Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/817 E. 2018/540 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/817 Esas
KARAR NO : 2018/540
DAVA : Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 26/12/2013
KARAR TARİHİ : 19/07/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Antalya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu sözleşmesi ile adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunu, “…” unvanı altında faaliyette bulunan adi ortaklığın malvarlığının tasfiyesi konusunda tarafların anlaşamadığını, müvekkilinin ortak sermaye için 75.000,00 TL katılım payı koyduğunu, davalının ise halen sermaye koyma (katılım payı) yükümlüğünü yerine getirmediğini, davalının ortaklığa ne sermaye ne de emek olarak hiçbir katkı sağlamadığını ve halen yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığını, ayrıca davalının davacı müvekkili tarafından konulan sermayenin kaybolmasına, müvekkilinin ve ortaklığın zarara uğramasına neden olduğunu belirterek, müvekkili ile davalının dava konusu adi ortaklığı münferiden temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılması ile tedbiren dava konusu adi ortaklığın davacı ile davalı tarafından müştereken temsil ve ilzam edilmesine, bu mümkün olmadığı halde dava konusu ortaklığa kayyım atanmasına karar verilmesine, tespit taleplerinin kabulü ile dava konusu adi ortaklığın dava tarihi itibariyle marvarlığının tespitine, davanın kabulü ile dava konusu ortaklığın haklı sebeple feshine, dava konusu adi ortaklığın malvarlığının tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; adi ortaklığın işleyişinde davacıyı haklı bırakacak bir haklı sebep olmadığını, davacının sermaye koyma borcunu ifa etmediği gibi ortaklık hesabından ortaklığı ekonomik zaafiyete düşürecek bedelleri kendi ve akrabasının kişisel hesaplarına aktardığını, kişisel harcamalarına sarf ettiğini, davcının davalı müvekkilini suçlayan iddiaları ispatlanabilir olmadığını, davacının ortaklık hesabından kişisel harcamalar yaptığını, kendi hesabına kız kardeşinin hesabına paralar aktardığını, paralar çektiğini, kredi kartlarını ve tüketici kredilerini ödediğini, davalı müvekkilinin ise kendisi ve eşi üzerinden tüketici kredileri çektiğini ve adi ortaklığını idamesini sağladığını, kişisel kredi kartıyla ortaklık hesabına ödemelerde bulunduğunu, malzeme ve demirbaşlar satın aldığını, mevduat hesabından kira bedellerini ödediğini, icra takiplerine nakit bedeller ödediğini, adi ortaklığın tüzel kişilik haklarını ve ticari saygınlığını koruyarak bu günlere getirdiğini belirterek, tarafların adi ortaklığı devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, hükmen tasfiyesinin gerektiğini, bu nedenlerle adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … tarih, …/… esas ve …/… karar sayılı kararı ile adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görev ve yetkisinin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından Temyiz edilmesi sonucunda, Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/… esas …/… karar sayılı kararı ile “…davaya konu uyuşmazlığın adi ortaklığa ilişkin olduğu, Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre tarafların ticaret siciline hakiki şahıs olarak kayıtlı oldukları, ticaret siciline kayıt numaraları bulunduğu, iş konusunun tatlı imalatı ve satışı olduğu, tarafların tacir olduğu, uyuşmazlığın çözümünün yukarıdaki yasa hükümleri de gözetildiğinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevi içinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davanın tarafları tacir olduğuna göre uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan esasa girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozularak gönderilmekle, mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılarak, yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamı öncesinde adi ortaklığa ait mal varlığının tespiti için bir mali müşavir, bir hukukçu ve bir işletmeci bilirkişiler ile birlikte mahallinde keşif yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. Mali müşavir bilirkişi …, Hukukçu Bilirkişi Doç. Dr. … ve Baklava Ustası bilirkişi …nin düzenlediği … tarihli bilirkişi raporunda; Tarafların %50 hisse oranı ile adi ortaklık kurdukları, davacının talebinin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi olduğunu, davalının da feshi kabul ettiğini, ancak tasfiyeye yönelik bir malvarlığı olmadığı için bu talebin reddini talep ettiğini, taraflar arasındaki ilişkinin TBK 620 vd md göre tasfiye edileceğini, tarafların ortağı olduğu adi ortaklığa ait ticari defterlere ve dava dosyası kapsamına göre, dava konusu olan adi ortaklığın tasfiyesi durumunda dava tarihi itibariyle tarafların hisselerine düşen borç- alacak durumlarının; a-) Davacı …’ın dava tarihi itibariyle ortaklıktan bir alacağının olmadığı, aksine 62.843,96 TL ortaklıktan fazladan para çektiği, b-) Davalı …’in dava tarihi itibariyle ortaklıktan 57.707,36 TL alacağı olduğunun tespit edildiğini beyan etmişlerdir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı nedeniyle önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda; -Davacı vekilinin iddia ettiği demirbaşların dava konusu olan ortaklığa ait olduğu ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediğini ve dava dosyasına sunulan kök rapordaki hesaplamalarda tarafların adi ortaklığa sermaye koymadıklarının kabul edildiğini, -Dava dosyasına sunulan kök rapordaki, adi oraklığı resmi olarak vergi dairesinde tescilinin yapıldığı … tarihinden sonra davacı tarafından … tarihinde banka aracılığı ile davalının banka hesabına 11.800,00 TL para gönderildiğinin tespit edildiğini, davacının gönderdiği bu paranın yapılan hesaplamalarda oraklığa koyulan para olarak kabul edildiğini, -Davacı vekilinin iddia ettiği … plakalı aracın ortaklığa ait işletme defterinde, dava dosyasına sunulan belgelerde ortaklığa ait olduğu ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belgeye rastlanmadığını,-Dava dosyasına sunulan kök raporda belirtildiği gibi ibraz edilen ticari defterlere göre dava konusu olan adi ortaklığın 2013 yılında zarar elde ettiği, yine dava tarihi itibariyle ortaklığın zarar elde ettiği ve keşif tarihinde ortaklığa ait işletmenin gayri faal durumda olduğunun tespit edildiğini, yani dava konusu olan adi ortaklığa ait işletme ticari defter kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle kar elde etmeyip zarar elde ettiğini, -Dava dosyasına sunulan kök raporda belirtildiği gibi dava konusu olan ortaklıktan davalının çektiği paraların 17.750,00.-TL. olduğunu, davacının çektiği paraların ise 91.600,00.-TL olduğunun tespit edildiğini, davalının ortaklığa ait borçlar için yaptığı ödemelerin ise toplam 56.077,89.-TL olarak belirlendiğini, bu durumda da davalının ortaklıktan çektiği paradan çok daha fazla borç ödemesi yaptığının anlaşıldığını, -Dava dosyasına sunulan kök raporda belirtildiği gibi ortaklığa ait 2012 ve 2013 yılı işletme defteri ibraz edildiğini ve bu defterlerin inceleme konusu yapıldığını, -Davacı vekilinin, müvekkilini ortaklığın açılısı sırasında müvekkilinin parasal desteklerinin olduğunu iddia ettiğini, ancak bu hususta tevsik edici bir belge ibraz edilmediğini, yapılan incelemeler ve açıklamalara göre, dava dosyasına sunulan kök rapordaki kanaatin devam ettiği sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Davacı tarafın katılım payı alacağı yönünden yemin deliline dayanması nedeniyle davacı tarafça davalıya yemin teklifinde bulunulmuş, … tarihli 3. Celsede; ” davacı ile ortağı olduğumuz tasfiyesini talep ettiğimiz adi ortaklığın kuruluşu sırasında ortaklığa katılım payı ödedim, katılım payını ortaklık kurulurken hangi masraflar gerekiyorsa onları para ödeyerek karşılama şeklinde yaptım, davacıda aynı şekilde ihtiyaç doğrultusunda ödeme yaptı, davacı ile birlikte hesap tutarak adi ortaklık için ne gerekiyorsa onları hesap ettik ve ortaklaşa ödeme yaptık, iki tarafta hazır bir para adi ortaklık kurulurken koymadı, ancak ortak masraf yapıldı, adi ortalık kurulurken her iki tarafında kurulacak adi ortaklığa 75.000,00 TL nakit para koymadığı hususunda namusum, şerefim, kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ederim, adi ortaklığa ait baklava imalathanesi 3 yıldır kapalıdır, içinde bilirkişiler tarafından tespit edilen eşyalar bulunmaktaydı, bunlarıda başka yere taşıdık.” şeklinde yemini eda etmiş ve yemininde ısrar etmiştir.
Dava, adi ortalığın feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında imzalanan Antalya … Noterliğinin 05/03/2012 tarih ve … yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesine göre taraflarca adi ortaklık için kararlaştırılan 5 yıllık sürenin hüküm tarihi itibariyle dolması nedeniyle TBK’nın 639/5.maddesine uyarınca adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar vermek gerekmiştir. Adi ortaklık sözleşmesine göre, tarafların %50 hisse oranı ile adi ortaklık kurdukları ve “…” unvanlı işletmeyi işlettikleri anlaşılmaktadır. Mahkememizce hükme esas alınan kök bilirkişi raporuna göre, davacının dava tarihi itibariyle adi ortaklıktan alacağının bulunmadığı, adi ortaklığa 62.843,96 TL borçlu olduğu, davalının ise dava tarihi itibariyle adi ortaklıktan 57.707.36 TL alacaklı olduğu, adi ortaklığa ait malvarlığının davalının elinde bulunduğu, davalının adi ortaklıktan alacak miktarı ve payı dikkate alındığında, adi ortaklığa ait öz sermayesinin davalının adi ortaklıktan alacağı miktar ve payına göre düşük olduğu, bu nedenle tasfiyeye gerek olmadığı, davalının ortaklıktan alacak ve ortaklık payı gözetildiğinde adi ortaklık öz sermayesinin davalıya ait olduğu Mahkememizce kabul edilerek, davacının adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İle;
a)Taraflar arasındaki Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesi göre ortaklık için kararlaştırılan 5 yıllık sürenin dolması nedeniyle TBK’nın 639/5.maddesine uyarınca ADİ ORTAKLIĞINAN KENDİLİĞİNDEN SONA ERDİĞİNİN TESPİTİNE,
b)Davacının dava tarihi itibariyle adi ortaklıktan alacağının bulunmaması, ortaklığa borçlu olması, adi ortaklığa ait malvarlığının davalının elinde bulunması ve davalının adi ortaklıktan alacak miktarı dikkate alınarak, davacının ADİ ORTAKLIĞIN TASFİYESİ TALEBİNİN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 11,60 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma, 24,30 TL peşin, 177,50 TL keşif harcı, 497,50 TL tebligat, müzekkere, keşif gideri, Yargıtay’a gidiş-dönüş masrafı ve 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.773,60 TL yargılama giderinin tarafların payları oranında 886,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.19/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır