Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/305 E. 2022/7 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/305 Esas
KARAR NO : 2022/7
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … karar sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle, rekabet kurulu tarafından 12 bankanın 8 Mart 2013 tarihinde kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunun tespit edildiğini, bu tespit sonucu verlien para cezası kararının Danıştay tarafından onandığını, söz konusu 12 bankanın içinde davalı bankanın da bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı bankanın … Şubesi’nden 77.763,28 TL kredi kullandırıldığının belirtildiğini, ancak müvekkili şirketin davalı bankaya sadece ödeme yaptığını, davalı banka tarafından hesap açılarak ödemelerin bu hesaplara dağıtıldığını ve faiz artırımı yoluna gidildiğini, müvekkilinin davalı bankadan kredi kullanımı karşılığında kararlaştırılan 19,24 faiz oranı ile ödemelerini gerçekleştirdiğini, ancak davalı banka tarafından davacının kredi faiz oranlarının hukuka aykırı şekilde faiz oranı değişikliği yapılarak faiz oranlarının davacının dışında artırıldığını belirterek, kredi faiz artırımı nedeniyle davacıdan alınan bedelin iadesi, kredi bedelinin süresinde ödenmesine rağmen hesaptan düşülmemesi sebebiyle uğranılan zararların tazmini, müvekkilinin tahsile koymuş olduğu çeklerin davalı banka tarafından süresinde teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini, kredi limit tahsis ücretinin 1 yıl içerisinde 4 defa alınması nedeniyle uğranılan zararların davalıdan alınması, davacının bilgisi dışında açılan hesapların kapatılması ve bu yolla alınan haberleşme, ekstre masrafı, hesap kapatma komisyon ücreti hesap işletim ücretlerinin faizleriyle birlikte 3 katı oranında iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … karar sayılı dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davacının zarara uğradığını ortaya koyan hiçbir dayanağın mevcut olmadığını, sorumluluğun ferdileştirilmesi gerektiğini, tazminatın hukuki koşullarının mevcut olmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın usulden reddine, mümkün olmadığı takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Antalya Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin : … karar sayılı dosyasında yapılan yargılamasında; ” davacı taraf davalı bankadan aldığı ticari kredi kapsamında yanlış faiz işletildiği, bu şekilde zarara uğradığından bahisle eldeki davayı açmış olup, tarafların tacir oluşu ve uyuşmazlığın ticari kredi sözleşmesine dayalı oluşu hususları gözetilerek, yargılama yapma ve delilleri takdir etme yetkisinin Ticaret Mahkemesine olduğu ” kanaatine varılmakla, görevsizlik kararı verilmiş ve mahkememizin yukarıda esas sırasına kaydı yapılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Alınan 16/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; rotatif kredi faizlerinde davacı şirketin bilgisi dışında faiz artışı yapılarak, kredi bedellerinin süresinde düşülmemesiyle yapılan haksız eylemle zarara uğratıldığı iddiasının yukarıda ayrıntısıyla açıklandığı üzere, Rekabet Kurumunun 21.08.2007-22.09.2011 yılları ile sınırlı olarak yapılan soruşturma sonucuna göre oy çokluğuyla verdiği davalı bankanın içinde bulunduğu rekabet ihlali kararının huzurdaki davaya hukuki neden ve delil olabilecek, emsal alınabilecek bir yönü bulunmaması, taraflar arasındaki sözleşmenin 8.maddesine ve borçlu cari hesap kredilerinde yapılan genel uygulamaya aykırı bir hususun varlığının tespit edilmemesi nedenleriyle yerinde olmadığı, mevcut bilgi ve belgeler kapsamında bu haliyle davacı şirketin iade edilmeyen çekler ve iskonto kredisinden geç ödeme nedeniyle uğradığı bir zarar tespitinin yapılamadığı, kredi sözleşmesinde taraflar arasındaki kredi ve bankacılık hizmetleri işlemlerinden her türlü komisyon ve masraf tutarlarının alınacağı hususunda genel düzenleme yapıldığı, davalı bankanın faiz, ücret komisyon tarifesini güncel olarak web sitesinde ve şube müşteri holünde ilan ettiği, dava konusu yapılan ücret ve komisyonların güncel tutarlarının davalı bankanın resmi web sitesinde ana sayfada Ürün ve hizmet ücretleri başlıklı sekmede ayrıntılı ve kolay erişe bilinecek şekilde yayınlandığı, ayrıca yapılan her işlemin davacının banka nezdindeki mevduat hesabından ayrıntılı açıklama verilmek suretiyle tahsil edildiği, davacı şirketin hesaplarına kullandığı internet bankacılığı sistemiyle kolaylıkla erişebildiği ve bu haliyle davacı şirketin kabulünde bulunduğu, kurumsal tacir sıfatına haiz tarafların tacir sıfatıyla yapılan her işlemi karşılıklı olarak ticari defter ve kayıtlarına yansıtması yanı sıra, faiz ve faiz dışı maliyetleri tarafların basiretli tacir sıfatıyla değerlendirmiş olmaları gerektiği, davacı şirketin internet bankacılığını kullandığı da dikkate alındığında kredi hesaplarına yapılan virman işlemlerini ve talimatları dışında işlem yapıldığını bilmemesinin hesaplarına sahip basiretli tacir sıfatıyla bağdaşmadığı, bu cümleden olarak iddia ve taleplerin belirli tarih ve tutarlara ilişkin somut olarak yapılmasının gerektiği kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Alınan … tarihli bilirkişi raporu ile özetle; davacı şirket ile davalı banka 09/08/2012 tarihinde 67.500,00 TL tutarlı, 01/07/2016 tarihinde 625.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davalı bankanın devir aldığı, mülga … ile düzenlenen 31.09.2006 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile bağıtlandığı, sözleşmeye dayalı olarak davalı banka tarafından davacı şirkete dava konusu, 23/10/2015 tarihinde … numaralı, 67.500,00 TL tutarlı 01.07.2016 tarihinde, … numaralı 25.000,00 TL tutarlı, 01/07/2016 tarihinde, … numaralı 80.000,00 TL tutarlı rotatif – borçlu cari hesap kredilerinin açıldığı ve kullandırıldığı, davacının davalı bankanın davacı şirketin bilgisi dışında kredi faiz oranını arttırdığını iddia ettiği, fakat davalı bankanın taraflar arasında imzalanmış sözleşme hükümlerine dayalı olarak rotatif kredi faiz oranlarında değişiklik yaptığı ve kredi ekstresiyle davacı şirkete değişikliğin bildirildiği, davacı şirketin faiz değişikliğini kabul etmediği takdirde 1 ay içinde borcunu ödeyerek kredisin tasfiye etme hakkında sahip olduğu, ayrıca davalı banka tarafından davacı şirketin yazılı talebi ve bilgisi dışında kredi kullandırılamayacağının açık olduğu, yukarıda detayları açıklandığı üzere taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin 8. Maddesine ve genel uygulama esaslarına aykırı bir faiz değişikliği yada artışına rastlanmadığı, Rekabet Kurulu kararına yönelik bankaların itirazlarının kabul edilerek, Danıştay kararının düzeltildiği, davacının davalı bankanın davacı şirketin bilgisi dışında çok sayıda hesap açtığını iddia ettiği fakat davacı şirketin günlük ticari faaliyetleri için mevduat hesabına ihtiyaç duyması kaçınılmaz olduğu gibi borçlu cari hesap kredilerinin işleyişi gereği, hr nevi kredinin kullandırımı, geri ödemesi için de vadesiz mevduat hesabının aracılık etmesinin şart olduğu, yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi süregelen zaman içinde davacı şirketin, davalı bankanın farklı şubeleriyle çalıştığı, son dönemde … Şubesi nezdinde bulunan ticari vadesiz hesaplarının ağırlıklı olarak kullanıldığı, halihazırda da uzun zamandır kullanılmayan hesapların pasif statüde olduğu ve son durumda da bir tek aktif vadesiz hesabının mevcut olduğu, bu durumda hesap adeti bakımından risk taşıyan bir durumun olmadığı, davacının, davacı şirketin tahsile koyduğu çeklerin davalı banka tarafından süresinde teslim edilmemesi nedeniyle zarara uğradığını iddia ettiği, fakat davacı şirketin avalı bankadan kullanmış olduğu rotatif kredilerle birlikte çek bedeli karşılıklı iskonto kredisi de kullandığı, iskonto kredisinin çeklerin belli bir marj uygulanmak suretiyle nakde dönüştürülmesine olanak sağlayan bir kredi türü olduğu, ancak davalı banka tarafından hangi çeklerin iskonto edildiğine dair çek senet tevdi bordroları ve detaylı kredi bilgilerinin dosyada yer almadığı, şikayet konusu çeklerin tahsile mi yoksa kredi için teminata mı verildiğine dair bir bilgiye ulaşılamadığı, keza bankanı kredi teminatına aldığı çekleri sözleşme hükümleri gereğince geri vermemesinin de sözleşme hükümleri dahilinde mümkün olduğu, mevcut belge ve bilgiler ışığında davacı şirketin iade edilmeyen çeklerden dolayı uğradığı bir zarar tespitinin yapılamadığı, davacının, davacı şirket hesaplarından yılda 4 kez alınan kredi limit tahsis ücreti, ekspertiz ücreti, destek hesap ekstre masrafı, haberleşme ücreti gibi haksız bedellerin tahsil edildiğini iddia ettiği, kredi limit tahsis ücreti ve ekspertiz ücreti dışında haksız yere tahsil edildiğini iddia ettiği bedellerin tarih ve tutarlarıyla ilgili somut bir bilgi vermediği, açıklandığı üzere taraflar arasında imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmesinin “Faiz, komisyon, vergi, fon ve masraflar” başlıklı 8. Maddesinde, bankanın sözleşmeye dayalı olarak her türlü krediye faiz, komisyon uygulamasında yetkili olduğu, belirlenecek faiz ve komisyonların müşteri cari hesabına borç olarak kaydedilebileceği, müşterinin hesabına borç olarak yazılan her türlü faiz, komisyon, ekspertiz ücreti ve masrafları derhal ve nakden ödemekle yükümlü olduğunun hükme bağladığı ve bankanın ürün ve hizmet ücretlerini web sitesinde güncel olarak ilan ettiği, genel bankacılık uygulamalarında alınan tutarın makul sınırlarda kabul edilebileceği, davacının ticari müşteri olduğu ve kullandırılan kredilerinde ticari nitelikte olduğu, bu nedenle ekspertiz ücreti dışında tahsil edilen ücret ve komisyonlar için haksız şarttan söz edilemeyeceği, her ne kadar bankaların dışarıdan hizmet alımı suretiyle yaptıkları masrafları müşterilerine yansıtabilecekleri tabi ise de davalı bankanın davacı şirketin vadesiz hesabından 11/10/2016 tarihinde tahsil ettiği 1.050.,00 TL ekspertiz işlem ücretinin dışarıdan hizmet alımı suretiyle yaptırılan bir masraf karşılığı olduğuna dair ekspertiz raporu, fatura olmadığı gibi ekspertiz işlemini gerektirecek bir durumu kanıtlayan da hiçbir belge ve bilginin dosyada yer almadığı , bu nedenle sadece 1.050,00 TL tutarındaki ekspertiz ücretinin davacıya ödenmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Alınan … tarihli bilirkişi raporu ile özetle; … …olan, … numaralı 80.000,00-TL bedelli 15.01.2015 vadeli … … Ltd. Şti. lehine kesilen çekin arkasında davacı şirketin temlik cirosunun olduğu, çekin … takas sisteminde 15.01.2015 tarihinde sorgulandığı ve karşılıksız olarak takastan iade edildiği, takas sistemine tahsil amacıyla alındığı, çek aslının 11.11.2016 tarihinde davacı şirket yetkilisi … … tarafından teslim alındığı, … Bankası Dokuma Şubesi’ne ait keşidecisi … olan, … numaralı 14.500,00-TL bedelli 15.11.2014 vadeli … lehine kesilen çekin arkasında sırasıyla …, …, … … ve … … Ltd. Şti.’ne ait temlik cirolarının bulunduğu, çekin … takas sisteminde 17.11.2014 tarihinde sorgulandığı ve karşılıksız olarak takastan iade edildiği, takas sistemine tahsil amacıyla alındığı, çek aslının 11.11.2016 tarihinde davacı şirket yetkilisi … … tarafından teslim alındığı, her iki çekin de davacının temlik cirosuyla, çeklerin tahsili için davalı bankaya takas sistemi üzerinden sorgulanmak amacıyla verildiği ve 11.11.2016 tarihinde davacı şirket yetkilisine iade edildiği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava haksız kesintilerin iadesi ve tahsil amacıyla davacıya verilen çeklerin geç teslimi nedeniyle uğranan zararın tazminine ilişkindir. Taraflar arasında 09.08.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, faiz değişikliğine ilişkin iddialar yönünden taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesi ve 14.03.2020 tarihli bilirkişi raporundaki faize ilişkin teknik verilen nazara alındığında haksız şart teşkil edecek faiz artışı bulunmadığı kabul edilmiştir. Yine her 2 tarafın tacir olması , sözleşmede kararlaştırılmış olması ve hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca alınan ücretlerin makul sınırlarda olduğu nazara alınarak kesintilerin haksız şart niteliği bulunmadığı kabul edilmiştir. Çeklerin geç teslimi yönünden yapılan değerlendirmede tazminat koşullarının oluşması için kusur ile birlikte zararın mevcut olması ve zararın miktar itibariyle ispatlanabilir olması gerekir. Davacı yan bilirkişi raporunda iskonto kredisi ile ilgili belirlemeler nazara alındığında, kusuru, geç teslim sebebiyle zarara uğradığını ispat edememiş, zararın miktarı yönünden delil de bildirmemiş olmakla bu talebin de reddi gerekmiştir.
Davacının ekspertiz ücreti talebi yönünden taraflar arasındaki sözleşmede bu yönde hüküm olsa ve taraflar tacir olup davalının bu işlem için ücret alma hakkı olduğu kabul edilmiş ise de davalı yan bu hizmetin verildiğini ispatlayamadığından, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ekspertiz hizmeti verilmesini gerektirir durum da olmadığından, davacının bu talep yönünden haklı olduğu kabul edilmiş ve ekspertiz bedelinin iadesine karar verilmiştir.
Davacı yan banka kayıtlarına dayalı inceleme yapılmasını kabul etmediğini beyan etmiş ise de kayıtların aksini gösterir ve elinde bulunan kayıtları sunmadığı gibi, bankacılık işlemi ile ilgili tüm kayıtlar bankaca oluşturulduğundan bu beyana itibar edilmemiş davanın kısmen kabulü gerekmiştir.
Davacı talep sonucu belirleme dilekçesinde talep sonucunu dava dilekçesinden daha az tutarda bildirmiş ise de yerleşik yargı içtihatlarında talep sonucunu daraltmanın feragat gibi değerlendirilmesi gerektiği, yargılama giderlerinin dava dilekçesindeki değerler üzerinden hesaplanması kabulü ile bu doğrultuda hesaplamalar yapılmıştır:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE; 1.050,00 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,69 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 85,39 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 877,70 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.977,70 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 625,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.06/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır