Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/811 E. 2018/236 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/811 Esas
KARAR NO : 2018/236
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalılardan …’ın maliki olduğu ve …’ın sevk ve idaresinde olan davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı .. plakalı araç ile müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması sonucunda müvekkilinin davalı …’ın sevk ve idaresinde olan aracın içine düştüğünü ve ağır bir şekilde yaralandığını, davalı … tarafından … Devlet Hastanesine götürüldüğünü, meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… soruşturma sayılı dosyasında tarafların birbirlerinden şikayetçi olmamaları nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, soruşturma dosyasında kusur bilirkişi raporunun alınmadığını, kazanın nasıl meydana geldiğine ilişkin kaza tespit tutanağının tutulamadığını, olay yerine gelen jandarma ekipleri tarafından … tarihli olay yeri görgü tespit tutanağı tanzim edildiğini, kaza tarihinde müvekkilinin 19 yaşında olduğunu, kaza nedeniyle üniversite sınavlarına hazırlanamadığını ve ekonomik geleceğinin sarsıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla çalışma kaybı, tedaviye harcamaları ve vücut bütünlüğünün ihlalinden kaynaklanan şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihi olan … tarihinden işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … dosyaya şirketi cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Manavgat Mahkemeleri olduğu, davaya konu olayda davacı ve davalıların adresinin Manavgat olduğunu, bu nedenlerle yetkili mahkemelerin Manavgat olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafın iddia ettiği gibi kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün sorumlu olmadığını, davacı tarafın kasksız şekilde motoru ile aşırı hız yapması sebebiyle maliki oluğu araca arkadan çarptığını ve kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilinin ve araç sürücüsü davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen Jandarma tarafından düzenlenen olay yeri görgü tespit tutanağına itiraz ettiklerini belirterek, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Manavgat Mahkemeleri olduğu, davaya konu olayda davacı ve davalıların adresinin Manavgat olduğunu, bu nedenlerle yetkili mahkemelerin Manavgat olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde hiç bir kusurunun bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen Jandarma tarafından düzenlenen olay yeri görgü tespit tutanağına itiraz ettiklerini, tutanakta tanıklarının isimlerinin ve imzalarının alınmadığını, müvekkili sol şeritte seyir halinde iken davacı tarafın kullandığı motosikletle müvekkilinin aracına arkadan vurduğunu, kazadan sonra çekilen fotoğrafta da bu durumun ortada olduğunu, müvekkilinin kaza sonrasında olayın şokunu atlatıp davacıyı hastaneye yetiştirdiğini, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını belirterek, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Yasa’nın 16.maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Bu hak, davada tek davalı bulunması halinde kapsamı daha geniş bir şekilde uygulanacaktır.
Davalıların birden fazla olması halinde yetki ise, 6100 Sayılı HMK’nın 7. maddesinde düzenlenmiş olup, madde metni;
“(1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
(2) Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir” şeklindedir.
Anayasasının 37. maddesinde, “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” şeklindedir.
Somut olayda, davalı gerçek kişilerin yerleşim yeri Manavgat olup, trafik kazası Manavgat İlçesi’nde meydana gelmiştir.
Haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yer Manavgat olup, davacının yerleşim yeri de Manavgat’tır.
Yukarıda açıklanan şekilde, HMK’daki yetki düzenlemeleri ve Anayasa’nın 37. maddesinde ifade edilen doğal hakimlik ilkesi gereğince davalı gerçek kişiler yönünden davaya bakmaya görevli ve yetkili mahkeme her durumda Manavgat Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesidir. Davalı … şirketine yönelik dava açılmasa idi, davacı ile davalı gerçek kişiler yönünden HMK’nın 7/1. maddesi uyarınca ortak yetkili mahkeme yalnızca Manavgat Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olacaktır.
Somut olayda, dava, davalı gerçek kişiler yanında davalı … şirketinin Akdeniz Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu belirtilerek Antalya Adliyesi’nde açılmıştır. Yargıtay içtihatları ile tüm davalılar yönünden davalı … şirketinin bölge temsilciliğinin bulunduğu yerde dava açılabileceği kabul edilmektedir. Ancak, bu durum içtihatlarla belirlenmiş olup, HMK’nın 7/2. maddesinden sonra uygulanacaktır.
Bu durumda, davalı gerçek kişilerin yetki itirazlarının olması, davacının ve davalıların yerleşim yerlerinin Manavgat olması, trafik kazasının Manavgat İlçesi’nde gerçekleşmesi, özellikle kaza sonrası trafik kaza tespit tutanağının düzenlenmemesi, soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi karşısında, tarafların kusur durumuna ilişkin delillerin haksız fiilin gerçekleştiği yerde toplanmasında, tarafların sunacakları delilerin ve tanıkların olay yerinde doğal hakimleri tarafından tartışılarak değerlendirilmesinde, usul ekonomisi ve yargılamanın en az masrafla sonuçlandırılmasında davalıların menfaatlerinin olması, davada kusur durumunun davanın esasını etkiler nitelikte olması ve bu yönden davalı gerçek kişilerin doğal hakimleri önünde savunma hakları tanınmaması halinde haklarının etkilenebilecek nitelikte olması durumu gözetilerek, davacının kendi yerleşim yerinin de Manavgat olması karşısında, dosya kapsamı ve ceza dosya içeriğinden davacının davalı gerçek kişileri sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı anlaşıldığından Anayasasının 37. maddesi gözetilerek, HMK’nın 7/2. maddesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar … ve …’ın YETKİ İtirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 7/2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; davanın YETKİ yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin Manavgat Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde, HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın yetkili Manavgat Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan dava ile yetkisizlik kararı verilen davalar arasında bağlantı olması, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte olması ve usul ekonomisi dikkate alınarak, davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan davanın yetkisizlik kararı verilen davalardan tefrikine yer olmadığına, bağlantı nedeniyle yetkisizlik kararı verilen davalar ile birlikte görülüp sonuçlandırılması için Manavgat Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
5-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 29/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır