Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/833 E. 2019/238 K. 22.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/833 Esas
KARAR NO : 2019/238
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/04/2019

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında mal ve hizmet alımına ilişkin ticari ilişkini söz konusu olduğunu, davalıya ticari faaliyeti gereğince müvekkili tarafından et ürünleri teslimi yapıldığını, mal ve hizmet teslimi edilmesi üzerine 14/09/2013 tarihli … nolu 377,19 TL, 19/09/2013 tarihli … NOLU 2.466,56 TL, 25/09/2013 tarihli … nolu 1.024,53 TL, 22/09/2013 tarihli … nolu 1.230,67 TL, 28/09/2013 tarihli … nolu 484,75 TL, 07/10/2013 tarihli … nolu 497,71 TL, 09/10/2013 tarihli … nolu 244,96 TL, 10/10/2013 tarihli … nolu, 11/10/2013 tarihli … nolu 791,21 TL, 14/10/2013 tarihli … nolu 1.542,59 TL tutarında irsaliye faturalarının tanzim edildiğini, faturaların teslim edilmesine rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını, ödeme yapılmaması üzerine toplamda 9.055,95 Tl asıl alacak ve ferileri için Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalının yapılan takibe haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptalini, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından keşide edilen faturaların tek başına borcun varlığını ispat etmesinin yeterli olmadığını, faturalara konu emtia müvekkiline hiçbir şekilde teslim edilmediğini, müvekkilinin anılan faturalardan dolayı davacıya borçlu olmadığını, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde bunun ortaya çıkacağını, davacının tek taraflı olarak tanzim ettiği faturalara konu mal ve emtiayı müvekkiline teslim ettiğini ispatlamakla yükümlü olduğunu, takip tarihinden önce talep edilen faizin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, takibin kötü niyetli olan alacaklıdan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalının tacir olup olmadığı hususunda Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığına, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve Antalya Vergi Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılmış ve cevabi yazıları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Antalya Sgk İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve mali müşavir …’den rapor aldırılmıştır. Mali müşavir …’in raporunda; davacı tarafın ticari defterlerine göre, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve takip dayanağı alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin 8.162,69 TL tutarında davalı taraftan alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve takip dayanağı alacağın dayanağı olan toplam 3.117,14 TL tutarındaki faturaların davalının ticari defterlerinde davacı şirket adına kayıtlı olduğu, tarafların ticari defter ve dava dosyası kapsamına göre takip dayanağı olan toplam 5.583,70 TL tutarındaki faturaların davalı tarafa teslim edildiği, bu faturalar bedellerinin ödendiği ile ilgili olarak dava dosyasına davalı tarafından somut bir belge ibraz edilmemesi nedeniyle davalı tarafa teslim edildiği ispatlanabilen takip dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacının 5.583,70 TL tutarında davalı taraftan alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı asilin isticvabına karar verilmiş, usulüne uygun çıkartılan isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş ve yapılan yoklamada hazır bulunmadığı için beyanı alınamamıştır.
Mahkememizce davacı belge tanığı …’ün 24/01/2019 tarihinde yapılan yargılamasında hazır bulunması üzerine beyanı alınmıştır. Tanık ” ben davalının yanında 2012-2015 yılları arasında garson olarak çalıştım, bana göstermiş olduğunuz irsaliyeli faturalar altındaki teslim alan bölümünde ismim ve imzam bulunan faturalardaki imza bana aittir, … ise benim gibi bu işyerinde çalışan bir aşçıydı, mal teslimlerini bazen …, bazen ben alıyordum, … imzasını bilmediğim için diğer faturalardaki imzaların …’e ait olup olmadığını bilmiyorum, davacı şirketin çalıştığım zaman davalı tarafa et ürünleri getirdiğini ben gördüm, benim olayla ilgili bilgim görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce önceki mali müşavir bilirkişi …’den dosyanın son durumu, tarafların iddiaları dikkate alınarak ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda; davacı tarafın ticari defterlerine göre, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve takip dayanağı alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin 8.162,69 TL tutarında davalı taraftan alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, tarafların ticari defterlerine ve dava dosyası kapsamının birlikte değerlendirilmesinde takip dayanağı olan toplam 7.868,96 TL tutarındaki faturaların davalı tarafa teslim edildiği, bu faturalar bedellerinin ödendiği ile ilgili olarak dava dosyasına davalı tarafından somut bir belge ibraz edilmemesi nedeniyle davalı tarafa teslim edildiği ispatlanabilen takip dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin 7.868,96 TL tutarında davalı taraftan alacaklı olduğu, bu alacağa TTK 1530/4 maddesi gereğince takip tarihi itibariyle işlemiş faiz miktarının 1.273,62 TL olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13/07/2011 tarih 2011/19-426 Esas 2011/516 Karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 01/07/2013 Tarih 2013/8527 Esas 2013/12333 Karar, yine aynı dairenin 19/11/2013 tarih 2013/11882 Esas 2013/18448 Karar ve benzer nitelikteki kararlar doğrultusunda, davalı tarafından teslim ve faturaların tebliği inkar edildiğinde Türk Medeni Kanunu’nun 6. Maddesindeki genel ispat kuralı çerçevesinde davacının teslimi ve faturaların tebliğini ispat etmek zorunda olduğu, faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmasının alacağın ispatı için tek başına yeterli olmadığı anlaşılmıştır (Aynı yöndeki içtihat için bknz Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 10/12/2018 tarih 2017/584 E., 2018/6451 K. Sayılı kararı).
6102 s. TTK’nın 1530 maddesinde de mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları düzenlenmiştir.
TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu itibarla taraflar arasındaki satım akdinde aynı anda ifa kuralının aksinin yani veresiye bir satımın karalaştırıldığı iddia ve ispat edilmemiştir.
Diğer yandan; vade farkı istenebilmesi için, yanlar arasında bu yönde yazılı bir sözleşmenin ya da bu doğrultuda oluşmuş bir teamülün bulunması şarttır (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 27.06.2003 gün ve E:2001/1, K:2003/1 sayılı ilamı). Yargıtay uygulamasına göre, teamülün mevcut olduğunun kabulü için en az iki ya da daha fazla vade farkı faturasının davalı tarafça itirazsız ödenmiş olması gerekmektedir. Taraflar arasında vade farkı ödeneceğine ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır.
Somut olayda; davacı taraf davalı hakkında irsayeli faturaları dayanak kılarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine davalının itirazının kaldırılmasını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Tarafların defterlerinin incelenmesi sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından verilen … tarihli raporda özetle; davalının ticari defterlerinde dava konusu takip dayanağı toplam 3.117,14 TL değerinde 4 adet faturanın kayıtlı olduğu, davacının defterinde ise takip dayanağı olan faturalara ilişkin olarak takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.162,69 TL alacağının kayıtlı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce takip dayanağı faturaların bazısında ismi ve imzası bulunan celp edilen SGK kayıtlarına göre davalının işyerinde çalıştığı sabit olan … tanık olarak dinlenilmiş olup takip dayanağı faturalardaki teslim alan bölümünde ismi vc imzası bulunan faturaların kendisi tarafından imzalandığını, diğer faturalarda ismi bulunan …’in ise kendisiyle birlikte davalıya ait işyerinde aşçı olarak çalıştığını mal teslimlerini bazen kendisinin bazende … aldığını beyan etmiştir. SGK kayıtlarına göre …’in de … gibi davalının işyerinden bildirilen sigortalı çalışan olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı tarafa takibe dayanak faturalar ekli olarak isticvap davetiyesi çıkartılmış olup faturalardaki teslim alan bölümünde isim olmayan imzaların kendisine ve çalışanlarının ismi yazılı olan imzaların çalışanlarına ait olduğunun kabul edileceği ihtar edilmesine rağmen duruşmaya katılmayarak ihtaratı yani faturaların teslim edildiğini kabul etmiştir.
Hal böyle olunca; davacı tarafın ticari defterine göre takip dayanağı faturalar sebebiyle, … tarihli bilirkişi raporunda davacının defterlerinde bulunan davalıdan yapılan tahsilatlarında gösterilmesi, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 8.162,69 TL alacaklı olduğu ancak takibe takibe dayanak faturalar nedeniyle hiç tahsilat yapılmamış gibi 9.055,95 TL asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden başladığı ancak bilirkişi raporuna göre 893,26 TL yi takipten önce tahsil ettiği, davalının daha önce temerrüde düşürülmediği, TTK 1530 madde gereğince temerrüt faizi konusunda taraflar arasında yazılı bir sözleşme yada teamül bulunmadığı gibi cevaba cevap dilekçesinde de davacı vekilinin temerrütün malın teslimi ile başlayacağını belirtmek suretiyle veresiye bir satışın bulunmadığını ifade etmesi sebepleriyle davacının TTK 1530 madde gereğince temerrüt faizi talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davalının 8.162,69 TL asıl alacak üzerindeki itirazının iptaline, davacının 893,26 TL asıl alacak yönünden itirazının kaldırılması talebinin hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, alacağın likit ve belirlenebilir olması sebebiyle hüküm altına alınan bölümün %20 si oranında icra inkar tazminatına dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İle; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında davalının 8.162,69 TL asıl alacak üzerindeki itirazının İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi uygulanarak DEVAMINA,
2-Davacının 893,26 TL asıl alacak yönünden itirazının kaldırılması talebinin hukuki yarar yokluğu sebebiyle REDDİNE,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan 8.162,69 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli 557,59 TL harçtan peşin olarak alınan 128,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 428,98 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazine’ye gelir kaydına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.522,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma, 128,61 TL peşin, 219,00 TL tebligat, müzekkere gideri ve 450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 829,01 TL yargılama giderinden davada kabul edilen miktar dikkate alınarak 634,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 22/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır