Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/695 E. 2018/1 K. 02.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/695 Esas
KARAR NO : 2018/1
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 02/01/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankaya ait … internet şubesinde hesabı bulunduğunu, bu hesaba sadece internet yoluyla girildiğini ve … kartıyla kullanılabildiğini, müvekkilinin sözü geçen bu hesabı bilgisayardan ve cep telefonundan giriş yaparak 4 yıldır sorunsuz bir şekilde kullandığını,… günü müvekkilinin …’da bulunduğu sırada ATM’den en para kartını kullanarak banka hesabına 1.000,00 TL para yatırdığını, Antalya’da bulunan eşi …’ arayarak kart ile hesabına para yatırdığı bilgisini verdiğini, bu paranın hesaba geçip geçmediğini kontrol etmesini istediğini, müvekkilinin eşinin her zaman olduğu gibi evde bulunan bilgisayardan “Google” arama sitesinden … sitesine girerek paranın gelip gelmediğini kontrol etmek istediğini, şifreyi yazdığını, güvenlik resimindeki farklılığı fark etiğini, ancak güvenlik güncelleştirmesi olduğunu düşündüğünü, bu işlemleri yaparken eşi ile irtibat halinde olduğunu, müvekkilinin internet sitesine girmesi için cep telefonuna gelmesi gereken şifrenin gelmediğini, bir süre beklemelerine rağmen halen mesajın gelmediğini, müvekkilinin eşi bilgisayardan giriş yapamayınca İnternet sayfasını kapattığını, sms şifresi gerekmeyen cep şubeden giriş yaparak hesaba ulaştığını, o sırada müvekkilinin hesabından çok sayıda 180,00 TL tutarında … TL yüklemesi yapıldığını, yüklemenin aralıksız devam ettiğini, hesaptan paraların bu yolla eksilmekte olduğunu gördüğünü, bunun üzerine müvekkilinin eşinin …com’un “Bize yazın” kısmından mesaj atarak hesaptan para çıkışının durdurulmasının istediğini ve bu durumu müvekkile bildirdiğini, bu esnada müvekkilini bir cep telefonu numarasından birisi arıyarak kendisini … banka görevlisi gibi tanıtıp hesaptan para çıkışının durdurulması için müvekikilinden bir kısım kişisel bilgiler istendiğini, müvekkilinin bu kişinin dolandırıcı olabileceğini düşünerek istediği bilgileri vermediğini, eşini arayarak …com’un numarası istediğini, daha sonra …com’u arayarak hesabının bilgisi dışında boşaltıldığını, bu nedenle hesabının kapatılmasını istediğini, çözüm merkezinden gelen mesajla müvekkilinin istediğinin yerine getirildiğinin belirtildiğini, fakat müvekkilinin hesabından para çıkışına devam edildiğini, internet dolandırıcıları tarafından müvekkili hesabından 15.000,00 TL tutarından kredi başvuru yapıldığını ve bu tutarın müvekkilinin bloke talebine rağmen hesabına aktarılarak çekildiğini, davalı bankanın yeterli güvenlik önlemlerini almadığını ve hizmette kusurlu olduğunu belirterek, uğramış olduğu 16.000,00 TL maddi tazminatın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda müvekkili bankaya husumet yönetilmesinin mümkün olmadığını, yüksek mahkemenin emsal olaylar bakımından verdiği kararlarında da kartın usulsüz kullanımından sorumluluğun bankalarda olmayacağı ve banka aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesinin gerektiğinin belirtildiğini, davacının dava konusu olaya ilişkin kendisine telefonla arayan şahıslarca dolandırıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu ve … Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma nolu dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığını, dava konusu olayın niteliği için ceza soruşturması ve kovuşturmanın tamamlanması gerektiğini, davacının saklamakla yükümlü olduğu şifrelerini 3.kişilerle paylaşarak dava konusu olayın meydana gelmesine kendisinin sebebiyet verdiğini, davaya konu işlemlerin bizzat davacının cep telefonuna gönderilen şifre ile gerçekleştirildiğini, davacının 5464 sayılı Kanun kapsamında kusurlu davrandığını, dava konusu işlemlerden sorumlu olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında bankacılık işlemleri sözleşmesi imzalandığını, müvekkili bankanın herhangi bir güvenlik açığının bulunmadığını, şartları oluşmayan manevi tazminat davasının reddinin gerektiğini, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, bu nedenlerle dava konusu tutarların 3.şahısların hesaplarına aktarılmış olduğundan gsm numaralarına kontör transferi gerçekleştiren turkcell operatör kullanıcılarına ihbarına, cumhuriyet başsavcılığı dosaysının bekletici mesele yapılmasına, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; davacı, davalı bankada bulunan bireysel hesabından bankanın hizmet kusuru ve güvenlik açığı nedeniyle internet bankacılığı kullanılmak suretiyle rızası dışında usulsüz bireysel kredi kullandırıldığını ve cep telefonlarına kontör yüklemeleri yapıldığını belirterek, uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir. Buna göre, davacının tüketici olması ve davanın tüketici işleminden kaynaklanması sebebiyle mahkememizce görevsizlik kararı verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/09/2017 tarih, 2016/14366 esas ve 2017/4328 karar sayılı ilamı ile benzer nitelikteki Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında verdiği Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin içtihatı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Antalya Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesi GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.02/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır