Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/725 E. 2018/311 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/725 Esas
KARAR NO : 2018/311
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 24/04/2018

Mahkememizin … tarih ve …/… E, …/… K sayılı kararı, B.A.M. … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve …/… E, …/… K sayılı ilamı ile esası incelenmeden kaldırılmış ve yeniden görülmesi için gönderilmiş olmakla dosya …/… Esas sırasına kaydedilerek yapılan açık yargılamaları sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkil şirkete … tarihinde talepte bulunulduğunu ve taraflar arasında söz konusu sipariş üzerinde mutabık kalındığını, buna göre toplamda 62.190,00 Euroluk … tarihli proforma fatura düzenlendiğini ve davalı tarafa gönderildiğini, buna müteakip davacı müvekkilin sipariş verilen ürünlere ilişkin üretime başladığını, her iki işlemin davalı tarafa bildirildiğini, üretimin tamamlanma aşamasında davalı tarafça söz konusu ürünlerin talep ettikleri ürünler olmadığı iddia edildiğini, ancak taraflar arasında yapılan yazışmalar ve davacı müvekkil tarafından verilen ürünlere ilişkin ilk teklifte ürünlerin detayı açıkça belirtilmiş olması sebebiyle davalının işbu sefer ürünlerin revize edilerek sonradan talep ettikleri ürünün imalatını istediğini, davacı müvekkil tarafından her ne kadar talep edilen ürünlerinin verilen siparişten tamamen farklı olması, farklı işçilik gerektirmesi, buna bağlı olarak üretim süreci gerektirmesi ve doğal olarak farklı imalat bedeline haiz olmasına karşın edindikleri vizyon ve iyi niyetli olarak talebin kabul edildiğini, ancak davalı tarafça müvekkil tarafından gösterilen iyi niyetin aksine … 2012 tarihinde Antalya Noterliği kanalıyla … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini, münakid ihtarnameye kendileri tarafından Kadıköy … Noterliği’ nin … yevmiye nolu … tarihli ihtarnamesi ile cevap verildiğini, söz konusu keşide edilen ihtarname muhteviyatının davalı şirketçe cevaplandırılmadığı gibi taleplerinin de yerine getirilmediğini, müvekkilin bakiye alacağı olan 36.000,00 Euro ödenmediğini, işbu davanın ikamesinin zorunluluğu doğduğunu, söz konusu davanın her ne kadar taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmasa da taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesine dayandığını beyan ederek, davacı müvekkilin mağduriyet yaşamasına sebebiyet verilmesi sebebiyle bakiye alacağın tespiti ile tespit olunan alacağın tahsiline karar verilmesini, yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, fazlaya ilişkin haklharı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun yetkiye ilişkin 6. ve 10. Maddedeki düzenlemeler uyarınca, yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemeleri olduğunu, diğer yandan taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davacının yüklendiği işlerin, Antalya Serbest Bölgesi’ nde yat imalatı yapan davalı müvekkil şirketçe imal edilen tekneye montaj edilecek parçalar olduğundan taraflar arasındaki sözleşmenin ifa yerinin de Antalya ili olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiğini, esasa ilişkin olarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacısı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında … tarihinde davaya konu siparişe istinaden 08/06/2011 tarihli proforma fatura ile 62.190,00.-Euro ‘ luk faturanın davalıya gönderildiğini, buna müteakip müvekkilinin sipariş verilen ürünlerin üretimine başladığını, davalı tarafın üretimin tamamlanma aşamasında davalı tarafça söz konusu ürünlerin talep edilen ürünler olmadığını iddia ederek ürünleri revize edilerek sonradan talep ettikleri ürünün imalatını istediğini, talep edilen ürünlerin verilen siparişten tamamen farklı olmasına rağmen müvekkilinin iyiniyetli olarak kabul ettiğini, davalının 30/10/2012 tarihinde müvekkiline ihtarname keşide ettiğini, müvekkilinin bakiye alacağı olan 36.000,00.-Euro ödenmemiş olması sebebiyle alacağın tahsili talepli davanın Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında 30/12/2017 tarihinde karara çıkarak kabul edildiğini, bakiye alacak olan 32.190,00.-Euronun ihtarnamenin keşide tarihi olan 13/11/2012 tarihinden itibaren döviz cinsine göre en yüksek faiz oranıyla birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalısına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.

Mahkememizce …/… Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
Davacının imal ettiği malların sözleşmeye uygun olduğu, yapılan imalatlarla ilgili klas kuruluşlarından sertifa alınmasının gerektiğini, imalat aşamasında davalının yapılacacak imalatlarla ilgili değişiklikler talep ettiğini, bu değişikliklerin malların teslimi süresine gecikmeye neden olduğunu, yapılan ürünlerin hiçbirisinin davalıya teslim edilmediğini, sözleşme bedelinin 62.190,00 Euro olduğunu, davalı tarafından 25.000 Euro kısmi ödeme yapıldığını, teslim edilmeyen mallarla ilgili davacının teslimden kaçınmasının haklı olduğunu beyan etmişlerdir.
Mahkememiz dosyasının talimat mahkemesine tekrar gönderilerek, davalı tarafın rapora itirazlarını karşılar tarzda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi …, …, … talimat mahkemesince alınan … tarihli ek raporlarında sonuç olarak; davacının imal ettiği malların sözleşmeye uygun olduğunu, davalının, üretim aşamasında imalatlarla ilgili değişiklikleri talep ettiğini, bu değişiklik talebinin teslim süresinin gecikmesine neden olduğunu,imalata, klas kuruluşu DnV’nin onaylı projelerinden önce başlandığını, teslimi yapılmayan mallara ait imalat ölçülerinin kullanılabilir olduğunu, davacı tarafından değerlendirilmesi halinde ise, malzeme değerinin yaklaşık %20 mertebesinde artabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Davalı vekilinin dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdii hususundaki talebinin, dosyada bulunan bilirkişi raporlarının yargı denetimine elverişli ve bilimsel verilere uygun olarak hazırlandığı anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkindir. Davacı eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirdiğini belirterek sözleşmeden kaynaklı bakiye alacağını talep etmiştir.
Davalı yan ise savunmasında, kurulan sözleşme ile vekil eden davalı şirket tarafından imal edilen teknelere ait aliminyum kapı ve kapakların imalatlarını ve montajını üstlenen dava yana … tarihinde hakediş olarak 25.000 Euro ödendiği halde davacı şirketin yüklenici olarak edimini yerine getirmediğini, sözleşme dayanağı olan fiyat teklifine aykırı davrandığı, yine imalata başlamadan önce DVN kuruluşuna bilgi vermesi gerekirken bilgi vermediğini ve sözleşmeye göre ilk ödemeden itibaren 16 hafta içinde işi bitirip vekil eden şirkete Antalya Serbest Bölgesinde teslim etmesi gerektiği halde teslim etmediğini ve teslim süresinin makul olmayacak şekilde aşıldığını, bu sebeple sözleşmenin Antalya …Noterliğince çekilen … tarihli ihtarname ile haklı nedenle fesh edildiğini savunmuş ise de; Dosyaya alınan bilirkişi raporlarından davacı yanın eser sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalının klas şirketinden onay gelmeden davacı yana sipariş verdiği, davacı yanın siparişe uygun şekilde imalat yaptığı, ancak klas şirketinin bu hali ile imalata onay vermemesi üzerine siparişlerde sözleşme dışı değişiklik yapılmak istendiği bu değişikliğin ek imalat bedeli gerektirdiği halde davacı yanca kabul edildiği, ancak davalının imalat değişikliği için gerekli süreyi davacıya tanımadan sözleşmeyi haksız olarak feshettiği anlaşılmakla, davacının imalat bedeli olan 62.190 Euro dan 25.000 Euroyu aldığı anlaşılmış olup, bu nedenle Davanın kabulü ile, taraflar arasındaki sözleşme bedelinin 62.190 Euro olduğu, davalı tarafından sadece 25.000 Euro luk ödeme yapıldığının tespiti ile; davacının talebi ile bağlı kalınarak 20.000,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar hakkında davalı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, B.A.M. …Hukuk Dairesi’nin … tarih ve …/… E, …/…0 K sayılı ilamı ile;
“Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesine göre yapılan inceleme neticesinde;
HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Anayasanın 141. maddesi uyarınca, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekmektedir.
HMK’nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır. Bu emredici nitelikte bir hüküm olduğundan mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Davacı vekili açtığı dava ile bakiye alacağının tespit edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL kısmını dava etmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. Dava bu haliyle HMK’nun 109. maddesi uyarınca açılan kısmi dava niteliğinde olup, ayrıca harcı yatırılarak açılmış bir tespit davasından söz etme imkanı bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemenin, davacının talebi ile bağlı kalınarak 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline dair verdiği hüküm dışında, ayrıca talebi aşar şekilde sözleşme bedelinin 62.190 Euro olduğu ve davalı tarafından sadece 25.000 Euroluk ödeme yapıldığının tespiti yönünde hüküm kurması usule uygun düşmediği gibi hükmün infazında da tereddüte yol açacak niteliktedir. Mahkeme kararında geçen sözleşme bedelinden, ödendiği belirtilen miktar düşüldüğünde, 37.190 Euro miktarında bir alacak ortaya çıkmaktadır ki, bu miktar dava dilekçesinin içeriğinde geçen bakiye 36.000 Euro alacak iddiasını da aşan bir miktardır. Kaldı ki, davacının toplam alacağının ne olduğu hususu da gerekçede net bir şekilde ortaya konmuş değildir.
Davacı vekili açtığı dava ile bakiye alacağın belirlenerek şimdilik 20.000,00 TL’nin tahsilini istediğine göre, bu talep kısmi eda davası niteliğinde olduğundan, öncelikle davacının, davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, varsa bunun miktarının ne olduğunu tespit edilmeli, varılan sonuç gerekçeye yazılmalı ve sonucunda da talebi aşmamak kaydıyla, bakiye alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken, talebi aşar şekilde hüküm kurulması HMK’nun 26. ve 297. maddelerine uygun düşmediğinden, HMK’nun 353/1-a maddesi uyarınca, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” dair karar verilmiştir.
Antalya BAM. … HD. nin yukarıda belirtilen Mahkememiz kararının kaldırılarak dosyanın Mahkememize gönderilmesinden sonra, davacının alacağın bakiye kısmı için Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı dava Mahkemenin …/… E- …/… K sayılı birleştirme kararıyla Mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
Birleşen davanın dava tarihi … olmakla, dava tarihindeki … Bankası kuru Euro cinsi döviz satış kurunun 3.98 olduğu, yine davacı … tarafından davalıya gönderilen Kadıköy … Noterliğinin … yevmiye nolu … tarihli bakiye alacak olan 36.000,00 Euro’nun 7 gün içinde … Bankası … nolu hesaba yatırılması talebini içeren ihtarnamenin karşı yana 16 Kasım 2012 tarihinde tebliği edilmesi üzerine temerrütün gerçekleştiği tarihin 23 Kasım 2012 olduğu tespit edilmekle ve Mahkememizin önceki gerekçeli kararında değinilen delillerden hareketle;
Hem asıl hem birleşen davda taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin olup, davacı eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirdiğini belirterek sözleşmeden kaynaklı bakiye alacağını talep etmektedir.
Mahkememizin önceki kararında da belirtildiği gibi, davalı yan ise savunmasında, kurulan sözleşme ile vekil eden davalı şirket tarafından imal edilen teknelere ait aliminyum kapı ve kapakların imalatlarını ve montajını üstlenen dava yana 19.06.2011 tarihinde hakediş olarak 25.000 Euro ödendiği halde davacı şirketin yüklenici olarak edimini yerine getirmediğini, sözleşme dayanağı olan fiyat teklifine aykırı davrandığı, yine imalata başlamadan önce DVN kuruluşuna bilgi vermesi gerekirken bilgi vermediğini ve sözleşmeye göre ilk ödemeden itibaren 16 hafta içinde işi bitirip vekil eden şirkete Antalya Serbest Bölgesinde teslim etmesi gerektiği halde teslim etmediğini ve teslim süresinin makul olmayacak şekilde aşıldığını, bu sebeple sözleşmenin Antalya …Noterliğince çekilen … tarihli ihtarname ile haklı nedenle fesh edildiğini savunmuş ise de; Dosyaya alınan bilirkişi raporlarından davacı yanın eser sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalının klas şirketinden onay gelmeden davacı yana sipariş verdiği, davacı yanın siparişe uygun şekilde imalat yaptığı, ancak klas şirketinin bu hali ile imalata onay vermemesi üzerine siparişlerde sözleşme dışı değişiklik yapılmak istendiği bu değişikliğin ek imalat bedeli gerektirdiği halde davacı yanca kabul edildiği, ancak davalının imalat değişikliği için gerekli süreyi davacıya tanımadan sözleşmeyi haksız olarak feshettiği anlaşılmakla, davacının imalat bedeli olan 62.190 Euro dan 25.000 Euroyu aldığı, bakiye 37.190 Euro alacağının ise hak ettiği halde davalı işveren tarafından ödenmediği anlaşılmış olup, ilk açtığı kısmi davada bu miktarın 20.000,00 TL sini talep ettiği, birleşen davada ise bu miktarda arta kalan 32.190 , 00 Euro alacağı talep ettiği, birleşen davanın açılış tarihi olan 10.03.2017 tarihinde ise 1 Euro karşılığı 3.98 TL olmakla (37.190,00 x 3.98 = 148.016,20 TL), alacağın 20.000,00 TL lik kısmı asıl davada talep edildiğinden (148.016,00 TL – 20.000,00 TL =128.016,20 TL=32.164,87 Euro), birleşen davada talep edilebilecek bakiye alacağın 32.164,87 Euro olduğu tespit edilmekle; asıl dava ile açılan alacak davasının kabulü ile; 20.000,00 TL ‘ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine (faiz talebi yoktur), asıl dava ile açılan tespit davasının birleşen davanın açılması ile konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kısmen kabulü ile; 32.164,87 EURO’ nun 23 Kasım 2012 tarihinden itibaren işleyen 3095 Sayılı Yasanın 4-a maddesi uyarınca değişen oranlarda EURO cinsi döviz faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-a)Asıl dava ile açılan alacak davasının KABULÜ ile; 20.000,00 TL ‘ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Asıl dava ile açılan tespit davasının birleşen davanın açılması ile konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gerekli, 1.366,20 TL harçtan, peşin alınan 297,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.069,20 TL harcın davalıdan tahsiline, Bozmadan önce harç tahsil müzekkeresi yazıldığından yeniden yazılmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 297,00 TL peşin harç ile 21,15 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 189,65 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.389,65 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 2.400,00 TL TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile; 32.164,87 EURO’ nun 23 Kasım 2012 tarihinden itibaren işleyen 3095 Sayılı Yasanın 4-a maddesi uyarınca değişen oranlarda EURO cinsi döviz faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
Alınması gerekli, 8.744,78 TL harçtan, peşin alınan 2.198,90TL harcın mahsubu ile bakiye, 6.545,88 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafın yatırılan 2.198,90TL TL peşin harç ile, 31,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat posta gideri olan 202,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 12.991,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 100,02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.24/04/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalı ¸e-imzalı