Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/775 E. 2018/351 K. 04.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/775 Esas
KARAR NO : 2018/351
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 04/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde trafik kazası meydana geldiğini, bu nedenle dava dışı 3. Şahsın aracında oluşan hasar davalı sigorta şirketi tarafından ödendiğini, savcılık tarafından …/… soruşturma numarası ile davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kazada vekil edenin asli kusurlu bulunması poliçenin teminat kapsamında olmasına engel olmadığını, bu nedenle de davalı sigorta şirketi tarafından davacılara karşı yapılan icra takibinin haksız olduğunu, Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, %20’den aşağı olmamak üzere davalı şirket aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ticari dava sayılmadığı için görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini, kırmızı ışıkta bekleyen ve müvekkil şirket nezdinde … nolu kasko poliçesi ile sigortalı olan sürücüsü …’ın kullandğı … plakalı araca arkadan çarpmak sureti ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı Tohlga Parlak asli kusurlu, diğer sürücü sigortalının ise kazada kusuru olmadığı yönünde tutanak tutulduğunu, bu hasar sonucunda müvekkil firma sigortalısına ödediği 13.439,00 TL’nin davacılardan rücuen tazminini gerektirdiğini, bu nedenlede açılan menfi tespit davasının reddine, HMK 329/1-2 maddeleri gereğince mahkemenin takdir edeceği miktar yönünden davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının celp edilmiş olup, alacaklısı … Sigorta A.Ş., borçluları Tolga Parlak ve Abdurrahman Arıtürk olduğu, 13.439,00 TL alacak, 1.994,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.433,86 TL üzerinden ilamsız takibe geçildiği, borçlu Tolga Parlak’ın itiraz ettiği anlaşıldı.
Davacının tedbir talebinin %15 teminat karşılığında kabul edildiği, ancak gerekli teminat yatırılmamış olup, ilgili icra dairesine müzekkere yazılmadığı anlaşıldı.
GEREKÇE:
Trafik kazasında oluşan hasar nedeniyle, sigortalısına ödeme yapan sigortacının, ödediği miktarın zarara sebep olan 3. kişiden rücuen tahsili amacıyla takip başlattığı , davalının da söz konusu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki menfi tespit davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I-a maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur ” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda, taraflar arasındaki dava, haksız fiil nedenine dayanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, kanundan doğan halefiyet gereği sigortalısının haklarına halef olan davalı sigorta şirketine karşı açılan dava, ticari nitelikte değildir ve haksız fiil esaslarına göre genel mahkemelerde çözülmesi gereken bir uyuşmazlığa ilişkindir.
Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden usulden reddine,
2-Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 19/3 ve 20/1 c 1 maddeleri uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu anlatıldı.
04/05/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı