Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/784 E. 2018/5 K. 02.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/784 Esas
KARAR NO : 2018/5
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2014
KARAR TARİHİ : 02/01/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Bankası … Şubesi müşterisi ve aynı zamanda … adresinin interaktif bankacılık kullanıcısı olduğunu, müvekkilinin …arihinde davalı bankanın mevduat hesabında bulunan parasının bilgisi ve rızası dışında kötü niyetli kişilerce mevduat hesabına internet bankacılığı üzerinden giriş yapılarak 8.000,00 TL mevduat hesabından … Bankası … Şubesi nezdindeki … hesabına, 2.400,00 TL ise … Bankası Defterdarlık Antalya Şubesi nezdindeki … hesabına havale edildiğini, sonrasında suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek davalı bankanın ihmali ve gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sebebiyle müvekkilinin hesabından 2 ayrı işlemle çekilen (8.000,00+2.400,00) toplam 10.400,00 TL’nin olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, olay tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar beş yılın geçtiğini, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin ifa yerinin … olduğunu, yetkisizlik itirazında da bulunduklarını, müvekkili bankanın hem içeriden hem de dışıradan sistemdeki güvenlik zaafiyetlerine karşı zaafiyet testinden geçtiğini, müvekkili banka sistemlerinde interaktif bankacılık müşteri şiflerinin şifleri olarak saklandığını ve müşteri şifrelerini çalışanlarına gösteren bir uygulamasının mevcut olmadığını, kişisel bilgisayarlara yapılan saldırılara karşı korunmak için önlem alma ve almama eyleminin tamamen internet müşterisinin insiyatifi ve sorumluluğunda olduğunu, kişisel bilgisayarlara yapılan saldırılar nedeniyle olaşın mağduriyete bankanın taraf olamayacağını, davaya konu olayın ve zararın davacının ihmali ile meydana geldiğini ve müvekkili bankanın bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden Bankacı Bilirkişi …’den rapor alınmıştır. Düzenlenen … tarihli raporuna göre; davacının hesap bilgileri ve şifresinin kötü niyetli olarak ele geçirilmesinde davalı bankanın bilgisayar sisteminin açığı ve banka çalışanlarının ihmal ve kasıtlı bir davranışından ileri geldiği hususunda bir tespit bulunmadığını, davacının zararına neden olan suç konusu eylemin davacının bilgisayarının örgütlü suç kapsamında ele geçirilmesi ve sanık sıfatıyla yargılanan … ve …’ün havalelerinin aktarıldığı, banka hesaplarını kendi fotoğraflarının yer aldığı sahte sürücü belgeleri ibraz etmek suretiyle açtıkları ve parayı çektikleri, davacının hesabında 10.400,00 TL zarar meydana geldiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, Mahkememizin … tarih, …/…-…/… E-K sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş ve verilen karar davalı vekili tarafın temyiz edilmesi sonucunda, Yargıtay . Hukuk Dairesinin …/… esas ve …/… karar sayılı ilamı ile; “Mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında kararı verilmesi doğru olmamış, kararın BOZULMASI gerekmiştir.” gerekçeşi ile bozma kararı verilmesi üzerine mahkememizin yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, somut olayda, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Antalya Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesi GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’a TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.02/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır