Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/211 E. 2018/249 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/211 Esas
KARAR NO : 2018/249
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİH İ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf iddiasında; taraflar arasında gerek faaliyet alanlarının benzer olması gerekse de yönetim kurulu üyeleri arasında akrabalık ilişkisi bulunması nedeniyle uzun zamandan beridir ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ilişkinin mal ya da ödünç para alışverişi şeklinde gerçekleştiğini, ticari ilişkiden doğan müvekkilinin alacağına karşılık olarak, davalı tarafından çok sayıda bono düzenlenerek müvekkiline verildiğini, müvekkilinin alacağının … tarihi itibariyle 19.040.075,15 TL olduğunu, bu bonoların bir kısmının davalı tarafından banka aracılığıyla ödenmesine rağmen, bu alacağın senede bağlanmış olan 18.903.000,00 TL’lik kısmının davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine Antalya …. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyası üzerinde icra takibi başlattıklarını, davalı takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas ve …/… karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiğini, anılan kararın temyiz incelemesinde olduğunu, icra hukuk mahkemesinin yetkisinin İİK m.169/a kapsamında sayılan belgelerle sınırlı olması nedeniyle müvekkilinin alacağının tespit edilemediğini ve bu nedenle işbu davayı açma mecburiyetinde kaldıklarını ileri sürerek müvekkilinin temel borç ilişkisinden dolayı alacaklı olduğunun tespitine ile alacağın doğduğu tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf savunmasında; taraflar arasında bulunduğu iddia edilen akdi ilişkiyi kabul etmediklerini, davacının ne kadar alacağının faturaya, ne kadar alacağının ödünce dayandığı ayrımını yapması gerektiğini, davacının taraflar arasında ticari alım satın ve ödünç sözleşmelerinin bulunduğunu iddia ettiğini, ancak taraflar arasında kurulmuş bir alım satım veya ödünç sözleşmesinin mevcut olmadığını, davacının mahkemeye yazılı bir anlaşma da sunmadığını, BK 89 ve HMK 6 Genel yetki kuralı uyarınca mahkememizin yetkisiz olduğunu, müvekkili firmanın ticaret kaydının bulunduğu yetkili Burdur-Bucak Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davacının, müvekkili firmanın yönetim kurulu başkanının oğlu, önceki yönetim kurulu başkanının ise abisi olduğunu, davacının muvazaasına dayanarak delil yaratma çabası içerisinde müvekkili firmayı borçlandırmaya çalıştığını, yetkisiz kişilerce düzenlenen bonoların bazılarının müvekkili firmaca banka vasıtasıyla ödendiğini, dava tarihinden önce davaya konu alacakla ilgili bir ihtarın olmadığını, bu bakımdan önce muaccel olmuş bir alacağın bulunmadığını, davacı tarafın faiz talep etme hakkınında bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen … günlü …/… E-…/… K sayılı karar Yargıtay incelemesindeyken davacı vekilinin verdiği … tarihli davadan feragat dilekçesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve …/… E-2018/753 K sayılı ilamı ile ” davadan feragat yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından … gün ve …/… Esas …/… Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün davadan feragat hakkında bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir” gerekçesi ile bozularak gelmiş ve taraf vekilleri … günlü müşterek imzalı dilekçeleri ile dosyanın yeni esas verilerek duruşma günü açılmasını ve feragat nedeniyle karar verilmesini talep etmeleri üzerine … günü celse açılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … tarih …/… E-…/… K sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili Av. …’ dan esas hakkındaki beyanında: ” Feragat dilekçemizi tekrar ediyoruz. Yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunmuş, beyanı okunup imzası alınmıştır.
Davalı vekili Av. …’ den esas hakkındaki beyanında:” Feragata bir diyeceğimiz yoktur. Feragat nedeniyle davanın reddine karar verilsin, bizimde vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunmuş, beyanı okunup imzası alınmıştır.
HMK.307.maddesinin “feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir” HMK. 310.maddesinin “Feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” hükmü uyarınca Yargıtay … Hukuk Dairesinin feragat nedeniyle bozma ilamı, taraf vekillerinin beyanları karşısında davacının açtığı alacak davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 325.156,90 TL harçtan mahsubu ile artan 325.121,00 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Bozmadan önce hükmedilen 961.704,85 TL harcın tahsili için yazılan harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmemiş ise işlemsiz iadesi, tahsil edilmiş ise yatıran davalıya istemi halinde iadesi için Maliye’ ye müzekkere yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
6-Taraflar karşılıklı vekalet ücreti talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.30/03/2018

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı