Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/699 E. 2018/83 K. 09.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/699 Esas
KARAR NO : 2018/83
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2018

Mahkememizden verilen … tarih …/… E, …/… K sayılı kararı Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı .. tarihli ilamıyla bozulmakla, dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek, yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın davalı firmadan …ve … tarihlelrine kadar …beldesindeki … otelinin … abone numarası, aynı otelin lojmanındaki … abone numarası ile … otelinin … abone numarası, …da bulunan … otelinin … elektrik abone namarasıyla devir aldığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, personel sayaç okuma bedeli, iletişim sistemleri kullanım bedeli, TRT payı, enerji v.s. Olarak adlandırılan karar iadesi gereği belirsiz alacak davası açtıklarını beyan etmiş, davalıdan iade edilmesi gereken bedeller için, 1.000,00-TL’nin davalıdan tahsilini, haksız tahsil tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faiziyle işletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının açtığı davanın haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, HMK’nın 107. maddesi gereği belirsiz alacak davasının hangi hallerde mümkün oldunun belirtildiğini, alacak miktarının belli olduğu durumlarda belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olamayacağını, dava konusunun perakende satış faaliyetiyle ilgili bir konu olduğunu, 6408 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Özel Tüketim Vergisi Kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun gereği 01/01/2013 tarihinden itibaren dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin birbirinden ayrıldığını,… Elektrik Perakende Satış A.Ş nin kurulduğunu, satış faaliyetlerinin bu şirket tarafından yürütüldüğünü ,her iki şirketin ayrı tüzel kişiliklerinin bulunduğunu , … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin iki yıllık müteselsil sorumluluk süresinin dolduğunu, bu nedenle şirkete husumet yöneltilemeyeceğini , alacağın zamanaşımana uğradığını , açılan davanın iki yıllık zamanaşımı süresini geçirdiğini, davacıdan hukuka aykırı herhangi bir bedel tahsil edilmediğini, söz konusu bedellerin EPDK kararlarına dayandığını, davalı şirketin bedellerin belirlenmesinde ve uygulanmasında insiyatif kullanmadığını, tarife uygulamasının iptali için İdari Yargıda dava açılmasının gerektiğini beyan etmiş, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …/… E sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
Dava elektrik aboneliğinden kaynaklanan kayıp kaçak bedelinin iadesi talebiyle açılmıştır. Davacıya ait otelde tüketilen elektrik için yapılan tahakkuk içinde davacının iadesini talep ettiği ,alacak kalemlerinin olduğu hususunda taraflar rasında bir ihtilaf yoktur. Davalının 2011 yılına kadar tahsil ettiği bu tutarların tahsilinin mümkün olup olmadığı ,tutarı ,zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve davalının sonradan kurulan şirkete perakende satış işlemlerini devretmesi nedeniyle bedelden sorumlu tutulmasının mümkün olup olmadığı ,kendisine husumet yöneltilmesinin doğru olup olmadığı hususunda ihtilaf vardı. Alınan bilirkişi raporuna göre davacının talep kalemlerinde bulunan alacak kalemlarendan ne kadar kesinti yapıldığı bulunmuştur. Davalının davacıdan yaptığı tahakkuk belirlenmiştir. Davacının talep ettiği tutarların davalı tarafından tahsil edildiği de böylece anlaşılmıştır. Yani davacı talep ettiği tutarları davalıya ödemiştir.Dolaysıyla ödediği bu bedelleri davalıdan istemesi de normaldir. Davalı ile yeni kurulan şirket arasındaki ilişki davacıyı ilgilendiren bir ilişki değildir. Kaldı ki bu borç devir sırasında belli olan bir borç da değildir. Haksız tahisil edildiği ileri sürülen ve miktarı bilirkişi tarafından belirlenen bir borçtur. Davacının elektrik aboneliği devam ettiğinden ve sözleşmeye dayalı alacakların zamanaşımı da 10 yıl olduğundan zamanaşımı ididası da dinlenmemiştir. Davacının kendisinden haksız tahsil edildiğini idida ettiği kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, personel sayaç okuma bedeli, iletişim sistemleri kullanım bedeli, TRT payı sözleşmede bulunan ve bir hizmet karşılığı olan ödemeler değildir.İstikrar kazanan Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere ,davalı haksız olarak taahhhuk ettirdiği ve tahsil ettiği bedelleri iade etmek zorundadır. Bu nedenle davacının davasının kabulüne karar verilmiş, davadan önce temerrüt olmadığından faize dava tarihinden itibaren hükmedilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı 26/12/2016 tarihli ilamı ile;”1-) Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “… Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik enerjisinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Ne var ki, uyuşmazlığın temyiz yolu ile Dairemize geldiği aşamada 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;
Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,
Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
2-) Bozma nedenlerine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak taraf teşkili sağlandıktan sonra ayrıca araştırma yapılması icap etmediğinden; davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 1.7820,12 TL harcın mahsubu ile artan 1.7784,22 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma, 31,40 TL peşin, 107,60 TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere toplam 168,20 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma, 27,70 TL peşin, 17.792,42 TL ıslah, 66,00 TL müzekkere ve tebligat gideri, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 18.963,82 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 09/02/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı