Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/706 E. 2018/721 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ .
ESAS NO : 2017/706 Esas
KARAR NO : 2018/721
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 30/10/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında malzeme satışı ile ilgili ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borcun tamamına ve fer’ilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu ve sair nedenlerle her türlü fazlaya ilişkin alacak ve faiz talep hakları saklı kalması kaydıyla davalı borçlunun yapmış olduğu itirazların iptaline, takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, fakat cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına karşılık davalı aleyhine 15/09/2017 tarihinde 11.639,96 TL asıl alacak üzerinden takibe geçildiğini, davacı tarafın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 oranında avans faiz talep edildiğini, davalının yapılan takibe 22/09/2017 tarihinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış ve bilirkişi …’dan rapor alınmıştır. Bilirkişi …raporunda; davacı tarafın cari hesap alacağına karşılık davalı aleyhine … tarihinde Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası icra takibe geçildiğini, davacı tarafın 2016 ve 2017 yıllarına ait e-defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu ve sahibi lehine delil oluşturabileceğini, davacı tarafın usulüne uygun tutulan e-defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 11.639,96 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2.maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz isteyebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için Kocaeli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve davalı şirkete usulüne uygun davetiye çıkartılmasına rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi üzerine bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Anlatılan nedenle İİK. 67 maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İle; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Hüküm altına alınan (11.639,96 TL) alacak üzerinden hesap edilecek %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 795,12 TL harçtan peşin olarak alınan 140,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 654,53 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma, 140,59 TL peşin, 147,00 TL tebligat, müzekkere, talimat gideri ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 718,99 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.30/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır