Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/755 E. 2018/4 K. 02.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/755 Esas
KARAR NO : 2018/4
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2015
KARAR TARİHİ : 02/01/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı dava sonucunda verilen Mahkememizin … tarih, …/… esas ve …/… karar sayılı hükmü Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/… esas …/… karar sayılı ilamı ile bozulup gelmekle yukarıdaki esasa kaydı yapılarak yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil şirket bünyesinde yer alan … Resort Otel’in … abone numarası davalı ile davalı şirketten elektrik satın aldığını, davalı elektrik şirketinin …-… arası düzenlediği faturalar ile müvekkili şirketten hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak bedeli adı altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… AŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, esasa ilişkin söz konusu bedellerin EPDK tarafından belirlenen ve lisans sahibi şirketlerin uymakla yükümlü olduğu tarifelere dayandığını, müvekkili şirketin 6446 Sayılı Yasa gereği EPDK kararları doğrultusunda hareket etmesinin zorunlu olduğunu, aksine bir uygulama yapabilmesinin de yasal olarak mümkün olmadığını, mevzuat dışında belirlenmiş bir bedelin talep ve tahsilinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Düzenlenen …havale tarihli raporda; davaya konu 72050 nolu elektrik abonesinden … AŞ tarafından tahakkuk ve tahsil olunan kayıp kaçak bedelinin 118.347,23 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili, …havale tarihli dilekçesi ile dava değerini 118.347,23 TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkememizin …tarih, …/… esas ve …/… karar sayılı hükmü ile; davalı elektrik şirketinin, kayıp kaçak bedelini davacıdan tahsil etmesinin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın ıslah edilmiş şekli ile kabulüne karar verilmiş ve verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi sonucu Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14.05.2017 tarih, 2016/22179 esas 2017/10003 karar sayılı ilamı ile; “Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” şeklindeki gerekçeyle BOZULMASINA karar verilmiştir. Davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuş ve Yargıtay .. Hukuk Dairesinin …/… esas …/… karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi sonucunda dosya mahkememize gönderilmekle mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılarak Yargıtay bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Davalı şirketin, yargı yolu ve yetki itirazı mahkememizin görevli ve yetkili olması nedeniyle, zamanaşımına yönelik itirazı ise, sözleşmeden kaynaklanan alacak davalarında zamanaşımı süresinin 10 yıl olması ve dava konusu faturaların zamanaşımı sürelerinin geçmemesi nedeniyle yerinde görülmemiştir.
Dava tarihi itibari ile dava konusu uyuşmazlık ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E.- 2014/679 K. sayılı kararı ile Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19.madde de; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve Geçici 20.madde de ise, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetleri’nin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun … yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu kayıp kaçak ve sayaç okuma bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bundan başka, davanın devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir.
Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada, yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine “maktu vekalet” ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarih, 2009/18-421 E.-2009/526 K. sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafın davanın açıldığı tarihteki mevzuata, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 karar sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin emsal içtihatlarına göre davayı açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak bedelinin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili 6719 Sayılı Kanun ile getirilen Yasa değişikliği nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, alınan bilirkişi raporuna göre davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden davacı lehine “maktu vekalet ücretine” hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan toplam 2.031,70 TL harcın (27,70 peşin harç + 2.004,00 TL ıslah harcı) mahsubu ile artan 1.995,80 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,
3-Muratpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; … tarih ve …/… esas …/… karar sayılı yazımızla yazılan bakiye 6.052,59 TL harcın davalıdan tahsili için yazılan harç tahsil müzekkeresinin, söz konusu harç tahsil edilmiş ise davalı tarafa iadesine, harç tahsil edilmemiş ise işlemsiz olarak mahkememize iadesinin istenilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma, 35,90 TL peşin, 225,25 TL tebligat, müzekkere, Yargıtay gidiş-dönüş masrafı ve 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.338,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’a TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.02/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

.