaya devam edilmiştir.
Arsa sahipleri tarafından sözleşmenin ileriye etkili feshi nedeniyle müspet zarar kapsamındaki eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkin açılan karşı davanın, kısmen kabulü ile 571.868,44 TL’nin 333.518,15 TL sinin dava tarihinden itibaren kalan kısmın islah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine dair verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşteği ve davalı-karşı davacı arsa sahipleri tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında takibe konu edildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamında belirtilen, tüm eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle arsa sahiplerine verilmesi gereken miktar olan 571.868,44 TL’nin Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasına yatırılması için davacı-karşı davalı vekiline 1 aylık kesin süre verilmiş fakat verilen kesin süre içerisinde Antalya … İcra Müdürlüğüne herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu anlaşılmakla, davacı-karşı davalının açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile verilen davalı-karşı davacının davasının KISMEN KABULÜNE dair karar Temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden karşı dava hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davacı-karşı davalının açtığı Tapu İptal ve Tescil Davasının REDDİNE,
3-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 15.258,40 TL’den mahsubu ile bakiye 15.214,00 TL’nin talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
4-Bozmadan önce 18.213,50 TL harcın davalı-karşı davacıdan tahsili için yazılan harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesi veya tahsil edilmiş ise yatıran davalı-karşı davacıya iadesi için Maliye’ye müzekkere yazılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücreti tarifesi uyarınca hesaplanan 49.950,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
6-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, davacı-karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’a TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 02/04/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır