Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/782 E. 2018/99 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/782 Esas
KARAR NO : 2018/99
DAVA : Tazminat (Acentalık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı sigorta şirketi arasında … tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkili şirketin davalı sigorta şirketinin acenteliğini yapmaya başladığını, düzenlenen acentalık sözleşmesinde müvekkilinin hak edeceği komisyon oranlarının belirlendiğini, sözleşmeye göre davalının düzenlenecek kara araçları kasko sigortası için %15 oranında, zorunlu trafik sigortalarında ise %17 oranında komisyon ödemeyi kabul ettiğini, davalının müvekkiline gönderdiği … tarihli yazıda belirtilen sigortalara ait komisyon oranlarını %5’e düşürdüğünü bildirdiğini, ancak yapılan bu indirime ilişkin müvekkilinden hiçbir onay ya da görüş alınmadığını, davalının tek taraflı olarak sözleşmenin esaslı şartlarından birinde müvekkili aleyhine değişikliğe gittiğini, müvekkilinin yapılan indirimlerden dolayı gelir kaybına uğradığını, davalının müvekkiline keşide ettiği Beyoğlu … Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmede yer alan taraflardan her biri diğer tarafa taahhütlü bir mektupla üç ay evvelinden haber vermek şartıyla sözleşmeyi her zaman yürürlükten kaldırabilir maddesine istinaden müvekkilinin acentalığının 3 ay sonra sona erdireleceğinin bildirildiğini, davalı tarafın Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili ile acentelik sözleşmesinin feshettiğini bildirdiğini, davalı tarafından yapılan feshin haksız olduğunu, bu aşamada müvekkilinin portföy tazminatı talep etme hakkının doğduğunu, davalı tarafından sözleşmeyi fesihte haklı bir sebebin ortaya konulması gerektiğini, müvekkili şirketin faaliyet göstermiş olduğu süre boyunca davalı şirket lehine oldukça verimli çalıştığını, başlangıç tarihi olan 2015 Mat ayı ile fesih tarihi olan 2017 yılı Eylül ayı arasında geçen süre zarfında takriben 3.500.000,00 TL’lik sigorta poliçesi satışı yaptığını, davalı adına aylık ortalama 112.000,00 TL bedelli poliçe tanzim eden müvekkilinin Antalya bölgesinde en yüksek ciroya ulaşan acente olduğunu ve davalının müşteri portföyünü genişlettiğini, acentelik süresince müvekkilinin 2015 yılındaki 10 ay için 64.744,96 TL, 2016 yılı için 172.985,07 TL, 2017 yılı ilk 9 ayı için 179.685,97 TL komisyon ödemesi hak ettiğini, müvekkilinin aylık ortalama 13.465,03 TL ve yıllık 161.580,36 TL prim hak edişi bulunduğunu, müvekkilinin çalışması süresince davalı adına toplamda 5631 adet poliçe tanzim ettiğini, müvekkilinin sözleşmenin feshinden sonra müşteri portföyünü kaybettiğini, sigortalılar ise üçüncü şahıs acenteler üzerinden yine davalı şirkete poliçeler tanzim ettirdiğini, davalının yaptığı fesih sebebiyle müvekkilinin kazandırmış olduğu portföyün doğrudan doğruya davalıya geçtiğini, davalının ilk önce tek taraflı olarak müvekkilinin komisyon oranlarını düşürdüğünü ve akabinde hiçbir yasal gerekçeye dayanmadan acentelik sözleşmesini feshettiğini, bu nedenlerle müvekkilinin haksız bir biçimde zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, uğramış olduğu zarar için şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin müvekkili şirket merkezi bulunan yer İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri olduğunu, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında imzalanan 01/03/2015 tarihli Acentelik Sözleşmesinin 25.maddesinde bu sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların İstanbul Mahkemelerinde görüleceğinin kabul edildiğini, bu itibarla davanın yetki yönünden reddi gerektiği, taraflar arasında imzalanan acentalık sözleşmesinin 24.maddesinde taraflardan her biri diğer tarafa taahhütlü bir mektupla 3 ay evvelden haber vermek şartıyla sözleşmeyi her zaman yürürlükten kaldırabileceği hükmünü içerdiğini, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında akdedilen acentalık sözleşmesinin kanuna uygun olarak düzenlendiğini, sözleşmenin belirsiz süreli sözleşme olduğu, müvekkili şirketin TTK’nın 121 maddesine göre ve acentelik sözleşmesinin 24.maddesine uygun olarak Beyoğlu … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı yazısı ile davacı tarafa ihtarname gönderdiğini, acentelik sözleşmesinin 3 ay sonra fesih edeceğini bildirdiğini, müvekkili şirketin Beyoğlu … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı yazısı ile acentelik sözleşmesini fesih ettiğini, fesih bildirimi ile acentenin feshi arasında kanunun aradığı 3 aylık şartın doluğun, portföy tazminatının dayanaksız olduğunu, koşulların gerçekleşmediğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi sürekli müşteri çevresinin sağlanmadığını, acenteye ait portföyde yenileme olmadığını, poliçe yenilenmiş ise de bu yenilemenin müvekkili şirketin diğer sigorta şirketlerinden daha düşük fiyat vermesi sebebiyle gerçekleştiğini, primlerin değiştirildiğine ilişkin itirazlarında yersiz olduğunu, acenteye ödenecek komisyonların belirlendiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”hükmünü içermektedir.
Açıklanan bu madde hükmüne göre, taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, dava, yalnızca yetki sözleşmesi ile belirlenen (yetkili) mahkemede açılır. Bu durumda, yetki sözleşmesi, kanunen yetkili kılınan genel veya özel mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında … tarihinde imzalanan “Yetkili Sigorta Acenteliği Sözleşmesi” 25. maddesinde şirket ile acente arasında çıkabilecek bütün anlaşmazlıkların halinde münhasıran “İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri”nin yetkili kılındığı kararlaştırılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; davacı ile davalı arasında düzenlenen 01/03/2015 tarihli “Yetkili Sigorta Acenteliği Sözleşmesi” 25. maddesinde davacı ile davalı arasında çıkabilecek bütün anlaşmazlıkların halinde münhasıran “İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri”nin yetkili kılındığı, tarafların tacir olması nedeniyle yetki sözleşmesinin 6100 sayılı HMK 17. Maddesine uygun olarak düzenlendiği, davalının süresi içinde yetki ilk itirazında bulunduğu ve yetki sözleşmesine göre davaya bakmaya İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının YETKİ İlk İtirazının KABULÜ ile; davanın YETKİ yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde, HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın yetkili İstanbul Çağlayan Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.15/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır