Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/91 E. 2018/197 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/91 Esas
KARAR NO : 2018/197
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizden verilen … tarihli, …/… esas, …/… sayılı kararın, Yargıtay …Hukuk Dairesinin … tarihli, …/… esas, …/… karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek, yapılan açık yargılamaları sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılardan … Turz Kuyumculuk Paz Yat San ve Tic A.Ş den alacağının olduğunu, davalı şirket yetkilileri ile yapılan anlaşma gereği davalılardan …ve …’a dava konusu senetleri verdiğini, davalılarında bu senetlerle birlikte başka senetleride haksız ve mesnetsiz olarak davalılardan …’a verdiğini, yetkili hamil olmayan …’ında senedin arkasına ismini yazarak müvekkilinden senet bedelini tahsil etmeye çalıştığını, …l’ın yetkili hamil olmadığı gibi dava konusu senetlerin de zamanaşımına uğradığını, …’ında diğer davalılarla yakın ilişkilerinin bulunduğunu, anlaşmalı ve yetkisiz cironun söz konusu olduğunu, davalı … müvekkili aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takibine geçtiğini, söz konusu takibi kambiyo yolu ile takip zannederek …İcra Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında itiraz ettiklerini, mahkemece itirazlarının red edildiğini, müvekilinin davalılara borcunun bulunmadığını, davalıların kötü niyetli olduğunu, davalının, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinden müvekkiline iadesine karar verilen 28.777,00 TL harcıda tahsil ettiğini, bu nedenlerle Müvekkilimin dava konusu senetler nedeniyle davalılara borcunun olmadığının tespiti ile ödenen 28.777,00 TL’nin istirdatına, davalılar kötü niyetli olduğundan %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekillerinin söz konusu takip konusu senetlerin ne lehdar kısmında nede ciranta kısmında isimlerinin bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın istirdat davasına konu ettiği bir bedelinde müvekkillerince tahsil edilmediğini, bu nedenle müvekkillerine yöneltilen davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, ayrıca davacının dava dilekçesinde bahsettiği anlaşmanında yok hükmünde olduğunu ve hiç bir zaman yürürlüğe girmediğini, müvekkillerinin ekonomik sıkıntılarından dolayı icra tehtidi altında çalıştıkları müşterilere 89/1 gönderme baskısı , müvekkillerine iş yaptırmama tehdidi altında anlaşma ve sair belgeleri imzalattığını, ancak müvekkillerine hiç bir bono teslim edilmediğini, devam eden takiplerinden de feragat etmediğini, bu nedenlerle müvekkilerine yöneltilen haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; takip konusu bonoyu davacı tarafın borcundan dolayı verdiğini, davacı dilekçesinde belirtilen anlaşma ve bonoların başkasına teslimi konusuyla bir ilgisinin olmadığını, davacının bonoların zamanaşımına uğradığı ve yetkili hamil konusundaki itirazlarının yerinde olmadığını , davacının davalılar ile yakın ilişkisinin bulunduğu konusundaki iddialarında yerinde olmadığını, davacı taraf ile aralarındaki alacak borç ilişkisi nedeniyle borç verilen paranın ödenmemesi nedeniyle takibe geçildiğini, davacının iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle davacının davasının reddine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; takip dosyası olan Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Sayılı dosyası ile müvekkillerinin hiç bir alakasının olmadığını, takip alacaklısının … olduğunu, müvekkili tarafından davacı tarafa yöneltilen bir talep de bulunmadığını, istirdat davasına konu edilen bir bedelinde davacı taraftan talep edilmediğini, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların hiç birinin müvekkili şirket ile bir ilgisinin bulunmadığını bu nedenlele davanın reddine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ../… Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
Gerekçe :Dava menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalılardan … turizm şirketi arasında alacak borç ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında bu alacak borç ilişkisinin tasfiyesi hususunda … tarihinde bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmada davalı şirket tarafından davacıya verilen … tanzim tarihli 2.573.125,00EURO tutarındaki 23 adet senetlerin ,8 tanesinin İstanbul …İcra müdürlüğünün …/… esasında takibe konulduğu, takibe konulmayan 15 adet ve 1.528.125,00 Euro tutarındaki senetlerin halen davacının elinde olduğunu kabul etmişlerdir. Bu yazılı anlaşmada taraflar borç tutarını yeniden belirlemişler ve aslında borcun 2.100.000,00Euro olduğunda anlaşmışlardır. Bu tutar borcun davacıya ödeneceğini kabul etmişler ve bir ödeme yöntemi belirlemişlerdir. Buna göre davacıya elden 600.000,00Euro nun elden ödendiğini, kalan tutarın 1000.000,00Euro su karşılığında davalıya ait … Otel satış vaadi sözleşmesi ile davacıya devredilecek ve otel işbirliği ile satılacak elde edilen satış bedeli 1.000.000,00Euro nun altında kalırsa üstü …. … tarafından tamamlanacak ,kalan 500.000,00Euro borç ise borçlu şirketin kiracısı … Aş den alınarak ciro edilecek senetlerle 8 taksitle ödenecek , davacı elinde bulunan vadesi gelmeyen senetleri iade edilecektir . Taraflar hangi senetlerin iade edileceğini de liste olarak belirlemişler ve listeyi birlikte imzalamışlardı. Tarafların hazırladıkları liste de vadesi gelmiş 8 adet senetle vadesi gelmemiş 15 adet senet ayrıntılı olarak yazılmıştır. Ayrıca 15 adet senedin davacı tarafından … …’a teslim edildiğine dair teslim belgesi de düzenlenmiştir. Bu listede davaya konu edilen 15.11.2008 tanzim ,10.05.2010 vadeli 66.250Euro bedelli senette bulunmaktadır.
Davaya konu edilen senet incilendiğinde ,borçlusunun … şirketi olduğu ,… lehine düzenlendiği ,onun cirosu ile davacı …’a geçtiği ,davacının cirosu ile de davalı …’a geçtiği ve takibe konulduğu görülmüştür. Davacı bu senedi takibe koymadan evvel ihtiyati haciz kararı almış ,ancak karar daha sonra senedin TTK ‘nun 626 ve 642/2 vade tarihinden itibaren 2 iş günü içinde protesto edilmediği gerekçesiyle kaldırılmıştır. Davalı hamilin Düzce …Noterliği vasıtasıyla … tarihinde ihtar çekmiş ,davaya konu senet ile birlikte … senedin kendisine ödenmesini istemiştir. Davalının ihtarında belirttiği senetlerin hepsinin davacı tarafından … …’a iade edilen senetlerle aynı tarihli ve bedelli olduğu görülmüştür. Davalının çektiği ihtar protesto niteliğinde olmadığı gibi davaya konu senet için kanunda belirtilen 2 iş günü içinde de çekilmemiştir. Dolaysıyla davalının ciranta olan davacıya müracaat hakkı ortadan kalkmıştır.
Yine davalı savunmasında … şirketi ve ortaklarını tanımadığını savunmuş ,ancak davacı tarafından dosyaya sunulan gazete kupürleri ve internet sayası haberlerinden aslında ortak iş yaptıkları anlaşılmıştır. Yine davacının … dan 2.100.000,00Euro alacağı varken ve senetleri geri teslim etmişken ,senetlerin tedavüle sürüldüğü anlaşılmaktadır. Davalı hamil senetleri iade alan şirket ve ortaklarıyla ortak iş yapmış ,yani ortaktır.Bu nedenle senetleri iyiniyetli olarak elinde bulundurduğu savunması inandırıcı bulunmamıştır.
Davalı hamilin cirantaya müracaat hakkının olmaması ,senedi iyiniyetli elinde bulundurduğu savunmasının inandırıcı bulunmaması nedeniyle ,hakkında açılan dava kabul edilmiş ,icra dosyasında tahsil edilen bedelin iadesine karar verilmiştir.
Dava takibe dayalı açılmış menfi tespit davası olduğundan ,davacının senet keşidecisi … ve ortakları aleyhine açtığı dava husumet yokluğundan usulden reddedilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş Yargıtay …Hukuk Dairesinin … tarihli, …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile;”
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı …’ın temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede, TTK 626 ve TTK 642/2 (730) maddesi uyarınca, davalı alacaklı ödememe protestosu çekmediğinden, kambiyo hukukundan kaynaklanan hakları yitirilmiş olup kendisinden önceki cirantaya karşı kambiyo yoluyla icra takibi yapamaz ise de, senet üzerinde …’ın davacıdan sonraki ciranta olduğu ve hamil sıfatıyla ilamsız takip başlattığı anlaşılmaktadır. … kendisinden önceki ciranta davacıya karşı aradaki temel ilişkiyi kanıtlamak suretiyle alacak talebinde bulunabilir. Somut olayda, mahkemece, dava konusu senedin davalı …’ın temel ilişkiye dayalı alacağı bakımından yazılı delil başlangıcı olduğunun kabulü ile ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek, davalı …’a temel ilişkiyi kanıtlama imkanı verilip, bu konudaki delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmadan, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. ” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı tanıkları … ve …’ın dilenmesi için Kahta …Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılmış,
TANIK … BEYANINDA:”… … ıslak mendil fabrikası sahibiydi. Antalya ilinde … otelinde lobide otururken kendisi ile ticari ilişkisi olduğunu söylediği … yanımıza geldi. Taraflar ticari ilişki çerçevesinde bir süre konuştuktan sonra … isimli şahıs yanımda … 66.000 euro tutarında müşteri senedinin olduğu bir bono düzenleyerek verdi. Benim bilgi ve görgüm budur. Şu anda … borcunu alıp almadığını bilmiyorum Bilgi ve görgüm bundan ibarettir.” demiştir.
TANIK … BEYANINDA:”Bana okumuş olduğunuz cevap dilekçesinde davalı konumunda bulunan şahıs abim olur. Kendisinin …man ilinde ıslak mendil fabrikası vardır. Antalya ilinde bulunduğumuz bir sırada davacı konumunda bulunan … isimli şahıs abimin yanına gelerek ticari ilişki nedeniyle bir görüşme yaptılar. Bu görüşme neticesinde … abime üzerinde nakit para olmadığını ancak müşteri senedi bulunduğunu bildirerek cirolayıp abime bizim yanımızda bono verdi. 66.000 (küsür) euro civarında bononun tutarı mevcuttu. Bonoyu verdikten sonra yanımızdan ayrıldı. Daha sonra abim bu bonodan kaynaklı alacağını alamadığı için icraya verdiğini biliyorum. Konu hakkında bildiklerim bundan ibarettir. Bilgi ve görgüm bundan ibarettir” demiştir.
Dinlenen tanık beyanları ve dosya mündericatından davalı …’ın davacı ile aralarındaki temel ilişkiyi ispat edemediği, zira davalı yanca dosyaya sunulan … havale tarihli dilekçenin 2. sayfasında ” Dava konusu bono müvekkil …’ın şirketi tarafından ve şirket hesabına değil, kendi şahsi malvarlığından verilmiş borç nedeniyle, şahsı adına düzenlenmiştir. Bu kapsamda söz konusu bononun, davalı …’ın sahibi olduğu … Kozmetik Ltd. Şti nin hesaplarında ve ticare defterlerinde yer alması zaten düşünülemez.” şeklinde beyanda bulunulduğu, bu beyanın davalı tanık beyanları ile örtüşmediği görülmekle davacının davalı … aleyhine açtığı davanın kabulü ile; davacının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takibe konu edilen senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına yatırılan 28.777,35 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının tazminat talebinin reddine, diğer davalılar hakkında verilen Mahkememiz kararı Yargıtay Bozma ilamı kapsamı dışında kalmakla karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı … aleyhine açtığı davanın KABULÜ ile; davacının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takibe konu edilen senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
İcra dosyasına yatırılan 28.777,35 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Diğer davalılar hakkında verilen Mahkememiz kararı Yargıtay Bozma ilamı kapsamı dışında kalmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gerekli 11.952,84 TL harçtan, peşin alınan 2991,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.961,39TL harcın davalı …’dan tahsiline, Hazine’ye gelir kaydına,
Davacının yaptığı 24,30 TL başvuru harcı, 2.991,45 TL peşin harç ve 362,05 TL tebligat, posta gideri olmak üzere toplam 3.377,80 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 3.453,28 TL vekalet ücretinin, …’dan alınarak davacıya verilmesine, alınarak davacıya verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair, davacı vekili ile davalı … vekillinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.
20/03/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalı ¸e-imzalı