Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/382 E. 2022/845 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/382 Esas
KARAR NO : 2022/845
DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın 23.06.2008 tarihinde kurulduğunu, faaliyet alanının hayvancılık olduğunu, müvekkili firmanın 28.12.2009 tarihinde davalı ile tarımsal kredi sözleşmesi imzaladığını, diğer davacının bu sözleşmeye kefil olduğunu, ayrıca bu sözleşmenin teminatı olarak davalıya ipotek verildiğini, belirtilen kredinin tamamının o aşamada kullanılmadığını, bu kredinin özelliğinin faizin %60 oranında hazine sübvanseli olduğunu, yine bu krediye ek teminat olarak …’ in de ipotek verdiğini, 11.05.2011 tarihinde davalı ile ikinci bir tarımsal kredi sözleşmesi imzalandığını, bu kredinin özelliğinin de %0 faiz oranına sahip oluşu olduğunu, bu kredinin teminatı olarak davalıya 7 adet kesin teminat mektubu verildiğini, teminat mektuplarının 7 yıl süreli olduğunu, kredinin nakte dönüştürülme zamanında ise teminat mektuplarının süresinin 6 yılında olduğunu, bu sözleşme uyarınca … parsel numaralı taşınmazın da ipotek olarak davalıya verildiğin, davacı şirketin başka bir ticari kredisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin ödemelerini aksatmadan zamanında yürüttüğünü ancak davacı …’ in sahibi olduğu dava dışı … marketlerin sahibi … … A.Ş’ nin 14.12.2013 tarihinde iflas erteleme sürecine girdiğini ve dava açtığını, davalının dava dışı bu şirketten alacaklı olduğunu, ancak bu krediler kapsamında dava dışı şirketin davalıya vermiş olduğu ipotekler ve teminatlar bulunduğunu, ayrıca davacı şirketin de dava dışı … … A.Ş’ nin kefili olduğunu, dava dışı şirketin iflas erteleme sürecine girdiği dönemde sebep belirtilmeksizin davacı şirketin ödemelerinde herhangi bir aksama söz konusu değilken hesaplarının kat edildiğini, davacı şirketin kredileri kat edilmeksizin bankanın elinde bulundurduğu teminat mektuplarını 19.12.2013 tarihinde nakde dönüştürdüğünü, davacı şirketin hesaplarının kat edilmediğini, davacı şirkete bu yönde bir ihtar ve ihbar gönderilmediğini, teminat mektuplarının tarımsal kredi sözleşmelerinin teminatı olduğunun açık olduğunu davalı şirketin davacı şirket hakkında teminat mektuplarından elde edilen nakit düşüldükten sonra kalan bakiye borcundan kaynaklı davacı şirket hakkında icra takipleri başlattığını, ardından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, teminat mektuplarının nakde dönüştürüldüğü zamanın 17-25 Aralık olaylarına denk geldiğini, o dönemde devletin FETÖ’ nün finansal ayağına yönelik işlemler yapmasının olağan olduğunu, bu işlem sonucunda … Bankasından yüklü miktarda nakdin … Bankasına alınması ilk etapta sağlanmış olabileceğini, ancak henüz vadesi bulunan teminat mektuplarının nakde dönüştürülerek süresinden önce kredinin kapatılmasının müvekkiline maliyetinin 3 milyon TL civarında olduğunu, müvekkilinin teminat mektuplarını alırken … Bankasına da ipotek verdiğini, … Bankasının da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe giriştiğini, müvekkilinin cebri icra ve satış baskısı ile banka ile protokoller imzalamak zorunda kaldığını, ilave temerrüt faizleri yüklenildiğini, … … A.Ş’ nin sadece … TL borcu olmasına ve bu borç kapatılmasına rağmen halen borçluymuş gibi tablo oluşturulduğunu, davacı şirketin davacı şirket için çektiği kredilerin teminatı olarak verilen ipoteklerden yapılan tahsilatında sanki dava dışı … Şirketinin tahsilatıymış gibi değerlendirildiğini, ipoteklerin davacı şirketin ipoteği olduğunu, dava dışı şirket yönünden de bu ipotekler varmış gibi işlem yapıldığını, müvekkilinin bu işlemler nedeniyle maddi manevi zarara uğradığını belirterek davacı şirket için 50.000,00 TL maddi tazminatın zarar tarihinden itibaren, yine davacı şirket için 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren davacı … için 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davacı şirket arasında 28/12/2009 tarihinde, 20/04/2011 tarihinde, 31/12/2012 tarihinde ve 26/11/2013 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeler uyarınca davacı firmaya krediler verildiğini, işbu sözleşmelere …’ in ve dava dışı şahısların müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle Antalya 1. Noterliği’ nce keşide edilen 16/12/2013 tarihli ihtarın davalıya gönderildiğini, alacağın muaccel olduğunu, ardından alacağın tahsili amacıyla başlatılan takiplerin kesinleştiğini, dava dışı … şirketine de 31/12/2012 ve 26/11/2013 tarihinde ki sözleşmelere istinaden krediler kullandırıldığını, davacı şirketin ve davacı asilin bu kredilere müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, ödeme yapılmaması üzerine alacağın muaccel olduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla başlatılan takiplerin kesinleştiğini, davacı şirketin ve dava dışı şirketin hesaplarının usulüne uygun kat edildiğini, teminat mektuplarının usulüne uygun bir şekilde nakde çevrildiğini, davacı şirket ile dava dışı şirket arasında organik ve fiili bağ bulunduğunu, davacı şirketin dava dışı şirketin kredilerine de müşterek borçlu olduğunu, davacı şirketin kullandığı kredilerin büyük bir kısmının dava dışı şirket hesaplarına aktarıldığının ekran görüntüsünden sabit olduğunu, bir firmayı etkileyecek olumsuzluğun diğerini de etkileyeceğinin açık olduğunu, Bankacılık Kanununun 49. maddesi uyarınca dava dışı şirketin borca batıklık beyanının davacı şirket açısından da risk olduğunu, yapılan takiplerin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapıldığını, davacı şirketin irade fesatı iddiasının ve genel işlem şartı iddiasının davacı şirketin tacir olması karşısında dinlenemeyeceğini, davanın reddini talep etmiştir.
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı bankanın yatırım programına uyulmadığına dair bir tespit olmadan ve ödeme planlarında bir gecikme olmadığı halde hesabı kat ihtarnamesine dayanaksız olduğunu, ödemelerle uyumlu tutar ve vadelerde düzenlenmiş teminat mektuplarının herhangi bir gecikmeyle orantı kurulmaksızın tümüyle tazmin edilmesinin davacı şirketin önemli sorunlarla yüz yüze gelmesinin kaçınılmaz olduğunu, ilgili tarımsal kredi sözleşmesinin eki olarak düzenlenen ipoteklerin sadece o sözleşmesinin teminatını teşkil edeceği, tip sözleşmelerdeki “doğmuş doğacak her türlü bank alacağının” ibarelerinin ipoteklere başka bir sözleşmenin teminatı haline getirmesinin mümkün olmadığını, eğer böyle bir amaç var ise bunun ipotek sözleşmesine de yazılması gerektiğini, orta uzun vadeli kredilerden doğan borçların teminat mektuplarının tazmini suretiyle tahsilinden sonra özel nitelikteki ipoteklerin konusuz kalacağını, üç dosyada düzenlenen icra taahhütlerinin dosya borçlarının 4 taksiti aşacak şekilde ödenmesi amacıyla sınırlı olduğu, icra dosyasında gerçekleşen icra taahhüdüne taşınmazın satışından elde edilecek paranın alacaklı tarafından dilediği alacak kalemine veya dilediği dosyadaki alacağına sayılmasının mümkün olduğu şeklinde hükümler konamayacağı, davalı bankanın hatalı işlemleri ile davacı şirketin zarara uğradığı tespit edilmiştir.
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında bağıtlanan sözleşmenin süresiz ve çerçeve niteliğinde olduğunu, sözleşmenin 1. maddesi uyarınca müşteriye açılacak ve kullandırılacak her türlü tarımsal kredi finansmanı yanı sıra müteselsil kefil ve ipotek veren 3. kişileri de kapsadığı, sözleşmenin 7. Bölümünün 59-60 ve 61. Maddeleri uyarınca banka tarafından tek taraflı feshedilebileceği, yine 61. Madde uyarınca kredinin teminatı olarak alınan teminatların vadesi gelmemiş olsa dahi ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipten önce müşteriye ve kefile karşı takibe geçilebileceği, alınan ipoteklerin davacı şirketin bankaya karşı asaleten ve kefaleten tüm borçlarının teminatı olarak azami hat ipoteği olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve teminatlar birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket ve davacı şirketin kefil olduğu dava dışı şirketin birlikte bankanın risk grubunu oluşturduğu, bu işlemin rutin bir işlem olduğu, dava dışı firmanın iflas erteleme talebinde bulunmasıyla bankacılık anlamında davacı şirketle olan kredilerin feshedilebileceği ve davacı şirkete açtığı kredilerin teminatı olan mektupların nakde çevrilmesinin risk yönetiminin doğal sonucu olduğu, davacının maddi zarara uğradığını gösterir somut bir belge bulunmadığı tespit edilmiştir.
Alınan … tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporla aynı kanaatte olunduğu tespit edilmiştir.
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dışı grup şirketin iflas erteleme talebinde bulunduğu, bu durumda davalı bankanın kredi sözleşmesinin feshinin haklı sebep teşkil ettiği, davacıların maddi zarar taleplerinin yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
Dava sözleşmeye aykırılık nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tahsili talebinden ibarettir.
Alınan … tarihli, … tarihli ve … tarihli bilirkişi heyet raporları denetime açık mevzuata uygun, dosya arasında bulunan ve daha önce alınmış raporlar ile aradaki çelişkilere açıklayıcı nitelikte olmaları hasebi ile hükme esas alınmıştır. Bu raporlara göre davalı bankanın dava dışı şirketin iflas erteleme talebi nedeniyle davacı şirketle olan sözleşmeleri feshetmesinin sözleşme hükümlerine göre haklı sebep olduğu, davalının başlattığı takiplerin sözleşmeye uygun olduğu, buna göre davacıların maddi ve manevi zararlarının ispatlanamadığı anlaşıldığından hüküm fıkrasında belirtildiği şekilde davacıların açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … A.Ş’ nin davalıya karşı açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacı …’ in davalıya karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Maddi tazminat davası yönünden; Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 2.480,93 TL harcın mahsubu ile artan 2.400,23 TL harcın davacı şirkete iadesine,
– Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı … A.Ş’ den alınarak davalıya verilmesine,
– Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Manevi tazminat davası yönünden; Alınması gerekli harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
– Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
– Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 26/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır