Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/268 E. 2019/256 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/268 Esas
KARAR NO : 2019/256
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 29/04/2019

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın Antalya Havalimanı Terminallerinin işletmecisiyken davalı tarafın Antalya ili Serik ilçesi … mevkinde yer alan … Otellerinin maliki ve işletmecisi olduğunu, davalı tarafın misafirlerinin Antalya Havalimanı terminallerinden … hizmeti tabi tutulması amacıyla taraflar arasında … tarihinde protokol imzalandığını, bu protokol ile 01/06/2015-31/05/2016 tarihleri arasındaki dönemde 1500 misafirini, müvekkili firma tarafından verilen ikramlı veya ikramsız … hizmetlerinden yararlandırmayı, müvekkili firmanın ise normalde misafir başı 75,00 USD olan ikramsız … hizmetini bedelini, davalı tarafa misafir başına 55,00 USD’den, normalde misafir başı 100,00 USD olan ikramlı … hizmetini ise davalıya misafir başı 80,00 USD’den vermeyi kabul ve beyan ettiğini, belirtilen dönemde ikramsız … hizmeti alacak davalı misafirleri için müvekkili firmaya 82.500,00 USD ödemeyi taahhüt ettiğini, taahhüt ettiği misafir sayısına ulaşamaması halinde ise gerçekleşen ikramsız … hizmeti kullanımı ile taahhüt edilen tutar arasında farkı müvekkili firmaya ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, aynı protokole göre davalı taraf taahhüdünü teşkil eden 82.500,00 USD’yi protokolün imzalanmasını takip eden ilk 5 ay içinde aylık 16.500,00 USD’lik taksitlerle peşin ve ön ödeme şeklinde müvekkili firmaya ödemeyi taahhüt ettiğini, bu taahhüdünü yerine getirmediğini, müvekkili firmanın protokolden kaynaklanan edimlerini yerine getirmeye devam ettiğini, davalı tarafın kullanımları karşılığı düzenlenen faturalara istinaden yaptığı ödemeleri kabul ettiğini, müvekkili firma tarafından davalının 01/06/2015-31/05/2016 tarihleri arasındaki dönemde ikramlı ve ikramsız … hizmeti kullanan misafirlerinden dolayı her birine iliştirilmiş tahakkuk detayları ile birlikte 19 adet faturaya istinaden tahakkuk ettirdiği ve davalı tarafça ödenmiş olan tutarın 35.275,00 USD olduğunu, protokol gereği bu tutar ile davalı tarafın taahhüdünü teşkil eden 82.500,00 USD arasındaki fark olan 47.225,00 USD davalı tarafın müvekkili firmaya olan borcunu teşkil ettiğini, müvekkili firmanın davalı taraftan alacaklı olduğu tutarın tahsili için 27/03/2017 tarihli … nolu elektronik temel faturasını davalı tarafa gönderdiğini, davalı tarafın … tarihli ve … nolu elektronik temel faturası ile faturayı müvekkili firmaya iade ettiğini, … tarihli ve … sayılı elektronik temel fatura ile davalı tarafça iade edilen fatura davalı tarafa iade edildiğini ve davalı tarafından bu faturaya itirazda bulunulmadığını, anılan faturanın davalı tarafından ödenmemesi üzerine Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalı tarafın yapılan takibe haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, müvekkili firma alacağının taraflar arasında imzalanan protokol hükümlerine uygun bir alacak olduğunu, bu nedenlerle yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında Antalya Havalimanı I. Ve II Dış Hatlar Terminallerinde talep eden otel müşterilerine ikramsız … ve/veya İkramlı … hizmetleri sunulması hakkında … tarihli protokol imzalandığını, taraflar arasında imzalanan protokolün 4.1 maddesinde ikramsız … hizmeti alan yolcu başına Icf’e ödeyeceği tutarın Kdv dahil 55 Abd Doları, ikramlı … hizmeti alan yolcu başına Icf’e ödeyeceği tutarın Kdv dahil 80 Abd Doları olduğunu, bu tutarın protokol süresince 82.500 Abd Doları ödemeyi garanti etmesinden kaynaklı 1001-1500 arası yolcuya göre indirimli olarak belirlendiğini, protokolün imzalandığı 01/06/2015-31/05/2016 tarihleri arasında turizm sektöründe meydana gelen ekonomik kriz, sözleşmenin uygulanma alanını ortadan kaldırdığını, 2015 yılından başından itibaren ülkemizde yaşanan terör olayları, Rusya’yı etkisi altına alan ekonomik kriz ve Türkiye-Rusya arasındaki diplomatik ilişkilerin bozulduğu herkes tarafından bilindiğini, müvekkilinin iş yerininin turizm sektöründe faaliyet göstermesinin yanında en çok Rus turisti misafir eden Antalya ilimizde bulunması, Antalya’da bulunan ve sektörde yer alan hemen her işletme gibi anılan olaylardan daha fazla etkilenmesine neden olduğunu, 4,5 milyon Rus turistin %75’i Antalya ilini tercih ederken 2015 yılından itibaren erken rezervasyon oranlarının %10’a düştüğünün tespit edildiğini, ülkemizde yaşanan terör olayları, Rusya’da yaşanan kaybı diğer yabancı ülke vatandaşlarının da can güvenliklerinden şüphe duyması nedeniyle başka ülke devletlerinden gelen turistlerle bir nebze olsun telafi etmesini engellediğini, turizm sektörünün bütünüyle büyük bir hasar aldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin mücbir sebep nedeniyle uygulanma alanının kalmadığını, müvekkiline taahhüt edilen müşteri seviyesinin yakınından geçmediğini, ülkeye tatil amaçla gelecek olan turistlerin korkmasına ve ülkeye gelmekte vazgeçmesine neden olduğunu, bu acı olaylardan bazılarının şu şekilde olduğunu, … Diyarbakır mitingi saldırısı 05/06/2015, Şanlıurfa Suruç katliamı 20/07/2015, İstanbul Sultanbeyli saldırı 10/08/2015, Ankara Tren Garı katliamı 10/10/2015, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı saldırısı 23/12/2015, İstanbul Sultanahmet Saldırısı 12/01/2016, Diyarbakır Çınar Saldırısı 13/01/2016, Ankara Merasim Sokak saldırısı 17/02/2016, Ankara Kızılay saldırısı 13/03/2016, İstanbul İstiklal Caddesi İntihar saldırısı 19/03/2016, Bursa … Saldırısı 27/03/2016, Diyarbakır Otogar Civarı saldırısı 31/03/2016, Mardin Kızıltepe saldırısı 01/04/2016, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü saldırısı 01/05/2016, Diyarbakır Bağlar Saldırısı 10/05/2016, İstanbul Sancaktepe saldırısı 12/05/2016 tarihli saldırlar olduğunu, bunlardan sonra 15 Temmuz Darbe Girişimi neticesinde yine çok sayıda şehit verildiğini, bu nedenlerle turist sayısında ciddi düşüş olması nedeniyle sözleşmenin uygulanma alanını ortadan kaldırdığını, davacı şirketin göndermiş olduğu 27/03/2017 tarihli … nolu elektronik temel faturası 31/03/2017 tarihinde iade edildiğini, bunu takiben gönderilen … tarihli ve … sayılı temel fatura ile iade edilen fatura bir kez daha iade edildiğini, fatura tutarı için yapılan takibe itiraz edildiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; alacaklısının davacı şirket, borçlusunun davalı şirket olduğu, 47.225,00 USD üzerinden takibe geçildiğini, davalı şirketin yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce … ve … Turistlik Oteller Birliğine müzekkere yazılmış ve cevabi yazıları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış ve mali müşavir bilirkişi …, işletme bilirkişisi … ile turizmci bilirkişi …’den rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin raporunda; davacı şirketin ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu ticari ilişkiye istinaden davacı şirketin davalı şirket misafirlerine 35.275 USD tutarında … hizmeti verdiği ve bu hizmet bedelinin tamamını davacı şirketin davalı şirektten tahsil ettiği, taraflar arasında düzenlenmiş protokol gereğince davalı şirketin garanti ettiği misafir sayısına ve hizmet tutarına protokol süresince ulaşamadığı ve davalı şirketin garanti ettiği bedelin 47.225 USD kısmını tamamlayamadığı, normal şartlarda taraflar arasında düzenlenmiş protokol gereğince davalı şirketin bakiye bu 47.225 USD bedeli garanti etmesi nedeniyle takip tarihi itibariyle davacı şirkete 47.225 USD=168.220,17 TL’sini ödeme gerektiği, TBK 138.maddesi uyarınca uyarlanmasına karar verilmesi halinde taraflar arasında 82.500 USD garantili olarak yapılmış olan anlaşmanın hizmet verilmeden noshow olarak fatura edilmiş olan 47.225 USD tutarındaki kısmının iptal edilebileceği, TBK 138.maddesine uyarlanmaması halinde davacı tarafça davalı tarafa hizmet verilmeden fatura edimiş olan 47.225 USD tutarındaki bedelin davalıdan talep edebileceği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan … tarihli protokol gereğince; davalının sahibi olduğu otelin 1.500 müşterisinin davacının işletmecisi olduğu Antalya hava limanında 01/06/2015-31/05/2016 tarihleri arasında ikramlı ve ikramsız … hizmetinden yararlandırılması bu tarihler arasında belirlenen yolcu sayısına ulaşılamasa dahi davacının davalıya 82.500 USD’yi ödeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki protokol gereğince davalının ulaşamadığı yolcu sayısı nedeniyle garanti kapsamında ödemek zorunda olduğu belirtilen 47.225 USD tutarındaki bedeli, 01/06/2015-31/05/2016 tarihler arasındaki yaşanan olaylar nedeniyle ödeyip ödemeyeceği yada bu bedelde uyarlama yapılıp yapılmayacağı konusunda toplanmaktadır.
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır. Ancak bu ilke özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır. Türk hukukunda da öteden beri MK.nun 2 ve 4. maddesinden de esinlenilerek, hem Clausula Rebus Sic Stantibus ilkesi, hem de İşlem Temelinin Çökmesi Kuramı uygulanmak suretiyle, uyarlanma davalarının görülebilir olduğu benimsenmiştir.
Yargıtay tarafından benimsenen ve sözleşmeye bağlılık ilkesinin istinasını oluşturan, uyarlama davası 6098 Sayılı TBK’nun yasalaştırılması sırasında da benimsenerek, 6098 Sayılı Yasanın 138. maddesinde “Aşırı İfa Güçlüğü” madde başlığı altında düzenlemiş, “ Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İlgi maddenin gerekçesinde de “Bu yeni düzenleme, öğreti ve uygulamada sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesinin istisnalarından biri olarak kabul edilen, “işlem temelinin çökmesi”ne ilişkindir. İmkânsızlık kavramından farklı olan aşırı ifa güçlüğüne dayanan uyarlama isteminin temeli, Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kurallarıdır. Ancak, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması ya da dönme hakkının kullanılması, şu dört koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır.
a.Sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalıdır.
b.Bu durum borçludan kaynaklanmamış olmalıdır.
c.Bu durum, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmiş olmalıdır.
d.Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmalıdır.
Maddeye göre, uyarlamanın bütün koşulları gerçekleşmişse borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilir. Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek uygulama da kabul edilen uyarlama davasının yasa maddesi haline getirildiği belirtilmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında … tarihinde yapılan protokol gereğince Antalya hava limanında 01/06/2015-31/05/2016 tarihleri arasında davalının müşterilerinin ikramlı ve ikramsız … hizmetinden yararlandırılması bu tarihler arasında belirlenen yolcu sayısına ulaşılamasa dahi davacının davalıya 82.500 USD’yi ödeyeceğinin kararlaştırılması üzerine gelmeyen yolcular için garanti kapsamında davacının talep ve icra takibine konu ettiği 47.225,00 USD alacağa davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti raporuna göre özetle; mahkememiz dosyası arasına celp edilen Antalya hava limanına gelen turist sayılarına göre sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihi olan 01/06/2015-31/05/2016 tarihleri arasında Antalya gelen turist sayısı 2014 yılında aynı dönemde gelen turist sayısına göre %1 farklılık gösterdiği, davalının sözleşmeden dönmeden ve ihtirazi kayıtsız olarak protoköle göre (16.500 USD * 5 taksit = 82.500 USD) gelen yolcular açısından taksitlerini ödediği anlaşıldığından TBK 138. Maddenin uygulanması şartlarının bulunmadığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmeyerek (Aynı yöndeki içtihat için bknz Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11/02/2016 tarih 2015/7538 E., 2016/719 K. Sayılı kararı) aldırılan bilirkişi heyeti raporunun bilimsel verilere uygun, tarafsız ve hüküm kurmaya yeterli olması sebebiyle bilirkişi raporuna itibar edilerek taraflar arasında yapılan protokol gereğince kurulan garantili satış dolayısıyla davalının takip konusu 47.225,00 USD kadar davacıya borçlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne ve alacak miktarının likit ve belirlenebilir olması nedeniyle takip tarihindeki talep edilen 192.385,09 TL nin % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İle; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında davalının 168.593,25 TL (47.225,00 USD) üzerindeki itirazının İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4-a maddesi uyarınca değişen oranlarda USD cinsi döviz faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan 192.385,09 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 11.516,60 TL harçtan peşin olarak alınan 2.471,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.044,91 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazine’ye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.520,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma, 2.471,69 TL peşin, 197,00 TL tebligat, müzekkere gideri ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.204,59 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 29/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır