Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/161 E. 2019/221 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/161 Esas
KARAR NO : 2019/221
DAVA TARİHİ : 08/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plakalı açık kasa kamyonetin dava dışı alkollü araç kullanması sebebiyle ehliyetine geçici olarak alınan …’ın sevk ve idaresinde iken … tarihinde dava dışı …’ün sevk ve idaresinde olan … plakalı minibüs ile Yıldırım Beyazıt istikametinden Kütükçü Kavşağında kırmızı ışıkta beklediği sırada aynı şekilde arkada bekleyen dava dışı …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı hususi otomobil ile Asayiş Kavşağı istikametinden Yıldırım Beyazıt Caddesini takiben Kütükçü Kavşağına seyir halindeyken aracının ön kısmı ile dava dışı …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı hususi otomobile çarpması sonucunda bu aracın da öndeki dava dışı …’ün sevk ve idaresinde olan … plakalı minibüse arkadan çarpması neticesinde 3 araçlı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan sonra tutulan kaza tespit tutanağına göre … plakalı açık kasa kamyonet sürücüsü dava dışı …’ın şerit izleme, gelen trafikle karşılaşma, araçlar arasındaki mesafe, yavaş sürme ve geçiş kolaylığı sağlama kuralını ihlal etmesi sebebiyle tamamen kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı … plakalı aracın araç sürücü … ve diğer dava dışı … plakalı minibüs sürücüsü …’ün ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurlarının bulunmadığının belirtildiğini, kaza sonrasında yapılan alkol ölçümünde … plakalı açık kasa kamyonet sürücüsü dava dışı …’ın 2,90 promil alkollü olduğunu, ehliyetinin 2 kezden 2 yıllığına geri alındığının ortaya çıktığını, müvekkili şirket tarafından sigortalanın … plakalı araç üzerinde ekspertiz çalışmaları yaptırılmış ve 20/11/2017 tarihinde … Sigorta Eksperliği Ltd. Şti’nin … numaralı kesin ekspertiz raporunun alındığını, müvekkili şirket tarafından sigortalanın aracın meydana gelen trafik kazası sonrasında yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil toplam 15.777,24 TL hasarının olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin dava konusu meydana gelen trafik kazası sonucunda sigortaladığı araçların hasar onarımlarının yapılmasına istinaden anlaşmalı OSİ’lere ödeme yaptığını, … Oto Hizmetleri Sanayi ve Dış Ticaret AŞ’ye 318,60 TL, … Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ’ye 59,00 TL, … ve Ort. Koll. Şti’ye 15.399,64 TL olarak ödeme yapıldığını, meydana gelen trafik kazasında ödenen 15.777,00 TL tazminatın davalıya ait … plakalı açık kasa kamyonetin dava konusu kazanın oluşumundaki %100 kusur nispetine istinaden rücuen tahsili ile sulhen halledilemediğini, bu nedenlerle trafik kazası sonucunda ödenen 15.777,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 20/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, davalıya ait … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde özetle; davacının konu ettiği … plakalı aracın açık kasa kamyonetin kendisinin üzerine kayıtlı olduğunu, kamyoneti kullananın kendisi olmadığını ve kazayı yapanın kendisini olmadığından dolayı davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı sigorta şirketine müzekkere yazılmış ve … plakalı aracın hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Antalya İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve İstanbul Teknik Üniversitesinden seçilecek 2 trafik uzmanı ve ayrıca 1 nörolog bilirkişiden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden dosya kapsamı ve ceza dosyası içeriği değerlendirilerek kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediği, başka unsurların kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığı, davacının tazmin ettiği aracın gerçek hasar değeri ile davacının rücuet talep edebileceği tazminat miktarına ilişkin rapor alınmıştır. Nöroloji Uzmanı Uzman Dr. Filiz Yıldırım, İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı Karayolları ve Trafik Öğretim Üyeleri Dr. Pelin Alpkökin ve Dr. Sabahat Topuz Kiremitçi’nin raporunda; kazanın münhasır sürücü …’ın alkollü olması etkisiyle meydana geldiği, davalı adına kayıtlı taşıt sürücüsü …’ın hatalı sevk ve idare biçiminin olayın meydana gelişinde birinci derecede ve tamamen kusurlu olduğu, davalıya sigortalı otomobilin dava dışı sürücüsü …’ın olayın meydana gelişinde etkili herhangi bir kusurlu davranışının olmadığı, minibüsün dava dışı sürücüsü …’ün olayın meydana gelişinde etkili herhangi bir kusurlu davranışının olmadığı, davacıya sigortalı … plakalı taşıtta davaya konu kaza neticesinde meydana gelen kazadan oluşan hasar bedeli için 15.777,24 TL olduğu belirtilmiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarar sorumlusu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Trafik kazası nedeniyle oluşan hasar nedeniyle sigortalısının zararını karşılayan kasko sigortacısının ödediği miktarı davalı işletenden rücuan tazminine yönelik davanın temeli, motorlu araç kazasından dolayı hukuki sorumluluğa dayanmaktadır (YHGK., 25.12.2002 tarih, 2002/11-1105 Esas, 2002/1102 Karar).
6102 sayılı TTK m. 1472 hükmü gereğince kasko sigortacısı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, kasko sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir.
Davada, işleten ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısının yer aldığı durumlarda davanın hukuki dayanağı, TTK’nın 1472. maddesi yanında 2918 sayılı Kanun’un 85 vd. maddelerinde yazılı hukuki sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı açıktır ( 2918 s.K. m. 85 ve 110 ).
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç kamyonet olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekir (Aynı yöndeki içtihat için bknz Yargıtay 17 HD 28/05/2013 tarih 2012/11998 E., 2013/7875 K. Sayılı kararı).
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK’nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve mütakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabülü de mümkün değildir.
Somut olayda; … tarihi saat 01.10 sularında Antalya Kepez mahallesi Karşıyaka mevkiinde dava dışı …’ın sürücüsü, davalı …’ın ise mülkiyetinde bulunan … Plakalı açık kasa kamyonetin, dava dışı … sevk ve idaresindeki aynı yol, yön ve istikamette kavşaktaki yanan kırmızı ışıkta bekleyen davacı sigorta şirketi tarafından kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobile arkasından çarptığı, bu çarpmanın etkisi ile öne doğru savrulan … plakalı otomobilin aynı ışıkta önünde bekleyen dava dışı sürücüsü … olan … plakalı minibüse arkasından çarpması sonucu olayın meydana geldiği mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre kabul edilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları sonucu mahkememizce İstanbul Teknik Üniversitesi Karayolları kürsüsünden akademisyen iki bilirkişi ve bir Nöroloji Uzmanı Doktor bilirkişiden aldırılan bilirkişi raporunda özetle; kazının oluşumunda davalıAli İhsan Yıldırım’ın mülkiyetinde bulunan … Plakalı açık kasa kamyoneti kullanan dava dışı …’ın kaza sırasında 3.05 promil (kazadan 30 dakika sonra … hastanesinde 2.90 promil alkollü olduğu ölçülen) alkollü olduğu ve kazanın münhasıran (sırf) sürücü …’ın alkolün etkisinde olması sebebiyle kazanın meydana geldiği ve bu nedenle aracını hatalı sevk ve idare eden …’ın % 100 kusurlu olduğu, davacı tarafından sigortalanan … plakalı aracın sürücüsü …’ın olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurlu davranışının bulunmadığı, … plakalı aracın kazada oluşan hasar bedeli için 15.777,24 TL nin uygun olduğu belirtildiğinden mahkememizce bilimsel verilere uygun, tarafsız, yargı denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi heyeti raporuna itibar edilerek davalının … Plakalı açık kasa kamyonetin maliki(işleteni) olması sebebiyle kusursuz sorumluluğunun bulunması sebebiyle davanın kabulüne ve davalının işleteni olduğu araç kamyonet olup ticari araç olduğundan davacı lehine ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İle; 15.777,00 TL’nin ödeme tarihi olan 20/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.077,72 TL harçtan peşin olarak alınan 269,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 808,28 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma, 269,44 TL peşin, 145,40 TL tebligat, müzekkere, talimat gideri ve 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.500,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.16/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır