Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/214 E. 2018/250 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/214 Esas
KARAR NO : 2018/250
DAVA : Rücuan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından sigortalanmış … Balıkçılık ve … Akip. Araç. Kira. İth. İhr. Şirketinin maliki olduğu … plakalı otomobilin … tarihinde elektrik devresinin kısa devre yapması nedeniyle çıkan yangın sonucu hasarlandığını, meydana gelen hasarın müvekkil şirkete ihbar edildiğini, hasar dosyası açıldığını, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D. İş sayılı dosyasından alınan delil tespiti raporunda, araca takılan GPS cihazının montaj ve bağlantılarının aracın teknik koşullarına, elektrik tesisatına uygun olmadığının vurgulandığını, meydana gelen hasarın giderilmesi için gerekli tutarın 12.374,00 TL olarak tespit edildiğini, hasara ilişkin müvekkili şirket tarafından … tarihinde dava dışı … Mot. Araç. Ve Tar. Ür. San. Tic. A.Ş.’sine ödendiğini, davalı …’in yangına neden olan GPS (araç takip) cihazının alındığı ve aynı zamanda montajının yapıldığı … isimli şahıs firmasının sahibi olduğunu, oluşan hasar nedeniyle davalı …’e yapılan başvuru üzerine olumlu bir yanıt alınamadığını, poliçe karşılığı hasarı ödeyen müvekkili şirketin TTK 1472 md. göre sigortalısının haklarına halef olduğunu beyanla, davalının sorumlu olduğu 12.374,00 TL tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazın bulunduklarını, sigorta konusu … plakalı araca takılan cihazın montajı, müvekkili ve/veya müvekkilinin yönlendirmiş olduğu servis tarafından yapılmadığından, montaj hatası nedeniyle meydana geldiği iddia edilen zarardan kaynaklı sorumluluğun sigortalıya ait olduğunu, yangına sebep olduğu belirtilen cihazın satış faturasının … tarihli olduğunu, cihazın garanti süresinin iki yıl olup, satış tarihi itibariyle cihazın garantisinin sona erdiğini, ayrıca cihazın montajının müvekkili tarafından yapıldığının ispat edilmesi gerektiğini, araçta meydana gelen yangının çıkış nedeninin araç takip cihazından kaynaklandığına dair ekspertiz ve İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Değişik İş dosyasında yapılan tespite itiraz ettiklerini, ekspertiz raporunun çelişkili olduğunu, müvekkilinin satışını yaptığı araç takip cihazlarının 27 yıllık deneyime sahip üretici firmadan (BİOS Limitet Şirketi) tedarik edildiğini beyanla davanın usulden (yetki, görev, zamanaşımı) reddine, aksi halde haksız açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin ../… esas …/… karar sayılı kararında davalının yerleşim yerinin “…/…” olduğu, davanın 6100 Sayılı HMK’nun 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan, davalının yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yetkisizlik kararı verilmiş ve kararın kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarih 37 Esas – 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesi gereğince; her dava, kanunda aksine bir düzenleme bulunmadıkça, davanın açıldığı günde davalının Medenî Kanun gereğince yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde görülür. Daha özel bir düzenleme içeren aynı Kanunun 16. maddesinde ise, haksız eylemden kaynaklanan davalar, haksız eylemin gerçekleştiği veya zararın meydana geldiği yahut zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir denilmektedir.
Böyle bir davada davacının davayı hangi mahkemede açacağı konusunda seçimlik hakkı bulunmaktadır. Davacı, davasını dilerse davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde, dilerse haksız eylemin gerçekleştiği ya da zararın doğduğu yer mahkemesinde açabilir.(Benzer olaylara ilişkin Yargıtay 20. HD’nin 10/11/2016 T, 2016/9706 E-2016/10353 K ve 30/09/2015 T, 2015/4124 E -2015/7972 K sayılı ilamları)
Somut olayda; haksız fiil İzmir’de gerçekleşmiş olup, davacı eldeki davasını haksız fiilin gerçekleştiği ve zararın meydana geldiği İzmir Adliyesinde açmıştır.
Bu durumda, davacının, haksız fiilin gerçekleştiği ve zararın meydana geldiği yer Adliyesinde dava açmak suretiyle seçimlik hakkını kullandığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, yasaya aykırı şekilde verilen yetkisizlik kararına karşı dosya üzerinden karşı yetkisizlik kararı verileceğine ilişkin Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …/… esas ve …/… karar sayılı ilamı da gözetilerek, Mahkememizin karşı yetkisizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin karşı YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili mahkemenin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Kararın istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, Mahkememiz ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı çıktığından, yetki uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.03/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır